Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tasarrufun iptali Davasi Muracaata Birakma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-03-2012, 23:55   #1
MARAHUKUK

 
Varsayılan Tasarrufun iptali Davasi Muracaata Birakma

Borclu aleyhine yuklu miktarli bonoya dayali kambiyo takibi yaptik. Borcluya ait 2 bagimsiz bolume 2 de araziye haciz koyduk. Arsalar hisseli ama bir tanesinde borcluya dusen 1/4 hissenin karsiligi 2.600 m2 gorunurde alacagimizi karsilar gorunumde(her birinde ayri bir serh- belediye serhi, askeri bolge serhi, ortakligin giderilmesi davasi serhi- var). Ancak bizim takibimizden once lakin bono vade tarihlerinden sonra 8 adet arsa vasfinda pek kiymetli sorunsuz gayrimenkulunu oz kizinin uzerine devretmis. Biz bunun uzerine iik md.277 devamina dayanarak Tasarrufun iptali Davasi actik. Ancak ikinci durusmada hakim Aciz Vesikasi sunmamiz icin kesin sure verdi. Bu asamada bunu sunmamiz mumkun degil zira haciz konulan gayrimenkullerin kiymet takdiri yapilmadi. Bu asamada degil aciz vesikasi raporu sunmamiz dahi mumkun degil. Mahkemenin niyetine bakilirsa davayi reddetme egiliminde idi. Bunun uzerine ret karari baglaminda yuklu vekalet ucreti ile karsi karsiya kalmamak icin durusmaya katilmadik,karsi taraf vekili meslektasimiz da gelmeyince mahkeme dosyayi muracaata birakmis. Elbette bir ay zamanimiz oldu surec ne olur rapor gelir ve kismen de olsa durumuz netlesir yeniler miyiz? 3 ay dolar harci iade alir acilmamis sayilma kararindan sonra duruma gore ve rapor vs. Sonra durumumuz daha netlesir yeniden dava mi acariz belirsiz? Bu durumda baska ne yapilirdi? Farkli yaklasim cozum onerisi olan meslekdaslara simdiden tesekkuru borc bilirim...
Old 11-03-2012, 14:09   #2
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Mahkeme ara kararı iki yonden yanlıştır.

İptal davasi icin kesin aciz vesikası şart değildir; geçici aciz vesikası da yeterlidir. Bu birincisi...

İkincisi, aciz vesikası (kesin/geçici) yargılamanın sonuna kadar hatta Yargıtay aşamasında bile sunulabilir.

Bu hatalı ara karardan sonrasının takdiri size kalmış. Ben olsam derhal davayı yeniler, yasal dayanakları ile hukuka aykırı ara karardan dönülmesini talep ederdim. Bu arada da en azından geçici aciz vesikası temin ederdim.

Faydalı olması dileğiyle...
Old 11-03-2012, 14:22   #3
MARAHUKUK

 
Varsayılan

Hakan bey oncelikle ilginize tesekkur ederim..sizinle ayni fikirdeyim..aciz vesikasi Yargitay asamasinda dahi sunulup eksiklik giderilebilir en azindan davayi acarken ki fikrim buydu...zira yasa hukmu acik..ancak hakimdayatip bunu da ara karara kesin sure ile gecince davayi reddetme niyeti acikti. Bu riski almam pek mumkun degil zira 40.000 kusur tl bir karsi taraf ret vekalet ucreti tehtidini goze alamadim. Bu durum karsisinda aklima gelen manevra bu oldu. En azindan bir ay olmaz ise en nihayetinde 3 ay zaman kazanmak fena olmazdi..
Old 11-03-2012, 16:22   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Mahkeme ara kararı iki yonden yanlıştır.

İptal davasi icin kesin aciz vesikası şart değildir; geçici aciz vesikası da yeterlidir. Bu birincisi...

İkincisi, aciz vesikası (kesin/geçici) yargılamanın sonuna kadar hatta Yargıtay aşamasında bile sunulabilir.

Bu hatalı ara karardan sonrasının takdiri size kalmış. Ben olsam derhal davayı yeniler, yasal dayanakları ile hukuka aykırı ara karardan dönülmesini talep ederdim. Bu arada da en azından geçici aciz vesikası temin ederdim.

Faydalı olması dileğiyle...

Aciz vesikesi karar düzeltme aşamasında bile sunulabilmektedir...
Old 11-03-2012, 16:28   #5
tiryakim

 
Olumlu Karar Düzeltme anında Aciz Vesikası Sunulur

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/4272
Karar: 2004/4377
Karar Tarihi: 20.04.2004
TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - ACİZ VESİKASI İBRAZ EDİLMESİ ÖN KOŞULU - ACİZ VESİKASININ KARAR DÜZELTME AŞAMASINA KADAR İBRAZ EDİLEBİLMESİ - GEÇİCİ VEYA KAT'İ ACİZ VESİKASI İBRAZ EDİLMESİ ÖN KOŞULU
ÖZET: Tasarrufun iptali istemine ilişkin davaları elinde geçici yahut kat'i aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda, borçlu hakkında haciz işlemi bulunmadığı gibi kat'i nitelikte aciz belgesi de dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca borçlunun aciz halinin kanıtlandığı ve dava ön koşulunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Ne var ki, Daire'mizin yerleşik uygulamalarında dava sonuçlanıncaya kadar ( karar düzeltme aşamasında da olabilir ) aciz belgesi ibrazı mümkündür. O halde mahkemece yapılması gereken iş, aciz belgesi sunulmadığı takdirde ön koşul gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi, aciz belgesi sunulduğunda ise dava esastan incelenerek sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir.
(2004 S. K. m. 277, 278, 105, 143)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davaları elinde geçici ( İİK. madde 105 ) yahut kat'i ( İİK.madde 143 ) aciz vesikası bulunan alacaklılar açabilir.
Somut olayda, borçlu hakkında haciz işlemi bulunmadığı gibi kat'i nitelikte aciz belgesi de dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca borçlunun aciz halinin kanıtlandığı ve dava ön koşulunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Ne var ki, Daire'mizin yerleşik uygulamalarında dava sonuçlanıncaya kadar ( karar düzeltme aşamasında da olabilir ) aciz belgesi ibrazı mümkündür.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, aciz belgesi sunulmadığı takdirde ön koşul gerçekleşmediğinden davanın reddine, aciz belgesi sunulduğunda ise anılan yasanın 278.maddesince, tasarrufa konu taşınmazların satış tarihindeki gerçek değerlerini bilirkişiye tespit ettirmek, tapudaki satış değeriyle karşılaştırmak, pek fahiş değer farkı saptanırsa ve üçüncü şahsın gerçek bedeli ayrıca ödediğini kanıtlayamaması veya anılan yasanın 280.madde hükmünce kötüniyetinin kanıtlanması durumunda davanın kabulüne, aksi halde davanın esastan reddine karar vermekten ibaret olmalıdır. Eksik incelemeyle yazılı şekilde kabul kararı doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 20.9.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 12-03-2012, 03:00   #6
oceans17

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

tasarrufun iptali davalarının ön şart (örn: aciz vesikası) yokluğundan reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmedilir, nispi olarak hesaplanacak vekalet ücretinden çekinmenize gerek yok. Ayrıca BK 18 uyarınca muvazaa iddiasına dayanılarak açılmış olan tasarrufun iptali davalarında aciz belgesi sunulması gerekmemektedir.

YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Tarih : 25.09.2007
Esas No : 2007/4856
Karar No : 2007/5693
- VEKALET ÜCRETİ
- TASARRUFUN İPTALİ
- ACİZ VESİKASININ BULUNMAMASI
ÖZET : DAVA, İİK'NUN 277 VE DEVAMI MADDELERİNDE DÜZENLENEN TASARRUFUN İPTALİ İSTEMİNE İLİŞKİNDİR.
TASARRUFUN İPTALİ DAVASINI ELİNDE GEÇİCİ VEYA KESİN ACİZ VESİKASI BULUNAN ALACAKLI AÇABİLİR. MAHKEMECE DAVA ACİZ VESİKASININ BULUNMAMASI DOLAYISIYLA DAVA ÖN ŞARTININ GERÇEKLEŞMEMESİ NEDENİYLE REDDEDİLMİŞTİR. BU DURUMDA AVUKATLIK ASGARİ ÜCRET TARİFESİ'NİN 7. MADDESİ GEREĞİNCE DAVALI YARARINA MAKTU VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKİRKEN, FAZLA VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLMİŞ OLMASI DOĞRU OLMAMIŞTIR.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 7

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- İİK.nun 277/1. maddesine göre tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz vesikası bulunan alacaklı açabilir. Mahkemece dava aciz vesikasının bulunmaması dolayısıyla dava ÖN ŞARTının gerçekleşmemesi nedeniyle reddedilmiştir. Bu durumda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi gereğince davalı yararına maktu VEKALET ÜCRETİne hükmedilmesi gerekirken, fazla VEKALET ÜCRETİne hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, mahkemece yapılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : 1. bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın hüküm fıkrasının VEKALET ÜCRETİ ile ilgili 4. bendinin karar metninden çıkartılarak yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tesbit edilen 400,00 YTL VEKALET ÜCRETİnin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Mehmet Özdil'e verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu 2011/4-149 E.N , 2011/346 K.N.

İlgili Kavramlar

TASARRUFUN İPTALİ

İçtihat Metni

Taraflar arasındaki "Tasarrufun İptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.04.2008 gün ve 2006/434 E.-2008/120 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 18.01.2010 gün ve 2009/3381-2010/167 sayılı ilamı ile;

(...Davacı, davalılardan kooperatif hakkında açmış olduğu alacak davası devam ettiği sırada, davalı kooperatif tarafından diğer davalıya yapılmış olan taşınmaz pay satışının, alacak davası sonucu doğabilecek borcu ödemekten kaçınmak amacıyla yapıldığını belirterek satışın iptalini istemiştir.

Davalılar ise, satışın gerçek olduğunu ileri sürerek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.

Yerel mahkemece, davacının elinde icra takibi nedeniyle alınmış bir aciz belgesi bulunmadığı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

Dava, Borçlar Yasası'nın 18. maddesinde düzenlenmiş bulunan dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak üçüncü kişiler, danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır.

Diğer yandan; zarara uğradıklarını ileri süren üçüncü kişilerin, danışıklı işlemde bulunduğu iddia edilen kişi hakkında tazminat davası açmış olmaları, bu davanın kabulü için tek başına yeterli olmadığından, danışıklı işlemde bulunanın üçüncü kişilere borçlu olduğunun belirlenmesi ve bu borcu ödememek için danışıklı hukuki işlemin yapmış olması gerekir.

Davacı, davalı kooperatifin devam eden alacak davasında doğabilecek borcu ödemekten kurtulmak amacıyla taşınmaz payını danışıklı olarak devrettiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davacının bu davadaki amacı, alacak davası sonucu kabul edilip kesinleşecek alacağını alabilmeye yönelik olarak, danışıklı olduğunu ileri sürdükleri hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Yargılama sonunda davaya konu edilen satışın danışıklı olduğunun kanıtlanması durumunda davacı, satışa konu edilen maldan da alacağın almak için yararlanabileceklerdir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, danışıklı işlemin kanıtlanması durumunda tapunun iptaline değil, İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla (kıyasen) uygulanarak, iptal ve tescile gerek olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar verilecektir.

O halde somut olayda, satış işleminde danışık bulunup bulunmadığı araştırılmalı; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda satış gününde devam eden davada davacı yararına karar verildiği gözetilerek, bu alacak tutarı ile sınırlı olmak üzere, İcra ve İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla uygulanarak, tapunun iptaline gerek olmadan davacının alacağını alabilmesine olanak sağlayacak biçimde, dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde karar verilmelidir.

Yerel mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden, yerinde görülmeyen yazılı gerekçeyle, istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇavacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 25.05.2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı tasarrufun iptali için üç ayrı alacaklı tarafından açılan ve bedele dönüşen Tasarrufun İptali davaları sonucuna dair önemli bir içtihat ! Av.Bilgen Savaş Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 1 11-05-2016 14:18
tasarrufun iptali davasi av.hakanince Meslektaşların Soruları 1 05-12-2010 10:27
Muvazaalı taşınmaz satışı, tapu iptali davası, üçüncü kişinin açacağı tasarrufun iptali davası av.metinmso Meslektaşların Soruları 4 10-10-2010 00:20
Tasarrufun İptalİ Davasi Goldan Meslektaşların Soruları 6 11-08-2009 01:23
TASARRUFUN İPTALİ DAVASI(acil) avzaferyamaner Meslektaşların Soruları 4 20-02-2009 09:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04574895 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.