Tasarrufun İptali, dolandırıcılık

Sayın Meslektaşlar,
Bir şahıs hakkında tazminat davası açtık ve tazminat davasını kazandık, mahkeme gerekçeli kararı yazana kadar davalı taşınmazını birini 3. şahsa devretmiş ki muvazaalıdır. Daha sonra bu mahkeme kararını icraya koyduk, ama borçlu bu parayı almamamız için elinden gelen tüm tezgahı hazırlamış.
Borçlu 3. bir şahısla arasında bir senet imzalamış, 3. şahsa usulen borçlanmış ve 3. şahıs bu senet uyarınca icra takibi yapmış,bizim borçlunun evindeki malları haczetmiş ve satmış (ama borçlu halen o mallar ile aynı evde yaşantısını güzelce sürdürüyor), bizimde haciz koyduğumuz bir taşınmazının üzerine ipotek tesis etmiş.Bizim alacağı alma şahsımız hiç kalmamış durumda, yargılama devam ederken tüm bunları yapıyor, bizim icra dosyamıza 3. kişi benim bu şahıstan şu kadar alacağım var diye de yazı bile göndermiş.
Şimdi sorumlarım şu;
1-Bu şahıslar hakkında dolandırcılıktan dava açabilir miyim, sonuç nasıl olur? (hem 3. şahıs hem de taşınmazı muvazaalı olarak sattığı kişilere)
2-Başkaca yapmam gereken birşey olabilir mi, alacağımı nasıl tahsil edebilirim?
3-Bir taşınmazını muvazaalı olarak satıyor, o taşınmaz hakkında tasarrufun iptali davası açmak istiyorum, ancak (ipoteklerle dolu benim alacağımı hiç alma şahsımın olmadığı) diğer taşınmazında haczim olması sebebiyle, tasarrufun iptali koşulları oluşmamış mı olur
Yardımlarınız için çok teşekkürler
Kolay gelsin

Öncelikle karşı tarafın dersine iyi çalıştığını kabul etmek lazım, gerçekten hiç boş durmamışlar dediğinize göre.
Sorularınıza gelince;
1- Şahsi fikrim, bu şahıslar hakkında dolandırıcılıktan Savcılık şikayeti yapabilirsiniz ama birçok savcının bu tip olaylarda "hukuki bir sorun, önce dava açın" dediğini hepimiz gördük. Onun için dolandırıcılık şikayetinizden takipsizlik çıkabilir diye düşünüyorum.

2- Yapacağınız şey tasarrufun iptali ya da BK.18'e gereği muvazaa iddiasına dayanan bir nevi menfi tespit davası (icra dosyasının butlanına karar verilmesi gibi örneğin) açmak olacaktır.

Dediğiniz gibi tasarrufun iptali davası açmak için elinizde kesin ya da geçici aciz vesikası bulunması lazım. Ancak Yargıtay yeni tarihli kararlarında taşınır/taşınmaz üzerinde hacziniz olsa bile satıştan dosyanıza para gelmeyeceği çok açık ise borçlunun aciz halinin gerçekleşmiş kabul edileceğine karar verdi.(İhtiyacınız olduğunda gönderebilirim.)
Kolay gelsin..

Sn.Meslektaşım ben sizin yerinizde olsam borçlunun ikametgahına hacze gider aynı eşyalarla oturduğunu tespit ettirirdim böyle icra takibinin muvazzalı olduğunu idda ederdim.Ayrıca taşınmazı olan 3 kişi ile borçlu arasında akrabalık bağı olup olmadığını araştırırdım.Teşekkürler

Alıntı: Yazan alev Sayın Meslektaşlar, Bir şahıs hakkında tazminat davası açtık ve tazminat davasını kazandık, mahkeme gerekçeli kararı yazana kadar davalı taşınmazını birini 3. şahsa devretmiş ki muvazaalıdır. Daha sonra bu mahkeme kararını icraya koyduk, ama borçlu bu parayı almamamız için elinden gelen tüm tezgahı hazırlamış. Borçlu 3. bir şahısla arasında bir senet imzalamış, 3. şahsa usulen borçlanmış ve 3. şahıs bu senet uyarınca icra takibi yapmış,bizim borçlunun evindeki malları haczetmiş ve satmış (ama borçlu halen o mallar ile aynı evde yaşantısını güzelce sürdürüyor), bizimde haciz koyduğumuz bir taşınmazının üzerine ipotek tesis etmiş.Bizim alacağı alma şahsımız hiç kalmamış durumda, yargılama devam ederken tüm bunları yapıyor, bizim icra dosyamıza 3. kişi benim bu şahıstan şu kadar alacağım var diye de yazı bile göndermiş. Şimdi sorumlarım şu; 1-Bu şahıslar hakkında dolandırcılıktan dava açabilir miyim, sonuç nasıl olur? (hem 3. şahıs hem de taşınmazı muvazaalı olarak sattığı kişilere) 2-Başkaca yapmam gereken birşey olabilir mi, alacağımı nasıl tahsil edebilirim? 3-Bir taşınmazını muvazaalı olarak satıyor, o taşınmaz hakkında tasarrufun iptali davası açmak istiyorum, ancak (ipoteklerle dolu benim alacağımı hiç alma şahsımın olmadığı) diğer taşınmazında haczim olması sebebiyle, tasarrufun iptali koşulları oluşmamış mı olur Yardımlarınız için çok teşekkürler Kolay gelsin

Ceza hukuku açısından dolandırıcılık şikayetinden sonuç alınamayacağı kanısındayım. Çünkü, bahsettiğiniz işlemleri yapan borçlunun alacaklı ile dolandırmaya yönelik bir iradi münasebeti yoktur. Yapılan tasarrufların iptali davası açılmalıdır; muvazaalı takipler varsa bunların iptali (BK.m.18) dava edilmelidir; alacaklısı aleyhine marvarlığını eksiltmekten icra ceza şikayeti yapılmalıdır diye düşünüyorum. Saygılar.