Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Verilen karara sinirlenince polisler avukatları ve savcıyı dövdü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-07-2010, 10:57   #1
üye30519

 
Varsayılan Verilen karara sinirlenince polisler avukatları ve savcıyı dövdü

Verilen karara sinirlenince polisler avukatları ve
savcıyı dövdü.


İSTANBUL - Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Turgut Yıldırım, 21 Nisan 1998’deki karar duruşmasına çıktığında, tedirgin olduğu her halinden belliydi. Birazdan, Baki Erdoğan adlı gencin Aydın Emniyet Müdürlüğü’nde 1993 yılında işkence sonucu öldürülmesiyle ilgili İl Emniyet Müdür Yardımcısı İbrahim Türedi, TEM Şube Müdürü Necmettin Aydınkaya, Başkomiser Abdurrahman Çetinkaya, Komiser Yardımcısı Cahit Sandıkçı ve polis Ayhan Erdal ile Ali Kumral hakkındaki karar açıklanacaktı. Yıldırım, uzun bir tereddütten sonra sanıklara beşer yıl altışar ay hapis cezası verildiğini duyurduğunda, salon birbirine girdi.

Savcıyı da dövdüler

İzleyici bölümünde sivil giysileriyle oturan polisler önce, bu karara sevinen üniversiteli Hatice Meryem Onat’a, fotoğraf çekmekte olan Milliyet muhabiri Mert İlkkutlu’ya ve İlkkutlu’yu kurtarmak isteyen dönemin Radikal muhabiri Ahmet Şık’a saldırdı. Sonra avukatlara, insan hakları aktivistlerine...

Aydın, İzmir ve İstanbul savcılıklarına yapılan şikâyetlere göre, gördükleri polis şiddeti nedeniyle, eski Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Şube Başkanı ve İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çelik, avukat Elif Nihan Bıçkıcıoğlu, gazeteciler İlkkutlu ve Şık beşer, üniversiteli Onat dört, EMEP İl Başkanı Hüseyin Saran üç, avukatlar Halil Çağlar Akbulut, Zeki Rüzgar ve Betül Vangölü birer gün rapor aldı.

Duruşmayı izleyen Yusuf Doğru böbreğine darbeler nedeniyle 25 gün rapor aldı. Polisler için beraat isteyen savcı Hüseyin Kaya bile, avukatları korumak isteyince dayaktan kurtulamadı.

Tam 10 avukat, üç gazeteci ve dört insan hakları aktivisti şikâyetçi oldu. Aralarında Baki Erdoğan’ın ölümünden dolayı ceza alan Ali Kumal’ın da bulunduğu yedi polisin ‘müessir fiil, tehdit ve hakaret’ iddiasıyla Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı dava, 2 Nisan 2001’de bitti. Polisler cezalandırıldıysa da, tarihe ‘Rahşan Ecevit Affı’ diye geçen 4616 sayılı yasayla kurtuldular. Yasaya göre 23 Nisan 1999’a kadar işlenen suçlarda ‘hükmün ertelenmesi’ kararı verilebildiğinden, bu müeyyide yedi polise uygulandı.

Ancak avukat Murat Çelik, davanın peşini bırakmayıp itiraz etti. Fakat Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı reddetti. Çelik de 2002 yılında dosyayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı.

Sen misin arkadaş kurtaran!
AİHM’deki yargılama sürerken; Türkiye, Ocak 2009’da mahkemeye duruşmanın görüntülerini içeren bir CD gönderdi. Hükümet, iddianın aksine Çelik’in şiddet görmediğinin ‘kanıtı’ olarak bu CD’yi gösteriyordu. Çelik’in, ‘Ayıklanmış’ dediği bu görüntülerde, kendisinin dövülme anı yoktu. Fakat kendisi dışında dövülen kim varsa, görüntülerde yer alıyordu.

AİHM, yanıt vermesi için bu kayıtları avukat Murat Çelik’e gönderdi. Çelik, 11 Şubat 2009’da verdiği yanıtında, dayak görüntülerinin eksik sunulduğunu, kendisine ait görüntülerin ayıklandığını, Şık’ın neden bayıldığının anlaşılamadığını kaydetti.

Fakat Çelik’e göre CD, şu haliyle bile işkencenin kanıtıydı:
“Hükümetin sunmuş olduğu CD kayıtlarında polislerin yaptığı fiziki şiddet bilinçli şekilde saklanmaya çalışılmıştır. Ancak mevcut görüntülerde bile polis şiddeti açıkça anlaşılmaktadır.”

AİHM, 27 Mayıs 2010’da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, işkence yasağını düzenleyen üçüncü maddesinin ihlal edildiği sonucuna vararak, Türkiye’yi Çelik’e 9 bin avro tazminat ödemeye mahkûm etti.

24 dakikalık şiddet kaydı
AİHM’e gönderilen 24 dakikalık CD’de vahim görüntüler var:

Duruşma salonu: Çevresi polisler tarafından sarılan üniversiteli Hatice Meryem Onat’ın çığlıkları duyuluyor. Bir polis, fotoğraf çeken Mert Mustafa İlkkutlu’ya vuruyor. Ahmet Şık, “Niye vuruyorsun!” diye bağırıp İlkkutlu’yu kurtarıyor. Fakat kendisi darbe alıyor. Bir polis Şık’ın fotoğraf makinesini almaya çalışıyor. Şık, direnince üzerine dört-beş polisin yumrukları iniyor. Salona çevik kuvvet polisleri doluşuyor. İçerdekiler, Başkan Yıldırım’dan yardım istiyor. Grup, can güvenliği nedeniyle çıkmayacaklarını söylüyor. Aynı anda iki avukat itilip kakılarak salondan atılıyor. Şık ve İlkkutlu da çembere alınıp yerde tartaklanıyor.

Adliyenin kapısı: Orta yaşlı bir kişi karnını tutarak ve aksayarak kapıdan çıkıyor. Şık belini tutarak çıkıyor, dönüp içeriyi göstererek, “Çocuğu mahvettiniz!” diye bağırıyor. Aynı anda avukat Çelik de “Bakın, haline bakın!” diye bağırıyor. Gösterdikleri kapıdan, Mert İlkkutlu, polislerin kolları arasında, yakası yırtılmış halde, topallayarak ve ağlayarak çıkıyor. “Vurmayın” diye ağlıyor. Şık, polislerin tartaklayarak götürdüğü İlkkutlu’ya sarılıp kurtarmak isteyince o da çembere alınıyor. Sivil giyimli bir kişi elindeki telsizle Şık’ın kafasına vuruyor. Şık bayılıp yere yığılıyor. 10-15 polis Şık’ı yerde sürükleyerek götürüyor. Çelik, “Bu kadar olur mu!” diye tepki gösteriyor. Bir diğer avukat, “O bir gazeteci!” diye bağırıyor. Şık, bir süre yere uzatılıyor. Alnından kan akıyor. Ardından beş polis Şık’ın el ve ayaklarından tutarak ring aracına taşıyor. Şık, güçlükle nefes alıyor.

İlkkutlu ve Çelik de aynı araca bindirilirken, kamera yeniden adliye kapısına dönüyor. Bir kişi kolu çevrilerek, gözaltına alınıyor. Bir başkası, ‘Vurmayın!’ diye bağırarak adliyeden koşarak çıkıyor. Fakat polis tarafından çevriliyor. Kadınlar dövülerek dışarı çıkarılıyor, gazeteciler kaçışıyor. (Radikal)

Kaynak : http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&Date=12.0
Old 12-07-2010, 20:05   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Radikal Gazetesi haberi "Bak AİHM biz kimleri dövdük!" başlığı ve "Avukat, duruşmadaki polis dayağını AİHM'e taşıdı. AİHM Türkiye'ye sordu: Avukatı dövdünüz mü? Türkiye 24 dakikalık CD'yle yanıtladı: Bir onu dövmedik!" alt başlığı ile vermiş.

Bu savunmayı hazırlayanı ülkemi bir kez daha rezil ettiği için kutlarım.
Old 12-07-2010, 20:37   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Radikal Gazetesi haberi "Bak AİHM biz kimleri dövdük!" başlığı ve "Avukat, duruşmadaki polis dayağını AİHM'e taşıdı. AİHM Türkiye'ye sordu: Avukatı dövdünüz mü? Türkiye 24 dakikalık CD'yle yanıtladı: Bir onu dövmedik!" alt başlığı ile vermiş.

Bu savunmayı hazırlayanı ülkemi bir kez daha rezil ettiği için kutlarım.

O savunma hiç olmazsa gerçeğin ortaya çıkmasına neden olmuş. Ama ben şunları merak ediyorum: Duruşma sırasında savcıyı bile darp eden, diğerlerine de alenen işkence eden, yasaya aykırı olarak gözaltına alan, darp eden bu şahıslara dava açıldı mı? Açıldıysa sonucu ne oldu?

Ama bu vesileyle 2 iyi hukukçunun adını daha duymuş olduk. Sayın Savcı Hüseyin Kaya ve Sayın Meslektaşımız Murat Çelik. İkisini de davranışlarından ötürü kutluyorum.
Old 12-07-2010, 21:01   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
O savunma hiç olmazsa gerçeğin ortaya çıkmasına neden olmuş. Ama ben şunları merak ediyorum: Duruşma sırasında savcıyı bile darp eden, diğerlerine de alenen işkence eden, yasaya aykırı olarak gözaltına alan, darp eden bu şahıslara dava açıldı mı? Açıldıysa sonucu ne oldu?
.


Tesadüf bu ya. O gün duruşmada olanlardan bir avukat arkadaşım 10 dakika önce aradı. Herkes, korktuğu için şikayetçi olmamış. Sayın Murat Çelik olayı AİHM'e kadar taşıyıp, takipçisi olduğuna göre şikayetçi de olmuştur, diye konuştuk.
Old 12-07-2010, 21:08   #5
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Radikal Gazetesi haberi "Bak AİHM biz kimleri dövdük!" başlığı ve "Avukat, duruşmadaki polis dayağını AİHM'e taşıdı. AİHM Türkiye'ye sordu: Avukatı dövdünüz mü? Türkiye 24 dakikalık CD'yle yanıtladı: Bir onu dövmedik!" alt başlığı ile vermiş.

Bu savunmayı hazırlayanı ülkemi bir kez daha rezil ettiği için kutlarım.

Maalesef ben de umutsuzum bu konuda... Bu savunmayı da ülkemin avukatları hazırlamıyor mu? Bir tuhaflık var ama anlayamadım açıkçası...
Old 21-07-2010, 17:56   #6
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

[quote][quote]Tam 10 avukat, üç gazeteci ve dört insan hakları aktivisti şikâyetçi oldu. Aralarında Baki Erdoğan’ın ölümünden dolayı ceza alan Ali Kumal’ın da bulunduğu yedi polisin ‘müessir fiil, tehdit ve hakaret’ iddiasıyla Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı dava, 2 Nisan 2001’de bitti. Polisler cezalandırıldıysa da, tarihe ‘Rahşan Ecevit Affı’ diye geçen 4616 sayılı yasayla kurtuldular. Yasaya göre 23 Nisan 1999’a kadar işlenen suçlarda ‘hükmün ertelenmesi’ kararı verilebildiğinden, bu müeyyide yedi polise uygulandı.


bu bölüm haberde veriliyor zaten
Old 16-10-2010, 22:04   #7
zedo

 
Varsayılan Kanunsuzlar da savunma hakkına sahip olunca

Özellikle avukatlar olarak her ne pahasına olursa olsun şüpheliyi savunmak isteği, cansiperane görev olarak yorumlandığında bundan cesaret alan, hukuksuzluğa temayüllü insanlar maalesef cesaret buluyor. Avukatı döveni savunan kim? yine Avukat, bu kafa değişmedikçe dayak yiyen avukat da çok olur, öldürülen avukat da çok olur, tecavüz edilen avukat da çok olur maalesef bunun çözümünün nasıl olabileceğini de inanıyorum ki çoğu kimse benden iyi biliyor ama nedense olaylara seyirci kalmayı yeğliyorlar!............................
Old 17-10-2010, 20:29   #8
üye25928

 
Varsayılan

Türkiye'nin avukatlığını bir Fransız bir de Alman olmak üzere iki avukat yürütüyor. Ama belki şu an değişmiştir bilemiyorum.
Old 21-02-2011, 22:06   #9
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Tam bir skandal. Daha hukuk ve adalet adına alacağımız çok ama çok yol var.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Savcıyı şikayet.. avukat1980 Meslektaşların Soruları 11 20-07-2015 00:13
Hâkim bıraktı polisler ağladı Y£LİZ Hukuk Haberleri 3 09-01-2007 11:20
'Deli raporlu' emekli savcıyı sanık yaptı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Haberleri 5 10-08-2006 17:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05203295 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.