Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Davaya Gelmeden Dava Kabul Edilebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-09-2006, 09:11   #1
Burak Demirci

 
Varsayılan Davaya Gelmeden Dava Kabul Edilebilir mi?

Açılmış olan bir kadastro tespitine itiraz davasında davalı başka şehidedir ve davayı kabul etmek istemektedir. Davalı davaya gelmeden davayı kabul ettiğine ilişkin bulunduğu yer mahkemesi aracılığıyla kabul dilekçesi gönderebilir mi?
Old 22-09-2006, 09:46   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Gönderebilir, davayı kabul tek taraflı irade beyanıyla yapılır bunu davacının kabul etmesine gerek yoktur. Mahkeme dışında kabul beyanını bir dilekçe ile mahkemeye ulaştırmanız gerekiyor, kabul dilekçeniz tutanağa geçirilir ve dava kabul edilir.

davayı kabulü muhakemenin her aşamasında sunabilirsiniz ancak ilk oturumda kabul edildiğinde yagılama masraflarını vermiyorsunuz diye biliyorum, uygulama bu yönde...

(HUMK 92-93)
Old 22-09-2006, 14:49   #3
tosunkartal

 
Varsayılan

Merhabalar;

Malumunuz olduğu üzere davayı kabul yazılı olarak da yapılabilir. Yazılı kabul beyanının dosyaya girmesi yeterli olup ayrıca tutanağa geçirilmesine ve davalıya imzalatılmasına gerek olmadığı için, davalının başka bir mahkeme aracılığıyla kabul beyanını, davayı gören mahkemeye göndermesi yeterli olacaktır.

Burada bir önemli nokta şudur. Başka bir mahkeme aracılığıyla kabul dilekçesi gönderildiği için, havaleyi yapan mahkeme hakiminin, kabul dilekçesini davalının veya vekilinin yaptığına dair bir şerh düşmesi gerekir. Ancak böyle bir şerhin olmamasının kabul beyanını etkileyeceğini sanmiyorum.

Davayı kabul eden taraf, Harçlar Kanununa göre, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği ilam ve karar harçlarının 2/3' sini eğer ilk celsede davayı kabul ediyorsa 1/3' ini ödemek zorunda. Ancak HUMK md.94/f.2' deki şartlar gerçekleşirse yargılama gideri (ve vekalet ücreti) ödemekten kurtulabilir.

ÖNEMLİ BİR NOT : Soruyu soran Sayın Av. Burak12, kadastro tespitine itiraz davası demekte. Kadastrodan kaynaklanan davalarda ayrı bir düzenleme var mı bilmiyorum.

Saygılarımla.
Old 23-09-2006, 01:08   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Kadastro davalarında, yanlış anımsamıyorsam hakim tarafların delilleriyle bağlı değil. Re'sen gerçek hak sahibini tespit etmek ve kadastro sicillerinin düzgün tutulmasını sağlamakla ödevli.

Bu tür bir davada davalının davayı kabulü ile hakim bağlı olabilir mi?
Old 24-09-2006, 02:46   #5
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu tür bir davada davalının davayı kabulü ile hakim bağlı olabilir mi

T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ E. 2003/9721 K. 2003/10089 T. 30.10.2003

• KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Dava Sırasındaki Sulh ve Kabul Beyanlarının Bağlayıcı Olması - Hükmün Tesbit Tarihindeki Hukuki Durum Dikkate Alınarak Hüküm Kurulacağı ve Tesbitten Sonraki İmar Uygulamasının Hüküm Kurulurken Dikkate Alınamayacağı )

• SULH FERAGAT VE KABUL BEYANLARININ BAĞLAYICI OLMASI ( Kadastro Tesbitine İtiraz Davasında Tarafların Taşınmazın Bir Kısmının Davacı Adına Tescili ve Husumetin Bu Şekilde Giderilmesi Hususunda Anlaşmaları - İmzayla Tasdik Edilen Sulh Anlaşmasının Mahkemeyi Bağlaması )

• DAVADAN FERAGAT VE KABUL BEYANLARININ MAHKEME İÇİN BAĞLAYICI OLMASI ( Kadastro Tesbitine İtiraz Davasında Tarafların Taşınmazın Bir Kısmının Davacı Adına Tescili ve Husumetin Bu Şekilde Giderilmesi Hususunda Anlaşmaları - İmzayla Tasdik Edilen Sulh Anlaşmasının Mahkemeyi Bağlaması )

• İMAR UYGULAMASININ HÜKÜM KURULURKEN DİKKATE ALINAMAMASI ( Kadastro Tesbitinden Sonraki Tarihte Yapılan - Kadastro Tesbitine İtiraz Davası )

Old 24-09-2006, 08:57   #6
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Teşekkürler Sn.Balku,

Kararın tüm metnini eklerseniz, bir daha teşekkür ederiz
Old 24-09-2006, 12:41   #7
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/9721
K. 2003/10089
T. 30.10.2003
• KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Dava Sırasındaki Sulh ve Kabul Beyanlarının Bağlayıcı Olması - Hükmün Tesbit Tarihindeki Hukuki Durum Dikkate Alınarak Hüküm Kurulacağı ve Tesbitten Sonraki İmar Uygulamasının Hüküm Kurulurken Dikkate Alınamayacağı )

• SULH FERAGAT VE KABUL BEYANLARININ BAĞLAYICI OLMASI ( Kadastro Tesbitine İtiraz Davasında Tarafların Taşınmazın Bir Kısmının Davacı Adına Tescili ve Husumetin Bu Şekilde Giderilmesi Hususunda Anlaşmaları - İmzayla Tasdik Edilen Sulh Anlaşmasının Mahkemeyi Bağlaması )

• DAVADAN FERAGAT VE KABUL BEYANLARININ MAHKEME İÇİN BAĞLAYICI OLMASI ( Kadastro Tesbitine İtiraz Davasında Tarafların Taşınmazın Bir Kısmının Davacı Adına Tescili ve Husumetin Bu Şekilde Giderilmesi Hususunda Anlaşmaları - İmzayla Tasdik Edilen Sulh Anlaşmasının Mahkemeyi Bağlaması )

• İMAR UYGULAMASININ HÜKÜM KURULURKEN DİKKATE ALINAMAMASI ( Kadastro Tesbitinden Sonraki Tarihte Yapılan - Kadastro Tesbitine İtiraz Davası )

3402/m.5,25/son,26/son

1086/m.94,95

ÖZET : Tarafların hazır bulundukları 10.11.1994 tarihli celsede davalı taraf, müdahil davacının dayandığı tapu miktarı olan ""29.237 metrekarelik"" yerin nizalı parselin kuzeyinden tefrik edilerek kendisine verilmesini imzaları tahtında kabul etmişlerdir. Müdahil Muharrem ve vekili ise davalı tarafın kabul beyanını ""aynen"" benimsediklerini ve ""tapu miktarı"" kadar yerin taşınmazın kuzey kesiminden kendilerine verilmesini kabul ederek beyanlarını imzalarıyla tasdik etmişlerdir. Karşılıklı kabulü içeren bu beyanlar taraflar yönünden bağlayıcı olup, davayı bitirir niteliktedir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 95. maddesine göre kabul ve feragat kati bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Bu beyan dikkate alınmadan müdahil davacıya 29.237 metrekareden fazla yer verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bundan başka, kadastro hakimi tespit tarihindeki hukuki durumu dikkate alarak hüküm kurmak durumundadır. Tespitten sonra ve yargılama aşamasında Belediyece yapılan imar uygulaması dikkate alınarak hüküm kurulması da isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
KARAR : Yargıtay bozma ilamında özetle; ""Kadastro tespitinin 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi hükmü uyarınca yapılmış olması karşısında tespite itiraz eden Fatma ile Ali'ye dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmek suretiyle taraf koşulunun gerçekleştirilmesi, bundan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi"" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacılar ile müdahilin davasının kabulüne, kesinleşmiş imar planından sonra oluşan 32.985.66 metrekare miktarlı 69 ada 4 parsel ile 1083 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 sayılı parsellerin ölü Muharrem, 1084 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 1085 ada, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 parseller ile 1224 ada 3 sayılı parselin eşit hisselerle Arif Hikmet ve ölü Mükremin, 1086 ada, 1 ve 1224 ada, 1, 2 parsellerin D.... Belediyesi, 1080 ada, 6 parselin Şahin, 1082 ada, 5 parselin Salih, 1082 ada 6 parselin Asiye ve müşterekleri, 1089 ada, 5 ve 6 parsellerin Mehmet adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Arif Hikmet vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece müdahil davacı Muharrem'in dayandığı tapu kaydının krokisinin kapsamına değer verilerek hüküm kurulmuşsa da; tarafların hazır bulundukları 10.11.1994 tarihli celsede davalı taraf müdahil davacının dayandığı tapu miktarı olan ""29.237 metrekarelik"" yerin nizalı parselin kuzeyinden tefrik edilerek kendisine verilmesini imzaları tahtında kabul etmişlerdir. Müdahil Muharrem ve vekili ise davalı tarafın kabul beyanını ""aynen"" benimsediklerini ve ""tapu miktarı"" kadar yerin taşınmazın kuzey kesiminden kendilerine verilmesini kabul ederek beyanlarını imzalarıyla tasdik etmişlerdir. Karşılıklı kabulü içeren bu beyanlar taraflar yönünden bağlayıcı olup, davayı bitirir niteliktedir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 95. maddesine göre kabul ve feragat kati bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Bu beyan dikkate alınmadan müdahil davacıya 29.237 metrekareden fazla yer verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Bundan başka, kadastro hakimi tespit tarihindeki hukuki durumu dikkate alarak hüküm kurmak durumundadır. Tespitten sonra ve yargılama aşamasında Belediyece yapılan imar uygulaması dikkate alınarak hüküm kurulması da isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 30.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davaya müdahale avslh Meslektaşların Soruları 4 08-06-2011 14:39
Borçlunun Gösterdiği Teminat Alacaklının Teminatı Olarak Kabul Edilebilir Mi? mezar-ı mafia Hukuk Soruları Arşivi 1 16-09-2004 10:01
3. bir Kişinin Davaya Eklenmesi peace Meslektaşların Soruları 3 02-09-2002 16:19
Davaya Müdahale aylau Meslektaşların Soruları 1 29-08-2002 23:05
Davaya Katilma Melahat Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 21:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04964709 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.