Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Embrionun akıbeti ne olacak?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-09-2011, 06:46   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Embrionun akıbeti ne olacak?

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=722 Adresinde günlük hukuk haberlerine de eklediğim olay oldukça ilginç.

Alıntı:
İstanbul'da, kansere yakalanan kadın boşanma davası açtı. Ancak çiftin dondurulmuş bir embriyosu olduğu ortaya çıktı. Mahkeme, çiftin ve embriyonun kaderine karar verecek.

Görüşlerinizi merak ediyorum.
Old 26-09-2011, 08:34   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Nasıl ki belirli bir aşamaya kadar kürtaj mümkün olabiliyor, aynı şekilde çiftin "ortak iradesiyle" söz konusu embriyonların yaşamına son verilebilir. Buradan kürtaj savunuculuğu yaptığım sonucu lütfen çıkarılmasın, hukuki çerçevede bir izah getirmeye çalıştım.

Saygılarımla..
Old 26-09-2011, 16:02   #3
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Embriyonun velayetini istemiş olabilir mi acaba davacı kadınşaka bir yana sağ doğmak şartıyla anne karnında olmayan bir embriyo için mahkeme tarafların istemleri doğrultusunda sonlandırılmasına karar vercektir herhalde...
Old 27-09-2011, 07:21   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Üremeye Yardımcı Tedavi Uygulamaları Ve Üremeye Yardımcı Tedavi Merkezleri Hakkında Yönetmelik
Dayandığı Kanunun Numarası ve Tarihi: 3359 - 7.5.1987 / KHK181 - 13.12.1983
Resmi Gazete ile neşir ve ilânı: 6 Mart 2010 - Sayı: 27513

m.18/(13) Bu maddenin 11 ve 12 nci fıkralarında belirtilen numuneler merkezlerde en fazla beş yıl saklanır. Beş yıldan fazla saklanması Bakanlığın iznine tabidir.

İmha nedenine göre gerekli belgeler eklenmelidir (eşlerin talep dilekçesi, boşanma evrakı, ölüm evrakı vs..).


Devam eden dava hakkında...
Old 27-09-2011, 08:40   #5
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
...sağ doğmak şartıyla anne karnında olmayan bir embriyo için mahkeme tarafların istemleri doğrultusunda sonlandırılmasına karar vercektir herhalde...
Önceki mesajımda "ortak irade" olması gerektiğini ifade etmiş, ancak dayanak belirtmemiştim. Eşlerden birinin iradesiyle embriyonun yaşamına son verilebilir mi? Dün konu hakkında bir ana haber bülteninde görüş bildiren bir hekim, "Türk hukuk sistemine göre eşlerden birinin iradesiyle ana rahminde olmayan embriyonun yaşamı son bulabilir" demişti. Bu tespiti noktasında hekime bu sözleri söyleten hukuki dayanak hakkında bilgisi/fikri olan meslektaşım var mı acaba?
Old 27-09-2011, 08:45   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
...Bu maddenin 11 ve 12 nci fıkralarında belirtilen numuneler merkezlerde en fazla beş yıl saklanır. Beş yıldan fazla saklanması Bakanlığın iznine tabidir.
Bu durumda eşler tarafından ölümü konusunda hiçbir irade gösterilmez ise 5 yıl sonra embriyonun yaşamına son verilecek.
Old 27-09-2011, 08:47   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Önceki mesajımda "ortak irade" olması gerektiğini ifade etmiş, ancak dayanak belirtmemiştim. Eşlerden birinin iradesiyle embriyonun yaşamına son verilebilir mi? Dün konu hakkında bir ana haber bülteninde görüş bildiren bir hekim, "Türk hukuk sistemine göre eşlerden birinin iradesiyle ana rahminde olmayan embriyonun yaşamı son bulabilir" demişti. Bu tespiti noktasında hekime bu sözleri söyleten hukuki dayanak hakkında bilgisi/fikri olan meslektaşım var mı acaba?

"'Cenin, ana rahmine düştüğü tarihten itibaren….' sağ ve tam doğmak kaydıyla hak sahibi olur." şeklindeki medeni kanun hükmü olmalıdır, kanaatindeyim.
Old 27-09-2011, 09:18   #8
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
"'Cenin, ana rahmine düştüğü tarihten itibaren….' sağ ve tam doğmak kaydıyla hak sahibi olur." şeklindeki medeni kanun hükmü olmalıdır, kanaatindeyim.
Cenin ana rahmindeyken tarafların ortak iradesiyle kürtaj söz konusu olabiliyor ancak "ana rahminde değil ise eşlerden birisinin iradesi, embriyonun yaşamını sonlandırmak açısından yeterli oluyor" sonucunu belirttiğiniz Medeni Kanun düzenlemesinden çıkarabilir miyiz? Embriyo da aynı cenin gibi bir canlı ve aradaki tek fark embriyonun ana rahmine yerleştirilmemiş ceninin ise ana rahminde bulunuyor oluşu. Embriyo ana rahmine yerleştirilmiş olsa her cenin gibi sağ ve tam doğum şansını yakalayacak. Sonuçta kürtajda da ceninin sağ ve tam doğmadan, dolayısıyla hak sahibi olmaksızın hayatı son buluyor.. Açıkçası ben meselenin içinden çıkamadım.

Saygılarımla..
Old 27-09-2011, 12:22   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Açıkçası ben meselenin içinden çıkamadım.
Meselenin içinden çıkabilmek için tüp bebek işlemlerini kabaca da olsa bilmek gerek.

Burada sözü edilen embriyolar annenin yumurtaları ile spermlerin döllenmesi sonucunda elde edilir. Embriyolardan bir tanesi anne karnına transfer edilir. Kalanları altı günlük olana kadar geçecek sürede dondurulabilir. Dondurulan embriyolar, anne karnına transfer edilen embriyo dışında elde kalan fazlalık ve yedek embriyolardır.

Anne karnına transfer edilen taze embriyo tutmazsa bu dondurulmuşlardan biri daha transer edilir. Tutarsa gereksiz kalan diğer dondurulmuş olanlar imha edilir.

Bence mantığa uygun. Mantığa uygun olan hukuka da uygundur.

Saygılarımla
Old 27-09-2011, 12:26   #10
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
...Bence mantığa uygun. Mantığa uygun olan hukuka da uygundur.
Embriyoların eşlerin ortak iradesiyle mi yoksa eşlerden birisinin iradesiyle mi yaşamlarına son verilebileceği hususunda görüşünüzü merak ettim.
Old 27-09-2011, 12:39   #11
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Embriyoların eşlerin ortak iradesiyle mi yoksa eşlerden birisinin iradesiyle mi yaşamlarına son verilebileceği hususunda görüşünüzü merak ettim.
"Embriyo" yerine Yönetmelik'te yazılı olduğu gibi numune demek daha doğru olur. Sayın Av.Hulusi Metin'in yukarıda aktarma lütfunu gösterdiği Yönetmelik çiftin imzasını arıyor.

Yönetmelik varsa işbu garibin görüş bildirmesi garip olur.

Saygılarımla
Old 27-09-2011, 12:44   #12
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
...Sayın Av.Hulusi Metin'in yukarıda aktarma lütfunu gösterdiği Yönetmelik çiftin imzasını arıyor...
Bu durumda ilk mesajımdaki görüşümde yanılmamış olduğumu görmenin hazzını yaşayabilirim.
Old 27-09-2011, 12:50   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Nasıl ki belirli bir aşamaya kadar kürtaj mümkün olabiliyor, aynı şekilde çiftin "ortak iradesiyle" söz konusu embriyonların yaşamına son verilebilir. Buradan kürtaj savunuculuğu yaptığım sonucu lütfen çıkarılmasın, hukuki çerçevede bir izah getirmeye çalıştım.

Saygılarımla..

Bu görüşünüzün doğal sonucu: "Bebeğin doğumu için de ortak irade gerekir" olacaktır, değil mi?
Old 27-09-2011, 13:08   #14
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=722 Adresinde günlük hukuk haberlerine de eklediğim olay oldukça ilginç.
Görüşlerinizi merak ediyorum.
Mahkemenin embriyo hakkında bir karar vermesi gerekmez diye düşünüyorum. Bu nedenle duruşmanın ertelenmesi zaman israfı olmuş. Boşanma halinde embriyo resen imha edilir.

Yönetmelik
Madde 18 - (12) Adaylardan fazla embriyo elde edilmesi durumunda eşlerden her ikisinin rızası alınarak embriyolar dondurulmak suretiyle saklanır. Saklama süresinin bir yılı aşması halinde her yıl embriyonun saklanması için çiftler mutlaka başvuruda bulunarak taleplerinin devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçelerini vermelidir. Eşlerin birlikte talebi, eşlerden birinin ölümü veya boşanmanın hükmen sabit olması halinde ya da belirlenen sürenin son bulduğunda saklanan embriyolar müdürlükte kurulacak komisyon tarafından tutanak altına alınarak imha edilir. Bakanlıkça elektronik kayıt sistemi oluşturulması halinde merkezde saklanan embriyolara ilişkin bilgiler bu sisteme kaydedilir.

Saygılarımla
Old 27-09-2011, 14:41   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bu görüşünüzün doğal sonucu: "Bebeğin doğumu için de ortak irade gerekir" olacaktır, değil mi?


Embriyoların (numunelerin) alınmasıyla zaten çift, bebeğin doğumu için ortak iradeyi başlangıçta göstermiş bulunmaktadır. Doğumu için irade gösterilen embriyoların ölümü için de aynı ortak irade gösterilecek midir? Evlilik birlikteliğine son verme aşamasında diyelim ki anne embriyoların yaşaması yönünde bir irade gösterir ve baba bu duruma karşı çıkarsa embriyoları nasıl bir akıbetin beklediği bence belirsizliğini koruyor ve mevcut yasal düzenleme bu soruya yanıt verebilmiş değil. Zira "eşlerden birisinin talebi" demek yerine "eşlerin talep dilekçesi" ifadesi kullanılmış yönetmelikte..
Old 27-09-2011, 14:43   #16
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Embriyonun mutlaka yumurtalık sahibi kadının bedenine yerleştirilmesi zorunludur.(Taşıyıcı annelik konusunda da tarafların ortak kararı gerekir diye düşünüyorum. Ki somut olayda kadın dünyaya kendinden bir canlı bırakmak niyetinde değil.) Kadın çocuk sahibi olmak istemiyorsa, artık bu embriyolar da yok edilmelidir.Düşüncesindeyim.

Saygılarımla
Old 27-09-2011, 16:04   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ


Embriyoların (numunelerin) alınmasıyla zaten çift, bebeğin doğumu için ortak iradeyi başlangıçta göstermiş bulunmaktadır. Doğumu için irade gösterilen embriyoların ölümü için de aynı ortak irade gösterilecek midir? Evlilik birlikteliğine son verme aşamasında diyelim ki anne embriyoların yaşaması yönünde bir irade gösterir ve baba bu duruma karşı çıkarsa embriyoları nasıl bir akıbetin beklediği bence belirsizliğini koruyor ve mevcut yasal düzenleme bu soruya yanıt verebilmiş değil. Zira "eşlerden birisinin talebi" demek yerine "eşlerin talep dilekçesi" ifadesi kullanılmış yönetmelikte..

"Embrio'ya bir vasi atansın" denmesin nolur! Bunu hukuk camiası henüz kaldıramaz.
Old 27-09-2011, 16:20   #18
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ


Embriyoların (numunelerin) alınmasıyla zaten çift, bebeğin doğumu için ortak iradeyi başlangıçta göstermiş bulunmaktadır. Doğumu için irade gösterilen embriyoların ölümü için de aynı ortak irade gösterilecek midir? Evlilik birlikteliğine son verme aşamasında diyelim ki anne embriyoların yaşaması yönünde bir irade gösterir ve baba bu duruma karşı çıkarsa embriyoları nasıl bir akıbetin beklediği bence belirsizliğini koruyor ve mevcut yasal düzenleme bu soruya yanıt verebilmiş değil. Zira "eşlerden birisinin talebi" demek yerine "eşlerin talep dilekçesi" ifadesi kullanılmış yönetmelikte..

Erkek eş, boşanma davası kesinleşene kadar; embriyonun nakledilmemesi için tedbir kararı aldırmalıdır.
Old 28-09-2011, 08:28   #19
Nur Deniz

 
Varsayılan

Resmen evli olmayan çiftlerin yasal olarak tüp bebek sahibi olmaları mümkün değil. Embriyo canlı bir varlık değil. Yalnızca doğal olan bir olayın yapay şekilde hazırlanmış şeklidir.

Bu nedenle embriyonun akıbetini tartışmak bana oldukça anlamsız geliyor. Çift boşandığı zaman zaten kimse bu embriyoyu kullanamaz. Sayın Av. Ufuk'un mesajına kısmen katılıyorum. Boşanma davasının açılmış olduğu saklama merkezine bildirilmiş olsa bile yeterlidir.
Old 28-09-2011, 08:42   #20
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
...Embriyo canlı bir varlık değil. Yalnızca doğal olan bir olayın yapay şekilde hazırlanmış şeklidir....
Bu görüşünüze katılamayacağım. Embriyo bir canlıdır.
Old 28-09-2011, 08:53   #21
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Bu görüşünüze katılamayacağım. Embriyo bir canlıdır.

Evet canlı hücre. Ama insan değil.
Old 28-09-2011, 08:58   #22
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Embriyo canlı bir varlık değil. Yalnızca doğal olan bir olayın yapay şekilde hazırlanmış şeklidir.
Aklımıza takılı iki soru var:
- Yumurtanın döllenmesinin ana rahmi dışında olması nedeniyle embriyo imha edilebilir mi?
Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa yapay olması nedeniyle imha edilebilir mi?

Ya da bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse hamileliğin 2.ayında bu hırsızlık farkedilse numunenin imhasına karar verilebilir mi? Hamile hırsız kadına zorla kürtaj yapılabilir mi?

Çocuk imha edilemezse ve yumurta imha edilebilirse aradaki hangi aşamada imha kararı verilebilir? Hangi aşamada verilemez? Kürtajdaki süreleri uygulamak doğru olur mu?

- Döllenmiş yumurta üzerinde mülkiyet hakkı var mı?
Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa anne-baba çocuğu hırsız kadından alabilir mi? Yoksa Çocuk Esirgeme Kurumu mu almalı?

Bu saçma soruları sormamın nedeni hukukun teknoloji ile yarışması gerektiği ve teknolojinin ortaya çıkaracağı hukuki sorunlara önceden hazırlık gerektiğini düşündüğüm içindir.

Ne kadar çok soru sorulursa çözüm o kadar kolaylaşır.
Old 28-09-2011, 09:40   #23
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Aklımıza takılı iki soru var:
- Yumurtanın döllenmesinin ana rahmi dışında olması nedeniyle embriyo imha edilebilir mi?
Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa yapay olması nedeniyle imha edilebilir mi?
Embriyo, döllenmiş 6-7 günlük yumurtadır. Olmaz da hadi olursa, kadın embriyo çalar,kendine yerleştirir ve bebek doğarsa, o bebek imha edilmez. Bence de edilmemeli.

Alıntı:
Çocuk imha edilemezse ve yumurta imha edilebilirse aradaki hangi aşamada imha kararı verilebilir? Hangi aşamada verilemez? Kürtajdaki süreleri uygulamak doğru olur mu?

Yasal kürtaj süresini kullanmak uygundur. 10 haftaya kadar yine bir canlıdır, bir insanın niteliklerini taşımaz.

Alıntı:
- Döllenmiş yumurta üzerinde mülkiyet hakkı var mı?
Örneğin, bir kadın dondurulmuş numuneyi çalarak kendi kendine transfer etse ve çocuk doğsa anne-baba çocuğu hırsız kadından alabilir mi? Yoksa Çocuk Esirgeme Kurumu mu almalı?

Olmalı. Sonuçta kendilerine ait genleri taşıyan embriyoyu istekleri dışında başka biri alıyor. Hırsız bebek sahibi olabiliyorsa, asıl yapı taşı sahibinin neden mülkiyet hakkı olmasın?

Henüz olmayan olaylara yanıt verme nedenim, mantığım bu şekilde kabul ettiğindendir. Her yanıtın başına ''bence'' yazmak istemedim.

Saygılarımla.
Old 28-09-2011, 16:42   #24
üye31284

 
Varsayılan

Gizlice hamile kalan eşine karşı boşanma davası açan bir rektör vardı. Boşandıklarını hatırlıyorum. Elbette sebep gizlice hamile kalınması değil de aradaki çocuk doğurmama anlaşmasının bozulmasının yarattığı geçimsizlik ve öncesindeki başka sorunlardır sanırım. Dosyayı görmeden bilemeyiz tabii ki biliyorum biliyorum.

Bu davanın kararının gerekçesinde gizlice hamile kalınmayla ilgili bir şey var mı acaba merak ettim. Sinsi sinsi embrioyu kendine yükleyen kadın hakkında da kıyasen fikir edinebiliriz.

Neyse... Tüm kanunlarda hamilelik, cenin, anne karnı gibi kavramlar yer aldığı için embrionun bu haliyle bu kapsamlarda değerlendirilemeyeceği açık.

Yine de düşünüyorum da ilerde yapılacak kanun değişiklikleriyle belli şartlar altında şu anki cenin haklarına sahip olabilecek dondurulmuş embriyo çözüldükten sonra bozulursa, tutunamazsa ya zaten bozuksa... O kadar uğraş kazan embrio tutunamasın, bozulsun..O zaman bir de gelsin maddi manevi tazminat davaları.
Old 28-09-2011, 18:11   #25
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...&postcount=722 Adresinde günlük hukuk haberlerine de eklediğim olay oldukça ilginç.
Görüşlerinizi merak ediyorum.


Mahkemenin embriyo hakkında bir karar vermesi gerekmez diye düşünüyorum. Bu nedenle duruşmanın ertelenmesi zaman israfı olmuş. Boşanma halinde embriyo resen imha edilir.

Yönetmelik
Madde 18 - (12) Adaylardan fazla embriyo elde edilmesi durumunda eşlerden her ikisinin rızası alınarak embriyolar dondurulmak suretiyle saklanır. Saklama süresinin bir yılı aşması halinde her yıl embriyonun saklanması için çiftler mutlaka başvuruda bulunarak taleplerinin devam ettiğini ifade eden imzalı dilekçelerini vermelidir.
Eşlerin birlikte talebi, eşlerden birinin ölümü veya boşanmanın hükmen sabit olması halinde ya da belirlenen sürenin son bulduğunda saklanan embriyolar müdürlükte kurulacak komisyon tarafından tutanak altına alınarak imha edilir. Bakanlıkça elektronik kayıt sistemi oluşturulması halinde merkezde saklanan embriyolara ilişkin bilgiler bu sisteme kaydedilir.

Saygılarımla

Sayın Konyalı,
yönetmelik adaylardan fazla embriyo alınması durumunu söz konusu ediyor. Olayda fazla alınmış embriyo değil, alınmış tek embriyo var. Tek embriyo alınması durumunda da mı yönetmeliğin yukarıdaki maddesi uygulanır?
Not: Embriyonun akıbeti konusunda şimdilik herhangi bir fikrim yok.

Saygılarımla
Old 28-09-2011, 20:48   #26
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Olayda fazla alınmış embriyo değil, alınmış tek embriyo var.
Yönetmelik'e göre embriyonun sayısı önemli değil. Sadece evli çiftler tüp bebek sahibi olabilir. Bu nedenle, boşanma hali, tek embriyo da olsa dondurulmuş embriyonun resen imha nedenidir.
Old 30-09-2011, 11:26   #27
Dr.DOGRAMACI

 
Varsayılan imha :)

Merhabalar,

Ne yazık ki ülkemizde henüz embriyonun durumu ile ilgili hukuki bir tanımlama mevcut değil. Yardımcı üreme tekniklerinin gelişimi ve yaygınlaşması ile beraber bir çok etik ve hukuki problemin vuku bulacağı da aşikar. Bu yüzden bir an önce embriyo, fetüs vs ile ilgili hukuki durumlarını tanımlayan ve düzenleyen mevzuat yapılması gerekli.

Şu an için burada belirtildiği üzere ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ UYGULAMALARI VE ÜREMEYE YARDIMCI TEDAVİ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK ve kısmen de olsa RAHİM TAHLİYESİ VE STERİLİZASYON HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİ VE DENETLENMESİNE İLİŞKİN TÜZÜK 'ün bazı normları göz önüne alınmakta.

Alıntı:
Embriyo bir canlıdır.

Sn Ekici'nin söylediğine katılıyorum. Embriyo kesinlikle bir canlıdır ancak hukuki durumu tanımlanmamış bir canlı. Bir çok bakterinin hatta canlılığı tartışmalı virüslerle ilgili iyi kötü tanımlama olmasına rağmen embriyo ile ilgili net bir şey yok ortada. Bu sebeple Sn Konyalı'nın da dediği gibi bir çok soru(n) bizi beklemekte.

Mevzuat incelendiğinde embriyo hakkı hiç düşünülmemiş olduğu görülecektir. Sadece Medeni Hukuk'ta hak ehliyetine sahip olabileceği (o da tam ve sağ doğmak şartıyla) belirtilmiştir. Dikkat edilmesi gereken husus burada sadece hak ehliyetine sahip olabileceğidir, bir kısım insan hakkına sahip olabilmesi değil. Yani embriyonun hak ehliyeti sahibi olabilme şansından başkaca da bir hakkı yoktur. Ben buna potansiyel hak sahibi diyorum

Diğer taraftan embriyonun yaşam hakkı sadece anneye tanınmış seçimlik bir hak gibi duruyor. Yani embriyonun kaderine dair inisiyatif büyük ölçüde annede. Her ne kadar yönetmelik evli olunca eş rızası aranmakta dese de uygulamada reşit kadın 10 haftaya kadar kendi rızasıyla tek başına gebeliğini sonlandırtabiliyor (hukuki sorumluluk olmakla beraber cezai müeyyide yok). Hatta ve hatta sağlık durumu, tecavüz (eş veya başkası) gibi özel durumların varlığında bu süre 20 haftaya kadar da uzayabiliyor. (TCK 99-100)

Mevcut mevzuat göz önüne alındığında 10 haftaya kadar cenin, bir canlı da olsa kaderi kadının inisiyatifinde (kişiye/canlıya karşı işlenen bir cezai sorumluluk olmaksızın) bir nevi şahsına münhasır (sui generis) eşya muamelesi görmekteyken ana rahmine düşmeden önce (evveliyetlik ilkesi) hayli hayli (sui generis) bir eşya(?) durumunda olduğunu düşünüyorum. Ayrıca düşük sonrası ceninin bir mahiyeti olmadığını da unutmamak gerek.

Buradan rahim tahliyesi karşıtı olduğum gibi bir durum anlaşılmasın lütfen. Benim sadece belirtmek istediğim insan hakkı nedir ve nerede başlar gibi sorular. Ölüm ve sonrasında pek bir problem yok gibi ama başlangıcıyla ilgili bence tam bir netlik de yok. Ayrıca döllenmiş yumurtanın henüz hukuki durumunu belirten bir mevzuat olmadığından canlı da olsa (vücut dışında yaşamasını ve gelişimini tamamlayamayacağından) bir eşya vasfında mıdır? Bunlardan mütevelli bir çok soruna da gebe bir konu.



Buradaki somut olayda ise bence yönetmelik gayet açık. Embriyonun imha edilmemesi için her yıl çiftlerin birlikte imzası gerekiyor. İmza atılmazsa embriyo imha edilir. O bir yıl zarfında boşanma hükmen sabit olursa embriyo yine imha edilir. Birlikte talep varsa imha, birisi ölürse yine imha, hatta beş sene dolarsa ne olursa olsun yine imha.
Eğer imha edilmeden (eşlerden biri ölür veya boşanma kararı sabit oluncaya kadar) o bir yıllık zaman zarfı içerinde kadın embriyoyu yakalar kendi rahmine enjekte ettirebilmeyi başarır da embriyo da orada rahme/hayata tutunabilmeyi başarabilirse (bundan sonra boşanma kesinleşse, eş rıza göstermese ya da ölse bile) embriyonun ilk 10 haftalık yaşamsal kaderine kadının kendisinin karar verebileceğini düşünüyorum.

Konu hakkındaki güzel katkı ve yorumlarınız için hepinize teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Old 02-04-2012, 00:59   #28
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kozmik Hippi
Gizlice hamile kalan eşine karşı boşanma davası açan bir rektör vardı. Boşandıklarını hatırlıyorum. Elbette sebep gizlice hamile kalınması değil de aradaki çocuk doğurmama anlaşmasının bozulmasının yarattığı geçimsizlik ve öncesindeki başka sorunlardır sanırım.

Çok direndim sormadan edemedim, kadın anlaşmayı bozmadan başkasından gebe kalsaydı ne olacaktı?
Old 02-04-2012, 15:32   #29
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Çok direndim sormadan edemedim, kadın anlaşmayı bozmadan başkasından gebe kalsaydı ne olacaktı?


Kocanın bu duruma itirazı varsa, kadın sadece çocuk doğurmama anlaşmasını değil, evlilik ve gerekleri anlaşmasını da tamamen bozmuş olurdu.
Old 02-04-2012, 15:53   #30
Nur Deniz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Kozmik Hippi
Kocanın bu duruma itirazı varsa, kadın sadece çocuk doğurmama anlaşmasını değil, evlilik ve gerekleri anlaşmasını da tamamen bozmuş olurdu.

Peki koca kendisine düşen sorumluluğu yerine getirmiş mi? Yalnızca kadın iradesine mi bırakmış korunmayı? Bu durumda gizlice ve sinsice hamile kalmış olması oldukça tuhaf. Keşke korunma yöntemlerinin eksik yönleriyle savunsaymış kendisini.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çek aslı yok, davanın akıbeti ne olacak? kağanulaş Meslektaşların Soruları 3 26-09-2009 15:05
icra takip dosyası akıbeti için bursa da yardımcı olacak meslektaş, Av.Ramazan Akkaya Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 1 01-12-2008 18:24
istinaf mahkemelerinin akıbeti bozoli Hukuk Sohbetleri 12 23-01-2007 22:40
yargıtaydan dosyanın akıbeti Av. Ahmet GÜÇ Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 20-01-2007 13:35
hakimlik sınavının akıbeti ne olacak? hukukçuhanım213 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 10 21-11-2006 12:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09950709 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.