aile konutu/inançlı işlem/boşanma

Değerli üyeler,müvekkilemin annesine ait olan ev,bankadan kredi temin etmek için müvekkilemin eşi tarafından satın alınmış gibi tapudan eş(koca)üzerine devredilmiş ve banka tarafından evin üzerine ipotek konmak suretiyle istenilen kredi elde edilmiştir.Bu ev aynı zamanda eşler tafından aile konutu olarak kullanılmaktadır,ancak buna ilişkin herhangi bir şerh yok.Ve müvekkile eşinden ayrılmak istemektedir.Evin devrinden önce eşler arasında evin parasız devralındığına ilişkin kısa bir tutanak tutulmuş ve eşler bunu imzalamıştır.Burada bir tür inançlı işlem yapılmaya çalışılmış ancak yetersiz ve taşınmaz sahiibinin yani inanın imzası yok.Bu aşamada ev için usulüne uygun bir inançlı işlem sözleşmesi düzenlemek niyetindeyim.Zira tedbir talepli bir boşanma davası açsak bile ispatlayabilirsek ancak mal rejimine göre tasfiye alacağı elde edebileceğiz gibi görünüyor.Oysa bu durum somut olaya uymamakta zira parası verilerek elde edilmiş bir ev yok.Sizce bu durumda en uygun yol ne olur?Fikirlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.Saygılarımla...

ilişkiler:
1)Taşınmaz alım-satımı= muvazaalı işlem
(satıcı=kayınvalide; alıcı=damat)

2)Kredi veren=banka; kredi borçlusu (alıcı damat)

3)Taşınmaz üzerinde banka lehine ipotek konulmuş

4)Boşanma talebi (kadın, satıcının kızı)

Belge:
1)eşler arasında evin parasız devralındığına ilişkin
tutulmuş ve eşler tarafından imzalamış kısa bir
tutanak (malikin imzası yok!).
2)Alım-satım işlemi
3)İpotek belgesi

Müvekkil= Boşanmak isteyen kadın
Amaç (müvekkil açısından)= boşanmak + evi kurtarmak ...

Bakış açısı:
--Vekil gözüyle
--Banka gözüyle
--Yargıç gözüyle

(Konu, Ceza Hukuku yönünden de düşünülmelidir)

Sorular:
1)Satıcı kayınvalide kaç yaşında
2)Damatla gönül ilişkisi olabilir mi?
3)Damat aldığı krediyi ne yapmış?
4)Boşanma sebebi ne?

kahve molası...

İlginiz için öncelikle teş.ederim Hulusi Bey.Soruların yanıtlarına gelince;
1-kayınvalide sanırsam 60-65 yaşlarında,
2-damatla gönül ilişkisi yok,
3-İşlettiği lokanta için kullanmış,
4-Şiddetli geçimsizlik
Ben şu aşamada taraflar kayınvalide ve damat arasında düzenlenmiş yeni bir muvazaa anlaşması yapmayı düşünüyorum zira müvekkilem bu yeni anlaşmayı eşine(damada)imzalatabileceğini söylüyor.Tabi eski tarihli bir anlaşma olacak.Bundan sonra ise boşanma davası açmayı düşünüyorum.Somut olaya uygun durumun bu olacağı kanaatindeyim.Size katılıyorum olayın ceza hukukunu ilgilendiren bölümü var ve banka açısından özellikle ama taraflar anlaşmaya sadık kalırsa özellikle damat bu hususlar gündeme gelmeyecektir.Aslında her bir taraf açısından cezai sorumluluk doğabilir.O yüzden somut olaya en uygun durumun bu olduğu kanaatindeyim.
Saygılar.

Ama asıl sorun damat bu yeni anlaşmayı imzalamaya yanaşmazsa durumun ne olacağı noktasında.Kayınvalide muvazaa iddiasında bulunamayacak zira taraf muvazaası var ve bunu ispatlayacak yazılı belge yok sadece yazılı delil başlangıcı var,kayınvalidenin imzasını içermeyen belgede eşin yani müvekkilenin imzası var ama bu yeterli olmayacaktır.Tabii durum bankaya ihbar edildiğinde cezai sorumluluk gündeme gelecektir.Sanırım bu durumda boşanma davasında yasal mal rejimi uyarınca tasfiye gündeme gelecek.Bu hususta kafama takılan bir başka husus kredinin kullanıldığı işyeri-lokanta üzerinde eşin işletmeye bağlı katkı payı alacağı olabilir mi?Zira müvekkile bu işyerinde sigortalı ancak ücretsiz çalışmakta idi.