Hukuksal Ehliyetsizlik,Tapu İptal ve Tescil

Şahıs,20 yılı aşkındır ruhsal bir hastalığın tedavisini görmektedir.Şu an kısıtlı ve hasta olduğunu gösteren yirminin üzerinde rapor var.

Hasta olduğu dönem içerisinde taşınmazlarını B ye devretmiştir.B kötü niyetlidir Zira Şahsın hasta olduğunu bilmektedir.B de bu taşınmazları C ye C de D ye satmıştır.D aleyhine açılmış Hukuksal ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal tescil davasında iyi niyetli olduğunu savunmaktadır.Şeklen iyi niyetli gözükmektedir fakat işin aslı iyi niyetli olmadığı... Zira B ,C ve D birbirlerini tanımaktadır ve şahsın hasta olduklarını bilmektedirler.

Bilindiği üzere şahsın satışı yaptığı tarihlerde hasta olup olmadığının tespiti gerekmektedir ve bu hususta Adli tıp raporu aranmakta.Yargıtayın da bu yönde birçok kararı var.

Hasta ,şu an yurtdışında yaşamakta olup hastalığı ve yaşlılığı gibi nedenlerden ötürü Türkiye'ye gelememektedir.Daha başka bir ifade ile yurtdışı makamları hastanın şu durumuyla seyahat etmesine izin vermemektedir.Dolayısıyla şahıs istemesine rağmen adli tıpa sevkedilemiyor.

Konuyla ilgili yorum yapacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.Saygılarımla.

Sayın meslektaşım,şahsın hasta olduğunu gösteren belgelerin varlığından bahsetmişsiniz,ilk tescil talebini yaptığı dönemden hemen öncesi ve hemen sonrasına ait 2 rapor varsa ve tanık da varsa önünüz açılır gibi bence zira uygulamada hemen adli tıpa gidilmesine karar verilse bile bu kanunen asli şart değildir.Yazılı belge o döneme ait yoksa, o dönemde de hasta olduğu ihtimalini kuvvetlendiren ve o tarihe yakın bir zamanda alınmış bir raporun varlığı en azından yazılı delil başlanıcı sayılabilir ve tanık delili ile davanız olumlu sonuçlanabilir.Mahkemeden istinabe yoluyla yurt dışındaki sağlık kuruluşları aracılığı ile delil tespiti yaptırmanız da mümkün olabilir.Saygılarımla...

Sayın meslektaşım, ben de sizin gibi düşünüyorum fakat mahkeme adli tıptan alınacak rapor da ısrarlı.Hatta adli tıpın hastanın müşahade altına alınması yönünde kararı var.Şahsın yurtdışındaki sağlık kuruluşuna sevki yönünde talebimiz olacak.Bakalım, mahkeme kabul edecek mi ?

Saygılarımla.

Yine belirtmek de fayda var :Şahısların hastalıklarından faydalanarak taşınır-taşınmaz mal kazanan kişilerin, aleyhlerine açılması muhtemel davaları bertaraf etme amacıyla ; kazandıkları taşınır-taşınmaz malları danışıklı olarak başkalarına devrettikleri bilinen bir gerçek.Zira tapuya güven ilkesi gereği 3.şahısların hakları büyük ölçüde korunmakta ve bu 3. kişilerin kötü niyetli olduklarını ispatlamak oldukça güç olmaktadır.

Şeklen iyi niyetli olarak görünseler de kötü niyetli olan 3.şahısların kötü niyetli olduğunu ispatlamak adına neler yapılabilir ?

Şahsın yurtdışındaki sağlık kuruluşuna sevki yönündeki talebimiz reddedildi.

Saygılarımla.