Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay 4.HD ihtiyati haciz / görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-03-2013, 14:26   #1
128179

 
Varsayılan Yargıtay 4.HD ihtiyati haciz / görevli mahkeme

Yargıtay 4 HD'nin son günlerde vermiş olduğu ve ihtiyati hacizlerin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu yolunda ilamından bahsedilmekte elinde olan yada esas ve karar numarasını verebileceklere tşk.
Old 28-03-2013, 14:48   #2
AV.MELTEM2435

 
Karar

İcra ve îflâs Kanunu, ihtiyatî haciz dâvasmda davacının, alacağı ve ihtiyatî haczi haklı kılan nedenler hakkında mahkemeye kanaat vere*cek delüler göstermek zorunda olduğunu belirtmektedir. Bu ifadeden mahkemenin bu konuda tam bir ispat aramadığı ve davacının isteminin haklılığı hususunda belli ölçüde kanaat sahibi olmasının -gerçeğe ben*zerlik karinesi- ihtiyatî haciz kararının verilebilmesi için yeterli olacağı anlamını çıkarmaktayız. Öte yandan hakim bu konuda tarafları dinleyip dinlememekte de serbesttir. Hakim basit yargılama usulünü uygulaya*rak yargılamayı kısa bir süre içinde sonuçlandırır ve ihtiyatî haciz isteminin kabulüne veya reddine karar verir.[/b]Doç. Dr. Ergim ÖNEN

karşı tarafı vardır, gerekli görürse dinler, gerekli değilse evrak üzerinden karar verir. Bu kararları bilmiyordum. Artık en çok bildiklerimizde bile yanılıyoruz. Alınan kararlar maalesef çok yersiz...
Old 28-03-2013, 15:00   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 128179
Yargıtay 4 HD'nin son günlerde vermiş olduğu ve ihtiyati hacizlerin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu yolunda ilamından bahsedilmekte elinde olan yada esas ve karar numarasını verebileceklere tşk.
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/17636
Karar: 2013/1888
Karar Tarihi: 07.02.2013

Dava ve Karar: Davacı M. Ç. vekili Avukat H____ tarafından, davalı B____ İth. İhr. Taş. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 03.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; HMK 114/1-c maddesindeki görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 06.02.2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
YEREL MAHKEME İLAMI
T.C.
KOZAN (DEĞİŞİK İŞ KARAR)
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2012/6 D.İş
KARAR NO: 2012/6
Alacaklı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; müvekkilinin borçludan 20.000.-TL alacağı olduğunu, borçlunun çekin vadesi gelmiş olmasına rağmen halen müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu sebeple borcun herhangi bir rehin ile de teminat altına alınmamış olduğundan borçluların borca kafi gelecek miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile sair üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz vaazına karar verilmesini istemiş olmakla işin müstaceliyeti göz önünde bulundurularak mürafaa icrasına mahal olmadığı anlaşılmakla, dilekçe ve ekleri incelendi.
G. DÜŞÜNÜLDÜ:
Alacaklı vekili dilekçesinde izah ettiği üzere borçlunun alacaklıya 20.000,00.-TL borçlu olduğunu, iş bu borcun vadesinin hulul eylemiş olup çeke müstenid bulunduğu iddia edildiği gibi rehinle de temin edilmediği dilekçeye bağlı çekin tetkikinden anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK'nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir, mahkemelerin görevleri 1-4. Maddeler arasında düzenlenmiş, 4. maddede Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler sayılırken 4/1-Ç maddesinde bu kanun ve diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği davaları şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir.
Basit Yargılama usulü 6100 sayılı HMK'nın 316-322 maddeleri arasında düzenlenmiş 316/1-A maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren tüm dava ve işlerin basit yargılama usulüne göre görüleceği, yine 316/1-C maddesi de ihtiyati haciz taleplerinin basit yargılama usulüne göre görüleceği ifade edilmiştir.
HMK sistematiğine göre; genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemelerinde kural olarak; yazılı yargılama usulü uygulanır. Bunun dışında basit yargılama usulünün uygulandığı dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için buna ilişkin açık bir düzenlemenin bulunması gerekir. Örneğin; 2942 Sayılı kamulaştırma kanunun 37. maddesinde bu kanundan kaynaklanan dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulüne göre görüleceği, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesine göre bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin sözlü yargılama usulüne göre görüleceği, HMK'nın 447. maddesinde diğer yargılama usullerine atıf yapılan hallerde basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, 5490 sayılı nüfus kanunun 36. maddesinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun 2/1 ve 4. maddelerinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi) Sıfatıyla görüleceği hüküm altına alınmıştır.
HMK'nın 316/1-Ç maddesinde sayılan nafaka davaları basit yargılama usulüne tabi olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, 4787 sayılı kanundaki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Sıfatıyla bu davalara bakıldığı, yine HMK'nın 316/1-D maddesinde sayılan hizmet ilişkisinden doğan davaların basit yargılama usulüne göre 5521 sayılı kanundaki Özel Hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Sıfatıyla görüldüğü, yine HMK'nın 382/1-A-2. maddesinde sayılan ad ve soyadın değiştirilmesi davalarının 5490 sayılı kanunun 36. Maddesindeki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde basit yargılama usulüne göre görüldüğü açıktır.
İhtiyati Haciz talepleri ise; dava niteliğinde değil, iş niteliğindeki taleplerdir. İhtiyati haciz İİK'nun 257. ve devamı mad. düzenlenmiş, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceği İİK'nun 258. maddede düzenlenmiştir. Bu atıf sebebiyle HMK'nın 316/1-C maddesinde basit yargılama usulüne tabi bir iş olarak düzenlenen ve HMK'daki bu açık hüküm sebebiyle HMK'nın 4/Ç bendi kapsamında nitelendirilmesi gereken bu iş yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Böyle bir açık düzenleme bulunmaması sebebiyle basit yargılama usulüne tabi olan dava ve işlerde genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin ihtiyati haciz talebine ilişkin işlerde görevli olması gerekir.
Bu açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alacaklı tarafça sarf edilen 59,25.-TL mahkeme giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair; red kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06.02.2012

Saygılarımla
Old 28-03-2013, 15:13   #4
Av. Özge Çavuş

 
Varsayılan

İhtiyati haciz taleplerinin basit yargılama usulüne tabi işlerden olduğu ve dolayısıyla da sulh hukuk mahkemesine giren işlerden olduğu zaten kanunda sabit. Ancak, çekişmesiz yargı derken?
Old 28-03-2013, 15:18   #5
128179

 
Varsayılan

ben yargıtay ilamını görmemiştim,çekişmezi yargı işi diye sulh hukuk mahkemesi'nin görevli olduğu yönünde olduğu söylenmişti ancak şimdiye kadar 6100 sayılı HMK'dan sonra Sulh Hukuk Mahekemesince verilmiş ihtiyati haciz kararınada rastlamadım,Sulh Hukuklar açılan taleplerede görevsizlik kararı verilmişti,hatta yargıtay ilamı ile açılan ihtiyati haciz talebine aşağıdaki gibi görevsizlik kararı verildi.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz HMK.'daki ihtiyati tedbirin (HMK. m.389-399 ) özel bir çeşididir ;fakat ihtiyati haczin şartları ve etkileri İİK.'da düzenlenmiştir.Bir alacak (para borcu ) için o alacağın (borcun ) alacaklısı ihtiyati haciz isteyebilir.
Mahkemece öncelikle resen incelenmesi gereken dava şartlarının, özellikle mahkememizin görevli bulunup bulunmadığı hususunun tespiti gerekmektedir.
İhtiyati haciz talep eden talep dilekçesine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 'nin 07/02/2013 tarih 2012/17636 E ,2013/1888 K sayılı onama kararı ile onama kararına konu Kozan Asliye 1. Hukuk Mahkemesi 'nin 06/02/2012 tarih 2012/6 D.iş E - 6 K sayılı kararını eklemiş ise de; Hakimliğimizce anılan kararlara iştirak edilmesi mümkün görülememiştir.Şöyleki ;
-İhtiyati haciz talebi basit yargılama usulüne tabi işlerden ise de ; HMK.hükümlerine göre her basit yargılama usulüne tabi işin Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesini gerektirir bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Zira ;Sulh Hukuk, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri 'nin belirli işlerinde basit yargılama usulü uygulanmaktadır.
- Diğer taraftan ihtiyati haciz talebi konusu para olan iş ile ilgilidir.HMK.'nın görev hususunu düzenleyen 1,2 ve 4 . maddeleri incelendiğinde göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin dava ve işler....in aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesin'de görülmesi gerektiği öngörülmüştür.
- Anılan hükümler HMK.'nun basit yargılama usulüne tabi dava ve işleri düzenleyen 316. ve çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen 382-388 maddeleri muvacehesinde HMK.'nın genel sistematiği içinde bir bütün olarak yorumlandığında ; ihtiyati haciz talebinin Sulh Hukuk Mahkemesi 'nin görevi alanına girdiğinin kabulünü gerektirir hiç bir hükme rastlanmamaktadır. Basit yargılama usulüne tabi işlerde Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin görevli olduğuna ilişkin ( aksine bir hüküm bulunmadığı sürece ) bir hüküm bulunmadığı gibi, basit yargılama usulüne tabi tüm işlerin de Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm yoktur. Ancak ; HMK.'nun 2. maddesine göre değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin dava ve işlerde Asliye Hukuk Mahkemesi 'nin görevli olduğu açıkça belirtildiğine göre özel bir hüküm bulunmadığı hallerde Asliye Hukuk Mahkemeleri 'nin görevinin asıl olduğu kabul edilmelidir.
- İİK.'nun 258. maddesinde ihtiyati haciz kararı için hangi mahkemenin görevli olduğu açıkça belirtilmiş değildir.Bu maddede sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre görev konusunda HMK.'nın göreve ilişkin hükümleri uygulanacaktır demektir. Buna göre ihtiyati hacze;1086 sayılı HUMK.'da olduğu üzere alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Hukuk (Asliye Ticaret ) Mahkemeleri tarafından bakılmakta iken 6100 sayılı HMK.'da değeri para ile ölçülebilen dava ve işler Sulh Hukuk Mahkemesinden alındığından Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Hal böyle olunca Mahkememiz iş bu davaya bakmakta görevsizdir.
Yukarıda belirlenen nedenlerle Sulh Hukuk Mahkemesi 'nin ihtiyati haciz kararı vermeye görevli olmadığı saptandıktan sonra somut olayımızda ihtiyati haciz kararı vermeye görevli mahkemenin hangi mahkeme ( Asliye Hukuk - Asliye Ticaret ) olduğunun tespitine gelince;
-6102 sayılı TTK.'nun 3 ve 4 . maddeleri ticari işleri ve ticari davaları belirlemiştir. TTK.'nun 3. maddesine göre bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. TTK. 4 /1 -f maddesi bankalara , diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmektedir. Olayımızda bankacılık hizmetleri sözleşmesi - tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle ihtiyati haciz istendiğine göre talebin ticari işi ilgilendirdiği ve dava ve talebin de ticari dava sayılmasında yasal zorunluluk bulunmaktadır. Bu nedenlerle iş bu ihtiyati haciz talebini incelemeye görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi 'dir.
Yukarıdan beri açıklanan sebeplere göre ihtiyati haciz talebini incelemeye mahkememizin görevli bulunmadığı, görevli mahkemenin Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla ; talebin , dava şartlarından olan HMK.114 /1-c maddesindeki koşul gerçekleşmediğinden HMK.115/ 2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın (işin ) usulden reddine karar verilmek gerekmiş olmakla aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ,
Mahkememizin iş bu davaya (işe) bakmakta görevsizliğine ,
Talebin TMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle usulden reddine ,
Dosyanın karar kesinleştiğinde görevli Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi 'ne gönderilmesine,
Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Talepçi tarafından sarf olunan giderlerin talepçi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin red kararının tebliğinden itibaren 8 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.
Old 28-03-2013, 17:36   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 128179
...Olayımızda bankacılık hizmetleri sözleşmesi - tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle ihtiyati haciz istendiğine göre ...
görevli mahkeme; 4077 S.K. m.10 ve m.23 gereği "Tüketici Mahkemesi'dir"...

Saygılar...
Old 01-04-2013, 10:01   #7
uzer5613

 
Varsayılan

T.C.
Y A R G I T A Y
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS 2012
KARAR 3931 14099
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Söğüt Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23.03.2012
NUMARASI : 2012/1-1
İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN : Mustafa Şahan
ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTANEN : İsmail Küçük
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemine ilişkin davada Söğüt Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı
görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler
incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin dava olmadığı, istemin HMK.'nunun 382/1.maddesine göre
çekişmesiz yargı işi olduğu, 6100 sayılı HMK.'nununa göre de Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu
gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ihtiyati haciz taleplerinin mal varlığına ilşikin olduğu, 6100 sayılı HMK.'nu 1-4
maddelerine göre, Asliye hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm
kurmuştur.
6100 sayılı HMK.'nununun 316/1-c maddesi ile " İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki
koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan
itirazların " basit yargılama usulüne tabi dava ve işler olduğu belirtilmiş olup, aynı kanunun 2/1. Maddesi ilede
"Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin
davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir." hükmüne yer
verilmiştir.
Somut olayda, davanın, borçlunun borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı, alacaklarının tahsilinin
tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3.
kişideki hak ve alacaklarına İİK'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini
istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme İcra
ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HMK) yetkiye ve göreve dair
hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunduğu kuşkusuz olup, 6100 sayılı HMK.'nunun 316/1-c ve 2/1. maddeleri
gereğince, uyuşmazlığın Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.) maddeleri gereğince Söğüt Asliye
Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.12.2012 gününde oybirliğiyle karar
verildi
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Velioğlu A.Ş.Sertkaya S.Güven L.E.Köksal S.Kul
T.C.
Y A R G I T A Y
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS 2012 KARAR 5679 14100
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul 12.Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21.03.2012
NUMARASI : 2012/22-22
İHTİYATİ HACİZ
İSTEYEN : Liya Düvenyaz
ALEYHİNE İHTİYATİ
HACİZ İSTANEN : Bektaş Özbek
Taraflar arasındaki İhtiyati haciz istemine ilişkin davada İstanbul 7. Asliye Ticaret ve 12. Sulh Hukuk
Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen
dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, İhtiyati haciz istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemesince,senedin 16.01.2009 tarihinde kira sözleşmesine göre teminat olarak verilmiş
olması nedeniyle HMK’nun 4. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, sebepten mücerret olan kambiyo senedine dayalı İhtiyati haciz talebinin münhasıran
Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Dosya kapsamından, borçlu şirketin borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı alacaklarının tahsilinin
tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3.
kişideki hak ve alacaklarına İİK'nun 257. maddesi uyarınca kefile karşı ihtiyati haciz konulmasına karar
verilmesi istenmiş olup, İhtiyati haciz istemine dayanak 16.01.2009 tarih ve 360.000,00 TL bedelli bononun arka
yüzünde "16/01/09 tarihinde imzalanan Kira Kontratının hususi şartlar 12.maddesine istinaden teminat senedi
olarak verilmiştir." kaydı bulunduğu görülmüştür.
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a madesi ile "Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932
tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak
üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu
davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği" hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, talep konusu senet kira ilişkisinin teminatı olarak verilmekle, 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a
maddesine istinaden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 12.Sulh
Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.12.2012 gününde oybirliğiyle karar
verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
A.Velioğlu A.Ş.Sertkaya S.Güven L.E.Köksal S.Kul
Old 11-06-2013, 08:51   #8
av__emrah

 
Varsayılan

Aşağıda eklemiş olduğum kararlar umarım herkese yardımcı olur ama sonuç olarak son uygulama ne yönde? özellikle kambiyo senetlerinde asliye ticaret mahkemesi mi görevli? Son zamanlarda ihtiyati haciz yapıp, bu konuda bilgi verecek meslektaşımız var mı? iyi çalışmalar.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2013/2982
Karar: 2013/2477
Karar Tarihi: 06.02.2013

ÖZET: Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 44/2. maddesi gereğince, kredi kartı veren kuruluş olan banka tarafından talep edilen iş bu ihtiyati haciz istemine genel mahkeme olarak bakılması gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

(4077 S. K. m. 22, 23) (5464 S. K. m. 44) (6100 S. K. m. 447)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemine dayalı davanın yapılan yargılaması sırasında ihtiyati haciz isteminde mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle talebin reddine dair kararın süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

İhtiyati haciz isteyen banka vekili, borçlunun bankadan alarak kullandığı kredi kartına ait borçları ödemediğini, mal kaçırma girişiminde bulunduğunu öğrendik1erini ileri sürerek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.

Borçlu, cevap vermemiştir.

Mahkemece, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle ihtiyatı haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar ihtiyati haciz isteyen tarafından temyiz edilmiştir.

1- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun <Yetkili Mahkeme ve Merciler> başlıklı 44. maddesinde <Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 nci ve 23 üncü maddesi hükümleri uygulanır. Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.> düzenlemesine yer verilmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 447/2 maddesinde ise <Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.> hükmü düzenlenmiştir. Dolayısıyla; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 44/2. maddesi gereğince, kredi kartı veren kuruluş olan banka tarafından talep edilen iş bu ihtiyati haciz istemine genel mahkeme olarak bakılması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

2- Bozma sebep ve şekline göre alacaklı Banka vekilinin, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 06.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/1297
Karar: 2012/1
Karar Tarihi: 16.01.2012

ÖZET: Somut uyuşmazlıkta ihtiyati hacze konu kıdem tazminatının hüküm altına alınması dava konusu edilmiştir. ihtiyati haciz konusunda görevli ve yetkili mahkeme davanın görüldüğü iş mahkemesine aittir. yetki itirazı nedeni ile dosyanın yetkili ve görevli iş mahkemesine gönderilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararı verilmesi ve yapılan itirazın reddine karar verilmesi hatalıdır.

(1475 S. K. m. 14) (6100 S. K. m. 341, 390, Geç. m. 3) (2004 S. K. m. 50, 257, 265, 358)

Dava: Davacı vekili, davacının davalı işyerinde çalıştığını, hak ettiği kıdem tazminatının ödenmediğini, bu nedenle İzmir 9. İş Mahkemesi’nin 2010/823 Esas sayılı dava açtıklarını, açılan davada bilirkişi raporu ile kıdem tazminatı alacağının 23.185,43 TL olarak belirlendiğini, borçlu şirketin borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı alacaklarının tahsilinin tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişideki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, alacak miktarının %15 oranında teminat yatırılması karşılığında istemin kabulüne dair ihtiyati haczin kabulüne dair karara davalı vekilinin kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesi ile 7 günlük süre içinde itirazı üzerine mahkemece 21.12.2001 günlü ek karar ile itirazın reddine karar verilmiştir.

Davalı vekili ihtiyati haczin kabulüne dair karar itirazın reddi kararını 6100 sayılı HMK’un geçici 3/1 maddesi uyarınca süresinde kanun yoluna getirmiş olup, Dairemizin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341, geçici 3 ve İcra İflas Kanunu’nun 358. maddeleri uyarınca kanun yoluna tabi ret kararını denetleme görevi olduğu anlaşılmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi B. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesine göre <Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir”. Aynı kanunun takip eden 258. maddesinde ise, <ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği, alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecbur olduğu belirtilmiş, 265 maddesinde de <borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği, Bölge adliye mahkemesinin bu başvuruyu öncelikle inceleyeceği ve verdiği kararın kesin olduğu> düzenlenmiştir.

İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesinde düzelenmiş olup buna göre <Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur>. Dava tarihinde yürürlükte ve kıyasen uygulanacak olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise 390. maddesinde ise açıkça <İhtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği> belirtilmiştir.

Dosya içeriğine göre davacı vekili, davacının ödenmeyen kıdem tazminatı için İzmir 9. İş Mahkemesinin 2010/823 Esasında dava açtıklarını, davanın derdest olduğunu, bilirkişi raporu sonrası kıdem tazminatının belirlendiğini, belirlenen miktar kadar, davalı borçlu işverenin taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı işveren vekili, itirazında mahkemenin yetkili olmadığını da belirtmiştir.

Somut uyuşmazlıkta ihtiyati hacze konu kıdem tazminatının hüküm altına alınması dava konusu edilmiştir. HMK’nun 390. maddesinin açık düzenlemesi karşısında ihtiyati haciz konusunda görevli ve yetkili mahkeme davanın görüldüğü İzmir 9. İş Mahkemesine aittir. Yetki itirazı nedeni ile dosyanın yetkili ve görevli İzmir 9. İş Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, ihtiyati haciz kararı verilmesi ve yapılan itirazın reddine karar verilmesi hatalıdır.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.01.2012 tarihinde İİK.’nun 265. maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/17636
Karar: 2013/1888
Karar Tarihi: 07.02.2013

ÖZET: İhtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi isabetlidir.

(6100 S. K. m. 114) (2004 S. K. m. 257)

Dava ve Karar: Davacı M. Ç. vekili Avukat H… Ö… tarafından, davalı Burhan İth. İhr. Taş. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine 03.02.2012 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati haciz istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; HMK 114/1-c maddesindeki görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 06.02.2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
------
T.C.
KOZAN (DEĞİŞİK İŞ KARAR)
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/6 D.İş
KARAR NO: 2012/6

Alacaklı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde; müvekkilinin borçludan 20.000.-TL alacağı olduğunu, borçlunun çekin vadesi gelmiş olmasına rağmen halen müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu sebeple borcun herhangi bir rehin ile de teminat altına alınmamış olduğundan borçluların borca kafi gelecek miktardaki menkul ve gayrimenkul malları ile sair üçüncü şahıslarda bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyaten haciz vaazına karar verilmesini istemiş olmakla işin müstaceliyeti göz önünde bulundurularak mürafaa icrasına mahal olmadığı anlaşılmakla, dilekçe ve ekleri incelendi.

G. DÜŞÜNÜLDÜ:

Alacaklı vekili dilekçesinde izah ettiği üzere borçlunun alacaklıya 20.000,00.-TL borçlu olduğunu, iş bu borcun vadesinin hulul eylemiş olup çeke müstenid bulunduğu iddia edildiği gibi rehinle de temin edilmediği dilekçeye bağlı çekin tetkikinden anlaşılmıştır.

6100 sayılı HMK'nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir, mahkemelerin görevleri 1-4. Maddeler arasında düzenlenmiş, 4. maddede Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler sayılırken 4/1-Ç maddesinde bu kanun ve diğer kanunların Sulh Hukuk Mahkemesi veya Sulh Hukuk Hakimini görevlendirdiği davaları şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir.

Basit Yargılama usulü 6100 sayılı HMK'nın 316-322 maddeleri arasında düzenlenmiş 316/1-A maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına giren tüm dava ve işlerin basit yargılama usulüne göre görüleceği, yine 316/1-C maddesi de ihtiyati haciz taleplerinin basit yargılama usulüne göre görüleceği ifade edilmiştir.

HMK sistematiğine göre; genel görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, Asliye Hukuk Mahkemelerinde kural olarak; yazılı yargılama usulü uygulanır. Bunun dışında basit yargılama usulünün uygulandığı dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için buna ilişkin açık bir düzenlemenin bulunması gerekir. Örneğin; 2942 Sayılı kamulaştırma kanunun 37. maddesinde bu kanundan kaynaklanan dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulüne göre görüleceği, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesine göre bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin sözlü yargılama usulüne göre görüleceği, HMK'nın 447. maddesinde diğer yargılama usullerine atıf yapılan hallerde basit yargılama usulü hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, 5490 sayılı nüfus kanunun 36. maddesinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun 2/1 ve 4. maddelerinde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi) Sıfatıyla görüleceği hüküm altına alınmıştır.

HMK'nın 316/1-Ç maddesinde sayılan nafaka davaları basit yargılama usulüne tabi olarak kabul edilmiş olmasına rağmen, 4787 sayılı kanundaki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Sıfatıyla bu davalara bakıldığı, yine HMK'nın 316/1-D maddesinde sayılan hizmet ilişkisinden doğan davaların basit yargılama usulüne göre 5521 sayılı kanundaki Özel Hüküm sebebiyle Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Sıfatıyla görüldüğü, yine HMK'nın 382/1-A-2. maddesinde sayılan ad ve soyadın değiştirilmesi davalarının 5490 sayılı kanunun 36. Maddesindeki özel hüküm sebebiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde basit yargılama usulüne göre görüldüğü açıktır.

İhtiyati Haciz talepleri ise; dava niteliğinde değil, iş niteliğindeki taleplerdir. İhtiyati haciz İİK'nun 257. ve devamı mad. düzenlenmiş, görevli mahkemenin genel hükümlere göre belirleneceği İİK'nun 258. maddede düzenlenmiştir. Bu atıf sebebiyle HMK'nın 316/1-C maddesinde basit yargılama usulüne tabi bir iş olarak düzenlenen ve HMK'daki bu açık hüküm sebebiyle HMK'nın 4/Ç bendi kapsamında nitelendirilmesi gereken bu iş yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Böyle bir açık düzenleme bulunmaması sebebiyle basit yargılama usulüne tabi olan dava ve işlerde genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin ihtiyati haciz talebine ilişkin işlerde görevli olması gerekir.

Bu açıklamalar ışığında, ihtiyati haciz talebi ile ilgili olarak basit yargılama usulüne tabi olduğu hususunda hiçbir tereddüt bulunmayan bu talepler yönünden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu yönünde açık bir düzenleme bulunmadığı, bu durumda basit yargılama usulüne tabi olan işler yönünden genel görevli mahkeme olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, talebin dava şartlarından olan HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Talebin HMK'nın 114/1-C maddesindeki görevsizlik nedeniyle usulden REDDİNE,

2-Alacaklı tarafça sarf edilen 59,25.-TL mahkeme giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,

Dair; red kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06.02.2012

Alıntı:
T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/3931
Karar: 2012/14099
Karar Tarihi: 14.12.2012

ÖZET: Somut olayda, davanın, borçlunun borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı, alacaklarının tahsilinin tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişideki hak ve alacaklarına İİK'nu uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme icra ve İflas Kanunu'nun ilgili maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HMK) yetkiye ve göreve dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunduğu kuşkusuz olup. 6100 sayılı HMK.'nunun ilgili maddeleri gereğince, uyuşmazlığın S. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

(6100 S. K. m. 1, 4, 316, 382) (2004 S. K. m. 50, 257)

Dava: Taraflar arasındaki ihtiyati haciz istemine ilişkin davada Söğüt Asliye ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.

Asliye Hukuk Mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin dava olmadığı, istemin HMK.'nunun 382/1. maddesine göre çekişmesiz yargı işi olduğu, 6100 sayılı HMK.'nununa göre de Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.

Sulh Hukuk Mahkemesi ise, ihtiyati haciz taleplerinin mal varlığına ilişkin olduğu, 6100 sayılı HMK.'nu 1-4. maddelerine göre, Asliye hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

6100 sayılı HMK.'nun 316/1-c maddesi ile <İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazların> basit yargılama usulüne tabi dava ve işler olduğu belirtilmiş olup, aynı kanunun 2/1. maddesi ile de <Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.> hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda, davanın, borçlunun borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı, alacaklarının tahsilinin tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişideki hak ve alacaklarına İİK'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme icra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (HMK) yetkiye ve göreve dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunduğu kuşkusuz olup. 6100 sayılı HMK.'nunun 316/1-c ve 2/1. maddeleri gereğince, uyuşmazlığın Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Söğüt Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C.Y A R G I T A Y
17.HUKUK DAİRESİ
ESAS 2012/5679
KARAR 2012/ 14100
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İstanbul 12.Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 21.03.2012 NUMARASI : 2012/22-22

Taraflar arasındaki İhtiyati haciz istemine ilişkin davada İstanbul 7. Asliye Ticaret ve 12. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilendosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R - Dava, İhtiyati haciz istemine ilişkindir.Asliye Ticaret Mahkemesince,senedin 16.01.2009 tarihinde kira sözleşmesine göre teminat olarak verilmiş olması nedeniyle HMK’nun 4. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, sebepten mücerret olan kambiyo senedine dayalı İhtiyati haciz talebinin münhasıran Ticaret Mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Dosya kapsamından, borçlu şirketin borcu ödemekten kaçınmaya çalışmasından dolayı alacaklarının tahsilinin tehlike altında olduğunu, alacağın tahsili için borçlunun borca yetecek kadar taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişideki hak ve alacaklarına İİK'nun 257. maddesi uyarınca kefile karşı ihtiyati haciz konulmasına kararverilmesi istenmiş olup, İhtiyati haciz istemine dayanak 16.01.2009 tarih ve 360.000,00 TL bedelli bononun arkayüzünde "16/01/09 tarihinde imzalanan Kira Kontratının hususi şartlar 12.maddesine istinaden teminat senediolarak verilmiştir." kaydı bulunduğu görülmüştür. Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-a madesi ile "Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmaküzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile budavalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği" hüküm altına alınmıştır.Bu durumda, talep konusu senet kira ilişkisinin teminatı olarak verilmekle, 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-amaddesine istinaden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 12.SulhHukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.12.2012 gününde oybirliğiyle kararverildi.
Old 11-06-2013, 09:24   #10
av__emrah

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
Daha dün Asliye Ticaretten karar aldım...

Sayın meslektaşım daha dün asliye hakimiyle görüştüm, kendi mahkemesinin görevli olmadığını, sulh hukuktan talep etmem gerektiğini tavsiye etti. Gidip asliye hukuka açsam büyük ihtimalle görevsizlik verecek. Garip bir iş oldu bu durum




Alıntı:
TÜRK MİLLETİ ADINA T.C. NEVŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ DEĞİŞİK İŞ KARAR

İhtiyati Haciz İhtiyati haciz talebine ilişkin dilekçe mahkememize gelmekle ilgili deftere kaydedilerek yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından mahkememize verilen dilekçe ile alacaklının,borçludan 20/05/2011 keşide tarihli 10/03/2012,10/09/2012 ve 10/11/2012 vade tarihli bonolar ile 8.400,00 TL toplam alacağının olduğunu,borçlunun borcunu vade süresi geçmiş bulunmasına rağmen ödemediğini, borçlunun borcunu ödememek için mal kaçırma işlemlerine başladığını,borçlunun borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. 2004 sayılı yasanın 258/1 maddesi "İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur." şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı yasanın 382/1 maddesi "çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır:a) İlgililer arasında uyuşmazlık olmayan hâller.b) İlgililerin, ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı hâller.c) Hâkimin resen harekete geçtiği hâller."şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı yasanın 2.maddesi "(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir."şeklinde düzenlenmiştir. 6100 sayılı yasanın 4.maddesi "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, / sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler."şeklinde düzenlenmiştir. Dosyanın yapılan incelemesinde, 2004 sayılı yasanın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz kararının hangi mahkeme tarafından verilmesi gerektiğinin özel olarak belirtilmediği, bu kapsamda ihtiyati haciz kararlarında görevli mahkemenin genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği 6100 sayılı yasanın 382.maddesinde çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği ve İcra ve İflas Hukukundaki çekişmesiz yargı işleri içerisinde ihtiyati hacizin belirtilmediği yine 6100 sayılı yasanın 382/1 maddesinde belirtilen 382/1-a,b,c maddelerinde belirtilen ölçütlerde herhangi birisinede uymadığı, zira ihtiyati haciz kararlarının mahkemeler tarafından re'sen harekete geçilerek verilmediği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunduğu ve aleyhine ihtiyati haciz talep edilen kişinin 2004 sayılı yasanın 257 ve devamı maddeleri gereğince ileri sürebileceği itiraz sebeplerinin bulunduğu ve bu açıklamalar kapsamında ihtiyati haciz talebinin basit yargılama usulüne tabi olarak görülmesinin yanı sıra çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilemeyeceği, bu açıklamalar kapsamda ihtiyati hacize ilişkin görevin 6100 sayılı yasanın 2. ve 4.maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, 6100 sayılı yasanın 4.maddesi kapsamında Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevinin belirlendiği, çekişmesiz yargı işi niteliğinde bulunmayan ihtiyati haciz kararının Sulh Hukuk Mahkemesin de görülmesini gerektirir 6100 sayılı yasa ile ihtiyati haciz kurumunun düzenlendiği 2004 sayılı yasada herhangi bir hüküm bulunmadığı, ihtiyati haciz talebinin malvarlığı haklarına ilişkin davalardan olduğu, bu kapsamda 6100 sayılı yasanın 2.maddesi kapsamında görevli mahkemenin açık bir şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı yasanın 4.maddesine giren uyuşmazlıklar haricindeki ihtiyati haciz taleplerinin tamamında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğunun açık olduğu, görev hususunun dava şartlarından olduğu ve görev hususunun her zaman değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizin görevi re'sen değerlendirilerek mahkememizin açık bir şekilde görevsiz olduğu vicdani kanaatine varılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle; Mahkememizin, 6100 sayılı syasanın 114 ve 115, maddesi gereğince GÖREVSİZLİĞİNE, HMK'nun 20/1 maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihden, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli NEVŞEHİR NÖB.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'ne gönderilmesine, Yasal süresi içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde yargılama giderleri açısından 6100 sayılı yasanın 20/1 maddesi gereğince dosyanın yeniden ele alınmasına, Yargılama giderinin görevli mahkemece dikkate alınmasına, Dair,tarafların yokluklarında kararın tebliğinden itibaren 8 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay'da temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.03/04/2013
Old 11-06-2013, 10:25   #12
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Yargıtay kararını ekleyerek İst. Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz talebinde bulundum; GÖREVSİZLİKTEN REDDEDİLDİ.

Asliye Ticaret Mahkemesi talebi kabul ederek, ihtiyati haciz kararı verdi.

Bilgilerinize..
Old 02-09-2013, 11:06   #13
av. Tülin Sarıyar

 
Varsayılan

Yargıtay 4. HD'nin bu içtihatına güvenerek kambiyo takibim için sulh hukuk mahkemesinden ihtiyati haciz kararı istedim. görevsizlik kararı verildi. görevli mahkeme ticaret mahkemesi olarak kabul ediliyor. zaman ve masraf kaybı olmaması için aman dikkat....
Old 04-10-2013, 11:24   #14
eda bilecik

 
Varsayılan

Daha geçen hafta bir meslektaşım Konya Ticaret Mahkemesine başvurdu bonoya dayalı ihtiyati haciz için sonuç görevsizlik oldu.Sulh Hukuk Mahk.görevlidir denmiş.Şimdi bu hafta Bakırköyden ihtiyati haciz almam gerekiyor çek için iyice kafam karıştı.Bakırköyde uygulama ne yöndedir acaba?
Old 04-10-2013, 13:46   #15
üye7160

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eda bilecik
Daha geçen hafta bir meslektaşım Konya Ticaret Mahkemesine başvurdu bonoya dayalı ihtiyati haciz için sonuç görevsizlik oldu.Sulh Hukuk Mahk.görevlidir denmiş.Şimdi bu hafta Bakırköyden ihtiyati haciz almam gerekiyor çek için iyice kafam karıştı.Bakırköyde uygulama ne yöndedir acaba?


Bursa'da Asliye Ticaretten almaya devam ediyoruz,bugün bile bir kararı takibe koydum
Old 04-10-2013, 14:54   #16
madlock

 
Varsayılan

2012 Temmuz ve Ağustos' da İst. Ticaret Mahkemelerinden iki adet ihtiyati haciz kararı almıştım. İhtiyati haciz talebi, malvarlığı hakkına ilişkin bir taleptir. Borçludan kaynaklanan bazı nedenlerle önce icra takibi sonra haciz olan yol bu kez önce haciz sonra takip olarak uygulanmaktadır. HMK 2. madde hükmü malvarlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirtmiştir. Kaldı ki alacak talebi, icra takibi yolu ile değil dava yolu ile ileri sürülseydi görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi olacaktı. Şu halde ihtiyati haciz talebi de Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılmak gerekir. Ayrıca İİK nun 258/2 maddesi "mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir." ifadesi ile bu talebi çekişmesiz olmaktan çıkarmıştır. Kanaatindeyim.
Old 06-11-2013, 11:25   #17
limpid

 
Varsayılan

merhaba

elimde ticari satımın karşılığı olarak alınmış sıralı senetler var. senetleri bize veren ciranta, düzenleyen ise başka bir şirket. 2 tanesi ödenmedi protesto edildi. senetleri bize veren düzenleyene bir iş yaptığını iş karşılığı bu sıralı senetleri aldığını belirtti. ancak senetler ödenmiyor. bir de aralarında yaptıkları sözleşmeyi bize sundu. orada da muacceliyet şartı var. tabi bu arada senetler üzerinde de var.

1- ihtiyati haciz talep edeceğim. sanırım son uygulama asliye ticaret yoksa asliye hukuk. ancak tereddüt ettiğim nokta bu senetlerin sıralı olduğunu kanıtlamam açısından bize gösterilen sözleşmenin tarafı olmamamıza rağmen lehimize kullanılıp kullanılamayacağı?

2- düzenleyenle konuşulduğunda senetleri bize verenin işi tamamlamadığını ve bu nedenle dava açtıklarını müvekkile söylemişler. 1. maddede belirttiğim gibi bu sözleşmeyi kullanmadan sıralı senetlerin hepsi için ihtiyati haciz kararı alabilir miyim? senedi bize veren cirantanın bir taraftan çekleri de karşılıksız çıktı bu da cari hesap ilişkim göstererek vadesi gelmeyen diğer senetler için ihtiyati haciz almamda etkili olur mu? senetlerin meblağları hep aynı ve 1 ay aralı.
Old 09-11-2013, 01:27   #18
SHODAN

 
Varsayılan

kredi sözleşmelerine dayaranarak ihtiyati haciz için görevli mh asliye ticaret mi?
kredi sözleşmesi ihtarname ve tebliğ şerhi ihtiyati haciz kararı almak için yeterli mi?
Old 13-11-2013, 14:54   #19
Matrix

 
Varsayılan

Birkaç gün önce ben de Asliye Tic. Mah.'den ihtiyati haciz kararı aldım.
Old 17-01-2014, 09:23   #20
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/12112
K. 2013/15911
T. 17.9.2013
• İHTİYATİ HACİZ KONULMASI İSTEMİ ( Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevine Giren Uyuşmazlıklar Haricindeki İhtiyati Haciz Taleplerinin Tamamına Bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu Gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesince Görevsizlik Kararı Verilmesi Yerinde Olduğu )
• SULH HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVİNE GİREN UYUŞMAZLIK OLMADIĞI ( İhtiyati Haciz İstemi - 6100 S.K. Md.4'e Giren Uyuşmazlıklar Haricindeki İhtiyati Haciz Taleplerinin Tamamına Bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu/Sulh Hukuk Mahkemesince Görevsizlik Kararı Verilmesi Yerinde Olduğu )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Borçlunun Taşınır Taşınmaz Malları ve 3. Kişilerdeki Hak ve Alacaklarına İhtiyati Haciz Konulması İstemi - Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevine Giren Uyuşmazlıklar Haricindeki İhtiyati Haciz Taleplerinin Tamamına Bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu )
• İHTİYATİ HACİZ KONULMASI İSTEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME ( Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevine Giren Uyuşmazlıklar Haricindeki İhtiyati Haciz Taleplerinin Tamamına Bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevli Olduğu )
6100/m.4
2004/m.258

ÖZET : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin alacağı miktara karşılık borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ve üçüncü kişilerde hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 6100 Sayılı Yasanın 4. maddesine giren uyuşmazlıklar haricindeki ihtiyati haciz taleplerinin tamamına bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yerindedir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03/04/2013 tarih ve 2013/118-2013/117 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sonay Demiralp Yavaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkilinin 20.05.2011 keşide tarihli 10.03.2012, 10.09.2012 ve 10.11.2012 vade tarihli 3 adet bono nedeniyle toplam 8.400,00 TL alacaklı olduğunu, bonoyu keşide eden borçlu İ. K.'un bonoların vadesi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini ileri sürerek, müvekkilinin alacağı miktara karşılık borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ve üçüncü kişilerde hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, 6100 Sayılı Yasanın 4. maddesine giren uyuşmazlıklar haricindeki ihtiyati haciz taleplerinin tamamına bakmakla Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, ihtiyati haciz isteyen ( alacaklı ) vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyati haciz isteyen ( alacaklı ) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-01-2015, 14:08   #21
mnguckaya

 
Varsayılan İhtiyati Haciz Görevli Mahkeme

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ


ESAS NO : 2014/11587
KARAR NO : 2014116444

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2013
NUMARASI : 2013/70 D.İş - 2013/70
İHTİYATİ HACİZ iSTEYEN : ... Ltd.Şti.
ALEYHİNE İHTİYATİ HACİZ İSTENEN : ... Ltd.Şti.


Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz isteminin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

ihtiyati haciz isteyen vekili, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsilinin temini amacıyla ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, taraflar arasındaki satış ilişkisinin ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle dilekçenin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın görevli Ankara Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karan ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir.

1- İhtiyati hacizde hangi mahkemenin görevli olduğu İİK'nun 258'inci maddesinde açıkça belirtilmemiştir. Bu maddede sadece genel olarak mahkemeden söz edildiğine göre, görev konusunda HMK'nun göreve ilişkin hükümleri (m.1-4) uygulanacaktır. Sulh hukuk mahkemesinin görevi, HMK'nun 4'üncü maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddede sulh hukuk mahkemesine basit yargılama usulüne tabi dava ve işleri görme görevi verilmemiştir. HMK'nun 2'nci maddesinin 2'nci fıkrasında, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Ticari davalarda ise özel kanun hükümleri uyarınca (TTK m. 4,5) ticaret mahkemesi görevlidir. İhtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz dilekçesinde HMK'nun 316/1-c hükmüne göre ihtiyati hacizde basit yargılama usulünün uygulandığı ve HMK'nun 316/1-a hükmüne göre sulh hukuk mahkemelerinde de basit yargılama usulünün uygulandığı belirtilerek sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir yoruma gidilerek kararın bozulması talep edilmiştir. Ancak mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir (AY m.142 ; HMK m.l). HMK'nun 316/1-a hükrnüne göre "sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler"de basit yargılama usulünün uygulanması, sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulünü uygulayacağı anlamına gelir. Bu ifadeden, basit yargılama usulüne tabi tüm dava ve işlerin sulh hukuk mahkemesi tarafından görüleceği ya da sulh hukuk mahkemesinin basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerde genel görevli mahkeme olduğu şeklinde bir anlam çıkarılamaz. Bu nedenle mahkemece, görevsizlik nedeniyle ihtiyati haciz isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup, özellikle mahkemenin gerekçesine ek olarak yukarıda daha geniş şekilde açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde ihtiyati haciz isteyen vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-ihtiyati haciz istenen mahkemenin görevsiz olması halinde ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, ayrıca ihtiyati haciz dosyasının görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine hükmedilmesi doğru değil ise de bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438,VII hükmü uyarınca hüküm fıkrasının 1'nci paragrafındaki " ... 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliği ile kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna tevdiine" ifadesinin çıkarılıp hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.


SONUÇ: Yukanda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle ihtiyati haciz isteyen vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 1'inci paragrafındaki " ... 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20/1 maddesi uyarına kararın taraflara tebliği ile kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna tevdiine" ifadesinin çıkarılarak, kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ihtiyati tedbirin ihtiyati haciz etkisi yaratması cinequanon Meslektaşların Soruları 7 21-02-2012 18:06
ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir me_as Meslektaşların Soruları 3 17-07-2011 18:30
ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir madvocate Meslektaşların Soruları 3 16-11-2008 16:32
kaldırılan ihtiyati haciz ve tekrar ihtiyati haciz başvurusu apple pie Meslektaşların Soruları 3 30-04-2008 18:21
ihtiyati haciz kararında belirtilen miktarın üzerinde haciz yapmak bozoli Meslektaşların Soruları 5 08-02-2008 19:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11713910 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.