Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yalancı tanıklık ve hakaret soruşturulması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-11-2015, 10:17   #1
AV. cannn

 
Varsayılan Yalancı tanıklık ve hakaret soruşturulması

Sayın meslektaşlarım,
Devam eden boşanma davasında, karşı taraf tanığı hakkında yalancı tanıklık ve hakaret nedeniyle suç duyurusunda bulundum.
--- ... (2- A) Yalancı tanık mahkeme huzurunda verdiği beyanında, "ben Hayri beyin kredi kartlarını sağdan soldan para toplayarak, cebimden vererek ödedim" demektedir. Oysa kendisi eşinden ayrı olan ve doğru dürüst bir geliri bulunmayan, nafaka ile geçinen ve hatta suçladığı müvekkilim ve ailesinden defalarca fitre almış bir kişidir. Buna karşın Müvekkilim ise emekli olana kadar 3400TL civarında maaşı olan bir kişidir. Tanık yalan beyanda bulunduğundan iddia ettiği ödemelere dair banka dekontları gösteremeyecektir. Zira, kendisi her fırsatta müvekkilimin sofrasından nasiplenen bir kişidir. Tanık boşanma dosyası ve Gülen YOLSAL ile eniştesi Muhammet KONAK hakkında İstanbul cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturmadan haberdar edilmiş ve bu nedenle yalan söyleme gereği hissetmiştir. Zira müvekkilim kendini bilemeyecek durumda olduğu dönemde maaşı ve kredi kartları rızası dışında kullanılmıştır ve bu husus soruşturulmaktadır. Soruşturma konusu harcamalara ilişkin ödemeler ise müvekkilimin ailesi tarafından yapılmaktadır.
B) Tanık bir başka beyanında, "hatta Hayri Beyin emekli olduğundan bile davacının haberi yoktu ben internetten öğrenerek kendisine söyledim" şeklinde beyanda bulunmş isede, emeklilik sürecinde müvekkilim Hayri ... hafıza kaybına neden olacak şekilde
hastalandığından dolayı tüm emeklilik işlemleri haberi olmadığı iddia edilen eşi Gülen ... tarafından gerçekleştirilmiştir.Müvekkilimi hastalandıktan sonra işyerine götürüp emeklilik işlemlerini yapan eşiGülen ...'dır. Emekli parasının yattığı hesaptan çekilen para borçların o zaman bilinen kısmı ödendikten sonra direk eşlerin ortak hesabına yatırımıştır. Arada para saklanmış, hesaplara aktarılmış değildir. Bu konuda müvekkilimin emekli olduğu dedaş kumburgaz şirketinden, emeklilik işlemlerini gerçekleştiren emekli sandığından, ve emeklilik maaşını yattığı banka olan Ziraat bankası Küçükçekmece şubesinden bilgi istenebilir. Ayrıca aynı tarihli oturumda dinlenen Erol isimli diğer tanık olayın bizzat tanığı olduğundan, tanığın bu hususta ki beyanı incelendiğinde, gizlice emekliliğin sözkonusu olmadığ rahatlıkla anlaşılabilir.
C) . Tanık devam eden başka bir beyanında ise, "davalı hastaneden çıktıktan sonra evinin kapısının kilidini de değiştirerek davacıyı evine almadı," demektedir. Müvekkilim bahsedilen dönemde eşini bile tanıyamamaktaydı. Bu konuda hastane raporları mevcuttur. Müvekkilimle ilgili özel tem hastanesi ve Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde gerekli hasta bilgileri istenebilir.Taraflar e son 18.01.2014 tarihinde emekli ikramiyesine yönelik ortak hesap açmışlar ve 03.02.2014 tarihinde, yani çok kısa süre sonra boşanma davası ikame edilmiştir. Bundan başka devam eden boşanma davasına ait dava dilekçesi ve davacının cevaba cevap dilekçeleri incelendiğinde müvekkilim hakkında bir çok soyut iddiada bulunulduğu, buna karşı evin kilidini değiştirmek gibi somut bir iddianın dava dilekçesinde yer almadığı, boşanma gerekçelerinin dahi tanığın ifadesiyle uyuşmadığı açıkça anlaşılacaktır. Esasen tanık boşanma davası sonrası taraflar arasında müşterek haneye yönelik müdahalelerden haberdar edilmiş, müvekkilimin müşterek eve yerleşmesini engellemek için davacı tarafından evin kilidi değiştirilmiş ve tanıkta bu sebepten böyle bir beyanda bulunmuş ve yalan söylemiştir. Zira, sözkonusu boşanma dava dilekçesi dosyasından alınıp incelendiğinde, tanığın beyanlarıyla ilgili bir gerekçe bulunmadığı görülecektir.
D) Tanık ayrıca, "davalının çok sosyal yasadığını gelir durumunun
çok üst düzeyde olduğunu ben yaptığım araştırmalar sonucunda saptadım bunu da arkadaşıma da
söyledim," demektedir. Müvekkilimin maaşı eşi tarafından bilindiğine göre, tanık hangi gelirleri araştırmış ve neleri bulmuştur? sorusunu yanıtlamak durumundadır. Müvekkilimin 20 yıllık eşinin bilmediği, esasında var olmayıpta yalancı tanık tarafından kendisinin bildiğini iddia ettiği, müvekkilimin çok sosyal yaşantısını, çok yüksek ve gizli gelirlerinin ne olduğunu vekili sıfatıyla bizde merak etmekteyiz.
E) Tanık devamla, "davacı ile yaptığımız görüşmede davacı esinin telefonuna gelen mesajı kendi telefonuna aktarmış bana getirdi, gelen mesajın bir kadından olduğu, kadının beraber yediğimiz
yemeklerine çabuk unuttun, uzun beni neden aramıyorsun seklinde yazıyordu bundan da Hayri Beyin esini aldattığı kanısına vardım," şeklinde ifadelerde bulunmuştur. Bu hususta araştırma yapılarak, bahsi geçen mesajın ne zaman kimden geldiğini, hangi tarihte müvekkilimin eşi olan Gülen YOLSAL'ın telefonuna iletildiğinin araştırılması gerekir isede, tüm yukarıda aktarılan ifadeler ve içeriği incelendiğinde, tanığın tanıklıktan çok, taraf ötesi taraf olduğu boşanma dedektifi izlenimi verdiği, yanlı ve yalan beyanlarda bulunduğu, adaleti yanıltmaya kalkıştığı açıkça anlaşılmaktadır.
3- Aynı tanık yalan ve yanlı beyanlarının yanında müvekkilime açıkça ve alenen hakaret etmekten de geri durmamış, müvekkilime yönelik olarak, "davalı nankör bir kişiliğe sahiptir" "hatta ben kendisine sana böyle davranan kocaya çorba değil zırnık vermem," şeklinde beyanlarda bulunmuştur. Bu beyan tanığın taraflı, yanlı, yalan beyanda bulunan bir kişi olduğunun ispatının yanında, sarf edilen sözlerin aynı zamanda müvekkilime karşı alenen hakaret suçunu oluşturduğu da açıktır.
Deliller: Küçükçekmece 3. Aile mahkemesinin 2014/.. esas sayılı boşanma davasının 19.11.2014 tarihli duruşma tutanağı (ekte), aynı boşanma dava dilekçesi ve davacının cevaba cevap dilekçesi (ekte), İstanbul cumhuriyet baş savcılığı hazırlık bürosunun 2014/..... sayılı soruşturma dosya içeriği (Gerek görülmesi halinde istenip incelenebilinir), TEDAŞ Kumburgaz işletme müdürlüğü emeklilik işlemleri dosyası (Bu dosyada haberi olmadığı iddia edilen Gülen ...'ın imzası vardır.), Türkiye Ziraat bankası Küçükçekmece şubesinde bulunan emekli ikramiyesi yatan hesap hareketleri (Bu ikramiyenin gizlice başka hesaplara aktarılıp aktarılmadığı belirlenebilir.), şüphelinin ifadesini mütakip tanık bildirilecektir.) ---
Savcılık takipsizlik kararı verdi. --- .... (SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:
Müşteki vekili C.Başsavcılığımıza gönderdiği şikayet dilekçesinde, Küçükçekmece 3.Aile Mahkemesi'nin 2014/98 Esas sayılı dosyasında müşteki ile eşi arasında ki boşanma davasının görüldüğünü, bu dava kapsamında davacı Gülen Yolsal tanığı olarak dinlenen şüpheli Hülya Okur'un 19/11/2014 tarihli oturumda gerçeğe aykırı beyanlarda bulunarak yalan tanıklık yaptığını, ayrıca beyanları sırasında müştekiyi hedef alarak "...davalı nankör bir kişiliğe sahiptir..." demek suretiyle alenen hakarette bulunduğunu ileri sürmüştür.
Şüphelinin yargılama sırasındaki beyanlarının gerçeğe aykırı olduğuna dair soyut iddia dışında herhangi bir delil bulunmadığı gibi, devam eden yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarını değerlendirme, farklı beyanlar arasında hangi ifadenin üstün tutulacağı hususu mahkeme hakiminin tekdirinde olup, yargılama sonucunda yalan tanıklık yaptığı belirlenen ilgili hakkında mahkemece her zaman suç duyurusunda bulunulabileceği açıktır.
Ayrıca davacının 6 yıllık samimi arkadaşı olduğunu belirten tanık Hülya Okur'un beyanları esnasında "...Davalı nankör bir kişiliğe sahiptir çünkü karısının ona yapacağı ve yapabileceği hiç bir şeyi kabullenmek istememektedir, sadece kendi isteklerinin yapılmasını kabullenmektedir." şeklindeki beyanlarında hakaret olduğu belirtilen sözlerini hangi amaç ve kasıtla kullandığını açıklamış, açıklamaları ışığında hakaret kastının _bulunmadığı_ değerlendi riİmiş, bu haliyle beyanlarının TCK'nın 128. Maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle;
Şüpheli hakkında yüklenen suçtan KAMU ADINA KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,...)
İtiraz ettik ve itirazda karşı tarrafın evi kendisi terk ettiğine dair başka bir dosyada bulunan soruşturma ifadesini de ek olarak sunduk. Sulh ceza hakimi hakaret yönünden itirazı kabul etti ama yalancı tanıklık yönünden hiçbir değerlendirmede bulunmadı.
Şöyle bir bakalım aynı savcının düzenlediği iddianameye.
---... (SEVK MADDESİ:
TürkCezaKanunu125/1-4, 53/1 Mad.
DELİLLER:
İfade tutanakları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı.
SORUŞTURMA EVRAKI İNCELENDİ:
Müşteki vekili C.Başsavcılığımıza gönderdiği şikayet dilekçesinde, Küçükçekmece
3.Aile Mahkemesi'nin 2014/98 Esas sayılı dosyasında müşteki ile eşi olan şüpheli
arasındaboşanma davasının görüldüğünü, bu dava kapsamında davacı Gülen Yolsal tanığı
olarak dinlenen şüpheli Hülya Okur'un 19/11/2014 tarihli oturumda, beyanları sırasında
müştekiyi hedef alarak "...davalı nankör bir kişiliğe sahiptir..." demek suretiyle alenen
hakarette bulunduğunu ileri sürmüştür.
Küçükçekmece 3. Aile Mahkemesi'nde ki 19/11/2014 tarihli oturumda, davacının 6
yıllık samimi arkadaşı olduğunu belirten tanık Hülya Okur'un beyanları esnasında "...Davalı
nankör bir kişiliğe sahiptir çünkü karısının ona yapacağı ve yapabileceği hiç bir şeyi
kabullenmek istememektedir, sadece kendi isteklerinin yapılmasını kabullenmektedir."
şeklindeki beyanlarında hakaret olduğu belirtilen sözlerini hangi amaç ve kasıtla kullandığını
açıklamış olması, beyanlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucu hakaret kastıyla
hakaret edilmemesi nedeniyle C.Başsavcılığımızca 26/02/2015 gün ve 2015/3816 sayılı
kovuşturmaya yer olmadığına dair karar düzenlenmiş, bu karar karşı müşteki vekilinin itirazı
üzerineBakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliği 17/04/2015 gün ve 2015/2092 Değişik İş sayılı
kararıyla itirazın kabulüne karar vermiştir.
CMK'nın 173/4 maddesindeki emredici hüküm uyarınca şüphelinin yargılamasının
mahkemenizde yapılması kamu adına talep ve iddia olunur.20/05/2015
CENGİZ ŞAŞI 42684)
1- Sizce yalancı tanıklık şikayetimiz soyut mudur?
2- Soruşturma böyle mi yürütülür. Takipsizlik kararına kadar hiçbir araştırma yapılmamış, bozmadan sonra sadece şüphelinin ifadesi alınmıştır.
3- Sulh ceza hakiminin kararı kesin olduğuna ve yalancı tanıklık şikayetimiz bu aşamada yok sayıldığına göre ne yapmak gerekir? Hakaret davasının görüldüğü mahkemede kovuşturmanın genişletilmesi veya yeni delillerle yalancı tanıklık konusunda da karar verilmesini isteyebilir miyiz? Yoksa yeniden şikayette mi bulunsak?
4- Bir iddianame böyle mi hazırlanır? Hakaret felan yokda, sulh hakiminin işi demiş adeta.
5- Tanık konumunda bulunan biri, karşı tarafı nankörlükle suçladıktan sonra, çünki eşinin hiçbir dediğini yapmıyordu gibi soyut bir anlatımla devam etmesi hakaret suçunu ortadan kaldırır mı?
6- Hukukumuzda tanık beyanlarına bağlanan neticeler ve yalancı tanıklığa uygulanan yaptırımlar konusunda ne düşünürsünüz? Özellikle uygulamada ki durmu değerlendirip tartışmamızda büyük yarar olacağı kanaatindeyim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yalancı Şahit Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 08-06-2013 12:25
eşim yalancı Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 19-03-2013 14:25
Eşin Akrabalarının Sanık Olduğu Hakaret Davasında Yalancı Tanıklar Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 20-10-2011 19:03
yalancı tanık bilvekale Meslektaşların Soruları 2 08-12-2010 12:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04284501 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.