Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ihtiyati hacze itiraz-bono

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-09-2011, 20:41   #1
law in law

 
Varsayılan ihtiyati hacze itiraz-bono

Müvekkil ( Ltd şirket) hakkında bonoda( kefil sıfatıyla) imzası olması nedeniyle aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş. Haciz dosyasını incelediğimde ;
1- Bonoda keşide yeri yok. Keşidecinin adı soyadı ile imzası var ,yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak Malatya yazıyor.
2- Asıl borçlunun imzısı ile şirketin kaşesi üzerinde imza aynı.Şirket ortağı (aynı zamanda da müdür) kendi borcu için bono imzalamış, şirketi de kefil yapmış. Şirketi 2 müdür temsil ediyor.
Bu belge bono sayılır mı? İhtiyati Hacze itiraz ederken hangi husuları itiraz gerekçesi yapmak lazım.
Asıl borçlu itiraz etmiyor şirket olarak ne tür bir itiraz ile ihtiyati haczi kaldırabilir.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Old 23-09-2011, 23:52   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law in law
Müvekkil ( Ltd şirket) hakkında bonoda( kefil sıfatıyla) imzası olması nedeniyle aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş. Haciz dosyasını incelediğimde ;
1- Bonoda keşide yeri yok. Keşidecinin adı soyadı ile imzası var ,yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak Malatya yazıyor.
2- Asıl borçlunun imzısı ile şirketin kaşesi üzerinde imza aynı.Şirket ortağı (aynı zamanda da müdür) kendi borcu için bono imzalamış, şirketi de kefil yapmış. Şirketi 2 müdür temsil ediyor.
Bu belge bono sayılır mı? İhtiyati Hacze itiraz ederken hangi husuları itiraz gerekçesi yapmak lazım.
Asıl borçlu itiraz etmiyor şirket olarak ne tür bir itiraz ile ihtiyati haczi kaldırabilir.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla...

Sorunuzun cevabını ben de merak ettim ve biraz araştırdım. Valla bir yaşıma daha girdim diyeyim Suat abi anlasın.

Düzenleme yeri, kambiyo senedinin zorunlu unsurlarındandır, bunu biliyoruz. İhtiyat-i hacze itiraz da İİK 265 de düzenlenmiş ve sınırlı sebepler ile ihtiyat-i hacze itiraz edilebiliyor. Yetki, teminat ve karara dayanak. Ama aşağıdaki karar çok enteresan. Düzenleme yeri bulunmayan bono, kambiyo hükmünde değildir ama vadesi geçmiş ve kayıtsız şartsız borç ikrarı olan senede dayanılarak verilen ihtiyat-i hacze itirazın reddi gerekir diyor.

2. maddede yazdığınız gerekçe ise yargılama gerektirdiğinden ve itiraz sebepleri arasında sayılmadığından karara itiraz gerekçesi kabul edilmeyecektir. Bu nedenlerle başvurunun reddedileceğini düşünüyorum. Saygılarımla.


T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/6798

K. 2005/5970

T. 9.6.2005

• İHTİYATİ HACİZ KARARININ KALDIRILMASI TALEBİ ( Kambiyo Senedi Vasfı Taşımasa da Belli Bir Para Borcunun Kayıtsız Şartsız Belli Vadede Ödeneceği Yazdığı Senede Dayalı Verilen İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Gereği )

• KAMBİYO SENEDİ VASFI TAŞIMAYAN SENET ( Belli Bir Para Borcunun Kayıtsız Şartsız Belli Vadede Ödeneceği Yazdığı Senede Dayalı Verilen İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Gereği )

• BELLİ BİR PARA BORCUNUN KAYITSIZ ŞARTSIZ BELLİ VADEDE ÖDENECEĞİ ( Kambiyo Senedi Vasfı Taşımasa da Bu Şekilde Yazılı Senede Dayalı Verilen İhtiyati Haciz Kararına İtirazın Reddi Gereği )

2004/m. 265

6762/m. 688, 689


ÖZET : Dava, ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebine ilişkindir. İhtiyati haciz konusu bonoda tanzim yeri bulunmamaktadır. Tanzim yeri bulunmayan senet kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Ancak söz konusu senet para borcunun kayıtsız şartsız belli vadede ödeneceği taahhüdünü içermektedir.

Senet lehdarı ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Mücerret borç ikrarı içeren ve vadesi geçmiş senede dayalı olarak verilen ihtiyati hacze karşı yapılan itirazlar yasada sayılı nedenlerden değildir. Bu durum karşısında itirazın reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 9. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.05.2005 tarih ve 2005/346 D. İş sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi P.Ş. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının dayanağı olan bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığını, senette tanzim tarihi ve tanzim yerinin bulunmadığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, ayrıca senedin müvekkiline zorla imzalatıldığını ileri sürerek, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Alacaklı A. vekili, ihtiyati haciz kararının dayanağı olan kambiyo senedinin tüm yasal koşulları taşıdığını belirterek, borçlunun yaptığı itirazın reddini istemiştir.

Mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucu, ihtiyati hacze konu senette keşideciye ait adresin bağlı olduğu idari birimin belirtilmediği gerekçesiyle borçlunun itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararı, alacaklı A. vekili temyiz etmiştir.

İstem, ihtiyati hadz kararına karşı yapılan itiraza ilişkindir. Alacaklı, muteriz borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak mahkemeden ihtiyati haciz kararı almıştır. TTK'nun 688'inci maddesinde bononun unsurları, 689'uncu maddesinde ise unsurlara ilişkin noksanlıkların doğuracağı hukuki sonuçlar düzenlenmiştir. Buna göre, tanzim yeri TTK'nun 688/6'ncı maddesi ve bendi uyarınca bonoda bulunması gereken unsurlardandır. Aynı yasanın 689/son maddesi uyarınca da tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadının yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır.

Somut olayda, ihtiyati haciz istemine dayanak yapılan bonoda tanzim yeri gösterilmemiş, tanzim eden Z'nin ad ve soyadının altında ise sadece mahalle ismi yazılmıştır. Bu durumda, senette yasanın aradığı anlamda geçerli bir tanzim yeri bulunduğu kabul edilemez. Ancak, senet bono vasfını kaybetse de senette belli bir miktar para borcunun kayıtsız şartsız belli bir vadede senet lehdarı A. veya emrine ödeneceğinin yazılı bulunmasına ve ihtiyati haciz talebinin senette alacaklı olarak yazılı bulunan A. tarafından yapılmasına göre, mücerret borç ikrarı olarak değerlendirilmesi gereken ve vadesi geçmiş bu senede dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına borçlu tarafından yapılan İtirazların İİK.'nun 265. maddesinde yazılı itiraz nedenlerine uymadığı anlaşılmakla mahkemece itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden, alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın alacaklı yararına bozulmasına karar verildi.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-09-2011, 09:38   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law in law
Müvekkil ( Ltd şirket) hakkında bonoda( kefil sıfatıyla) imzası olması nedeniyle aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmiş. Haciz dosyasını incelediğimde ;
1- Bonoda keşide yeri yok. Keşidecinin adı soyadı ile imzası var ,yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak Malatya yazıyor.
2- Asıl borçlunun imzısı ile şirketin kaşesi üzerinde imza aynı.Şirket ortağı (aynı zamanda da müdür) kendi borcu için bono imzalamış, şirketi de kefil yapmış. Şirketi 2 müdür temsil ediyor.
Bu belge bono sayılır mı? İhtiyati Hacze itiraz ederken hangi husuları itiraz gerekçesi yapmak lazım.
Asıl borçlu itiraz etmiyor şirket olarak ne tür bir itiraz ile ihtiyati haczi kaldırabilir.
Teşekkür ederim.
Saygılarımla...

Sayın Meslektaşım,

Tanzim yeri bulunmamasına karşın, senet metninden kayıtsız şartsız bir borç ikrarı ve vadenin çattığı anlaşılıyorsa ihtiyatî haciz kararı verilebileceği kanısındayım.

İhtiyati hacze İİK.m.265 çerçevesinde çerçevesinde "yetki", "teminat" ve "ihtiyati haczin dayandığı sebepler" in varid olmadığı (İİK:m.257/1 ve 2'de yazılıdır.) noktalarından itiraz edebilirsiniz.

Saygılarımla.

Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/745

K. 2011/1332

T. 8.2.2011

• İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( Alacağın Muccel Olması ve Rehinle Temin Edilmemiş Olmasının Yeterli Olacağı )

• KEFİLE KARŞI YAPILAN İHTİYATİ HACİZ ( Alacağın Muccel Olması ve Rehinle Temin Edilmemiş Olması Gerektiği )

• KREDİ BORCUNDAN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIK ( Kefile Karşı Yapılan İhtiyati Haciz Talebi - Alacağın Muccel Olması ve Rehinle Temin Edilmemiş Olmasının Yeterli Olacağı )

2004/m.257


ÖZET : İstem ihtiyati hacze ilişkin olup, aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlunun, ihtiyati haciz talep eden alacaklı bankanın, üçüncü kişiye karşı açtığı kredinin kefili olduğu çekişmesizdir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup başka bir koşul aranmaz. Mahkemece bu husus nazara alınarak ihtiyati haciz kararı vermek gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12.11.2010 tarih ve 2010/1007 - 2010/1007 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen ( alacaklı ) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erol Kaplan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Alacaklı vekili, müvekkili bankanın, kredi müşterisi olan K... Fidancılık San. ve Tic. A.Ş. lehine borçlunun müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu krediler kullandırdığını, kullandırılan kredilere ilişkin düzenleme şeklinde para borcu ikrarına havi senet ve alacağın tasfiyesi sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye rağmen ödemelerin yapılmadığını ve alacağın muaccel hale geldiğini, hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmediğini ileri sürerek, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, asıl borçlu K... Fidancılık San. Tic. A.Ş. ile ihtiyati haciz talep eden arasında borcun ödeme şekli ve tasfiyesine ilişkin protokol düzenlendiği, borcun taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırıldığı ve taksitlerin 09.08.2010 tarihinde başlayıp 09.07.2013 tarihinde sona ereceği, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı , alacaklı vekili temyiz etmiştir.
İstem ihtiyati hacze ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlunun, ihtiyati haciz talep eden alacaklı bankanın, üçüncü kişiye karşı açtığı kredinin kefili olduğu çekişmesizdir. İİK'nun 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup başka bir koşul aranmaz. Mahkemece bu husus nazara alınarak ihtiyati haciz kararı vermek gerekirken ancak bir menfi tespit davasında tartışılması gereken hususlar gerekçe yapılarak talebin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihtiyati haciz talep eden alacaklı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
</H4>
Old 26-09-2011, 09:57   #4
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

İhtiyati hacize usulen bir itirazdan başka yapılacak bir şey yok gibi ancak icra takibinde şirket açısından, evrak bono niteliği taşımadığından ve tek imza noktalarından hareketle takibin iptalini istemeniz gerekecek,kolay gelsin!Tabi iht.haciz safhasında konulan hacizlerin zararı teminattan halledilir inşallah
Old 26-09-2011, 09:59   #5
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Ayrıca Sayın YİĞİT'in paylaşmış olduğu içtihat çok düşündürücü,ezber bozduran cinsinden)
Old 01-06-2012, 19:18   #6
Av.Ali ŞAN

 
Varsayılan

değerli meslektaşlarım merhabalar. yeni bir konu başlığı açmamak adına sorumu burda sormanın daha yerinde olacağı kanatindeyim.
Müvekkilim A , B ve B'nin eski eşi olan ancak halen birlikte yaşadığı C'ye 140.000 Tl elden borç para veriyor. Verilen bu borç para karşılığında müvekkil lehine C'ye ait bir dairedeye 70.000 TL değerinde bir ipotek tesis ediliyor. Diğer kalan 70.000 TL için B'nın keşideci c'nin avalist olduğu ipotekle aynı tarihli bir adet senet düzenleniyor.Borcun ödenmemesi üzerine biz senede dayanılarak her iki borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararını aldık. Ancak C yasal süresi içinde ihtiyati haciz kararına itiraz ederek; A'dan toplam 70.000 Tl borç aldıklarını nitekim bunun üzerine taşınmaza 70.000 Tl değerinde ipoteğin konulduğu esasında senedin ayrıca teminat oluştrulması adına verildiği nitekim gerek senet gerek ipotek miktar ve tarihlerinin aynı olduğunu bundan dolayı borcun rehinle temin edildiğini belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. ancak önemle belirtmek istiyorum ki senet metninde senedin teminat amaçlı verildiğine dair herhangi bir şerh olmadığı gibi taraflar arasında böyle bir protokol da yoktur. hal böyle iken somut olayı gerek ihtiyati haciz kararına itiraz gerekse ileride kuvetle muhtemel açılacak olan menfi tespit davası yönünden değerlendirilmesi nasıl olacaktır?Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 06-06-2012, 17:01   #8
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Kambiyo senedi var iken ipotekle temin edildiğini ileri sürmenin hukuki dayanağı olamaz kaldı ki ipotek veren C senette asıl borçlu B,ipotek akit tablosunda açıkça borç ikrarı vardır ve kıymetli evraka bağlanamaz bu nedenle kambiyo senedine bağlı takibiniz yanında ipoteğin paraya çevrilmesini de yapmalısınız.
Old 02-08-2012, 15:17   #9
concardia

 
Varsayılan

Kanunda rehinle temin edilmiş alacaklar için kural olarak ihtiyati haciz konulamayacağı öngörülmesi, rehnin alacak için yeterli garanti teşkil etmesinden kaynaklanır.

Ancak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senedine bağlı alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilebilir.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 6.11.2008 T. 2008/9414 E. 2008/10680 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; '...İcra ve İflas Kanunu'nun 45,II hükmü uyarınca, alacağı kambiyo senedine dayanan alacaklının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapma zorunluluğu yoktur... '

Kaldı ki; kambiyo senedine bağlı bir alacak olmasa ve alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz kararı alınabilir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 30.12.2004 T. 2004/9540 E. 2004/13388 K. sayılı ilamında bunu konuyu şöyle açıklamıştır;

'... İİK'nın 257/1 maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve muaccel olması gerekir. Davalı borçlu kredi kredi sözleşmesinin kefili olup BK'nın 487. maddesi uyarınca alacak rehinle temin edilmiş bulunsa bile müteselsil kefil aleyhine takip yapmak mümkün olduğundan ihtiyati haciz de istenebilir.'
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İhtiyati hacze yetki açısından itiraz eden borçlunun , icra takibinde yetkiye itiraz etmemesi Duru Deniz Meslektaşların Soruları 9 20-01-2011 18:45
ihtiyati hacze itiraz davasında davanın HUMK 409 gereğince işlemden kalkması muzio Meslektaşların Soruları 2 11-01-2010 02:19
çekteki imza borçluya ait olmadığında ihtiyati hacze itiraz prag Meslektaşların Soruları 2 03-06-2009 13:39
ödenmiş çekle yapılan ihtiyati hacze itiraz prag Meslektaşların Soruları 3 29-05-2009 09:06
ihtiyati hacze itiraz ve kesinleşme av.özgekaya Meslektaşların Soruları 1 25-03-2008 15:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06246996 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.