Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bağkur'dan emeklilik talebinin reddi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-01-2008, 16:02   #1
hukukcu15

 
Varsayılan Bağkur'dan emeklilik talebinin reddi

Müvekkilim 1982 yılından 1997 yılına kadar vergiye tabi olarak ticaretle uğraşmış.1982 yılında da bağkur sigortalısı olmuş haliyle. Düzensiz olmakla birliktesigorta primlerini tamamen ödemiş. Askerlik borçlanmasını yatırmış.Kısmi aylık için geçerli olan 15 yıl sigortalılık şartını kazanmış. Hatta bu yönde Erzurum Bağkur İl Müdürlüğü'nden aldığı çıktıda 15 yıl 1 ay bağkur hizmeti olduğu belirtilmiş. Ancak yaş şartı nedeniyle 1997 yılından bugüne kadar emekli olamamış. Müvekkil , Bağkur dosyasını Erzurum'dan Antalya'ya aldırmış. Bu sefer emeklilik için başvurduğunda hizmeti 10 yıl olarak gözüktüğü söylenmiş.1991 dE iş terk verdiği , 1996 da ise tekrar vergi kaydı ile işe başladığı belirtilmiş. Müvekkil ise böyle bir şeyin kesinlikle mümkün olmadığını belirtmekte. Bu durumda Bağkur'a karşı emeklilik talebinin reddi nedeniyle idari dava mı açmak , yoksa gözükmeyen 5 yıl için İş Mahkemesi'nde hizmet tespit davası mı açmak daha uygun.
Old 18-01-2008, 23:18   #2
şerh

 
Varsayılan bağkur

merhaba
öncelikle emeklilik başvurunuz red edildiği için bu işleme karşı, İŞ mahkemesinde red işleminin iptali ile müvekkilinizin 1982- 1997 tarihleri arası sürekli olarak sigortalılığının tespitini(veya 1991-1997 tarihleri arasında sigortalı süresinin sayılmasını) ve başvuru tarihi ititbariyle emekliliğe hak kazandığını ve kazanma tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesini isteyebilirisiniz.,

ama sadece müvekilinizin kesinlikle böyle bir şey yok demesi ile olmaz. takdir edersinizki; vergi dairesinden kaydını, meslek odasından kaydını ve fiili anlamda o işle uğraşıp uğraşmadığının kanıtlayacaksınız. selamlar
Old 20-01-2008, 11:24   #3
Defi-Def

 
Varsayılan

Sn. Meslektaşım ben de akkoyuna nın açıklamalarına katılıyorum. Bu durumda iş mahkemesinde sigortalılığın tespiti davası açabilirsiniz. Emekliliğe hak kazandığı tarihten itibaren ki çıkacak alacak için ise önce tespit davasının sonucunu bekleyip neticesine göre hareket edebilirsiniz diye düşünüyorum. Bunun takdiri size kalmış. Ayrıca elimde olan bir Yargıtay kararını da belki işinize yarar diye aşağıya aktarıyorum.
Kolaylıklar diliyorum.

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2003/21-579
Karar: 2003/570
Karar Tarihi: 15.10.2003
ÖZET : Dava, nitelikçe 31.12.1982-24.12.1987 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı sayılması istemine ilişkindir.
Davacı, 21.03.1977 tarihli Tokat Bakkallar Odasına kaydı nedeniyle Bağ-Kur kapsamına alındığını, 01.02.2002'de terkin edildiğini, primleri ödediğini, kurumun ise vergi kaydı dışında kalan süreleri iptal ettiğini beyanla resen iptal edilen sürelerde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir. 1479 sayılı Kanunun 24. maddesinde 1982 ve 1985 yıllarında yapılan değişikliklerle vergi kaydı olması şartı getirilmiştir. Ancak yapılan bu değişiklikler, değişikliklerden önceki mevzuatın öngördüğü koşulara sahip olması nedeniyle sigortalı olanların sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihlerde Bağ-Kur'a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne, yasaca ve hukukça olanak olmadığı ortadadır. Bu nedenle davacının 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesindeki koşullara göre 21.03.1977 tarihinde başlayan zorunlu sigortalılığına geçerlik tanınarak niza konusu dönemde de zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerekmektedir. Öte yandan, Bağ-Kura verilen 04.02.2002 tarihli Dernek Durum Belgesinde davacının 01.03.1977-24.01.2002 tarihleri arasında Tokat Bakkallar, Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odasında kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, davalı kurumca, başka sigortalılar yönünden yapılan inceleme sonucu düzenlenen TESK'in 22.10.2001 tarih ve 23 sayılı inceleme tutanağına göre oda kayıtlarındaki tahrifatlar nedeniyle üye kayıt defterine itibar edilemeyeceği ileri sürüldüğüne göre mahkemece davacının anılan döneme ilişkin oda kaydının geçerli olup olmadığı usulünce araştırılıp saptanmak ve sonucuna göre zorunlu Bağ-Kur sigortalılığa karar vermek gerekir

(1479 S. K. m. 24, 79) (Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Yön. m. 5/c)
Dava: Taraflar arasındaki "tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 09.10.2002 gün ve 2002/69 E- 187 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 18.02.2003 gün ve 2003/488-1088 sayılı ilamı ile; ( ...Davacının 1.3.1977 - 1.2.2000 tarihleri arasında Tokat Bakkallar, Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odasına kayıtlı olduğu davacının bu dönem içinde yer alan ancak vergi kaydının olmadığı 31.12.1982 - 24.12.1987 devresinde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine dair karar verilmişse de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Davacının 1.3.1977 tarihli vergi kaydına istinaden 21.3.1977 tarihinde tescilinin yapıldığı/vergi kaydı 31.12.1981 tarihinde bitip nakliye işinden dolayı 24.2.1987 tarihinde tekrar başladığı, mahkemece, davacının vergi kaydı olmayan dönemlere ilişkin sonradan yaptığı prim ödemelerinin isteğe bağlı sigorta kapsamında değerlendirildiği görülmektedir.
Bağ-Kur Yasa'sının 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile değişik 24.maddesine göre bir kişinin Bağ-Kur statüsüne girebilmesi için vergi yükümlülüğü öngörülmüş 14.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile anılan maddede getirtilen değişiklikle sigortalılığa karine yönünde vergi kaydı bulunanların sigortalılığının vergi kaydı tesisi ile başlayıp terkini ile sona ermesi vergi kaydı olmayan veya vergiden muaf olunması durumunda Esnaf ve Sanatkarlar Sicili veya kararla kurulu meslek kuruluş kayıtlarının esas alınacağı belirlenmiştir. Davacının çekişmeli dönemde düzenli prim ödemesi söz konusu olmadığından isteğe bağlı sigortalılık yönetmeliğinin 5/C maddesinden yararlanması da olanaksız olduğu gibi 1479 sayılı Yasa'nın 79.maddesine 3396 sayılı Yasa'nın 16.maddesi ile eklenen fıkraya göre sonradan ödenen primleri isteğe bağlı sigorta süresi olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Mahkemece bu durumda yapılacak iş somut olayda vergi kaydının olmadığı 31.12.1982 ila 13.3.1985 döneminde yasal olarak Bağ-Kur sigortalısı statüsü oluşmadığından bu döneme ilişkin talebin reddi ile, 14.3.1985 -24.12.1987 dönemine ilişkin ise davalı Kurumca TESK 22.10.2001 tarih ve 23 sayılı inceleme tutanağına göre oda kayıtlarındaki tahrifatlar sebebiyle üye kayıt defterine itibar edilemeyeceği ileri sürülmüş olmakla davacının anılan döneme ilişkin oda kaydının geçerli olup olmadığı, bu döneme ilişkin esnaf sicil kaydının olup olmadığı saptanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken Kurumca yanılgı sonucu tahsil edilen ödemelerin isteğe bağlı olarak değerlendirilmek suretiyle davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, nitelikçe 31.12.1982-24.12.1987 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı sayılması istemine ilişkindir.
Davacı, 21.03.1977 tarihli Tokat Bakkallar Odasına kaydı nedeniyle Bağ-Kur kapsamına alındığını, 01.02.2002'de terkin edildiğini, primleri ödediğini, kurumun ise vergi kaydı dışında kalan süreleri iptal ettiğini beyanla resen iptal edilen sürelerde Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir.
Davalı Bağ-Kur vekili, davacının 31.12.1982-24.12.1987 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının vergi kaydı olmadığı için iptal edildiğini, Tokat Bakkallar, Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odasına 01.03.1977-24.01.2002 tarihleri arasında kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, TESK tarafından yapılan 22.10.2001 tarih ve 23 sayılı inceleme raporuna göre, odaya ait kayıtlardaki tahrifatlar sebebiyle üye kayıt defterine itibar edilemeyeceğini, kurum işleminin doğru olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin ""niza konusu dönemde o.. davacının/ prim borcu bulunmadığı; tanıkların bağımsız çalışmayı doğruladığı, primleri kurumun itirazsız kabul ettiği, ödenen primler nedeniyle davacı sigortalı olmak iradesini gösterdiğinden bu devrenin isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olarak değerlendirilebileceği"" gerekçesiyle davacının 31.12.1982-24.12.1987 devresinde Bağ-Kur üyesi sigortalı olduğunun tespitine dair verdiği karar, yukarıda belirtilen nedenle bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Somut olayda, davacı 12.03.1975-26.03.1975 arası "Elektrik Tesisatı" 01.03.1977-31.12.1981 arası "Bakkallık" 24.02.1987-29.11.1992 arası "Nakliye" 15.03.1996'dan beri de "Ökçe imali" nedeniyle vergi mükellefidir. 21.03.1977 tarihli Tokat Bakkallar Odası kaydı nedeniyle 21.03.1977 tarihi itibariyle Bağ-Kur zorunlu sigortalısı olmuştur.
Somut olayda davacı, isteğe bağlı sigortalılık talep etmediğinden ve niza konusu döneme ait primleri zamanında ve düzenli ödemediğinden mahkemenin, sonradan yatırılan primlerin isteğe bağlı sigortalı olma iradesini gösterdiği gerekçesi ile davayı kabul etmesi 1479 sayılı Kanunun 79 ve Bağ-Kur İsteğe Bağlı Sigortalılık Yönetmeliğinin 5/c. maddesine aykırı olup bu yöne ilişkin bozma gerekçesi yerindedir.
Ne var ki, vergi kaydının olmadığı dönemde yasal olarak Bağ-Kur Sigortalısı statüsü oluşmadığından bu döneme ilişkin talebin reddi gerektiği yönündeki bozma gerekçesi ise doğru görülmemiştir.
Şöyle ki;
Bağ-Kur belgelerinden davacının 21.03.1977 tarihli meslek kuruluşu kaydı esas alınarak 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24.maddesi uyarınca, Bağ-Kur'a zorunlu sigortalı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, 2654 sayılı Kanunun 6.maddesi ile 1479 sayılı Kanunun 24.maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 20.04.1982 tarihine kadar 1977, 1978 ve 1980 yıllarında bir kısım ödemelerde bulunduğu, 1990, 1991,1997 ve devamında da prim ödemeleri yaptığı, anlaşılmaktadır. Bağ-Kur Tokat İl Müdürlüğünün 07.10.2002 günlü yazısı ile de "davacının"" 31.12.1982 24.12.1987 devresi primlerini daha sonraki dönemde ödediği" mahkemeye bildirilmiştir.
Burada öncelikle çözümlenmesi gereken sorun, 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24.maddesinde öngörülen koşulları taşıması nedeniyle zorunlu- Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacının 2654 sayılı Kanun ve 3165 sayılı Kanunla 14/9 sayılı Kanunun 24.maddesinde yapılan değişikliklerin haklarını doğrudan olumsuz yönde etkileyip etkilemeyeceği, giderek meslek kuruluş kaydı ile kazanmış zorunlu Bağ-Kur sigortalılığını ortadan kaldırıp kaldırmayacağıdır.
Gerçekten, 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesine göre, bir kimsenin zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olması için meslek kuruluş kaydı ile birlikte, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışması gerekmektedir. Öte yandan 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunun 6.maddesi ile değişik 1479 sayılı Kanunun 24.maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olmak için, "ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olması, ( h ) bendinde de gelir vergisinden muaf olanların meslek kuruluşuna kayıtlı olması" hükmü yer almaktadır. Daha sonra 14.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunun 6.maddesi ile 24.maddede yapılan değişiklikle ise, "ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi mükellefi olması, Esnaf ve Sanatkar Siciline kayıtlı bulunması veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun kayıtlı olması" hükmü getirilmiştir. Görüldüğü gibi, 20.04.1982 tarihinde ve 14.03.1985 tarihinde yapılan değişiklikler, değişikliklerden önceki mevzuatın öngördüğü koşulara sahip olması nedeniyle sigortalı olanların sigortalılıklarına son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihlerde Bağ-Kur'a yeni kayıt ve tescil edilecekler için yeni düzenlemeler öngörmektedir. Tersinin kabulü kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne, yasaca ve hukukça olanak olmadığı ortadadır. Bu nedenle davacının 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24. maddesindeki koşullara göre 21.03.1977 tarihinde başlayan zorunlu sigortalılığına geçerlik tanınarak niza konusu dönemde de zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin yukarıda belirtilen bu hususları gözardı ederek değişik gerekçelerle davanın kabulüne karar vermesi isabetsizdir.
Öte yandan, Bağ-Kura verilen 04.02.2002 tarihli Dernek Durum Belgesinde davacının 01.03.1977-24.01.2002 tarihleri arasında Tokat Bakkallar, Manifaturacılar ve Tuhafiyeciler Odasında kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de, davalı kurumca, başka sigortalılar yönünden yapılan inceleme sonucu düzenlenen TESK'in 22.10.2001 tarih ve 23 sayılı inceleme tutanağına göre oda kayıtlarındaki tahrifatlar nedeniyle üye kayıt defterine itibar edilemeyeceği ileri sürüldüğüne göre mahkemece davacının anılan döneme ilişkin oda kaydının geçerli olup olmadığı usulünce araştırılıp saptanmak ve sonucuna göre zorunlu Bağ-Kur sigortalılığa karar vermek gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde yukarıda belirtilen bu değişik gerekçe ile direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hakimin reddi talebinin reddi veya kabulü halinde bu kararın temyizi ultrantalya Meslektaşların Soruları 17 24-03-2021 16:26
Bağkur- Emeklilik Talebinin Reddi - Açılacak Dava putto Meslektaşların Soruları 1 03-02-2007 19:36
İdari davada adli yardım talebinin reddi??? öğretmen Meslektaşların Soruları 6 30-01-2007 17:55
Yetki itirazının reddi kararından sonra dava davalı vekili tarafından takip edildiğinden karar düzeltme talebinin reddi dark Hukuk Soruları Arşivi 6 01-12-2006 00:58
Tedbirin talebinin reddi Viyola Meslektaşların Soruları 3 03-08-2006 08:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04854107 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.