ihale ile alınan taşınmazın ihale alıcısı adına tescil edilememesi

Merhabalar,
Bir süredir hayli düşünüp araştırdığım ama çıkış yolu bulamadığım bir sorun var. Alacaklı Belediye, alacağının tahsili için özel bir şahısa icra takibi başlatıyor. Borçlunun paylı milkiyete tabi taşınmazdaki payına haciz konuluyor. Alacaklı vekili, ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere icra mahkemesinden yetki alıp dava açıyor. Dava kabul ediliyor. Taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşiyor. Satış memurluğu satış işlemlerine başlıyor. Taşınmaz ihale ile satılıyor. İhale alıcısı taşınmazdaki paydaşlardan biri olan müvekkil. İhale kesinleşip paralar dağıtılıyor; tapuya taşınmazın ihale alıcısı adına tescili için müzekkere gönderiliyor. Tapu müdürlüğü, taşınmazda dava dışı bırakılan bir paydaş daha olduğunu belirterek tescil talebini reddediyor. Oysa tapu müdürlüğünün, icra dosyasına, mahkemeye, satış memurluğuna gönderdiği hiçbir takyidatta bu şahıs görünmüyor. Üstelik şahıs başından beri pay sahibi. Para dağıtıldı, mülkiyet alınamıyor. üstelik ihale tarihinin üzerinden 7 yıl geçmiş. Mülkiyeti kurtarmanın bir yolu var mı yoksa sadece tapu müdürlüğünden zararımın tazminini mi isteyebilirim? Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.

Dava dışı paydaşa , noter ihtarnamesi çekilerek ; yasal önalım hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması ya da taşınmazın niteliğinde hata sebebiyle ; ihale alıcısının , ihalenin feshini talep etmesi , seçeneklerinin kullanılabileceğini düşünüyorum.Yasal önalım hakkında süre ; 2 yıldır ; ama bu sürenin ; hak sahibi paydaş açısından getirilen bir sınırlama olduğunu düşünüyorum . Ayrıca M.K.733'te bence , ihale sırasında , diğer pey sürenleri korumaya yönelik bir hüküm olup , ihalenin ardından , ön alım hakkının kullanılmasını engelleyen bir hüküm değildir.Alıcının ; ihalenin feshini , taşınmazın niteliğindeki hata sebebiyle isteyebilmesi konusunda ise ; Yargıtay kararı bulursam , yayınlarım .

Sayın Demirtaş cevabınız için teşekkür ederim. Benim de düşündüğüm seçeneklerden biri ihalenin feshi idi. Ancak istisnai hallerde dahi fesih sebebini öğrenme tarihinden 7 gün, her halukarda 1 yıl geçmekle artık ihalenin feshi istenemiyor. İhale tarihinin üzerinden 7 yıl geçmiş

Feshe ilişkin sürenin de ; üçüncü şahısların , ihale alıcısı aleyhine var olacak istemleriyle ilgili olduğunu ve kanun koyucunun iradesinin ; ihale alıcısını , ilelebet hukuki bir risk altında yaşatmak istememesi şeklinde oluştuğunu düşünüyorum .Fakat , aksi yönde düşünecek ve fesih talep edebilme süresinin dolduğunu kabul edecek olursak da , ortada ; yargının müdâhale edemeyeceği - iptal edemeyeceği - ama idarenin ortadan kaldırabileceği bir hakkın var olduğunu kabûl etmiş oluruz . Üstelik talep süresinin dolmuş olması hâlinin ; yargının , artık müdâhale edememesi dışında , hak sahibinin de , hak iddiasında bulunamayacağı anlamına geldiğini gözönüne alırsak ; hukuki bir çekişmede , idarenin re'sen müdâhale yetkisinin olmasının , kabûl edilemez olduğunu düşünüyorum . Bu durumda ; idari başvuru ya da adli soruşturma talebi de düşünülebilir .

Tapunun red işleminin iptali için idari yargıda dava açın. Sonuçta cebri icra satışlarında mülkiyet ihalenin kesinleşmesi ile kazanılmış olur. Tapu siciline tescil kurucu değil, açıklayıcı bir işlemdir. Ayrıca cebri icra satşlarında yasal ön alım hakkı olmaz. Dava dışı 3. Şahsın mağduriyeti tapu sicilinin hatasından kaynaklanmaktadır. 3. Şahıs tapu sicil müdürlüğüne karşı dava açabilir. Eğer bu olayda ihale alıcısı müvekkiliniz iyiniyetli 3. Şahıs konumundaysa dava dışı paydaşın söz konusu zararı tapu sicili karşılamalıdır.

Cebri icra satışı sırasında önalım hakkı kullanılmaz . Satış sonrası , ihale alıcısına karşı , kullanılmasını engelleyen bir hüküm mevcut değil .

Alıntı: Yazan parezer3447 Tapunun red işleminin iptali için idari yargıda dava açın. Sonuçta cebri icra satışlarında mülkiyet ihalenin kesinleşmesi ile kazanılmış olur. Tapu siciline tescil kurucu değil, açıklayıcı bir işlemdir. Ayrıca cebri icra satşlarında yasal ön alım hakkı olmaz. Dava dışı 3. Şahsın mağduriyeti tapu sicilinin hatasından kaynaklanmaktadır. 3. Şahıs tapu sicil müdürlüğüne karşı dava açabilir. Eğer bu olayda ihale alıcısı müvekkiliniz iyiniyetli 3. Şahıs konumundaysa dava dışı paydaşın söz konusu zararı tapu sicili karşılamalıdır.

Sayın parezer3447 cevabınız için teşekkür ederim. Ama 3.şahsın mülkiyet hakkının onun haberi olmadan elinden çıkmasının - tapu dairesinin hatası bile olsa- mülkiyet hakkı ile bağdaşmadığını ve bu nedenle bu şahsa ait payda hak iddia edilemeyeceğini düşünüyorum. Yanlış dava açıp müvekkili karşı vekalet ücreti borcuna sokmaktan da korkuyorum Eğer söylediğinizi destekleyecek bir emsal karar varsa bu yol elbette daha lehe olur. Henüz davayı açmadım . İdarenin hatalı işlemi nedeni ile mülkiyet hakkının kaybedilebileceğine dair bir emsal karar var mıdır? benim şu an düşündüğüm çözüm, satıştan haberdar edilen ortakların paylarının müvekkil adına tescili için tapu iptal ve tescil davası, ihale dışı tutulan 3.şahsın payına düşecek meblağ için de tapu müdürlüğü ne tazminat davası açmak

Müvekkiliniz olayda iyiniyetliyse MK m.1023'e göre kazanımı korunur. Anladığım kadarıyla hata tapu müdürlüğünün, tapu sicilini düzgün tutmamasından kaynaklanmış. Satış aşamasında paydaş olarak gözükmeyen bir şahıs tescil aşamasında paydaş olduğu ortaya çıkmış yanlış anlamadım değil mi? Peki ihale alıcı olan müvekkilinizin paydaş olduğunu söylemişsiniz bu durumda dava dışı bırakılan paydaşın pay sahibi olduğunu bilmiyor muydu? Yani mk 1023 e göre iyiniyetlidir diyebiliyor musunuz?