İstirdat davası mı, menfi tespit davası mı?

Sevgili Meslektaşlarım;
Henüz müvekkilim aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadan önce, müvekkillin borçlu olduğu çekleri bedelsizlik iddiası ile açmış olduğumuz menfi tespit davası ile iptal ettirdik. Mahkeme bu yöndeki talebimizi kabul etti. Fakat yargılama sürecinde, çeklerin vadesi geldi ve aleyhimize iki farklı dosya ile icra takibi başlatıldı. Müvekkilin menkul ve gayrimenkul mallarının haczedilmesi sebebi ile, cebri icra tehdidi altında, söz konusu çeklerin bedelini ödedik. Fakat biz çeklerin bedelini dosyalarına ödedikten sonra menfi tespit davamız kabul olundu. Bu aşamadan sonra borçlu olmadığımız halde ödemiş olduğumuz çeklerin bedelinin karşı taraftan tahsili için tekrardan bir istirdat davası mı açmam gerekecek? Henüz mahkemenin gerekçeli kararı yazılmadı, yoksa mahkemenin çeklerin iptali ile birlikte, çek bedellerinin karşı taraftan tahsiline karar vermesi mi gerekir?
Şimdiden teşekkür ediyorum.

Alıntı: Yazan Av_Bhr Sevgili Meslektaşlarım; Henüz müvekkilim aleyhine herhangi bir icra takibi başlatılmadan önce, müvekkillin borçlu olduğu çekleri bedelsizlik iddiası ile açmış olduğumuz menfi tespit davası ile iptal ettirdik. Mahkeme bu yöndeki talebimizi kabul etti. Fakat yargılama sürecinde, çeklerin vadesi geldi ve aleyhimize iki farklı dosya ile icra takibi başlatıldı. Müvekkilin menkul ve gayrimenkul mallarının haczedilmesi sebebi ile, cebri icra tehdidi altında, söz konusu çeklerin bedelini ödedik. Fakat biz çeklerin bedelini dosyalarına ödedikten sonra menfi tespit davamız kabul olundu. Bu aşamadan sonra borçlu olmadığımız halde ödemiş olduğumuz çeklerin bedelinin karşı taraftan tahsili için tekrardan bir istirdat davası mı açmam gerekecek? Henüz mahkemenin gerekçeli kararı yazılmadı, yoksa mahkemenin çeklerin iptali ile birlikte, çek bedellerinin karşı taraftan tahsiline karar vermesi mi gerekir? Şimdiden teşekkür ediyorum.

Menfi tespit davası sırasında, davanızı istirdat davasına dönüştürmediğiniz için(bir anlamda mahkemenin ödemeden haberi olmadığı için) gerekçeli kararda tahsile ilişkin bir hüküm fıkrası olması mümkün değil.

Haliyle ortaya ilginç bir durum çıkmış. Menfi tespit davası hemen kesinleşirse, ben olsam ilamsız takip yapardım. İtiraz halinde %40 tazminat alma ihtimalim de olurdu. Ama kesinleşmeden takip yaparsanız ve itirazın iptali davası açtığınızda mahkeme kararın kesinleşmesini bekleyecektir, diye düşünüyorum.

Sn. Av. Suat ERGİN;
Öncelikle yardımınız için teşekkür ederim. Fakat unuttuğum bir hususu da belirtmekte fayda gördüm. Mahkemenin ödemeden haberinin olmadığından bahsetmişsiniz. Karar duruşmasında dosya borcunu kapattığımızı beyan ederek, ödeme belgelerinin bir suretini mahkemeye sunmuş idik. Bu durum mahkemenin kararını etkiler mi?
Teşekkür ederim.

Bu durumda hakim yanlış karar vermiş olur. Çünkü ödeme belgelerini ibraz ettiğinizde dava istirdat davasına dönüşür. Temyiz etmeniz halinde işbu sebeple karar bozulabilir. Fakat bunu yapmadan Menfi tespit davasını kesinleştirip, istirdat davası da açmanız mümkündür. Kısa kararda borçlu olmadığınız şeklinde tespit kararı verildi ise ve bir alacak miktarı yazılmadıysa artık o karar değişmez.

Alıntı: Yazan Av_Bhr Sn. Av. Suat ERGİN; Öncelikle yardımınız için teşekkür ederim. Fakat unuttuğum bir hususu da belirtmekte fayda gördüm. Mahkemenin ödemeden haberinin olmadığından bahsetmişsiniz. Karar duruşmasında dosya borcunu kapattığımızı beyan ederek, ödeme belgelerinin bir suretini mahkemeye sunmuş idik. Bu durum mahkemenin kararını etkiler mi? Teşekkür ederim.

Kısa kararda neler yazıyor?