Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Zamanaşımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-08-2022, 17:59   #1
Kadir06

 
Varsayılan İcra Zamanaşımı

Herkese merhabalar. Benim şöyle bir sorum olacaktı. Örnek üzerinden anlatacağım. Örneğin 01.01.2020 tarihinde vadesi gelmiş bir bono var elimizde biz de 01.01.2021 tarihinde bonoyla beraber kambiyo senetlerine özgü haciz yoluna başvuruyoruz. Karşı tarafla yüz yüze anlaşmak için senedi 01.01.2023 tarihinde icradan çekecek olursak bu bonoyu tekrardan işleme koyabilir miyim? İcra takibinde Zamanaşımı kesildiği için bonoyu icradan çektikten sonra yeniden mi 3 yıllık Zamanaşımı başlıyor ?
Old 29-08-2022, 19:01   #2
serdarserdar

 
Varsayılan

Merhaba,

İcra takibi zamanaşımı KESEN sebeplerdendir. İcra takibi yapılmışsa (yapıldığı anda kesildiği için) takipten vazgeçilse dahi zamanaşımının kesilmesi sonucunu değiştirmez. Aşağıda Yargıtay Kararını ekliyorum. Takipten vazgeçerken (feragat ederken) "tekrar takip açmak üzere takipten feragat ettiğinizi ve alacaktan feragat etmediğinizi" açıkça belirtmeniz faydalı olur. (Gerçi takipten feragat ederken alacaktan feragat ettiğini AÇIKÇA belirtmedikçe alacaktan feragat etmiş olmuyorsunuz. Ancak yine de bu şekilde belirtmek daha faydalı olur)

3 yıllık yeni zamanaşımı bonoyu icradan çektiğiniz anda kesilmez. Yani icradan bonoyu çektiğiniz anda yeni 3 yıllık zamanaşımı başlamaz. Bonoya ilişkin icra takibindeki zamanaşımı TAKİBİN DEVAMINI SAĞLAYICI İCRA İŞLEMLERİ ile kesilir. Onun da Yargıtay Kararını ekliyorum. Maaş haczi talebi, menkul haczi talebi, haciz ihbarnamesi talebi, satış talebi gibi işlemler icra takibindeki zamanaşımını keser ve yeni 3 yıllık süre başlar. Takibinizdeki TAKİBİN DEVAMINI SAĞLAYICI EN SON işlemi baz alarak 3 yıllık süreyi hesaplayabilirsiniz. Veya takipten feragat etmeden hemen önce herhangi bir banka şubesine haciz ihbarnamesi gönderilmesini talep edin. O talep tarihinde zamanaşımı kesildiği için 3 yıllık süre yeniden başlamış olsun.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 1995/12-814, Karar: 1995/1010 İçtihat
Üyemizin Özeti
Alacaklı, 5.4.1986 vadeli senet için borçlu aleyhine 8.11.1988'de (zamanaşımı süresi içerisinde) başlattığı takibinden "başka bir takipte bulunmak üzere takipten feragat ediyorum" şeklinde vazgeçmiş; akabinde 17.6.1991 tarihinde tekrar takip başlatmıştır; davacı borçlu zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, zamanaşımı süresi içerisinde başlatılan ilk takipten vazgeçilmiş olmasının, hakkın özünden vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceğinden bahisle; borçlunun zamanaşımı itirazının reddi gerektiğine karar vermiştir.
(Karar Tarihi : 22.11.1995)
"Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Beyşehir İcra Tetkik Mahkemesince davanın reddine dair verilen 5.7.1994 gün ve 1991/23 E. 1994/17 sayılı kararın incelenmesi davacı borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 26.9.1994 gün ve 1994/10834 -11108 sayılı ilamı:

(...Mercii'ce yaptırılan bilirkişi incelemesinde senetlerdeki imzaların borçluya ait olduğu saptanmış ise de borçlu, imza dışında zamanaşımı itirazında da bulunmuştur. Takip konusu senet vadeleri 5.4.1986 ve 13.6.1986 olup 17.6.1991 tarihinde takibe girişildiği cihetle TTK'nun 661/1 maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı fazlası ile dolmuştur. Mercii'ce bu yön gözetilerek takibin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde borçlu isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle ilk takibin zamanaşımı süresi içerisinde yapıldığı ve yeni takip yapılmak üzere eldeki takip talebinden vazgeçilmesinin de, hakkın özünden vazgeçme olarak nitelendirilemeyeceğine göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.

KARAR : Davacı-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle (ONANMASINA) oyçokluğu ile karar verildi.

11. HD. Üyeleri I.Ulaş ile H.Deniz'in karşı oy yazıları:
Takip konusu bononun vade tarihi 5.4.1986 gününü taşımakta, son icra takibi ise 17.6.1991 tarihinde yapılmış olup, bu bakımdan TTK'nun 661/1.maddesi hükmü gereğince keşideciye karşı açılacak takip ve davalar bakımından yasada öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır.

Merciice, "daha önce 8.11.1988 tarihinde aynı bono nedeniyle davacı hakkında takip yapıldığı ve TTK'nun 662 nci maddesine dayanılarak zamanaşımının kesilmiş olduğu" gerekçesiyle zamanaşımına yönelik Özel Daire bozma kararına direnilmiş ise de, önceki takipten davalı alacaklının 17.6.1991 tarihinde (başka bir takipte bulunmak üzere takipten feragat ediyorum.) şeklindeki beyanı ile vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Dava veya takipten vazgeçme, o dava veya icra takibinin hiç yapılmadığı sonucunu doğurur ve bu nedenle de zamanaşımını kesme etkisini kaybeder (Bkz. Prof. Dr. B. Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü C.II. Ank. 1980 s.1158)

Bu gerekçelerle direnme kararının bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan, direnme kararını onayan çoğunluk görüşüne katılamıyoruz."




T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
Genişlet + -

Esas No:2016/9068
Karar No:2017/993
K. Tarihi:25.01.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, senetlerin zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip dosyası içinde alacaklı tarafından yapılan talepler yönünden masraf yatırılmadığı gerekçesiyle istemin kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir.

Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK.'nun 690.maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 661/1. maddesi gereğince, poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren üç yıldır.

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK'nun 690. maddesi gereğince bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde, zamanaşımını kesen sebepler; "dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi" şeklinde sınırlı olarak sayılmış olup, bu maddede öngörülen sebepler dışında zamanaşımı kesilmez. Yine, aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.

Somut olayda; alacaklı vekili tarafından 28.03.2012 tarihinde borçlu adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunması halinde haciz konulması için sorgulamasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin 28.03.2012 tarihli talebi icra müdürlüğünce kabul edilip gerekli sorgulamanın yapıldığına ilişkin sonucun talebin altına şerh düşüldüğünden anılan işlem takibin devamını sağlamaya yönelik olup, zamanaşımını kesen işlemdir. Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak takibin (3) yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı ve dolayısıyla borçlular hakkında zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : .Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
Genişlet + -

Esas No:2012/4861
Karar No:2012/14945
K. Tarihi:03.05.2012

MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 04/08/2010

NUMARASI : 2010/644-2010/1519

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 12.07.2011 tarih, 187/15735 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle borçlu vekili tarafından İİK. nun 71 ve 33-a maddeleri uyarınca icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istenmiştir.

Takip dayanağı belge kambiyo senedi ve çek vasfını taşıdığından olaya TTK.nun 726 ve 730. maddesi göndermesi ile aynı kanunun 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. Borçlar Kanunu’nun 133.maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve T.T.K.’nun 730/18.maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662.maddesinde zamanaşımının hangi sebeplerle kesileceği sınırlı bir şekilde açıklanmıştır. Her ne kadar Dairemizin 12.07.2011 tarihli bozma ilamında 03.09.2009 tarihinden dava tarihi 27.04.2010 tarihine kadar borçlular hakkında zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, takip konusu çeklerin zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ise de, 03.09.2009 tarihli işlemden sonra, 6 aylık zamanaşımı süresi dolmadan 03.11.2009 tarihinde alacaklının talebi üzerine Türkiye İş Bankası, Güneşli Kurumsal Şubesine borçluların hesaplarında bulunan paraların icra dosyasına gönderilmesi için müzekkere yazıldığı görülmektedir. TTK.nun 662.maddesi gereğince, zamanaşımının kesilmesi için alacaklının takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir. Somut olayda alacaklının 03.11.2009 tarihli işlemi takibin devamını sağlayıcı bir takip işlemi olduğundan zamanaşımını kesilmiştir. Açıklanan nedenlerle istemin reddine ilişkin mahkeme kararının onanması gerekirken sehven bozulduğu görülmekle, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2011/187 Esas - 2011/15735 Karar sayılı 12.07.2011 tarihli bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 17.15. TL onama harcının mahsubuna bakiye 4,00 TL harcın alacaklıdan alınmasına, 03/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Takibi ve Zamanaşımı kerimkahraman Meslektaşların Soruları 5 27-03-2015 10:34
İlamlı İcra Zamanaşımı eser_29 Meslektaşların Soruları 3 05-06-2014 14:41
İcra Ceza Zamanaşımı levi Meslektaşların Soruları 2 18-03-2011 01:36
İcra Takibinde Zamanaşımı turbo Meslektaşların Soruları 9 30-12-2008 01:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02768111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.