Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tam yargı davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-09-2008, 15:58   #1
advocat63

 
Varsayılan tam yargı davası

Karayolları genel müdürlüğü taşeron şirkete yaptırdığı yol çalışmasının meydana getirdiği toz nedeniyle müvekkilin fıstıklarında zarar meydana gelmiştir.Sulh hukuk mahkemesinde deilil tespiti yaptırdık.
1-Adli yargı mı ? yoksa idari yargı mı görevlidir?
2-İdari yargı görevli ise zararı tam yargı davasından önce Karayolları genel müdürlüğünden talep etmemiz gerekir mi?
Old 22-09-2008, 16:20   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Dava adli yargıda sadece taşeron şirkete yöneltilerek açılmalıdır. Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılacak dava husumet yönünden reddedilecektir.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/5023
K. 2002/12365
T. 5.11.2002
DAVA : Davacı Osman Badıllı vekili Avukat Abdulkadir Badıllı tarafından, davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ve Mehmet Güneş İnş. Tic. San. Ltd. Şti. aleyhine 25.10.1999 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.2.2002 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirket vekili duruşmasız olarak incelemesi davacı vekili ve diğer davalı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 5.11.2002 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının ve davalı şirketin tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davalı karayolları Genel Müdürlüğü'nün temyiz itirazlarına gelince;

Dava, şirketin karayolu yapımı sırasında oluşan tozların davacıya ait meyve ağaçlarına zarar vermesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece şirket ile birlikte Karayolları Genel Müdürlüğü de olaydan sorumlu tutularak dava kısmen kabul edilmiştir.

Dosya kapsamına göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yolun yapım işini sözleşme ile yüklenici olan davalı şirkete vermiştir. Yüklenicinin yol yapımı sırasında zarar doğmuştur. Yüklenici, iş sahibi olan Karayolları Genel Müdürlüğü'ne bedeli karşılığında bir iş yapmayı yüklenmiştir. Bu özelliği itibariyle yüklenici ile iş sahibi arasındaki sözleşme bir eser sözleşmesidir. Bu nedenle yüklenici üzerine aldığı işi doğrudan iş sahibinden bağımsız olarak yapma yükümlülüğü altındadır. Kendi adına iş yaptırması nedeniyle de başkalarına verdiği zarardan bizzat sorumludur. Ayrıca iş sahibi sorumlu tutulamaz. Bu bakımdan BK.nun 55. maddesi gereğince yüklenici ile iş sahibi arasında çalışan ve çalıştırılan ilişkisinin varlığından da söz edilemez. Bu nedenle davalı Karayolları Genel Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yönünden reddi gerekirken yazılı şekilde onun yönünden de sorumluluğuna karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yararına BOZULMASINA, davacının ve davalı şirketin temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile davalı Mehmet Güneş İnş. Tic. San. Ltd. Şti. hakkındaki hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 4.960.000 lirasının davacıya 25.890.679 lirasının da davalı Mehmet Güneş İnş. Tic. San. Ltd. Şti.'ne yükletilmesine ve peşin alınan harçların bundan mahsubuna ve temyiz eden davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 5.11.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-09-2008, 23:32   #3
avfatih

 
Varsayılan

Adnan Bey sunduğunuz içtihata ilişkin olarak bir hususta bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim. Yargıtay olaya sorumluluk açısından yaklaşarak husumet yönünden reddi gerektiğini belirtmiş. Peki görev açısından KGM'ye yöneltilecek talep bir tam yargısı davasının konusu böylelikle idare mahkemelerinin görevine giren bir husus değil midir? Eğer Yargıtay'ın husumete ilişkin görüşünü dikkate almazsak dava ayrılmak suretiyle KGM açısından görevsizlik mi verilecekti? Ya da usulen nasıl bir yol izlenecekti? Saygılar.
Old 23-09-2008, 07:37   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Yargıtay'ın içtihatlarına göre, Karayolları Genel Müdürlüğüne karşı açılacak bu tür bir dava da yargı yolu farklılığı nedeniyle görevsizlik verilemez. Dva esastan görüşülüp husumetten reddedilecektir. Eğer idari yargı alanına giren bir husus olsaydı zaten görev hususunu öncelikle inceleneceğinden esasa girmeden görevsizlik kararı verilirdi.

Eğer Yargıtay'ın görüşünü dikkate almazsak, yerel mahkeme Karayollarına açılan dava yönünden dosyayı ayırıp görevsizlik kararı vermesi gerekirdi.

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/7754
K. 2002/12423
T. 6.11.2002
DAVA : Davacı Hüsnü Baydilli vekili Avukat Abdulkadir Badıllı tarafından, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ve Mehmet Güneş İnş. San. Ltd. Şti. aleyhine 14/12/1999 gününde verilen dilekçe ile tozlanma nedeni ile ürün zararının tazmini istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı Mehmet Güneş Ltd. Şti. hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalı Karayolları hakkında açılan davanın yargı yolu bakımından reddine dair verilen 26/4/2002 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve davalı Mehmet Güneş vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının diğer temyiz itirazına gelince;

Davacı, davalıların hukuka aykırı eylemleri sonucu uğranılan zararın giderimini istemiştir. Mahkemece istemin bir bölümünün davalı Mehmet Güneş İnş. Tic. San. Ltd. Şti.'inden alınmasına, diğer davalı Karayolları yönünden de davanın yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde, davalılar arasında eser sözleşmesi bulunduğu, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün işveren, diğer davalının da yüklenici konumunda olduğu, zararında davalı Ltd. Şti.'nin haksız eyleminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Şu hali ile davalı idarenin sorumluluğundan söz edilemez. Bu yön gözetilerek davanın husumet nedeni ile reddine karar vermek gerekirken, yargı yolu bakımından hüküm kurmak doğru değildir. Ne var ki verilen karar sonucu bakımından doğru olduğundan yukarıdaki gerekçeye göre onanması gerektiği uygun görülmüştür.

Öte yandan hukuka aykırı eylemin 16/9/1999 tarihinde meydana geldiği ve zararında bu tarihte doğduğu böylece anılan tarihten itibaren davalının tazminatı ödemekle yükümlü olduğu, ödememek suretiyle temerrüde düştüğü kabul edilerek, davacının da anılan tarihten itibaren faiz isteminde bulunmasına karşın dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki bu yönün yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda belirtildiği üzere, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden hükmün gerekçesi değiştirilerek davanın yargı yolu bakımından reddi yerine husumet nedeni ile reddine biçimine düzeltilmesine, ayrıca hükmün (2) nolu bendinde yer alan "dava tarihi 14/12/1999" sözcük ve tarihin çıkarılarak yerine "olay tarihi olan 16/9/1999" sözcük ve tarihinin yazılmasına, davalının tüm ve davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenle reddine, kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle düzeltilerek ONANMASINA ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 6/11/2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 23-09-2008, 12:41   #5
advocat63

 
Varsayılan

Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONUNCU DAİRE
2003
5193
2002
7475
16/12/2003

KARAR METNİ
YOL GENİŞLETME VE İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI SIRASINDA MEYDANA GELEN PATLAMALAR NEDENİYLE DAVACI SİGORTA ŞİRKETİNİN SİGORTALISINA ÖDEDİĞİ ZARARIN RÜCUEN TAZMİNİ İSTEMİYLE KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE KARŞI AÇILAN DAVANIN İDARİ YARGI YERİNDE GÖRÜLMESİ GEREKTİĞİ Hk.<
Temyiz Eden (Davacı) : ? ? Sigorta A.Ş.
Vekili : Av. ?
Diğer Temyiz Eden (Davacı yanında davaya katılan Müdahil) : ? İnş.Tur.
San. ve Tic.A.Ş.
Vekili : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. ?
İstemin Özeti : ? İli, ? İlçesi, ? Köyü,? mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan
yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan dava sonunda, davanın görev yönünden reddine karar veren Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E:2001/317, K:2002/125 sayılı kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
D.Tetkik Hakimi : Ergün Özcan
Düşüncesi : Davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne 5539 sayılı Yasa ile verilen görev nedeniyle kamu hizmetinin yürütümü sırasında meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden davanın görev yönünden reddine karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Danıştay Savcısı : Mehmet Karaoğlu
Düşüncesi : Davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan turistik tesisin, davalı idarece müteahhit firma aracılığıyla yapılan
yol genişletme çalışmaları sırasındaki patlayıcılardan zarar görmesi nedeniyle ödenen sigorta bedelinden dolayı uğranıldığı öne sürülen 19.377.550.000.- TL. zararın davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tazminen tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan davanın; özel hukuk hükümlerine göre müteahhit şirketin sorumlu olduğu, ortadan idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı, davanın görüm ve çözümünün adli yargıda olacağı gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Kamu idarelerinin yürütmekle yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi yapmak, bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlü olduğu, hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi nedeniyle meydana gelen zararı tazminle sorumlu bulunduğu; ayrıca, idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetinin özel bir şirket aracılığı ile yürütülmüş olmasının ve zararın bu sırada meydana gelmiş olmasının idarenin tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, davanın konusunun
yol genişletme çalışması sırasında hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülen zararın idarece tazmini istemi olduğu, bu davanın görüm ve çözümünün; 2576 sayılı yasanın 5/1-(b) maddesiyle 2577 sayılı İYUK.nun 2/1-(b) maddesi hükmü uyarınca İdare Mahkemesine ait bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, davanın görev yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyiz konusu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü:
Dava, ? ili, ? İlçesi, ?köyü, ? mevkiinde davalı idarece müteahhide yaptırılan
yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında meydana gelen patlamalar nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigortalısının uğradığı 19.377.550.000. TL. zararın, idarenin hizmet kusuru nedeniyle sigortalıya ödendiği öne sürülerek bu zararın reeskont faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Muğla İdare Mahkemesince; dava konusu olayda zararın davalı idarenin
yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları konusunda müteahhit firma ile özel hukuk hükümlerine tabii olarak yaptığı "Taşeron İşlerine Ait Anlaşma" gereğince haksız fiil sorumluluğundan kaynaklandığı ve davacı sigorta şirketinin müteahhit firma aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesinde tazminat davası açtığı dikkate alındığında ortada idari yargıya konu olabilecek sorumluluk türlerinin bulunmadığı bu haliyle davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı, zararın 5339 sayılı Yasa uyarınca idareye verilen yasal görevin yerine getirilmesi sırasında meydana gelmesi nedeniyle davanın görüm ve çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği iddiasıyla idare mahkemesi kararının temyizen incelenip bozulmasını istemektedir.
Kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağandışı zararların idarece tazmini; Anayasanın 125. maddesi gereği ve Türkiye Cumhuriyetinin "Sosyal Hukuk Devleti" niteliğinin doğal bir sonucudur.
İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, "hizmet kusuru" veya "kusursuz sorumluluk" ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
İdareninin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına
yol açmaktadır.
Ayrıca idarenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetini özel ve tüzel kişilere yaptırması ve zararın bu hizmetin yürütümü sırasında meydana gelmesi yürütülen hizmetin kamu hizmeti niteliğini değiştirmeyecek idarenin tazmin sorumululuğunu ortadan kaldırmayacaktır.
5539 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesiyle karayollarının yapım, bakım, onarımı görevi Karayolları Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, ? İli, ? İlçesi, ? Köyü, ? mevkiinde, davalı idarece özel bir şirketle yapılan Taşeron İşlerine Ait Anlaşma hükümleri gereğince
yol genişletme ve iyileştirme çalışmaları sırasında işi üstlenen firmanın 28.4.1998 tarihinde gerçekleştirdiği patlamalar nedeniyle yol güzergahında bulunan ve davacı sigorta şirketinin sigortaladığı "?" adlı turistik tesisin zarara uğradığı, anılan turistik tesisin hasarı olan 19.377.550.000. TL.nın davacı sigorta şirketince 17.7.1998 tarihinde sigortalıya ödendiği ve sigorta şirketince sigortalıya ödenen zararın, idarenin hizmet kusurundan kaynaklandığı öne sürülerek Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesinde düzenlenen "Halefiyet" kuralı gereğince tazmini istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Dava konusu olayda uyuşmazlık, 5539 sayılı Yasanın davalı idareye yüklediği görevin gereği olarak kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelmiş olup yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında meydana gelen zararların tazmini istemiyle açılan tam yargı davalarının görüm ve çözümü idare yargı yerlerinin görevine girmektedir.
Her ne kadar idare mahkemesi kararında zararın, davalı idare ile özel bir şirket arasında imzalanan "Taşoran İşlerine Ait Anlaşma" hükümleri gereğince hizmetin gördürülmesi sırasında haksız fiilden kaynaklandığı belirtilmekte ise de; hizmetin özel bir şahsa yaptırılması idarenin hizmeti yürütme görev ve tazmin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Bu durumda, davanın bir rücü davası olmadığı hususu da dikkate alındığında idare mahkemesince davanın görüm ve çözümü gerekirken zararın haksız fiilden kaynaklandığından bahisle görev yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulüyle, Muğla İdare Mahkemesinin 13.3.2002 tarih ve E:2001/317, K:2002/125 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 16.12.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(DAN-KAR-DER; SAYI: 5)

BŞ/ÖEK




Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
ONUNCU DAİRE
1985
99
1982
4096
24/01/1985

KARAR METNİ
1- YOL YAPIMI SIRASINDA YETERLİ ÖNLEMLERİ ALMAYARAK TOPRAK KAYMASINA
NEDEN OLAN İDARENİN HİZMET KUSURU AÇIK OLUP; MEYDANA GELEN ZARARI TAZ-
MİN ETMESİ GEREKTİĞİ;
2- ANCAK TOPRAK KAYMASI MEYDANA GELEN ARAZİNİN ZİLYEDİ BULUNAN KİŞİYE,
TOPRAK KAYMASI SONUCU ARAZİDEKİ DEĞER KAYBI NEDENİYLE TAZMİNAT VERİLME
SİNE OLANAK BULUNMADIĞI HK.<
Dava, ... sahil yolunun yapımı sırasındaki hafriyat sonucunda davacı-
nın zilyetliğinde bulunan arazinin kayması nedeniyle arazide ve arazi
üzerindeki ev ve meyve ağaçlarında meydana gelen toplam 75.000 lira
maddi zararın yasal faizi ile birlikte tazminen tahsili istemiyle
açılmıştır.
Kamu hizmetlerinin yürütülmesi sırasında idare, hizmetin tam ve iyi
bir şekilde işlemesini sağlamak için gerekli önlemleri almakla yüküm-
lüdür. Hizmetin iyi bir şekilde işlemesini sağlamak için gerekli önlem
leri vaktinde almayan idare,
zarar meydana gelmesi halinde bu zararı
tazmin ile sorumludur.
Davacı tarafından, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla yaptırı-
lan ve kurulumuzca yeterli ve inandırıcı nitelikte bulunan tesbit so-
nucu düzenlenen rapordan ve bu rapora ek rapordan; uyuşmazlık konusu
arazinin jeolojik yapı itibariyle kaymaya müsait olduğu, kararyolları-
nın
yolçalışması nedeni ile açtığı yarma şevinin bu alandaki dengeyi
bozduğu ve bu tarihlerdeki sağanak yağışların heyelanı meydana getir-
diği, eğer hafriyat yapılmamış olsaydı ve aynı sağanak yağmur yağsa
idi, bu heyelanın çok az miktarda ve tarlanın özelliklerinde önemli
bir değişiklik yapmayacak nitelikte olacağı anlaşılmaktadır.
Zarar miktarına gelince; yukarıda belirtilen raporlarda, tarlanın de-
ğerinde 60.682.50 lira, evde, malzeme kaybı ve işçilik dikkate alındı-
ğında yıkılmasından önceki duruma göre % 40 oranında değer kaybından
ve enkazın da mal sahibine ait olacağından hareketle 4080 lira, meyve
ağaçlarında ise % 100 oranındaki değer kaybı dikkate alındığında
18.330 lira zararın meydana geldiği belirtilmektedir.
Bu durumda, davalı idarenin, karayollarının, yapım, bakım, onarım ve
denetim hizmetlerini yerine getirirken kusurlu davranması nedeniyle
davacının mal varlığına verdiği zararı tazmin etmesi gerekmektedir.
Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden, davalı idarenin
yol ya-
pımı sırasında zarara uğrattığı arazinin davacının mülkiyetinde olma-
dığı ve arazinin davacıya ait olduğuna ilişkin herhangi bir kanıtın da
sunulmadığı anlaşılmakla, tarlanın değerinde meydana gelen zararın
tazmine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, karayolu yapımı sırasında meydana gelen heyelan
nedeniyle davacının evinde ve meyve ağaçlarında oluşan toplam 22.410
lira maddi zararın, yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak
davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildi.

YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Tarih : 26.04.2005
Esas No : 2004/10305
Karar No : 2005/4465


2577 - İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU 2

ÖZET : DAVA, DAVALI KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNCE YAPILAN YOL VE KANAL YAPIM ÇALIŞMASI SIRASINDA DAVACININ KAYISI AĞAÇLARINA VERİLEN ZARARIN TAZMİNİNE İLİŞKİNDİR. DAVAYA KONU EDİLEN KAYISI AĞAÇLARININ KURUMASI NEDENİYLE OLUŞAN ZARARIN ÖDETİLMESİ İÇİN AÇILACAK DAVAYA BAKMA GÖREVİ İDARİ YARGI YERİNE AİTTİR.

DAVA : Davacı Şükrü Eryiğit vekili Avukat Ali Çalışkan tarafından, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine 10.9.2002 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.9.2003 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili Avukat Münir Yüksel tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünce yapılan yol ve kanal yapım çalışması sırasında davacının kayısı ağaçlarına verilen zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Yol ve kanal yapım işi, davalı idareye kamu yasası ile verilmiş bir görevin gereğidir. İşin kusurlu tertibi, yanlış düzenlenmesi, kötü yürütülmesi ve bunun sonucunda zarar doğması nitelikçe hizmet kusurundan doğan bir zarardır. 11/2/1959 ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının birinci bendinde belirtildiği üzere; bir kamu kurumunun görevlerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması idari bir karar olduğu gibi, bu kararı yerine getirmek üzere plan ve proje yapıp, o plan ve projeler gereğince iş görmesi de kararın neticesi olan birer idari eylemdir.

Temyize konu olan davada davacı, kayısı bahçesinin bir kısmını davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün yol ve kanal geçirmek üzere taşınmazının kısmen kamulaştırdığını, çevre arazilerden gelen yağmur sularını davacının kamulaştırılmayan arazisine yönlendirerek davacının taşınmazına kadar yapılan kanaletlerin yarım bırakılarak inşaatın tamamlanmadığını ve herhangibir tedbir alınmadığını, böylece yağmur sularının taşınmazının içinde birikerek kayısı ağaçlarının kuruması nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemiştir. O halde bu davaya konu edilen kayısı ağaçlarının kuruması nedeniyle oluşan zararın ödetilmesi için açılacak davaya bakma görevi yukarıda açıklanan nedenle idari yargı yerine aittir. Mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmek gerekirken işin esasının incelenmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İptal ve Tam Yargı Davası cesur_yürek Meslektaşların Soruları 9 11-03-2008 13:08
tam yargı davası madvocate Meslektaşların Soruları 2 04-07-2007 15:07
iptal davası ve tam yargı davası konusunda belirsizlik GaLaxY Hukuk Soruları 3 18-06-2007 12:44
tam yargı davası advocat63 Meslektaşların Soruları 7 10-06-2007 13:28
Adli Yargı Idari Yargı Tazminat Davası mustafaaladag Meslektaşların Soruları 6 21-04-2007 13:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05716991 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.