Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırmasız El Atma Davasında El atılmış Kabul edilen tarih

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-02-2008, 16:29   #1
Av.Pınar Ertunç

 
Varsayılan Kamulaştırmasız El Atma Davasında El atılmış Kabul edilen tarih

1974 yılında bir idare kadastro davası devam eden araziye kamulaştırmasız el atma suretiyle işgal ediyor,üzerine bina tesis ediyor,kullanmaya başlıyor.Ancak kadastro davası devam ettiği için yerin malikleri belli değil.İdare bu arada kimseye tebligat yapmıyor ve kamulaştırma bedeli adına da bişey ödenmiyor.Kadastro davası 2002 yılında sonuçlanıyor ve malikler belli oluyor.Malikler belli olduktan sonra da idare hiçbir şekilde ödeme yapmadığı gibi,kamulaştırmaya ilişkin bir işlem de yapmadan araziyi kullanmaya devam ediyor.Bunun üzerine malikler kamulaştırmasız el atmadan dolayı tazminat davası açıyorlar.Benim sorum şu,
1-İdare 1974 yılından beri kullandığı halde maliklerin kadastro davasından sonra belli olmuş olmasından dolayı el atma tarihi olarak 2002 yılı esas alınabilir mi?
2-İdarenin fiilen kullandığı tarih olan 1974 değil de maliklerin belli olduğu 2002 yılındaki gayrimenkulün nitelikleri göz önüne alınarak gayrimenkulün değer tespiti yapılabilir mi?
Bununla ilgili yargıtay kararı olan varsa yardımcı olursa çok sevineceğim.
Old 28-02-2008, 16:38   #2
Av.Mehmet Yılmaz

 
Varsayılan

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında değer tespiti dava açıldıktan sonra, raiç değeri üzerinde yapılacaktır. Bu nedenle Faiz, kamulaştırma davalarının aksine karar tarihinden değil, dava tarihinden itibaren hesaplanan Yasal Faizidir.Dava öncesi, fiilen el atma tarihinden itibaren faiz yüürütülmesi mümkün değildir.

Saygılar


T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/2606
Karar: 2002/7617
Karar Tarihi: 01.04.2002

ÖZET: Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında dava tarihinden öncesi için faize hükmedilemez.Dava konusu taşınmazdan yüksek verim alınmasını gerektiren ve arazi yapısından ileri gelen bulguların nelerden ibaret olduğu (arazi eğimi, toprak yapısı ve toprak kalınlığı gibi) konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile yüksek oranda verim miktarını doğrulayacak hiçbir olgudan söz edilmeden yüksek verim miktarı öngören bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru değildir.

(2942 S. K. m. 11) (3095 s. Faiz K. m. 1)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekiline temyiz edilmiştir.

Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Taşınmazın kapama fındık bahçesi niteliğinde kabulü ile net fındık geliri esas alınarak bilimsel yolla değerinin tespit edilmesinde ve taşınmazın niteliği, taşınmazın yüzölçümü ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak tamamındaki değer düşüklüğü oranının belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1-İl Tarım Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıda bir dekardan elde edilebilecek fındık ürünü miktarının üst sınırı 300 kg. olarak belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda ise yüksek oranda verim miktarını doğrulayacak hiçbir olgudan söz edilmeden dekar için 250 kg. verim alınabileceği kabul edilerek değer biçilmiştir. Aynı bölgeden Dairemize intikal eden dava dosyalarında bir dekar için kabul edilen fındık verim miktarı ortalama 150 kg.dır. Dava konusu taşınmazdan yüksek verim alınmasını gerektiren ve arazi yapısından ileri gelen bulguların nelerden ibaret olduğu (arazi eğimi, toprak yapısı ve toprak kalınlığı gibi) konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan eksik inceleme ile yüksek verim miktarı öngören bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması,

2-Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında dava tarihinden öncesi için faize hükmedilemeyeceği gözetilmeden dava tarihinden önceki el atma tarihinden faiz başlatılması,

Doğru görülmemiştir.

Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 01.04.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 28-02-2008, 17:18   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazın el atılan tarihteki özelliğine göre dava tarihindeki değeri tespit edilir. Bu tanım geneldir. Bu genel kuralın mülkiyetin kazanıldığı tarihteki özelliğine göre şeklinde değiştirilmesinin pek ihtimal dahilinde olmadığını düşünüyorum. Bu konuda olumlu veya olumsuz bir yargıtay kararına rastlamadım.

2. İdare 1974 yılındaki el koyma tarihini 38. inci maddedeki hak düşürücü süre savunmasında ileriye sürebilir. Kamulaştırma K.nun 38.md. el atma tarihinden itibaren 20 yıl geçmekle mal sahibinin her türlü dava hakkı düşeceğini öngörmekte idi. Gerçi bu madde Anayasa mahkemesinin 04.11.2003 tarihinde yürürlüğe giren kararı ile iptal edilmiş ise de HGK.nun 25.05.2005 T. 288-352 sayılı kararı ile: Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği görüşünden giderek, 04.11.2003 tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolması halinde, idare lehine doğan hakkın ortadan kalkmayacağına , idare yararına doğan kazanılmış mülkiyet hakkının Anayasa Mahkemesi kararından etkilenmeyeceğine ,bu halde hak düşürücü sürenin uygulanacağına karar vermiştir.

Mülkiyet durumunun ihtilaflı olması halinde hak düşürücü sürenin mahkeme kararının somut olayda kadastro mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağına kararlar bulunmaktadır.

Saygılarımla.
Old 28-02-2008, 17:43   #4
Av.Pınar Ertunç

 
Varsayılan

Mülkiyet durumunun ihtilaflı olması halinde hak düşürücü sürenin mahkeme kararının somut olayda kadastro mahkemesi kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlayacağına kararlar bulunmaktadır.

demişiniz,siz de buna benzer karar örnekleri var mı?
Old 28-02-2008, 18:17   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/13681

K. 2007/1515

T. 13.2.2007

• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMA ( Mülkiyet İhtilafı 15.10.2004 Tarihinde Kesinleştiği - Tapu Maliklerinin Dava Hakkı Bu Tarihten Başlayacağı Gözetilmeden 1975 Yılında El Atıldığından Bahisle Davanın Reddi İsabetsiz Olduğu )

• MÜLKİYET İHTİLAFININ KESİNLEŞME TARİHİ ( 15.10.2004 Tarihinde Kesinleştiği - Tapu Maliklerinin Dava Hakkı Bu Tarihten Başlayacağı Gözetilmeden 1975 Yılında El Atıldığından Bahisle Davanın Reddi İsabetsiz Olduğu )

• TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Mülkiyet İhtilafı 15.10.2004 Tarihinde Kesinleştiği - Tapu Maliklerinin Dava Hakkı Bu Tarihten Başlayacağı Gözetilmeden 1975 Yılında El Atıldığından Bahisle Davanın Reddi İsabetsiz Olduğu )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Mülkiyet İhtilafı 15.10.2004 Tarihinde Kesinleştiği - Tapu Maliklerinin Dava Hakkı Bu Tarihten Başlayacağı Gözetilmeden 1975 Yılında El Atıldığından Bahisle Davanın Reddi İsabetsiz Olduğu )

2942/m.11,38


ÖZET : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Dava konusu taşınmaza davalı idarenin 1975 yılında el attığı anlaşılmış ise de, dava konusu taşınmaz ile ilgili mülkiyet ihtilafı 15.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu maliklerinin dava hakkı bu tarihten başlayacağı gözetilmeden 1975 yılında el atıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın süre yönünden reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaza davalı idarenin 1975 yılında el attığı anlaşılmış ise de, dava konusu taşınmaz ile ilgili mülkiyet ihtilafı 15.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir.
Tapu maliklerinin dava hakkı bu tarihten başlayacağı gözetilmeden 1975 yılında el atıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-02-2008, 09:39   #6
Av.Pınar Ertunç

 
Varsayılan

Yücel Bey,
Karar için teşekkür ederim,bizim davada zamanaşımı problemini hallettik.Ancak benim asıl problemim iki farklı bilirkişi raporundaki afaki farktan kaynaklanıyor.1.raporda arsa olarak değerlendirilen taşınmaza çok büyük bir bedel taktir edildi.Ancak 2.bilirkişi raporunda 1974 yılında el atıldığından bahisle gayrimenkulün o günkü nitelikleri göz önüne alınarak değerlendirme yapılmış ve çok küçük bir bedel taktir edildi.Şimdi benim öğrenmek istediğim gayrimenkul sahiplerinin malik oldukları yıl göz önüne alınarak, o tarihte malik olmaları nedeniyle, malik oldukları yılda el atılmış kabul edilip, gayrimenkulün nitelikleri malik oldukları yani dava hakkını kazandıkları yıla göre değerlendirilebilir mi?Bununla ilgili yargıtay kararı var mı?
Old 29-02-2008, 12:12   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

mantıken belki olabilir ama, bu konuda bir bilgiye ve içtihata rastlamadığım için
olumlu olumsuz bir şey söyleyemiyorum.

Anlaşmazlığın arsa-tarla ayırımından kaynaklandığını sanıyorum.
Bir yerin arsa sayılabilmesi için imar planı içinde bulunması, bulunmadığı takdirde belediye sınırları veya mücavir alanda olması , etrafının meskun olması ve belediye hizmetlerinden yararlanması gerekir. El koyma tarihinde bu özelliklerinin bulunduğu üzerinde durulabilir.

Saygılarımla.
Old 29-02-2008, 17:44   #8
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
gayrimenkulün nitelikleri malik oldukları yani dava hakkını kazandıkları yıla göre değerlendirilebilir mi?Bununla ilgili yargıtay kararı var mı?

Bence olmaz, bu konudaki İBK açıktır el koyma günündeki niteliklere dav tarihindeki değere göre tespit yapılır.


T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/13528

K. 2002/18572

T. 17.10.2002

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.02.2000 tarih ve 2000/5-68-81 sayılı kararına göre taşınmazın mülkiyeti ihtilaflı iken Kamulaştırma Kanununun 38.maddesinde yazılı hak düşürücü süreden bahsedilmesi mümkün değildir. Bu hak düşürücü süre mülkiyet ihtilafına son veren kararın kesinleştiği tarihten başlar. Zira davacılar aktif husumet ehliyetinin bu tarihte kazanmışlardır. Bu nedenle hak düşürücü süre geçmemiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın el koyma günündeki niteliklerine göre dava tarihindeki değerinin, ikisi teknik ve birisi de mahalli olmak üzere üç kişiden oluşan bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile tesbit edilmesinde ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ayrıca el atılan taşınmazın, davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13.maddesine 2588 sayılı yasa ile eklenen İ bendi gereğince idareden harç alınmamasına 17.10.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız el atma Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 17 02-11-2018 19:39
Kazanılan Kamulaştırmasız el atma davasında fazlaya ilişkin haklar için dava açma sür Av.Pınar Ertunç Meslektaşların Soruları 5 04-09-2010 00:51
Kamulaştırmasız El Atma münevver Meslektaşların Soruları 3 09-10-2007 11:00
Kamulaştırmasız el atma Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 2 15-06-2007 13:15
kamulaştırmasız el atma Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 31-05-2007 19:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06012702 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.