Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Belediye taşeron işçisi - iş akdinin haklı nedenle feshi - ilave tediye alacağı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-01-2015, 13:42   #1
manolimato_06

 
Varsayılan Belediye taşeron işçisi - iş akdinin haklı nedenle feshi - ilave tediye alacağı

Müvekkil x belediyesinde 99 yılından itibaren kesintisiz çalışmış olup, bu süreçte belediyeden ihale ile iş alan sayısız şirkette sigortalı gösterilmiş.

Davalı belediye ile, belediyeden ihale iş alan son alt işverene karşı ilave tediye alacağı talepli dava açtık.

Fakat aşağıdaki Yargıtay kararı kafamı kurcalamaktadır. Ben dava dilekçemde, belediye ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını ileri sürmedim. Muvazaaya dayanıyorsa -sadece asıl işveren belediye tüm alacaklardan sorumlu olacaksa- bunu ileri sürmenin de gereği yok diye düşündüm.

Yargıtay kararında, -anladığım kadarıyla- muvazaa iddiasının bulunmadığı/ispatlanmadığından bahisle sadece belediye aleyhine açılan davanın reddi gerektiğinden bahsedilmiş. Ben her ne kadar belediye ile birlikte son işverene karşı birlikte dava açmış olsam da, muvazaa iddiasında bulunmadığımdam bahisle belediye lehine bir karar çıkma ihtimali mevcut mudur? Muvazaa iddiasını ileri sürmem gerekir mi?

Bu arada aşağıdaki karara konu olayın içeriğini tam bilememekle birlikte, husumet yöneltilen belediyenin gerçek işveren olmaması ihtimali de bulunmakta... Bu durumda belediyeye karşı açılan davanın reddi gerekecek tabi.



T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2011/37333
Karar: 2011/34592
Karar Tarihi: 04.10.2011

İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKSIZ OLARAK FESHEDİLDİĞİ - İLAVE TEDİYE ALACAĞININ ALINMA ŞARTI - DAVACININ GERÇEK İŞVERENİNİN DAVA DIŞI ALT İŞVEREN OLMASI - SIL İŞVERENİN İŞÇİLİK ALACAKLARINDAN SORUMLULUĞUNUN SAPTANMASI GEREĞİ

ÖZET: Davacının gerçek işvereni dava dışı alt işveren olup, kamu kurumundan iş almış olsa da 6772 sayılı yasadaki koşulları taşımayan alt işverenin ilave tediye ödeme yükümü bulunmamaktadır. Asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğu alt işverenin sorumluluğunu aşamayacağından ilave tediye alacağı isteğinin reddi gerekir.

(1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 1, 2, 3, 17, 46, 47, 57) (6772 S. K. m. 1, EK m. 1) (818 S. K. m. 101) (5510 S. K. m. 80, 105)

Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve ilave tediye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence bir nedene dayanmaksızın haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, tatil ücretleri ve ilave tediye ücreti ödetilmesi istekleriyle bu davayı açmıştır.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı belediye savunmasında davacının belediyeden iş alan alt işveren işçisi olarak çalışmış olduğundan bahisle husumetin alt işverene yöneltilmesi gerektiğini belirtmiş, zamanaşımı ve esastan da davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece iş mahkemelerinin kesinleşmiş dosyalarından aradaki ilişkinin muvazaaya dayandığı gerekçesiyle feshe bağlı haklar ile diğer işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1 - Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dosya içeriğine göre davacı işçi ile davalı işveren arasında ilave tediye alacağına kak kazanılıp kazanılamayacağı uyuşmazlık konusudur.

İlave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması hakkındaki kanun ile düzenlenmiştir. Kanun 1. maddesinde devlet ve ona bağlı kurumların hangileri olduğu, ayrıca yararlanacak kişiler açıkça belirtilmiştir.

Buna göre;

A. İşveren kapsamı yönünden devlete ve ona bağlı olmak üzere,

1. Genel, Katma ve Özel bütçeli daireler,

2. Sermayesi değişen kurumlar,

3. Sermayesinin yarısından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlar ve bunlara bağlı kuruluşlar,

4. Belediyeler ve belediyelere bağlı kuruluşlar,

5. 3460 ve 3659 sayılı kanun kapsamına giren, sermayesinin tamamı devlete ait olan veya bu sermeye ile kurulan iktisadi devlet kuruluşları,

6. Yukarda belirtilenlerden olmayan diğer kurum, banka ve ortaklıklar olarak yasada açıkça belirtilmiştir.

3460 sayılı yasa bugün itibari ile yürürlükte olan bir yasa değildir. 3659 sayılı yasa ise, banka ve devlet kurumlarında çalışan memurların aylıkları ile ilgili düzenleme getirmiş ve halen yürürlüktedir. Bu yasanın 1. maddesinde, kapsama giren kurumlar daha ayrıntılı açıklanmıştır.

Bu kapsamda yukarda belirtilen kurumlarca, sermayesinin yarısından fazlasına iştirak suretiyle kurulan kuruluşlar ve bunların aynı nispette iştirakleriyle vücut bulan kurumlar, ticaret ve sanayi odaları ve borsalar veya satın alınıp belediyelere bağlanan müesseseler de kanun kapsamına alınmıştır.

Keza 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu'nun merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idarelerden oluşan genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ekli cetvellerde sayılmıştır. Bu cetvellerde Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu idareleri, Özel Bütçeli İdareler, Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarında çalışanların kanun kapsamında olduğunun kabulü gerekir.

Sonuç itibari ile kapsam bakımından, devlet tarafından yasa ve yasanın verdiği yetki ile idari işlemle kurulan ve kamusal yetki ve ayrıcalıklardan yararlanan kamu tüzel kişilikleri ve bunlara bağlı kuruşlarda iş sözleşmesi ile çalışanlara uygulanacağı görülmektedir.

B. İşçi yönünden kapsama gelince:

İş Kanunu kapsamına girsin girmesin, yukarda belirtilen devlet ve ona bağlı kurumlarda İş Kanunu'nun 1. maddesindeki tanıma göre işçi sayılan herkes bu alacaktan yararlanacaktır. Kanun, 4857 ve 1475 sayılı İş Kanunu'ndan önceki İş Kanunu'na atıfta bulunmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu işçi tanımına 2. madde de yer vermiştir. Buna göre <bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi> denir. O halde bir iş sözleşmesine dayanarak, yukarda belirtilen kurumlarda çalışan her işçiye ilave tediye ödemesinin yapılması gerekir.

C. Ödenecek ücret yönünde kapsam:

Maddenin son cümlesinde yukarda belirtilen işyerlerinde çalışan işçilere ücret sistemleri ne olursa olsun her yıl için birer aylık ücret tutarında ilave tediye ücreti ödeneceği belirtilmiştir. Devlet ve ona bağlı maden işletmelerinin yeraltında çalışan işçilere, ayrıca bir aylık ödeme dışında birer aylık daha ödemenin yapılacağı kanunun 2. maddesinde açıklanmıştır.

Kanunun 3. maddesinde, işçilere her yıl için birer aylık (yeraltında çalışan işçilere her yıl için ikişer aylık) ilave tediye dışında, birer aylık ücret istihkaklarını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararı ile aynı oranda bir ilave tediye ödemesi yapılabileceği belirtilmiştir.

Keza kanunun Ek 1. maddesi ile ilave tediyelerin Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılması halinde buna sınır getirilmiş ve <Bu Kanun uyarınca işçilere yapılan ilave tediyelerden ayrı olarak, her yıl için her biri bir aylık istihkakları tutarını (hafta ve genel tatil ücretleri dahil) geçmemek şartıyla toplu iş sözleşmeleri ile en çok iki ikramiye daha verilebilir> düzenlemesine yer verilmiştir. Toplu İş Sözleşmesi ile yukarda belirtilen kurumlarda çalışan işçilere en çok iki ay daha ilave tediye ödeneceğinin kararlaştırılabileceği, bu miktar üzerinde ödeme yapılacağı şeklindeki düzenlemenin yasal sınırı aşan miktarda geçersiz olacağını kabul etmek gerekir.

Kanun, kapsam içinde olmayan ancak Toplu İş Sözleşmesi uygulanacak işyerleri içinde ek 2. madde ile bir sınırlama getirmiş ve kapsamda kalmayan işyerlerinde Toplu İş Sözleşmeleri ile en çok 4 aylık, yeraltındaki işyerlerin de ise en çok 5 aylık ilave tediye oranında ücret ödeneceği kuralına yer vermiştir. Ancak bu tür işyerlerinde Toplu İş Sözleşmesi ile kararlaştırılan bu tür ödemeleri ilave tediye olarak değil, akdi ikramiye olarak kabul etmek yerinde olacaktır.

Kanunun 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. Ödeme zamanı belli taraflarca kararlaştırılmadığından, Borçlar Kanunu 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekir.

Aynı madde de ilave tediye alacağının nasıl hesaplanacağı ve kesinti yapılıp yapılmayacağı belirtilmiştir. Buna göre aylık olarak bu alacağın hesaplanmasında, fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete dahil olan ödemeler dikkate alınmaz. Bu düzenleme nedeni ile ilave tediye alacağının bir ay için 26 gün üzerinden hesaplanması gerekir.

İlave tediye alacağından sigorta primleri kesilmez. Ancak 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 80/c ve 105. maddeleri uyarınca ücretin eki niteliğindeki bu ödeme, 1.10.2008 tarihinden itibaren sigorta prim kesintisine tabidir.

İlave tediye alacağı, ödeme tarihinde işçinin işinden ayrılmış olup olmadığına bakılmaksızın hak edilen yıl içinde o yerde veya aynı idare, teşekkül ve müesseseye ait muhtelif yerlerde geçmiş olan hizmetlerinin toplamı oranında ve son çalıştığı yerde ödenir. İşçi tam yıl çalışmamış ise, ilave tediye o yıl için kıstelyevm esasına göre hesaplanıp ödenecektir.

İşçinin ilave tediye alacağına, esas olacak çalışma süresinin hesaplanmasında iş sözleşmesinin devamı müddetine rastlayan yasal ve idari izinler, hastalık izinleri, hafta tatili ile ulusal, bayram ve genel tatil günleri, çalışılmış gibi hesaba katılır.

Somut olayda davacının davalı belediye işçisi olmadığı ve davalıdan ihaleyle iş alan alt işveren işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de asıl işveren alt işveren ilişkisine değer verildiği kararda belirtilmiş olmasına rağmen başka işçilerin açtıkları davalarda muvazaa olgusunun kesinleştiğinden söz ederek ilave tediye isteğinin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Her dosya kendi içindeki delil durumuna göre değerlendirilir. Davacı işçinin davalı hakkında muvazaa iddialarıyla ilgili dava açmadığı ve muvazaa yönünde bir tespitin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin karar gerekçesinde sözü edilen Dairemizin 2007 tarihli kararındaki maddi olay ile davacının talepleri arasında bir bağlantı da bulunmamaktadır. Davacı işçinin davalı belediyenin işçisi olarak alt işverene tabi olmaksızın çalıştığı bir dönem bulunmamaktadır. Oysa Dairemizin 2007/ 2263 E, 2007/ 2971 K sayılı kararına konu olayda işçinin, ihale süresinin sona erdiği 28.02.2006 tarihi ile 01.05.2006 tarihleri arasında davalı belediye işçisi olarak çalıştığı belirtilmiştir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, başka bir işçinin açtığı davada yapılan tespitlerin dava açmamış işçiler yönünden uygulanması da mümkün olmaz.

Öte yandan, mahkemece de kararın gerekçesinde davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulduğu açıklanmıştır. Davacının gerçek işvereni dava dışı alt işveren olup, kamu kurumundan iş almış olsa da 6772 sayılı Yasanın 1. maddesindeki koşulları taşımayan alt işverenin ilave tediye ödeme yükümü bulunmamaktadır. Asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğu alt işverenin sorumluluğunu aşamayacağından ilave tediye alacağı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.

F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 02-02-2016, 16:20   #2
Av.Lütfiye Şentürk

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım;
6772 Sayılı yasadaki düzenleme incelendiğinde görüleceği üzere, ilave tediye alacağının talep edebilecek kişinin, devletin veya ona bağlı kamu kurumun işçisi olması gerekmektedir. Bu nedenle alt işveren ile asıl işveren olan kamu kurumu arasındaki sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu, müvekkilinizin muvazaa nedeniyle asıl işveren olan belediyenin işçisi olduğunu mutlaka belirtmeniz gerektiği kanaatindeyim.
Old 03-02-2016, 21:47   #3
manolimato_06

 
Varsayılan

Bu arada mahkeme aleyhimize olacak şekilde kararını verdi Temyiz sonucunu bekliyoruz. Gelişmelerden bilgi vermeye çalışırım...
Old 04-02-2016, 00:10   #4
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan manolimato_06

Muvazaa iddiasını ileri sürmem gerekir mi?

Sayın meslektaşım sizin olayınızda muvazaalı ilişkinin olduğuna dair bir tespitiniz var mıydı?

Sayın Şentürk'ün isabetle belirttiği gibi, davacının ilave tediyeyi alabilmesi için kurum işçisi olması gerekmektedir.

Sizin olayınızda "son alt işverene de" dava açtığınızı beyan ettiğinize göre işverenler arasında muvazaalı ilişkiden ziyade asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğunu kabul etmektesiniz.

Yanlış mı anlıyorum?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Belediye işçisi- emeklilik nedeniyle iş akdinin feshi- kıdem tazminatı manolimato_06 Meslektaşların Soruları 6 03-01-2015 22:18
devet hastanesindeki taşeron firma tarafından iş akdinin feshi duyguisler Meslektaşların Soruları 7 14-02-2012 13:56
4/B ve ilave tediye agumusay Meslektaşların Soruları 1 25-10-2010 08:45
hizmet akdinin haklı nedenle feshi Av.AygülKat Meslektaşların Soruları 2 22-06-2006 11:50


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09369206 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.