Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ilam hükmündeki belgeyle takip-itiraz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-08-2007, 10:01   #1
avmurat

 
Varsayılan ilam hükmündeki belgeyle takip-itiraz

Değerli meslektaşlarım, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 61.maddesi şu hükmü içermektedir:
"Süresi içinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma payları için esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları yönetim kurullarınca verilen kararlar ilam hükmünde olup icra dairelerince yerine getirilir."
Müvekkilim odaya kayıtlı olup odaya kayıt şartlarını taşımamaktadır.Oda kaydımızın geriye dönük olarak silinmesi için odaya başvurduk ancak kabul edilmedi.Şimdi haksız yere kayıt edildiğini düşündüğümüz döneme dair aidatları ödemek istemiyoruz ancak yasanın yukarıdaki maddesi karşımıza çıkıyor.İİK'nun ilamların icrasında icranın geri bırakılması için şartları malum:İtfa, imhal, zamanaşımı.Bu şartlara uymayan itirazımızı nasıl yapabiliriz.İİK m.33/son hükmünden başka bir imkanımız var mıdır?5362 sayılı yasada ilam yerine geçen bu belgeye karşı bir itiraz yolu da düzenlenmemiş.Cevaplarınız için teşekkürler.Saygılarımla.
Old 15-08-2007, 11:11   #2
SPARTACUS

 
Varsayılan

-- 33/son akla gelen ilk çare(parayı öderseniz)
-- Tespit davası açılabilir
-- İİK 'da başkaca yol yok !
Old 15-08-2007, 12:51   #3
avmurat

 
Varsayılan

Sanırım menfi tespit davasıyla, meslek odasının açacağı ilamlı takibi durdurmamız mümkün olmayacaktır.Ne dersiniz?
Old 15-08-2007, 14:02   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Odanın silinme talebinin Reddi kararına karşı niye dava açmayı düşünmüyorsunuz?
Old 16-08-2007, 09:50   #5
avmurat

 
Varsayılan

Bir dava açacağım ama bu davanın odanın yapacağı ilamlı takibi durdurabileceğinden emin değilim.Dahası bu dava da biraz karışık.Öncelikle yargı yolunu belirlemekte güçlük çekiyorum.Maalesef örneğini bulamadım.İdari Yargı yolu gibi gözüküyor ama tam emin değilim.İkincisi hem kayıt silmeme işleminin iptaline hem de borçlu olunmadığına dair iki ayrı talepte mi bulunacağız.Adli yargı yoluysa hangi mahkeme görevli olacak.Adli yargıda menfi tespit davası açsak yine odanın ilamlı takibi durur mu?Ayrıca benim için sadece borçlu olunmadığının tespiti değil aynı zamanda üye olunmadığının da tespiti gerekiyor çünkü Bağ-Kur da bu kayıt iptal edilmediği sürece seni Bağ-Kur'lu sayarım diyor.Borç yönünden menfi taspit davasında müddeabihe göre görevli mahkemeyi tespit ederiz de üye olunmadığının tespitini adli yargıda istersek görevli mahkeme hangisi olacak. Beni epeyce düşündürdü ama maalesef çözümü tam bulamadım.
Old 16-08-2007, 11:25   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Bu konuda yargı kararlarında da bir istikrar bulunmamaktadır.Haklısınız açılaçak dava da bazı sorunlarla karşılaşılabilir. En son uyuşmazlık Mahkemesinin verdiği bir karara göre;ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinde dava açılabileceğine hükmetmiş.

T.C.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ
E. 2006/17
K. 2006/55
T. 1.5.2006
• ESNAF VE SANATKARLAR ODASI SİCİLİ ( Kayıt Silinmesi İstemleri Üzerine Tesis Edilecek İşlemlere Karşı Asliye Hukuk Mahkemelerine Başvurulabileceği )
• KAYIT SİLİNMESİ İSTEMLERİ ( Üzerine Tesis Edilecek İşlemlere Karşı Asliye Hukuk Mahkemelerine Başvurulabileceği - Esnaf ve Sanatkarlar Odası Sicilinden Silinme İstemi )
• ODA ÜYELİĞİ VE SİCİL KAYDININ SİLİNMEMESİ İŞLEMİ ( Esnaf ve Sanatkarlar Odası - Uyuşmazlığın Çözümünde Adli Yargının Görevli Olduğu )
• SİCİL KAYDININ SİLİNMEMESİ İŞLEMİ ( Esnaf ve Sanatkarlar Odası - Uyuşmazlığın Çözümünde Adli Yargının Görevli Olduğu )
5362/m.67,68
6762/m.36
ÖZET : Olayda ticari ve mesleki faaliyetini 2.5.1995 tarihinde sona erdiren davacının, bu tarihten sonra sicil kaydının silinmediği, dolayısıyla sicilden silinme isteminin zımnen reddedildiği ve bu işlemin de 17.5.2004 günlü Elektrikçiler Odası İşlemi ile öğrenildiği, uyuşmazlığın da; oda üyeliği ve sicil kaydının silinmemesi işlemine yönelik olduğu; yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca; sicil işlemlerinin, Ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin gözetimi ve denetimi altında yürütüleceği, itirazların da aynı mahkemelere yapılacağı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; Esnaf ve Sanatkarlar siciliyle ilgili yeni kayıt, değişiklik yapılması ve kayıt silinmesi istemleri üzerine tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği sonucuna varılmıştır.

OLAY : Davacı vekili, müvekkilinin esnaf olarak çalışmaya başladığından ötürü Elektrikçiler Odasına kaydolduğunu ve esnaf sicil memurluğunca sicil kaydının yapıldığını, ancak 2.5.1995 tarihinde ticareti ve mesleki faaliyetini terk ettiğinden dolayı oda ve sicil kaydının silinmesi gerekirken, anılan tarihten itibaren kaydının devam ettirilmesine ilişkin 17.5.2004 tarihli işlemin iptali istemiyle 27.5.2004 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

MALATYA İDARE MAHKEMESİ; 30.11.2004 gün ve E:2004/1049, K:2004/2594 sayı ile; 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu'nun 1,119 ve 114. maddelerine ve 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 36. maddelerindeki yasal düzenlemelere göre; esnaf ve sanatkarların sicille ilgili tescil, tadil veya terkin gibi talepleri üzerine tesis edilen işlemlere karşı Adli Yargı yerinde ( Asliye Hukuk Mahkemesinde ) dava açılabileceğinden, Mahkemelerinde açılan davanın görev yönünden reddinin gerektiği, nitekim, Uyuşmazlık Mahkemesinin 03.10.1994 günlü ve E:1994/11. K:1994/21 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı vekili aynı istekle 17.1.2005 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

MALATYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 17.5.2005 gün ve E:2005/38, K:2005/271 sayı ile, Anayasanın 135. maddesine göre meslek kuruluşlarının kamu kurumu niteliğinde olduğu, aynı düzenlemenin 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasası'nın 1. maddesinde de yer aldığı, Uyuşmazlık Mahkemesinin 24.12.1980 gün ve 1980/7-7 sayılı kararında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetsel yapı içinde bulunan ve kamu hizmeti gören idari birimler olduğu, meslek odalarına kayıt işlemlerinin ise idari işler niteliği taşıdığının belirtildiği, somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalının, idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurması amaçlandığına göre, istem ve işlemin idari nitelik taşıdığının kabul edilmesi gerektiği, bu tür uyuşmazlığın ise idari yargı yerinde görüleceği, bir mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de resen dikkate alınacağı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 04.10.2001 tarih ve

2001/4614-8981 E.K. sayılı ilamının da benzer nitelikte olduğu, açılan davada; 507 sayılı Yasa'nın 6. maddesinde belirlenen ve Çözümleme Komitelerinin oluşumu ve Komite kararlarına itiraz durumunun da söz konusu olmadığı, böyle olmuş olsa idi, bu taktirde bu oluşum ve Komite kararına karşı Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ve bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında , Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 1.5.2006 günlü toplantısında;

I- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden, görev uyuşmazlığının esasının incelemesine oybirliği ile karar verildi.

ll- ESASIN İNCELENMESİ: Raportör- Hakim Taşkın ÇELİK'in davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Ahmet Yahya ÖZDEMİR'in davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten, sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Dava, ticari faaliyetine 2.5.1995 tarihinde son veren davacının, bu tarihten itibaren Elektrikçiler Odasındaki üyelik ve sicil kaydının silinmediğine ilişkin 17.5.2004 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Görevsizlik kararı veren Mahkemelerce, uyuşmazlık 507 Sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu hükümleri uyarınca irdelenerek bir sonuca varılmıştır.

21.6.2005 tarih, 25852 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7.6.2005 tarih, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun 76. maddesi hükmü ile 507 Sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış, diğer kanunlarda, 507 Sayılı Kanuna yapılmış olan atıfların bu kanuna yapılmış sayılacağı kurala bağlanmıştır.

İncelenen olayda; 507 Sayılı Yasa yürürlükten kaldırıldığına göre, görev uyuşmazlığının, 5362 sayılı Yasa ve bu Yasa dayanak alınarak yürürlüğe konulan düzenleyici işlemlere istinaden çözümlenmesi gerekmektedir.

7.6.2005 tarih ve 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlar Kanunu'nun 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı; esnaf ve sanatkarlar ile bunların yanlarında çalışanların mesleki ve teknik ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini ve mesleki eğitimlerini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak, meslek disiplini ve ahlakını korumak ve bu maksatla kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğindeki esnaf ve sanatkarlar odaları ile bu odaların üst kuruluşu olan birlik, federasyon ve Konfederasyonun çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir." hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Yasa'nın 6. maddesinde, odaya kayıt başlığı altında, esnaf ve sanatkarların sicile kayıtları yapılmadıkça, hiçbir şekilde odaya kaydının yapılmayacağı; 8. maddesinde, üyeliğin son bulmasının koşullarının neler olduğu belirlenmiş; Sicil Teşkilatı ve Personeli başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrasında "Esnaf ve sanatkarların sicillerinin, sağlıklı ve güvenli bir şekilde Bakanlık e-esnaf ve sanatkar veri tabanında tutulması ve yayınlanmasını teminen ticaret davalarına bakan asliye hukuk mahkemeleri gözetiminde ve kurulu bulunduğu il idari sınırları içerisinde çalışmak üzere birlik bünyesinde ayrı bir birim olarak Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğü kurulur. Sicilin personel ücretleri ve diğer giderleri birlik tarafından karşılanır."hükmüne, dördüncü fıkrasında "Sicil müdürleri, sicil kayıtlarını mevzuata ve gerçeklere uygun olarak tutmak ve izlemekle görevli ve sorumludur. Sicil kayıtları üzerinde suç işledikleri belirlenen sicil teşkilatı personeli hakkında bu suçlarından ve diğer mevzuata aykırı işlemlerinden dolayı kamu görevlileri hakkındaki cezalar uygulanır." hükmüne, beşinci fıkrasında, Türk Ticaret Kanununun, ticaret siciline ilişkin 26 ila 40. maddelerinin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri Esnaf ve Sanatkar Sicil Müdürlüğü hakkında da uygulanır." hükmüne yer verilmiş, sicile kayıt mecburiyeti ve sicil işlemleri başlıklı 68. maddenin beşinci fıkrasında; tescili gereken olay veya işlemlerin tamamen veya kısmen sona ermesi veya ortadan kalkması halinde, sicildeki kaydın ilgilinin talebi üzerine kısmen veya tamamen silineceği, 75. maddesinin ( h ) bendinde, bu hususlara ilişkin Yönetmeliğin üç ay içerisinde çıkarılacağı, hükme bağlanmıştır.

Diğer taraftan 67. maddenin gönderme yaptığı 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 36. maddesinde; "ilgililer vukuu bulacak tescil veya tadil yahut terkin talepleri üzerine sicil memurluğunca verilecek kararlara karşı, tebliğinden itibaren sekiz gün içinde sicilin bağlı olduğu mahkemeye dilekçe ile itiraz edebilirler" hükmüne yer verilmiştir.

5362 Sayılı Kanun dayanak alınarak 16.9.2005 tarih ve 25938 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Esnaf ve Sanatkar Sicili Yönetmeliğinde ise, sicil işlemlerinin sağlıklı ve güvenli bir şekilde yürütülmesini teminen sicil müdürlüğünün kurulacağı, işlemlerin mevzuata uygun yürütülmesi açısından hakimin gözetim yetkisinin bulunduğu, kaydın silinmesi işleminin de tescildeki hükümlere tabi olduğu, ilgililerin sicil müdürlüğü tarafından kabul edilmeyen taleplere ilişkin verilen kararlara karşı, sicilin bağlı olduğu mahkemeye itiraz edebileceği hususları ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir.

Olayda ticari ve mesleki faaliyetini 2.5.1995 tarihinde sona erdiren davacının, bu tarihten sonra sicil kaydının silinmediği, dolayısıyla sicilden silinme isteminin zımnen reddedildiği ve bu işlemin de 17.5.2004 günlü Elektrikçiler Odası İşlemi ile öğrenildiği, uyuşmazlığın da; oda üyeliği ve sicil kaydının silinmemesi işlemine yönelik olduğu; yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca; sicil işlemlerinin, Ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerinin gözetimi ve denetimi altında yürütüleceği, itirazların da aynı mahkemelere yapılacağı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; Esnaf ve Sanatkarlar siciliyle ilgili yeni kayıt, değişiklik yapılması ve kayıt silinmesi istemleri üzerine tesis edilecek işlemlere karşı, ticaret davalarına bakan Asliye Hukuk Mahkemelerine başvurulabileceği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.5.2005 gün ve E:2005/38, K:2005/271 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.5.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.










Ancak biliyoruz ki Yargıtay'ın aksi yönde kararları bulunmaktadır.

Örnek:

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/2070
K. 2004/8586
T. 30.6.2004
• İDARİ İŞLEM ( Kamu Kurumu Niteliğinde Olan Davalıya Husumet Yöneltilerek Kurumu Kayıt İşlemleri Bakımından Belli Doğrultuda İdari İşlem Tesis Etmeye Zorlayıcı Hüküm Kurulması Amaçladığına Göre Talep ve İşlemin İdari Nitelik Taşıdığı )
• HUSUMET ( Kamu Kurumu Niteliğinde Olan Davalıya Husumet Yöneltilerek Kurumu Kayıt İşlemleri Bakımından Belli Doğrultuda İdari İşlem Tesis Etmeye Zorlayıcı Hüküm Kurulması Amaçladığına Göre Talep ve İşlemin İdari Nitelik Taşıdığı )
1086/m.38
ÖZET : Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu kayıt işlemleri bakımından belli doğrultuda idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçladığına göre, talep ve işlemin idari nitelik taşıdığı kabul edilmek gerekir.

DAVA : Davacı Tansaş Perakende Mağazacılık A.Ş. vekili Avukat Oğuz Fikret Şahin ile Avukat Simten Akyıldız tarafından, davalı Selçuk Ticaret Odası aleyhine 15.5.2002 gününde verilen dilekçe ile oda kaydının iptali ile aidat parasının geri alınmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 29.9.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, Tansaş Perakende Mağazacılık Ticaret AŞ'nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne ve İzmir Ticaret Odası'na kayıtlı bir özel hukuk tüzel kişisi olup genel merkezinin İzmir'de bulunduğunu, şirketin Selçuk mağazasının davalı Oda tarafından re'sen ticaret siciline kaydedilerek üye aidatı parası için icra takibi başlatıldığını, takip konusu parayı icra dosyasına ödediğini belirterek davalının re'sen yaptığı üyelik kaydının iptali ile icra dosyasına yatırdığı paranın geri alınması isteminde bulunmuştur.

Davalı ise, Selçuk Ticaret Odası İç Yönetmeliği gereğince davacının re'sen kaydedildiğini belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuş ve kanıtları arasında davacı şirketin re'sen kaydedilmesine ilişkin yönetim kurulu kararını da göstermiştir.

Mahkemece, davacı şirketin şube niteliğinde olduğu, Ticaret Odası'na kaydedilmesinin zorunlu bulunduğu, bundan dolayı ödenen aidat parasının geri istenemeyeceği benimsenerek istem reddedilmiştir.

Karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.

Anayasanın 135. maddesine göre meslek kuruluşları kamu kurumu niteliğindedir. Uyuşmazlık mahkemesinin 24.12.1980 gün ve 1980/7-7 sayılı kararında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetsel yapı içinde bulunan ve kamu hizmeti gören idari birimler olduğu, odalara kayıt işlemlerinin ise idari işlem niteliği taşıdığı belirtilmektedir.

Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu kayıt işlemleri bakımından belli doğrultuda idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçladığına göre, talep ve işlemin idari nitelik taşıdığı kabul edilmek gerekir. Şu duruma göre, bu tür bir uyuşmazlık idari yargı yerinde görülmelidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olup açıkça veya hiç ileri sürülmese de re'sen gözetilmesi gereken yönlerdendir.

Şu durumda mahkemece, re'sen kayıt işleminin iptali istemine ilişkin davanın ayrılarak yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi; aidat parasının geri alınmasına ilişkin davada ise idari yargıda açılacak davanın bekletici sorun yapılarak, o davanın sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kanaatimce ise;Yine de yukarıdaki karardaki riske rağmen,

Odanın red işleminin iptali ve İ.İ.K. m . 72 uyarınca borçlu olmadığının tespiti ve ihtiyati tedbir talepli Hukuk mahkemesinde(ticari dava olduğuda gözönünde bulundurularak)başvuruda bulunabilir; diye düşünüyorum.
Old 16-08-2007, 13:27   #7
avmurat

 
Varsayılan

Sizin oralar serindir herhalde ama bu sıcak günlerde sarfettiğiniz emeğinize teşekkür ederim.Aklınıza ve elinize sağlık.Elimde hiç bir döküman yoktu ama yinede hukuk mantığıyla bu çelişkilere ben de düşmüştüm.Ancak Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı doğru gibi geldi bana zira Yargıtay dairesinin kararında Uyuşmazlık Mahkemesinin 1980 tarihli kararına atıfta bulunulmuş.Yani aynı daire şimdi karar verse muhtemelen Uyuşmazlık Mahkemesinin bu yeni kararına atıfta bulunacak ve görüşünü değiştirecektir diye düşünüyorum.Bir de usulen de son noktayı Uyuşmazlık Mahkemesi koyacağına göre Yargıtay'ın görüşü de nihai önem taşımıyacak.Yardımlarınız için tekrar teşekkür ederim.Saygılarımla
Old 03-04-2015, 22:55   #8
skaramaske

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avmurat
Değerli meslektaşlarım, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 61.maddesi şu hükmü içermektedir:
"Süresi içinde ödenmeyen yıllık aidat ve katılma payları için esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları yönetim kurullarınca verilen kararlar ilam hükmünde olup icra dairelerince yerine getirilir."
Müvekkilim odaya kayıtlı olup odaya kayıt şartlarını taşımamaktadır.Oda kaydımızın geriye dönük olarak silinmesi için odaya başvurduk ancak kabul edilmedi.Şimdi haksız yere kayıt edildiğini düşündüğümüz döneme dair aidatları ödemek istemiyoruz ancak yasanın yukarıdaki maddesi karşımıza çıkıyor.İİK'nun ilamların icrasında icranın geri bırakılması için şartları malum:İtfa, imhal, zamanaşımı.Bu şartlara uymayan itirazımızı nasıl yapabiliriz.İİK m.33/son hükmünden başka bir imkanımız var mıdır?5362 sayılı yasada ilam yerine geçen bu belgeye karşı bir itiraz yolu da düzenlenmemiş.Cevaplarınız için teşekkürler.Saygılarımla.





Sayın av.murat sizin yıllar önce karşılaştığınız problemle ben yeni bir avukat olarak şimdi karşılaşıyorum. 22 yıllık aidat borcu ölmüş esnaftan talep ediliyor acaba bu yıllar önceki olayı nasıl bir sonuca bağladınız? bir çıkş yolu var mı ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamlı takip ilam fotokopisiyle yapılabilir mı? avonder Meslektaşların Soruları 17 17-12-2009 23:41
İlamsız takip , yanlış mercie itiraz Av.Aslı Meslektaşların Soruları 3 19-02-2008 11:40
yetkisiz yerdeki takip için yapılan borca itiraz yetkili, yerde de geçerli olur mu? avukat_selcuk_bey Meslektaşların Soruları 2 13-07-2007 10:14
Takibe Itiraz - faturaya dayalı ilamsız takip avyusuf Meslektaşların Soruları 1 31-05-2007 14:26
ilam-ilamsız takip avhalit Meslektaşların Soruları 11 04-04-2007 22:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05580401 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.