Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ticari borç

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-02-2010, 09:11   #1
Av. Can Özbalık

 
Varsayılan Ticari borç

1. TİCARET KARİNESİ:
Madde 21 - Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Şu kadar ki; hakiki şahıs olan bir tacir, muameleyi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya muamele, fiil veya işin ticari sayılmasına halin icabı müsait bulunmadığı takdirde borç adi sayılır.
Taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan mukaveleler, kanunda aksine hüküm olmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır.

Mesleğe yeni başlayan bir stajer avukat'ım. Türk Ticaret Kanunu'nun 21. maddesi ile ilgili olarak Yargıtay kararlarına ve varsa bu konuyla ilgili içtihatlara ihtiyacım var. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

Old 15-02-2010, 11:06   #2
senerx

 
Varsayılan 6762 Türk Ticaret Kanunu

Sayın Stj. Av. Can ÖZBALIK


Mesleğinizde başarılar dilerim.
Saygılarımla

YARGITAY

Ondokuzuncu Hukuk Dairesi
Esas No: 2005/9297Karar No: 2005/10514Tarih: 20.10.2005

KARAR :
Dava ISDN abonesi olan davalının 2000-2002 yılları arasında uzak mesafe aylık ücretlerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar tacir olup, aralarında düzenlenen abone sözleşmesi davalının ticari işletmesiyle ilgilidir.
Bu durumda mahkemece tacirler arasındaki ihtilafların çözümünde 4077 sayılı yasanın uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın hallinin Asliye Ticaret Mahkemesinde yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

6762 s.k 21. maddesi ile ilgili diğer içtihatlar...

E: 2005/9297 - K: 2005/10514 E: 2004/14634 - K: 2005/3211 E: 2004/4131 - K: 2004/14487 E: 2004/1846 - K: 2004/10985 E: 2004/6597 - K: 2004/9878 E: 2003/13454 - K: 2004/7558 E: 2004/4095 - K: 2004/4803 E: 2003/3077 - K: 2003/7073 E: 2003/9-82 - K: 2003/65
E: 2002/5434 - K: 2002/5832 E: 2002/452 - K: 2002/4761 E: 2001/11352 - K: 2002/4307 E: 2001/9903 - K: 2002/3699 E: 2001/11740 - K: 2002/2626 E: 2001/10815 - K: 2002/1746 E: 2001/9499 - K: 2002/1223 E: 2002/19-426 - K: 2002/513 E: 2002/4-174 - K: 2002/259 E: 2001/8311 - K: 2002/165 E: 2002/4-12 - K: 2002/6 E: 2001/714 - K: 2001/3927 E: 2001/13-1026 - K: 2001/765 E: 2000/5984 - K: 2000/6397 E: 2000/4500 - K: 2000/5004 E: 2000/1967 - K: 2000/2449 E: 2000/2173 - K: 2000/2066 E: 2000/19-1255 - K: 2000/1249 E: 2000/19-90 - K: 2000/96 E: 1999/5578 - K: 1999/6331 E: 1998/10118 - K: 1999/1668 E: 1999/13-603 - K: 1999/832 E: 1999/19-73 - K: 1999/106 E: 1998/913 - K: 1998/1036 E: 1998/19 – 127 - K: 1998/120 E: 1997/8979 - K: 1997/9841 E: 1997/1815 - K: 1997/5112 E: 1997/121 - K: 1997/4150 E: 1997/366 - K: 1997/2371 E: 1996/8567 - K: 1997/1337 E: 1997/11-278 - K: 1997/529 E: 1996/1971 - K: 1996/3073 E: 1996/2693 - K: 1996/2938 E: 1996/1654 - K: 1996/1996 E: 1995/2056 - K: 1995/3648 E: 1994/2242 - K: 1994/7490 E: 1994/6864 - K: 1994/7254 E: 1994/4936 - K: 1994/6951 E: 1992/6437 - K: 1993/5952 E: 1992/6322 - K: 1993/5769 E: 1992/7025 - K: 1993/2843 E: 1992/4606 - K: 1993/510 E: 1991/4793 - K: 1992/11215 E: 1991/8879 - K: 1991/645
Old 15-02-2010, 12:12   #3
Levent Cirit

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Öncelikle merhabalar (Umarım hatırlamışssındır, seninle sınıf arkadaşıydık).
Yeterince karar numarası eklenmiş olmasına rağmen ufak bir katkı da ben yapmak istedim.

Saygılarımla;
Av.Levent CİRİT

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/11519
Karar: 2009/720
Karar Tarihi: 02.02.2009

ÖZET: Somut olay alacak davasına ilişkindir. Asıl alacağa davacının istemi gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren avans faizine hükmetmek gerekirken talebe de aykırı olarak takip tarihinden itibaren yüzde on ikiyi geçmemek üzere asıl alacağa yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına hükmedilmesi isabetsizdir.

(3095 S. K. m. 2) (6762 S. K. m. 3, 21)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan alacak davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalı ve davacı tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;

Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 01.09.2005 tarihinde sona ereceğini, davalının anılan tarihte kiralananı boşaltacağını bildirdiğini, Ağustos ayı kirası saklı tutulmak kaydı ile 02.08.2005 tarihli tutanak ile dava konusu kiralananın anahtarlarını teslim aldıklarını, davalının icra takibine rağmen 2005 yılı Ağustos kirasını ödemediğini, itirazın iptali ile % 40'tan aşağı olmamak üzere tazminata, ödeme emrinin tebliğinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu kiralananın anahtarının 02.08.2005 tarihinde davacıya teslim edildiğini, davacının da dava dışı üçüncü kişiye kiraladığını, yeni kiracının tamirata başladığını, müvekkilinin tasarrufunda bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptaline, 14.593,60.- YTL icra inkar tazminatının tahsiline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 12'yi geçmemek üzere yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

3095 Sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasında, bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlunun, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1'inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecbur olduğu açıklandıktan sonra aynı maddenin ikinci fıkrasında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizinin bu oran üzerinden istenebileceği, söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oranın geçerli olacağı açıklanmıştır. Türk Ticaret Kanunu'nun 21. maddesi hükmüne göre de, tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, avans faizi istenebilmesi için borçlunun, tacir olması ve borcun da ticari işletmesi ile ilgili olmasının yeterli olduğunu ayrıca alacaklının da tacir olması gibi bir zorunluluğun bulunmadığını kabul etmek gerekir.

Taraflar arasında 01.09.2000 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, kira alacağına avans faizi uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Kira sözleşmesi kiralayan sıfatı ile A ve B Ltd. Şti., Ahmet, Ali ve Mustafa ile kiracı olarak G A.Ş. arasında yapılmış olup eğitim ve okul hizmetleri için kullanılmak üzere kiralanmıştır. TTK'nun 3. maddesi gereğince ticari bir işletmeyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir. Aynı yasanın 21/2. maddesi gereğince, taraflardan yalnız biri için ticari iş mahiyetinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm olmadıkça diğeri için de ticari iş sayılır. Bu açıklamalar karşısında davacı taraf ödeme emrinin tebliğinden itibaren alacağa avans faizi yürütülmesini istemiş olup davacı ve davalının tacir olması ve işin de ticari işletmeye ilişkin bulunması nedeniyle asıl alacağa davacının istemi gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren avans faizine hükmetmek gerekirken talebe de aykırı olarak takip tarihinden itibaren % 12'yi geçmemek üzere asıl alacağa yasal faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Üzerİmde BorÇ Var Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 25-06-2009 16:41
müteselsil borç advocat63 Meslektaşların Soruları 2 29-08-2007 13:49
Dernek ticari işletmesinin vakıf ticari işletmesinden farkı Av. Mesut Meslektaşların Soruları 0 17-04-2007 12:22
ben çözemedim ticari vekil mi ticari mümessil mi? evora Hukuk Soruları Arşivi 6 05-01-2007 03:36
Borç ( uğur Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 16:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05675006 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.