Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

açık fatura ile takipte ispat sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-02-2008, 16:25   #1
ebru k

 
Varsayılan açık fatura ile takipte ispat sorunu

Merhaba arkadaşlar ,
Bir müvekklim ile borçlu arasında 25 yıla dayanan alımsatım ilişkisi var bundan 3 yıl önceye kadar piyasa şartlarında ilişki sürüp gitmiş ve senet hiçbir zaman olmamış.Alacaklı müvekkilim,açık fatura kesmiş 3 yıldır ve faturanın altında 'Cari hesap,mal dükkanda teslim edildiğinden irsaliye düzenlememiştir'ibaresi var.Her iki tacir de aynı şehirde ikamet ediyor ve faturalar elden verilmiş,faturaların teslimine dair bir belge yok.Bu durumda ilamsız icra takibi yaptık ve borçlu itiraz etti.Tetkik merciinde ticari defterleri delil olarak sunamayacağımız bilgisine ulaştım.Bu durumda itirazın iptali yerine alacak davası açmam daha mı mantıklı,yoksa ticari ilişkide faturalar elden teslim edildiğinden tanıkla bu konuyu ispat edebilir miyim,cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 11-02-2008, 16:45   #2
nephilis

 
Varsayılan

Sorunuzun cevabı şahsi kanaatimce olumsuz..

TTK'nın 20/III e göre " Tacirler arasında,diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır."

Yukarıdaki açık kanun hükmü karşısında faturayı elden teslim ettiğinizi tanık dinleterek ispat edemeyeceğinizi düşünüyorum.

Ayrıca bağımsız alacak davası açmak yerine itirazın iptali davası açmanız daha mantıklı.Açacağınız bu davada müvekkilinizin kesmiş olduğu faturalar usulüne uygun olarak karşı tarafa tebliğ edilmediğinden münderecatı kesinleşmemiştir.Bu nedenle elinizdeki faturaya da dayanamazsınız. Kaldıki fatura usulüne uygun tebliğ edilmiş olsaydı dahi tek başına sözkonusu malın teslim edildiğine dair yeterli kanıt oluşturmaz.
Bu konular sitemizde daha önce farklı başlıklar altında tartışılmıştı.Bir arama yapmanızda fayda var.
İyi çalışmalar..
Old 11-02-2008, 17:08   #3
ebru k

 
Varsayılan teşekkür

cevabınıza teşekkür etmekle birlikte tam kafamdaki sorunun cevabı olmadığını düşünüyorum çünkü ispat açısından sizin belirttiğiniz gibi itirazın iptali davasında pek şansım olmamasına rağmen ticari defterlerin incelenmesini isteyebileceğim alacak davasını açmak daha mantıklı görünüyor bana...

quote=nephilis]Sorunuzun cevabı şahsi kanaatimce olumsuz..

TTK'nın 20/III e göre " Tacirler arasında,diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır."

Yukarıdaki açık kanun hükmü karşısında faturayı elden teslim ettiğinizi tanık dinleterek ispat edemeyeceğinizi düşünüyorum.

Ayrıca bağımsız alacak davası açmak yerine itirazın iptali davası açmanız daha mantıklı.Açacağınız bu davada müvekkilinizin kesmiş olduğu faturalar usulüne uygun olarak karşı tarafa tebliğ edilmediğinden münderecatı kesinleşmemiştir.Bu nedenle elinizdeki faturaya da dayanamazsınız. Kaldıki fatura usulüne uygun tebliğ edilmiş olsaydı dahi tek başına sözkonusu malın teslim edildiğine dair yeterli kanıt oluşturmaz.
Bu konular sitemizde daha önce farklı başlıklar altında tartışılmıştı.Bir arama yapmanızda fayda var.
İyi çalışmalar..[/quote]
Old 11-02-2008, 17:11   #4
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ebru k
cevabınıza teşekkür etmekle birlikte tam kafamdaki sorunun cevabı olmadığını düşünüyorum çünkü ispat açısından sizin belirttiğiniz gibi itirazın iptali davasında pek şansım olmamasına rağmen ticari defterlerin incelenmesini isteyebileceğim alacak davasını açmak daha mantıklı görünüyor bana...

İtirazın iptali davasında da müvekkilinizin ticari defterlerini ibraz edebilirsiniz. Sözkonusu itirazın iptali davasında verilecek karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Ayrıca bağımsız alacak davasından farklı olarak, %40 icra-inkar tazminatı talep edebilmenize de imkan verir..
Old 02-06-2008, 18:44   #5
Av. Pekince

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan nephilis
Sorunuzun cevabı şahsi kanaatimce olumsuz..

TTK'nın 20/III e göre " Tacirler arasında,diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır."

Yukarıdaki açık kanun hükmü karşısında faturayı elden teslim ettiğinizi tanık dinleterek ispat edemeyeceğinizi düşünüyorum.

Ayrıca bağımsız alacak davası açmak yerine itirazın iptali davası açmanız daha mantıklı.Açacağınız bu davada müvekkilinizin kesmiş olduğu faturalar usulüne uygun olarak karşı tarafa tebliğ edilmediğinden münderecatı kesinleşmemiştir.Bu nedenle elinizdeki faturaya da dayanamazsınız. Kaldıki fatura usulüne uygun tebliğ edilmiş olsaydı dahi tek başına sözkonusu malın teslim edildiğine dair yeterli kanıt oluşturmaz.
Bu konular sitemizde daha önce farklı başlıklar altında tartışılmıştı.Bir arama yapmanızda fayda var.
İyi çalışmalar..


Kesinlikle katılmıyorum, zira fatura teslimi "diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadiyle yapılacak ihbar veya ihtarlar" mahiyetinde değildir. Her türlü delille ispatlanabilir

Kaldıki en kolay ıspat şekli karşı tarafın ticari defterlerine söz konusu faturanın işlenmiş olmasıdır.
Old 02-06-2008, 19:42   #6
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

"faturanın altında 'Cari hesap,mal dükkanda teslim edildiğinden irsaliye düzenlememiştir'ibaresi var." denilmiş.

Eğer bu ibarenin altında alıcının ve/veya alıcı temsilcisinin de imzası var ise (olması gerekir) o zaman sorun olmaz.

Ticari defterlerin delil olabilmesi için "GÖRÜLMÜŞTÜR" onaylarının olması gerekir idi.
Old 02-06-2008, 21:28   #7
Av. Pekince

 
Varsayılan

İlk iki ifadenize katılıyorum. Lakin görülmüştür onayı tacirin kendi ticari defterlerini kendi lehine kullanabilmesi için getirilmiş bir şart olup, bu kaydın olmaması kendi aleyhine (somut olayımızda müstakbel davalı-borçlu) kullanılmasına mani olmaz.
Old 02-06-2008, 21:38   #8
Av. Pekince

 
Varsayılan

Tasdik konusunda da fikir vermesi bakımından bir karar da göstermek yerinde olur sanırım.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 1993/2879

K. 1994/3392

T. 7.4.1994

• ALACAK TALEBİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği )

• MALLARIN TESLİM EDİLMESİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği - Alacak Davası )

• TANIK DİNLENMESİ ( Teslim Keyfiyetinin Maddi Vakıaya Taalluk Edip Tanıkla İspatı Mümkün Bulunmasına Göre Davacıya Fatura Konusu Malı Teslim Ettiğini Tanıkla İspat Etme İmkanı Verilmesi Gereği - Alacak Davası )

6762/m.84


ÖZET : Dava alacak talebidir. Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akti ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas ve karşılık davalarının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ve karşı davalının, davalı ve karşı davacıya gönderdiği ve onun da Beyoğlu 21. Noterliğince düzenlenen 17.1.1990 tarihli belge ile itiraz ederek iade ettiği 28.12.1989 ve 29.12.1989 tarihli 31 adet fatura münderecatı malın davacı ve karşı davalı tarafından davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, davalı ve karşı davacı bilahare 9.5.1990 tarihli dilekçesi ile bahsi geçen faturalardan 26 adedine itiraz ettiklerini açıklamış, böylece uyuşmazlık 26 adet faturaya inkisar etmiş bulunmaktadır.
Davalı ve karşı davacının işletme defteri tutmuş olması nedeniyle davacı ve karşı davalının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapor içeriğine göre sözkonusu 31 adet fatura münderecatı malın teslim edildiğinin kabulü halinde davalı ve karşı davacının 27.657.540.- lira borçlu, aksi halde 41.500.000.- lira alacaklı göründüğü anlaşılmakta olup, mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defterlerinin kapanış tastiki olmaması nedeniyle defter kayıtlarına itibar edilemeyeceği mal teslimine ilişkin davalı ve karşı davacının imzasını taşıyan irsaliye de bulunmadığından tarafların birbirlerine yemin teklifine hakkı olduğu gözetilip, davacı ve karşı davalının teklif ettiği yemini davalı ve karşı davacının borçlu olmadığı yolunda eda ettiği, ancak kendisinin yemin teklif etmediği ve böylece her iki davanın da kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiş ise de, TTK.nun 84. maddesi hükmüne göre kapanış tastiki olmasa da aleyhine kayıtlar içeren ticari defterlerin sahibi aleyhine delil teşkil edecek olmaları konusunda mahkemece davacı ve karşı davalının ticari defter kayıtlarındaki aleyhine hususların dikkate alınmama gerekçesi doğru bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere davacı ve karşı davalının ticari defterlerinde alacaklı veya borçlu görünmesi 26 adet fatura münderecatı malın davalı ve karşı davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmakta olup, öte yandan davacı ve davalı vekilinin 19.3.1990 tarihli dilekçesinden karşı dava konusu meblağın avans kabilinden alındığı ve bin netice mal tesliminin sabit olması ile kapatılacağı ve istirdat konusu olmaktan çıkacağı ve dolayısı ile davacı ve karşı davalının ticari defterlerindeki aleyhe kaydın çürütülmüş olacağı tabii bulunmaktadır.
Davacı ve karşı davalı ihtilaflı faturalar konusu malların teslim edildiği yolunda tanık dinletmek istemiş ve fakat karşı çıkılmış olması nedeniyle mahkemece dinlenmemiş ise de, taraflar arasındaki akti ilişkinin varlığının çekişmesiz bulunması ve ihtilatın malların teslim edilip edilmediği üzerinde toplanmış olmasına ve teslim keyfiyetinin maddi vakıaya taalluk edip tanıkla ispatı mümkün bulunmasına göre davacı ve karşı davalıya 26 adet fatura konusu malı teslim ettiğini tanıkla ispat etme imkanı verilmesi gerekirken, bu imkanın tanınmaması nedeniyle bizzarur ve icapsız olarak teklif etmek zorunda kaldığı yemini davalı ve karşı davacının eda etmiş olmasına dayanılarak, davanın reddi ve davacı ve davalının mal teslim ettiğini kanıtlayamaması halinde ticari defterinde avansdan 41.500.000.- lira borçlu gözüktüğü ve böylece aleyhine oluşacak olan bu kayıt dikkate alınmadan ve bu itibarla ispat külfeti kendisine düşmeyen davalı ve karşı davacının yemin hakkını kullanmadığından bahisle karşı davanın reddi isabetsiz bulunmaktadır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden her iki taraf yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.04.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-06-2008, 18:50   #9
YALÇIN ÖNDER

 
Varsayılan

Sayın Av. Pekince;

Sayın ebru k demiş ki, "Tetkik merciinde ticari defterleri delil olarak sunamayacağımız bilgisine ulaştım." Bu bilginin kaynağının ne olduğunu bilmiyorum? Ama, belki bir ihtimal diyerek, kendi defterini kendi takibinde dolayısyla kendi lehine delil olarak kullanılamamasının olası nedeni üzerinde düşünmye çalışmış idim.

Ayrıca, bir kimse neden kendi alyehine delil olabilecek bir belgeyi ve/veya ticari defterlerini delil olarak sunsun ki?

Elinde olsa bile bunları susma hakkını kullanmak amacıyla da mahkemeye vermek zorunda değildir.
Old 03-06-2008, 21:19   #10
Av. Pekince

 
Varsayılan

Sayın Önder;

TTK md. 80 ve devamı hükümlerince bir tacir aleyhine açılmış davada, davacı, davalı tarafın ticari defterlerine dayandığı takdirde mahkemenin söz konusu defterlerde saklanması mecburi olan kağıtların "ibrazını emretmesi" hususundan bahsedilmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tahliyeyi ispat sorunu ali ekmekçi Meslektaşların Soruları 11 21-12-2011 11:10
Fatura Ile Icra Takibi - açık fatura - ilamsız icra Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 11 14-07-2009 21:35
Faturaya dayanan ilamsız takipte fatura asılları sunulmalı mı?? av.murat kalkan Meslektaşların Soruları 8 18-04-2007 17:44
komisyon sözleşmesi+ispat+fatura avhalit Meslektaşların Soruları 1 31-03-2007 14:19
açık fatura av.doanjan Meslektaşların Soruları 6 19-08-2006 17:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05005193 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.