Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bedelde muvazaa ya dayalı Şufa davasında, satışta muvazaalıdır iddiası ileri sürülmesinin davacı menfaatine şufa bedeli açısından etkisi ne olur

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-01-2012, 16:07   #1
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan Bedelde muvazaa ya dayalı Şufa davasında, satışta muvazaalıdır iddiası ileri sürülmesinin davacı menfaatine şufa bedeli açısından etkisi ne olur

Müvekkilin davacısı bulunduğu bedelde muvazaaya dayanan şufa davasında ilk satış 15.000 TL en iki gün sonra 2.satış. 300.000 Tl dir. Dava son malike karşı açılmıştır. bedelde muvazaa iddiamız nedeni ile kıymet taktiri yapılmış taşınmaz değer bu kez 500.000 TL olarak belirlenmiştir. Son olarak da alıcı ve satıcının ekonomik durumlarının araştırılması kabul edilmiş ve satıcı davada taraf olmadığı halde onun hakkındaki talebimizde kabul edilmiş ve araştırma işlemine geçilmiştir.
Sorun şu.. bedelde muvazaa idiiamız var ken, satışın da muvazaaya dayandığı iddiası ileri sürülürse ve satıcı taraf için de dava açılırsa bunun şufa bedeline etkısı ne olabilir. (şufa davasında bu iddia yeterli midir.) Mahkeme ilk satış bedeline mi, 2. satış bedeline mi yoksa rayiç değere mi itibar edecek....
Old 20-01-2012, 16:20   #2
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Yargıtay 6.H.D. 2011/850 E. 2011/3833 K. 29.03.2011 Tarih
...

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin 3 nolu parselin paydaşı olup taşınmazın diğer paydaşlarından H. D.'ın daha önce 07.02.2003 tarihinde 311 / 1550'şar payını davalılara 2.000 TL'şar bedelle satması üzerine davacının onalım hakkını kullanıp söz konusu payları adına tescil ettirdiğini, şimdi ise davalıların toplam 313 /1550 payı toplam 80.000 TL bedelle satın aldıklarını, onalım hakkının kullanılması engellemek için bu kez satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin 14.952 TL olduğunu belirterek, davalılar adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacının daha önce görülen ve sonuçlanan davayı bedelde muvazaa iddiasının delili olarak gösterdiğini, o davanın işbu dava yönünden kesin delil olamayacağını, müvekkillerinin bu kez aynı hatayı tekrarlamayarak tapuda gerçek satış bedelini gösterdiklerini, davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamasının gerektiğini, payların toplam 80.000 TL bedelle satın alındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.

Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından onalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.

Olayımıza gelince; onalım hakkına konu edilen 3 nolu parselde taşınmazın paydaşlarından H. D.'ın 156/1150 payını davalı T. S.'e, 157 /1550 payını da davalı Y. Y.'a 02.05.2008 tarihinde 40.000 TL'şar bedelle satması üzerine davacı, satışın 26.05.2008 tarihinde ihtarname ile kendisine bildirilmesini takiben 20.06.2008 tarihinde tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ederek onalım davası açmıştır. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Ancak bu konuda gösterdiği tanıkları satış tarihinde bölgedeki taşınmaz rayiçleri konusunda beyanda bulunmuşlar, dava konusu edilen payların kaça satıldığına ilişkin bilgilerinin olmadığını belirtmişlerdir. Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda satış senedinde toplam 80.000 TL olarak gösterilen dava konusu edilen payların değeri toplam 14.135.08 TL olarak bildirilmiş ise de, muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulaması bakımından önem arzeder. Davacı tanıklarının ise bu konuda görgü ve bilgiye dayalı olarak ifadeleri bulunmamaktadır. Var olan duruma göre davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Daha önce aynı taşınmazda düşük bedelle pay satın alınması bedelde muvazaa yapıldığını göstermez. Bu durumda mahkemece davacıdan tapuda gösterilen satış bedeli ve masrafları üzerinden onalım hakkını kullanıp kullanılmayacağının sorulması, kullanılacağının beyan edilmesi halinde onalım bedelinin depo edilmesi için süre ve olanak tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şufa, muvazaa ve bilirkişi raporu Av.Sezer Yiğit Meslektaşların Soruları 1 02-06-2012 16:46
Şufa davasında muvazaa durumu ve tazminat talebi. emre.f Meslektaşların Soruları 0 28-05-2010 15:43
muvazaa ve şufa davası sektör_a Meslektaşların Soruları 0 14-10-2009 10:04
Şufa hakkından feragat, şufa davasında fiili taksim konusu(acil) Av.Eda.P Meslektaşların Soruları 3 08-10-2007 13:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04397893 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.