Babalik Davasi

Müvekkilimin 2006 yılı doğumlu bir kızı var. Gayrıresmi olarak uzun yıllar beraber yaşadığı kişi çocuğun doğumundan kısa bir süre sonra vefat etmiş. Müvekkil 2006 yılında , babanın mirasçılarına karşı babalık davası açmış, ne yazık ki davası DNA testi masrafını karşılamadığı için reddedilmiş. (Dava sırasında kabul beyyinesi için ya da adli müzaharet için talep yapılmamış) Daha sonra tekrar dava açmış, bu kez Mahkeme çocuğa kayyum atanması için davacıya süre vermiş, kayyum olarak önerilen kişi kayyumluğu kabul etmeyince talebi reddedilmiş ( Mahkemece resen bir kayyum tayin edilmesi, Barodan kayyum olarak bir avukat atanması vs. talebi de yok malesef), kayyum atanamadığından babalık davası da reddedilmiş. Müvekkil bana geldiğinde kesilen süreleri hesapladım ama anne için 1 yıllık süre dolmuş. Ben de anne adına bir dilekçe yazıp kayyum atanmasını talep ettim, davayı müvekkil kendisi açtı.Kayyum olarak gösterilen kişi gelip kabul beyanında bulundu, arada menfaat çatışması da bulunmayan bir kişiydi ancak son celse Sulh Hakimi davayı reddetti. Gerekçeli karar henüz yazılmadığı için dayandığı hukuki sebebi bilemiyorum ama duruşma sırasında müvekkilime söylediği şey şu; '' Sen çocuğun annesi olduğun için velayet sende, velayeten dava açarsın, kayyuma gerek yok'' Müvekkil süreyi kaçırdığını, bir davasının da kayyum atanamadığı için reddedildiğini söylediğinde ise kendisini azarlayarak, velayet ne demek gidip bir avukata danışmasını söylemiş. Usul yönünden daha önce bir çok hatalar yapıldığı için bu zamana kadar gelmiş müvekkilin, bu kez açacağı babalık davasında sorun yaşanmaması için yasa hükümlerine uygun adımlar atmak isterken hakimin tavrı beni çok şaşırttı. Kaldı ki yasa açık, anne için süre 1 yıl, çocuk için ise reşit olmadan önce dava açılacaksa kayyum atanması ile mümkün ve kayyum atandıktan sonra yine 1 yıllık süreye tabi. Müvekkil çıkarken hakim, '' sen aç davanı, sonrasını Mahkeme düşünsün '' diye de eklemiş. Evet müvekkil dava açabilir, ama yine kayyum atanması gerekecek, bu müvekkilin yeniden masraf yapması anlamına geliyor, ayrıca zaman kaybı. Düşünüyorum da; uygulamada esneklik sağlanmışsa; yasaya bağlı kalarak doğrusunu yapmak gereksiz görülülüyor sanırım. Bu konuda meslektaşlarımın görüşlerini merak ediyorum.