Tedbir Nafakasının Sona Erme Zamanı

Görüşlerine önem verdiğim bir meslektaşımla bir konuda ayrı düşünüyoruz. Öncelikle konuyu örnekleyeyim:

Mahkeme boşanmaya karar vermiş ve fakat tedbir nafakası talep edilmiş olmasına rağmen kadın lehine tedbir nafakasına hükmetmemiştir.

Kadın hem boşanma hükmünü hem de tedbir nafakasının reddine dair hükmü temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkeme kararını "boşanma" yönünden onamış, "tedbir nafakası" bakımından ise, "tedbir nafakasına karar verilmelidir" diyerek bozmuştur. Boşanma kararının kesinleştiğine dair mahkeme şerh de vermiştir.

Mahkeme bozmaya uymuş ve ileri tarihe duruşma günü vermiştir.

Soru şudur: Mahkeme bozmaya uyduğuna göre tedbir nafakasına hükmedecektir. Ancak tedbir nafakasının sona erme zamanı ne zamandır? Benim görüşüme göre, davanın açıldığı tarihten boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası işletilecektir.

Değerli meslektaşıma göre ise, tedbir nafakasına ilişkin hüküm bozulup, yargılama devam ettiği için buna ilişkin karar kesinleşinceye kadar, tedbir nafakası devam edecektir.

Örneğin boşanmaya ilişkin karar Temmuz 2014'te kesinleşmiş olsun, tedbir nafakası ile ilgili yargılama(Tekrar Yargıtay'a gideceğini de varsayarak) Eylül 2015'te nihayete erip, kesinleşmiş olsun.

Ben boşanma kararının kesinleştiği Temmuz 2014'e kadar nafakanın işletilmesi gerektiğini, meslektaşım ise Eylül-2015'e kadar işletilmesi gerektiğini iddia etmekteyiz.

Siz ne dersiniz? Farklı görüşü olan varsa, onlar da paylaşırsa sevinirim.

Üstadım sizin sorduğunuz soruya yanıt verirken 3 kere düşünüp 5 kere okuduktan sonra ve yine de emin olmayarak (Suat bey sormuşsa kolay görünse de zordur mantığı ile ) yanıt vereceğim

Tedbir nafakası ayrı bir istem olduğundan,her ne kadar boşanma davası kesinleşmiş olsa da tedbir nafakası ile ilgili hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğini düşünüyorum.

Aksi halde Yargıtay'ın bozma ilamının bir anlamı kalmayacaktır. Yargıtay düzelterek onama yapardı. Diye düşünüyorum

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Görüşlerine önem verdiğim bir meslektaşımla bir konuda ayrı düşünüyoruz. Öncelikle konuyu örnekleyeyim: Mahkeme boşanmaya karar vermiş ve fakat tedbir nafakası talep edilmiş olmasına rağmen kadın lehine tedbir nafakasına hükmetmemiştir. Kadın hem boşanma hükmünü hem de tedbir nafakasının reddine dair hükmü temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkeme kararını "boşanma" yönünden onamış, "tedbir nafakası" bakımından ise, "tedbir nafakasına karar verilmelidir" diyerek bozmuştur. Boşanma kararının kesinleştiğine dair mahkeme şerh de vermiştir. Mahkeme bozmaya uymuş ve ileri tarihe duruşma günü vermiştir. Soru şudur: Mahkeme bozmaya uyduğuna göre tedbir nafakasına hükmedecektir. Ancak tedbir nafakasının sona erme zamanı ne zamandır? Benim görüşüme göre, davanın açıldığı tarihten boşanmaya ilişkin hükmün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası işletilecektir. Değerli meslektaşıma göre ise, tedbir nafakasına ilişkin hüküm bozulup, yargılama devam ettiği için buna ilişkin karar kesinleşinceye kadar, tedbir nafakası devam edecektir. Örneğin boşanmaya ilişkin karar Temmuz 2014'te kesinleşmiş olsun, tedbir nafakası ile ilgili yargılama(Tekrar Yargıtay'a gideceğini de varsayarak) Eylül 2015'te nihayete erip, kesinleşmiş olsun. Ben boşanma kararının kesinleştiği Temmuz 2014'e kadar nafakanın işletilmesi gerektiğini, meslektaşım ise Eylül-2015'e kadar işletilmesi gerektiğini iddia etmekteyiz. Siz ne dersiniz? Farklı görüşü olan varsa, onlar da paylaşırsa sevinirim.

TMK md. 169 uyarınca tedbir nafakasının, sadece boşanma ile ilgili davanın yargılama süresince işlemesi ve boşanmanın kesinleşmesiyle de sona ermesi gerektiğinden, sizinle hemfikirim.

Merhabalar,

Tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devam edip etmeyeceği hususunu bir yana bırakırsak, tedbir nafakası olduğu için ben de Suat Bey'le aynı görüşteyim. Yani boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilir.

Bülent Bey mesajında aksi halde yargıtay bozma ilamının anlamı kalmayacaktı, düzelterek onaması gerekirdi demiş. Oysa yargılamada tedbir nafakasının miktarı yönünden hakimin bir tespit yapması gerekir bu sebeple yargıtayın düzelterek onaması söz konusu olamaz düşüncesindeyim.

Alıntı: Yazan Av.Bülent AKÇADAĞ Üstadım sizin sorduğunuz soruya yanıt verirken 3 kere düşünüp 5 kere okuduktan sonra ve yine de emin olmayarak (Suat bey sormuşsa kolay görünse de zordur mantığı ile ) yanıt vereceğim Tedbir nafakası ayrı bir istem olduğundan,her ne kadar boşanma davası kesinleşmiş olsa da tedbir nafakası ile ilgili hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğini düşünüyorum. Aksi halde Yargıtay'ın bozma ilamının bir anlamı kalmayacaktır. Yargıtay düzelterek onama yapardı. Diye düşünüyorum

Yargıtay, "tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirdi" diyebilecek; lakin burada yerel mahkemenin yerine gereçerek "... TL tedbir nafakasına" diye hükmedemeyecek olduğundan düzelterek onama kararı veremezdi diye düşünüyorum. Dolayısı ile bozma kararı sonrasında verilecek yeni kararın, geriye dönük olarak, sadece boşanma davası sürecindeki tedbir nafakasına yönelik olması gerekir.

Merhaba,

TMK MADDE 169.- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.

TMK 169 :boşanma davasının fer'i ilerinden nitelik olarak farklı dır ve açıkça davanın devamı süresince geçerli olacak kararları içerir.

Konutun ve ev eşyasının tahsisi,geçim için katkı(tedbir nafakası) bence aynı niteliktedir.

Boşanma davasının reddi halinde , yargılama bitene kadar yargılama sırasında belirlenen konut tahsisi nasıl devam ediyorsa tedbir nafakası da devam eder.Hele nafaka konusu temyiz edilmiş ise devam etmesi daha da gereklidir.

Diğer hal ise,
Boşanmaya karar verildiğinde , boşanma kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve fakat tazminat veya nafaka yönünden temyiz edilmiş ise, lehine konut tahsis edilen veya lehine tedbir nafakası takdir edilen kişi bu tedbirlerden bence yine yararlanmaya devam eder.

Bunu destekleyen diğer dayanağım HMK MADDE 397-/2 dir.

HMK 397/2 açıkça İhtiyati tedbir kararının etkisinin, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğini belirtmektedir.

Iki tur tedbir nafakası var. Boşanma dışı tedbir nafakası ve bosanma dahilinde hakimin resen dikkate aldığı tedbir nafakası. Konumuz 2.tür tedbir nafakasi olduğuna göre, bu tür tedbir nafakası, boşanmanın kesinlesmesi ile duruma göre istirak yada yoksulluk adı ile anılmaktadır. Bu durumda kesinleşmiş bosanma karari tarihinde tedbir nafakası sona erer. Buradaki tedbir nafakasını hmk kapsamında ihtiyati tedbir ile cok bagdastirmak doğru değil. Bu konuda tmk da duzenleme var. Uygulamada da konunun tartisilmasina yol acacak celisik karar da yok. Yani yargitay uygulaması bu konuda tek tip durumda.