muris muvazaası

Merhabalar.. Gerekli tüm forumları aramış olmama rağmen istediğim cevaba ulaşamamış olduğm için konuyu burda açmak istedim.
Olayımızda bir baba üç kızından mal kaçırmak amacı ile 9 adet taşınmazı 2 oğluna ve onların 4 çocuğuna şatış yaparak elden çıkarıyor. Burada muvazaa olduğu çok açık olmakla birlikte, babanın akıl sağlığı yerindedir.Anne de olayı bilmekte ve eşine herkesin kendi payını alması yönünde baskı yapmaktadır. Ancak bizim sorunumuz tapu iptali ve tescili davası açabilmek için babanın ölmesini beklemek zorunda olup olmadığımız.Beklemek zorundayız diye biliyorum tam emin olmamakla birlikte.Eğer beklemek zorundaysak da ;muvazaalı işlem yapanlar taşınmazları elden çıkarmayı düşündükleri için baba ölmeen biz ne yapabiliriz. yani dava mı açmak gerek, evetse ne davası yoksa tapuya düşürülecek herhangi bir şerh ile bu durumu kontrol altına alabilir miyiz? Çok acale yardımlarını bekliyorum .. Teşekkürler ..

Sayın erol, baba ölmeden muvazaa dv. açamazsınız diye biliyorum. Muvazaalı işlemle malik olanların iyi niyetli üçüncü kişilere yapacağı devirlere karşı da dv. açamazsınız diye düşünüyorum. Ancak üçüncü kişi kötü niyetli ise, muvazaa davası ona karşı da yöneltilebilir. Öte yandan baba öldükten sonra muvazaalı olarak edindikleri taşınmazları iyiniyetli üçüncü kişilere temlik edenlere karşı tapu iptali davası açılamazsa da sebepsiz zenginleşme davası açılmasını engelleyecak yasal bir düzünleme yok diye düşünüyorum. Babanın akıl sağlığı yerinde olduğuna göre tapuya herhangi bir şerh verilebileceğini düşünmüyorum.

BKN ; http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=16150
linkindeki cevabımız.
"1.Muris muvazaası ve tenkis davaları ölümden sonra açılabilmektedir.
2. Eşin başvurusu üzerine , diğer eşin tasarruf yetkisi TMK. 199 uncu madddesine göre sınırlandırılabilir. Aile konutuna özgülenmiş taşınmaz hakkında TMK.194. mad. göre tapu iptali ve tescil davası açılabilir."

yani baba ölmeden yapılabilecek hiç bir imkan olmamakla birlikte saklı pay sahibi olan 3 mirasçı da haklarını tehliye atmaya mecburdur diye anlıyorum ben buradan.Hukukumuzdaki bu boşluk giderilmediği sürece bizler de müvekkillerimizi elleri boş göndermek mecburiyetinde kalacağız teşekkür ediyorum yardımlarınız için.

Bir akitten doğan hukuk bağı yalnız o akdin taraflarını ve külli haleflerini bağlar. Bir akdin tarafı olmayan kimse, başkalarının yaptığı akde dayanarak onlar arasında doğan hukuk bağını, iddiasına dayanak yapamaz.(YİBK 1.4.1974 1974/1-2)Bu durumda baba ve çocukları arasındaki satış akdi sadece tarafları bağlar.Bu akde göre üçüncü kişi sıfatına haiz olan müvekkilinizin , BK.18’e dayanabilmesi ve muvazaa ile illetli olduğunu iddia ettiği tasarrufun iptali konusunda talepte bulunabilmesi için ise; dava tarihinde mevcut bir hakkı olması lazımdır ki, dava açmakta hukuki yararı söz konusu olabilsin. Baba sağken haleflik söz konusu olamayacağı ve müstakbel mirasçı müvekkilinizin, miras hakkı gerçekleşmeyeceğinden ötürü, üçüncü kişi sıfatıyla da muvazaayı ileri sürmekte hukuki yararı yoktur.Bu durumda BK:18’e dayanarak ,üçüncü kişi sıfatıyla da muvazaaya dayanamaz.Kimin daha önce öleceği,kimin kime mirasçı olacağı bilinemeyeceğinden muris muvazaasına dayanmak ise zaten mümkün değildir.