Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dosya masrafı iadesi(Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi kanalıyla bankadan işletme kredisi)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-04-2015, 21:51   #1
Av.Nevzat AKIN

 
Dikkat Dosya masrafı iadesi(Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi kanalıyla bankadan işletme kredisi)

Değerli meslektaşlar,müvekkilim 2011 yılında Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi kanalıyla bankadan işletme kredisi kullanmıştır. Krediye ilişkin ödeme tarihlerinin belirtildiği dokümanda komisyon bedeli ayrıca belirtilmiştir ve müvekkil tarafından imzalanmıştır. Ödeme tarihleri ana para, faiz ve komisyonun belirtildiği dokümana göre müvekkilim 1.500 TL ve 3.000 TL olmak üzere toplam 4.500 TL komisyon-masraf bedeli ödemiştir. Buna ilişkin dekontları bulunmaktadır. Ödemiş olduğu komisyon bedelinin iadesi mümkün mü? Esnafın kullandığı işletme kredisine ilişkin dava olması sebebiyle ticari kredi mi sayılır?Doğrudan hakem heyetine başvurabilir miyiz? Veya mahkemeye başvurmamız gerekiyor ise sonuç olumlu olur mu?Elinde örnek kararlar olan varsa paylaşırsanız sevinirim..
Old 06-04-2015, 14:16   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevzat AKIN
Değerli meslektaşlar,müvekkilim 2011 yılında Esnaf ve Sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifi kanalıyla bankadan işletme kredisi kullanmıştır. Krediye ilişkin ödeme tarihlerinin belirtildiği dokümanda komisyon bedeli ayrıca belirtilmiştir ve müvekkil tarafından imzalanmıştır. Ödeme tarihleri ana para, faiz ve komisyonun belirtildiği dokümana göre müvekkilim 1.500 TL ve 3.000 TL olmak üzere toplam 4.500 TL komisyon-masraf bedeli ödemiştir. Buna ilişkin dekontları bulunmaktadır. Ödemiş olduğu komisyon bedelinin iadesi mümkün mü? Esnafın kullandığı işletme kredisine ilişkin dava olması sebebiyle ticari kredi mi sayılır?Doğrudan hakem heyetine başvurabilir miyiz? Veya mahkemeye başvurmamız gerekiyor ise sonuç olumlu olur mu?Elinde örnek kararlar olan varsa paylaşırsanız sevinirim..


Merhaba
Kullanılan kredi tüketici kredisi olmadığından tüketici hakem heyetine veya tüketici mahkemesine başvuramazsınız.
Önce icra takibi yapmanızı öneririm. İtiraz halinde Asliye Ticaret Mahkemesine itirazın iptali davası açabilirsiniz. Ancak tacirin yaptığı işlemden masraf alma hakkı gibi maddeler sözleşmede varmı? Buna bakmak lazım. Siz de bu masrafların hiç bir yere sarfedilmediğini haksız yere alındığını vs ileri sürebilirsiniz. Dava lehinize bitebilir. Faydalı olacağını ümit ederek aşağıda bir karar sunuyorum.

T.C.
SİVAS
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2013/371
KARAR NO: 2013/606

DAVA: Krediden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ: 26/07/2013
KARAR TARİHİ: 27/12/2013


Mahkememizde görülmekte bulunan krediden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

TALEP ÖZETİ: davalı bankanın Şubesinden 03/02/2011 tarihinde 40.000,00 TL bedelli, 60 ay vadeli, aylık %0.95 faiz oranı ile Ticari kredi kullandığını, davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti ve dosya masrafı adı altında alınan 2.435,55 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ÖZETİ: Davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, açılan davanın hukuki mesnettten yoksu olduğunu, davacıya yapılan kesintilerin açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği, kullanılan kredinin ticari kredi olduğundan tüketici kanunu kapsamında olduğunu, alınan masrafların yasal olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE: Kredi dosyası içeriği, bilirkişi raporu, taraflarca ibraz edilen kayıt ve belgeler, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından;

Eldeki dava, davacının davalı ile yaptığı kredi sözleşmesinde alınmış olan dosya ve komisyon ücreti, erken kapama ücreti ve ipotek fek ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsilinden ibarettir.

Öncelikle taraflar arasındaki ilişkiye uygulanacak mevzuatın tespiti gerekir. 4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2 nci maddesinde "Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3 üncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.

Somut uyuşmazlıkta; Ticari Kredi İlişkisinden doğan uyuşmazlıklara tüketici sıfatıyla bakılması doğru değildir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır.

Taraflar arasındaki soruna 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun; Madde 20- Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.

Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.

Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.

Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de, niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.

Genel olarak işlem koşulu; Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda, başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşulları hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşulları için genel işlem koşulları terimi kullanılmakta; bu tür sözleşmelere de "tip sözleşme" ya da "formüler sözleşme" denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır. Buna karşılık sözleşmenin diğer tarafı, söz konusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya söz konusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle söz konusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada fiyat, vade vb. olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullarla sözleşmeyi kuracak ya da söz konusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır. Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; "evet ama" diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini isteyemeyecektir. Örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, ya da konutuna elektrik ya da su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet ya da edimden hiç yararlanmamanın söz konusu olmaması ve "evet ama" deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna (TKHK) eklenen "Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar" başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan "Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik" ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra, şimdi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı (TBKT) ile daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş olmaktadır.

Yukarıdaki Maddenin birinci fıkrasında genel işlem koşulları, "bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri" olarak tanımlanmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, "aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez"

Maddenin üçüncü fıkrasına göre "genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz."

Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede, davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar, erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti yazılmamış sayılmalıdır. Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.

Davacı kendisinden haksız olarak alınan bu bedellerin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsilini istemiştir. Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup, kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi birçok işi gerçekleştirirler. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kural olarak temerrüt B.K. 117 vd. madde hükümlerine tabiidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandırıldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez" ilkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.

Tüm bu gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulü gerekeceği kanaatıyla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 2.236,50-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,

2- 152,77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,

3- Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 231,70 TL nin kabul oranına göre hesaplanan 212,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinden HMK nun 333.maddesi gereğince davacıya iadesine,

4- Davalı tarafça yapılan 8,00 TL tebligat ücretinin kabul oranına göre hesaplanan 0,64 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, sair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,

5- A.A.Ü.T gereğince 440,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

6- A.A.Ü.T nin 12/2 maddesi gereğince 199,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair temyizi kabil karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK geçici 3. madde hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay`a temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2013
Y13HD 29.04.2014 E.2014/13315 - K.2014/13503
____________ oOo ____________
Old 25-05-2015, 11:38   #3
Av. Ezgi Olça

 
Varsayılan

Elinizdeki dekontlarda kredinin ticari kredi olduğu ibaresi varsa -ki anladığım kadarıyla var- bunun için tüketici hakem heyetine ya da tüketici mahkemesine gidemezsiniz ve ticari kredilerin dosya masraf iadesi talebi çoğunlukla reddoluyor. İki taraf tacir olarak kabul edildiğinden Ticaret Kanunu'na tabi olunuyor. Sözleşme serbestisi kapsamına dahil ediliyor.
Old 25-05-2015, 15:53   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Kredinin niteliği ticari kredi ise ticaret mahkemesinden talep edebilirsiniz. Aşşağıda ek bir yargıtay kararı daha sunuyorum işinize yarayacaktır.

Benzer konuda benim de şu an devam eden bir davam var; bilirkişi raporu geldi ve lehimize. Banka itiraz ettiği için ek rapor bekliyoruz. Hiç merak etmeyin.







YARGITAY 11. Hukuk Dairesi
ESAS: 2012/9742
KARAR: 2013/7945


Taraflar arasında görülen davada İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/03/2012 tarih ve 2012/378-2012/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Duygu Koçyiğitoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan ticari kredi kullandığını, aldığı bu kredinin tamamını ödediğini, ancak kredi hesabı üzerinde yaptığı incelemede toplam 26.629,54 TL'nin mesnetsiz, mükerrer ve haksız olarak 14644 sayılı hesabına borç yazılarak davalı bankaca tahsil edildiğini, ileri sürerek kredi sözleşmesine aykırı olarak yapılan tahsilatların işlem tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkili banka ile davacı arasında düzenlenen 08.07.2008 tarihli, 300.000,00 TL'lik Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davacı firmaya 2 adet rotatif kredi açıldığını ve kullandırıldığını, 14796 ve 15133 numaralı hesapların, borçlu cari hesap şeklinde işlediğini, 3 aylık devreler halinde devre sonu faiz, BSMV ve diğer masrafları tahakkuk ettirilerek müşterisinin 14644 sayılı vadesiz hesabında bulunan mevduattan virman suretiyle tahsilatının yapıldığını, TTK.nun 22. maddesi ile Bankalar Kanunu ve buna dayanak mesleki tanzim kararı gereğince kredi hesaplarının açılışı sırasında sözleşmenin 6.1, 6.2, 6.6 maddeleri uyarınca bazı ücret ve komisyonların sözleşmeye konulan, anılan bu madde hükümlerine göre tahsil edildiğini, fazla yada mükerrer bir tahsilat bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporu uyarınca davalı bankanın kullandırılan kredi nedeniyle davacı hesabından fazla alınan faiz ve bsmv'si, kredi tahsis komisyonu, dosya masrafı ve istihbarat ücreti toplamının 23.899,54 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 4.725,00 TL'nin 15/07/2008 tarihinden, 630,00 TL'nin 28/08/2008 tarihinden, 2.446,42 TL'nin 29/09/2008 tarihinden, 2.498,03 TL'nin 29/09/2008 tarihinden, 5.495,64 TL'nin 31/12/2008 tarihinden, 5.066,25 TL'nin 31/03/2009 tarihinden 3.038,20 TL'nin 30/06/2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı banka vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.277,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi aracılığı ile kullanılan kredilerin dosya masrafının iadesi bozoli Meslektaşların Soruları 6 12-01-2015 13:16
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalat Kooperatifi 'nin avukatı olmak nasıl bir iştir? asyadan Konumuz : Hukukçular 3 23-06-2010 19:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06524897 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.