Avukat "BİLE " olamayacak!!

Avukat bile olamayacak

Alıntı: Semdinli iddianamesini hazirlayan ve Kara Kuvvetleri Komutani Orgeneral Yasar Buyukanit hakkinda suc duyurusunda bulunan Van Savcisi Ferhat Sarikaya’nin, meslekten ihrac karari kesinlesti. Sarikaya, avukatlik bile yapamayacak. Sarikaya’nin meslekten ihraci yonunde karar alan Hakimler ve Savcilar Yuksek Kurulu’nun (HSYK) 7 asil ve 5 yedek uyesinin katilimiyla olusan 12 uyeli Itirazlari Inceleme Kurulu, dun Sarikaya’nin ihrac kararina itirazini gorustu. HSYK Baskanvekili Celal Altunkaynak’in baskanliginda toplanan kurula, Adalet Bakani Cemil Cicek ile yedek uye Belma Kosebalaban katilmadi. Kurul on kisiyle toplanip karar aldi. 1’E KARSI 9 Kurul, Sarikaya’nin itirazini bire karsi 9 uyenin oyuyla reddetti. HSYK kararinda oldugu gibi, Adalet Bakanligi Mustesari Fahri Kasirga bu karara da muhalif kaldi. Bakanlikca bu karar derhal uygulanarak, Sarikaya savciliktan kesin olarak cikarilacak. Karar kesinlesinceye kadar aciga alindigi icin aslinda Sarikaya meslekten ihrac edildigi 20 Nisan’dan beri artik Van Cumhuriyet Savcisi degil. Avukatlik Yasasi hukumlerine gore avukatlik da yapamayacak olan Sarikaya hesaplanacak Emekli Sandigi primlerini alabilecek. Sosyal haklari yanmayacak. Yargiyi tartisilir hale getirdi SARIKAYA hakkinda, Genelkurmay’in suc duyurusunun ardindan Semdinli iddinamesi nedeniyle sorusturma acilmisti. HSYK, 20 Nisan’da 6’ya karsi 1 oyla Sarikaya’nin meslekten ihracina karar verirken, karar kesinlesinceye kadar da gorevden uzaklastirmisti. HSYK Savci Sarikaya’nin ihracina "Meslegin seref ve onurunu, memuriyet nufuz ve itibarini bozacak nitelikte" davranista bulunmasini gerekce gostermisti. Bes sayfalik HSYK kararinda, Sarikaya’nin "Yarginin siyasallasmasi iddialarina hak verdirecek sekilde" siyasi konulara girdigi, Meclis arastirma Komisyonu ile baglanti kurdugu ve "yargiyi tartisilir hale getirdigi" ifade edilmisti Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/5395132.asp

Hürriyet Gazetesi'nin bu haberi başlığı itibariyle avukatlık mesleğine karşı yapılmış bir hakarettir.Avukat "bile" olamamak?! Bu ibare açıkça savcılık ve avukatlık arasında bir statü farklılığı olduğu ve aslında meslektaş olan bu kişilerden savunmada görev yapan tarafın daha "düşük" bir mevkiide olduğunu işaret etmektedir. Bu tutum ve avukatlık mesleğine karşı takınılan bu tavır bir kaç sözle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir ve yargıya taşınarak sorumlularına karşı manevi tazminat davası açmayı gerektirecek kadar da ağırdır.

Türkiye Barolar Birliği'ni ve tek tek baroları bu yazının sahibi ve ilgili gazete aleyhine avukatlık mesleğini küçük düşürmekten dolayı tazminat davası açmaya davet ediyorum.

bu kadar alıngan olmaya gerek yok

Sayın Av. Bülent S. Akpunar,

Avukat olmasam da, alıntı gazete haberinde kullanılan “avukat bile olamayacak” ifadesinin, yorumladığınız biçimde “küçülten” bir anlam içerdiği düşüncenize katılıyorum.

Gazetecinin bu yazım tarzının ardındaki niyeti sorgulayamam.

(Kasta binaen mi, yoksa yazım özensizliğinden kaynaklı bir gaf mı olduğu konusunda)

Fakat küçücük bir yazım biçimi farkıyla;

“….avukatlık ta yapamayacak” biçiminde bir ifade kullanılsaydı eğer, sanıyorum böyle bir olumsuz anlam içermeyecekti.

Ve böylece o “küçücük” yazım farkı, böylesine büyük ve olumsuz bir anlam farkı ortaya çıkarmayacaktı.

( Bu vesileyle, her ne kadar çoğu kez kısıtlı zamanlarda aceleyle yazmamız gerekiyor olsa da, THS forum alanlarında da, bazı katılımcıların gerek içerik, gerekse biçim olarak yazım estetiği konusunda özenli olabilmeleri konusundaki dileğimi iletmek istiyorum.)


Saygılar.

Merhaba.

Not:

Yukarıdaki metni, içeriği tamamen aynı olduğu halde, okuyucunun bu yazım biçimini okuyup anlamadaki zorluğuna örnek olması için, farklı bir yazım biçimiyle sunuyorum.


(Sayın Av.Bülent S. Akpunar,avukat olmasam da alıntı gazete haberinde kullanılan avukat bile olamayacak ifadesinin yorumladığınız biçimde küçülten bir anlam içerdiği düşüncenize katılıyorum gazetecinin bu yazım tarzının ardındaki niyeti sorgulayamam.kasta binaen mi, yoksa yazım özensizliğinden kaynaklı bir gaf mı olduğu konusunda.Fakat küçücük bir yazım biçimi farkıyla; “….avukatlık ta yapamayacak” biçimindebir ifade kullanılsaydı eğer, sanıyorum böyle bir olumsuz anlam içermeyecekti.ve böylece o küçücük yazım farkı, böylesine büyük ve olumsuz bir anlam farkı ortaya çıkarmayacaktı.bu vesileyle, her ne kadar çoğu kez kısıtlı zamanlarda aceleyle yazmamız gerekiyor olsa da, THS forum alanlarında da, bazı katılımcıların gerek içerik, gerekse biçim olarak yazım estetiği konusunda özenli olabilmeleri konusundaki dileğimi iletmek istiyorum.)

bile kelimesi karşılaştırmaya dayalı olarak kullanılmış.yani savcı zaten olamayacak üstüne üstlük avukatlık bile yapamayacak... denilmiştir.bırakında zaten yapmasın....

Hukukçu olmayan bir üye olarak tarafsız gözle haberin küçümseme kastı taşıdığı kanısında değilim.Emekli savcılara bile avukatlık yapma hakkı tanınırken Sn. Sarıkaya bundan alıkonuldu.Bu kamudan değil "hukukçuluktan" ihraçtır,yani fiilen Diploması elinden alındı.Ne kadar acı olsa gerek.Ben bir mühendisim,Devlete ait bir fabrikada görevliyken idari soruşturma neticesi kamu görevinden ihraç edliyorum+özel sektörde dahi çalışamıyorum.Bu özel sektörün küçümsenmesi anlamına gelmez.Verilen kararın ne kadar ağır olduğunu gösterir diye düşünüyorum.Yoksa sizlere böyle bir kıyaslama yapmak kimsenin haddine değildir.

Konuya ilişkin tartışma bu sitede şu adrestedir:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=8342

Başkaca tartışmalar sitemizde önceden de yapılmış ve uygulama açık ve sert biçimde eleştirilmiştir.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık

Alıntı: bu kadar alıngan olmaya gerek yok

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=185154


Bile avukat olalım en iyisi.Bile bile lades olmayalım da..!

Ben bir küçük düşürme ve tahkir olduğunu düşünüyorum bu haberde ve ülkemizde realite de budur.

Benim gibi bir çok genç meslektaşımız fakülteyi bitirip avukatlık yapmaya niyetlendiğinde ya da yapmaya başladığında etraftan duymuştur: "hakim ya da savcı olamıyor muydun sen?" Malesef ülkemizde avukatlık, hakim veya savcı olamayanların yaptığı sıradan bir iş olarak görülmektedir. Bunda yine malesef Hakim ve savcıların büyük bir bölümünün de rolü vardır. (İyi ve kaliteli olanları tenzih eder, mücadele ettikleri birçok sıkıntı nedeniyle kendilerine saygı ve tebriklerimi sunarım.)

Bir kısım hakimler ve savcılar yakın çevrelerinde her işin hakimler ve savcılar tarafında yapıldığını, avukatların yargı içinde hiç bir işe yaramadığı bilakis işleri zorlaştırdığını söyler dururlar. Bu tarz bir yandan mirasçılarını yetiştirmektedir. Fakülte yıllarından tanıdığım, hatta fakülte yıllarında biraz "alık" bulduğum, idealist olduğundan değil de avukatlık yapmaya cesaret edemeyip mecburen hakimlik sınavına giren birini tanıyorum. Bir şekilde (!) mülakatta da başarılı olduktan sonra hakimlik stajına başladı ve adliyede karşılaştım kendisiyle. Daha iki yıl öncesinde "biz hukukçular" diyen arkadaşım çoktan "siz avukatlar" diye konuşmaya başlamıştı.

Ülkemizde avukatlık malesef saygın bir yerde değildir ve bunu değiştirmek için her ne yapılacaksa bunu bizler yapmalıyız. Üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konu diye düşünüyorum.

Sayın Kağanulaş,

Alıntı: Ben bir küçük düşürme ve tahkir olduğunu düşünüyorum bu haberde ve ülkemizde realite de budur.

Bu ifadenizdeki “…ülkemizde de realite budur” görüşünüze katılıyorum.

Konuyu haber yapan gazetecinin amacı ile ilgili “kesin” bir saptama yapmaktan kaçınıyorum, bunun tam da net olmayan bir niyeti yargılamak ve mahkum etmek anlamına geleceğini düşündüğüm için.

Ama yaygın biçimde ve yalnızca sizin çalışma alanlarınızda değil, hemen her alanda, kendimizi yüceltmenin tek yolu olarak başkalarını küçük göstermeyi seçtiğimiz maalesef çirkin bir gerçeklik.

Kendimizi yüceltecek başka malzememiz olmadığı için…..

Saygılar.

Merhaba.

Hukuk mezunları, okulda akademisyen olabilmek için sınavlar ve zahmetli bir süreç, hakim ve savcı olabilmek için sınav, noter olabilmek için beklenecek sıra, noter belgesi aranırken, avukat olmak için büro kiralayıp ruhsatı asmaktan başka şart aranmazsa, avukatlığa girişte sınav şartı getirilince isyan edilir ve aman iptal ettirelim savaşları verilirse, hiç bir şey olamazsan avukat olursun şeklinde cümleler kurulmasına sebep olunur haliyle.

"BİLE" sözcüğünün; verilmiş olan bazı haklardan "dahi" yoksun bırakılmıştır manası daha ağır basmaktadır.

Eş bir örnekle belirtmek gerekirse, avukat olan bir kişi aynı sebeple Söz konusu Paşaya dava açtığını ve sırf bu davada vekil olduğu için avukatlık görevinden ihraç edildiğini düşünelim. Şayet bu ihraç kararıyla beraber hukuk mezunu olan birinin savcı, hakim, noter olma hakkıda engellenmişse, bu durumda meslekten ihraç edilen avukat için "avukatlıktan ihraç edildi, savcı bile olamayacak" denilmesi gerekir...

Bana göre küçültücü bir ifade yoktur...

Sayın Balku,
Problem sizin örneğinizde aktardığınız zihniyetle ilgili. Kimse "avukatlıktan ihraç edildi, savcı bile olamayacak" demiyor. Çünkü avukatlık daha önce de ifade ettiğim gibi hakimlik ve savcılık yapamayan, hatta bunları olmayı beceremeyen kişilerin yaptığı bir iş olarak görülüyor. Haberi yapan kişi belki avukatları aşağılamak kastıyla yapmamıştır ancak açıkça görülüyor ki o da avukatlık için zihninde oldukça aşağılarda bir yer uygun görmüş. Bir kişinin savcılıktan ihraç edildiğinde düşeceği yerin en azından avukatlık olması gerektiğini düşünüyor. Ancak habere konu kişinin düşüşünün ne kadar şiddetli, hukuk camiasında kaybettiği basamakların ne kadar fazla olduğunu anlatmak için "avukat bile olamayacak" ifadesini kullanıyor.

Bence bu haberin halk arasında ifadesi şu şekilde olurdu:

Tamam bir hata yapmışsın, HSYK -doğru veya yanlış bir şekilde- seni görevini ifada yetersiz bulmuş, artık savcılık yapamayacağına karar verilmiş ama avukatlık da mı yapamıyorsun? Çünkü savcılık önemli bir iş, hukuk bilgisi gerektirir de avukatlık öyle değil ki.

Bazan tepkisilik, var olan kabullenmişliğe bir tepki olarak kabul edilmeli.

Evet haklısınız Sayın Kağanulaş, toplumun bakış açısı, hakimlerin, savcıların, yazılı ve görsel medyanın bakış açısı budur. Tamda dediğiniz gibidir.

Ama "bile" ifadesinde ben küçültücü bir ifade görmüyorum, çünkü ben diğerleri gibi kabullenmişlikten ziyade gazetecinin bu sözcüğü sarfederken, sizin söylediğiniz manada düşünmediğini kabul ediyorum, yanıldığımı bile bile...

Herşeye rağmen bu olaya tepki vermenin ve dava açmanın faydadan ziyade zarar getireceğine inanıyorum...

Arkadaşlar meseleye bir de şu noktadan bakmak çok mu zor: Hakim ve savcı olan hukuk mezunlarının önemli bir kısmı, avukatlık yapmayı farklı nedenlerle göze alamayanlardır. Ben, hakimlik ve savcılık mesleğini kişisel ideali haline getirenlerin ve bir de avukatlık yapmayı göze alamayanların hakim ve savcı olduğunu düşünüyor ve gözlemliyorum. Yani "hakim ve savcı olabilmek" zor iken "avukatlık yapabilmek" çok daha zordur.

Saygılarımla.