mahkeme kararı

Merhabalar,
12 yıl önce eşimle ayrılırken kendisi beni nafaka, tazminat, eşya parası istemeyeceksin yalnızca ortak çocuğumuza nafaka ödeyeceğini kabul ederek anlaşmalı boşanmaya zorladı,bu şekilde boşandık o dönemde aylık 100 tl nafaka ve her ayın 1 ve 3 haftası c.tesi günleri saat 10.00 da baba ile görüşme hakkı verildi, sonrasında haklarımı alamadığım için temyiz etme hakkım olduğunu öğrendim ve kararı yargıtay a taşıdık itirazım kabul edildi, aile mahkemesinde
tekrar yapılan duruşmada"işbu hüküm temyiz edilmiş davacı ile davalı dilekçeyleboşanma yönünden temyiz etmediklerini ve bu yönden feragat ettiklerini bildirdiklerinden 28.12.2011 günü kesinleşmiştir" diyor.eşim bu karar sonrası karar iptal oldu diye nafaka ödemeyi kesti yeniden nafaka için dava açtım, bu karara göre nafaka ödemesi iptal olurken çocuğumuzu görme günleri de iptal olmuş oluyor mu yeniden dava mı açması gerekir.
Şimdiden çok teşekkür ederim.

Sn. Katılımcı, sorunuzu doğru yanıtlamak için ilk verilen mahkeme kararının hüküm kısmının, Yargıtay kararının hüküm kısmının ve yerel mahkemenin son verdiği kararının hüküm kısmının tarafımızca bilinmesi gerekmektedir.

Bu hali ile eksik bilgi ile- bir yorum yapmak hataya yol açacaktır.

Gerekli bilgileri tamamladığınızda sorunuza yanıt vermek mümkün olacaktır.

İlk Mahkeme Kararı ...
TMK.nun 166/3 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA,
Taraflar arasında imzalanan 02.03.2011 günlü, 8 maddelik boşanma protokolünün onanması ile;
Tarafların ortak çocukları 2008 d.lu Semih'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, bu amaçla tarafların aynı şehirde yaşamaları halinde her ayın 1.ve 3.Cumartesi günleri saat 10.00 dan ertesi gün saat 10.00 a kadar, ayrı şehirlerde yaşamaları halinde her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında, MEB.ca belirlenmiş resmi yarı yıl tatilinin ilk haftasında, bunlardan ayrı olarak dini bayramların 2.günü saat 10.00 dan ertesi gün saat 10.00 a kadar, babalar günü saat 10.00 dan saat 17.00 e kadar davalı babanın ortak çocuğu yanına aldırtırıp görüşmelerine,
Velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk yararına tensiple birlikte hüküm altına alınan aylık 100 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesin kadar devamına, hükmün kesinleşmesinden itibaren nafakanın aylık 200 TL üzerinden iştirak nafakası olarak devamına, devam eden yıllarda nafakanın TUİK tarafından yayınlanacak TÜFE enflasyon oranında kendiliğinden artırılmasına,
Protokolün 5.maddesinde düzenlenen taşınmaz satışından artan 51.000 TL'nin davalı tarafından davacıya ödenmesine,
Taraflar karşılıklı olarak birbirlerinden yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talep etmediklerinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,
Harç peşin alındığından hükmetmeye yer olmadığına,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekili yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
Dair karar davacı ve vekili ile davalı ve vekilinin yüzlerine karşı yasa yolları (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz etme hakkı) açık olmaküzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
YARGITAY KARARI:
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 23.01.2012 gün ve 9417-832sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede gösterilen para cezasının miktarı 5252 sayılı Kanunun 4. maddesiyle artırıldığından ve aynı yasanın 7. maddesiyle;ceza, idari para cezasına dönüştürüldüğünden, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17. maddesinin 7. fıkrasıyla da idari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yıl uygulanan miktarın, o yıl için belirlenmiş olan yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı öngörülmüş olmakla, bu suretle hesaplanan 203.00 TL. idari para cezasınınveHarçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 43.90 TL. ilam harcının karar düzeltme talep edene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, oybirliğiyle karar verildi
YARGITAY KARARI SONRASI YAPILAN DURUŞMA KARARI:
SONHÜKÜM : Yukarıda açıklanan nederlerle;
Feragat nedeniyle Davanın Reddine,
Alınması gereken harçtan, peşin alınan harcın mahsubu ile eksik 2.75 TL'nin davacıdan alınarak, hazineye gelir kaydına,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalının yaptığı 84.00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davalı vekili yararına takdir olunan 1.100 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dair karar davacı ve vekili ile davalı ve vekilinin yüzlerine karşı yasa yolları (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz etme hakkı) açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
Şimdiden çok teşekkür ederim Habibe Hanım ...

Sn.Katılımcı,

1-Anlaşmalı boşanma davası açılmış ve mahkemece dava kabul edilerek boşanma( ve boşanmanın eki niteliğinde velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki ) kararı verilmiştir.

2- Sizde kabul edilen davadan memnun olmadığınız için temyiz etmişsiniz ve muhtemelen bu aşamada taraflardan biri( davacı ) davadan feragat etmiş
olduğundan ( Yargıtaydaki karar düzeltme aşaması da geçilerek) dosya feragat sebebi ile davanın reddi kararı verilmek üzere yerel mahkemeye dosyayı göndermiştir.

3-Yerel mahkeme de feragat sebebi ile davayı reddetmiştir. Her ne kadar mahkeme kararında yasa yolu bulunsa da feragat kesin hükmün sonuçlarını oluşturduğundan bu aşamada mahkeme kararına itiraz etmenin de bir yararı yoktur.

4- Feragat sebebi ile dava reddedildiğinde boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki velayet , nafaka ve kişisel ilişki kararı da hükümsüz kalır.

5-Siz nasıl nafaka için yeni bir dava açmışsanız karşı taraf da kişisel ilişki için yeni bir dava açmalıdır.

Habibe Hanım
Vermiş olduğunuz detaylı tüm bilgiler için çok ama çok teşekkür ederim...