Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kefilin imzası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-04-2008, 23:06   #1
av_derya

 
Varsayılan kefilin imzası

Merhaba arkadaşlar!benim sorum yine bir senetle alakalı(malesef):elimde bir senet var ve ön tarafında kefil olan kişi senedin arkasını ad ve soyadını yazarak imzalamış , bu imaznın ve ismini yazmasının bir hukuki değeri olup olmadığı konusunda bilgisi olan arkadaşlar varsa ve cevaplarlarsa çok sevinirm.Ayrıca aynı şahsın yine kefil olduğu başka bir senette de ,yani arka yüzünde de sadece imazsı var ve her iki senette de , senedin arka yüzünde lehtarın ya da başkaca bir kimsenin imzası falan yok.Değerli fikirlerinizi ve yanıtlarınızı bekliyorum.Yargıtay kararı olursa çok sevinirim.
Old 22-04-2008, 02:20   #2
Protesto

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av_derya
elimde bir senet var ve ön tarafında kefil olan kişi senedin arkasını ad ve soyadını yazarak imzalamış , bu imaznın ve ismini yazmasının bir hukuki değeri olup olmadığı konusunda bilgisi olan arkadaşlar varsa ve cevaplarlarsa çok sevinirm.

Bu soruya verilecek cevap, senedin kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığına göre değişiklik gösterir.(Örn: Kambiyo senedi ciro+teslim ile, adi senet ise alacağın temliki ile devredilir.) Ayrıca senedin ön yüzünde isim ve soyismi arkasında imzası bulunan kişinin kefil olduğu kanısına nasıl vardığınızı açıklayabilir misiniz? Ayrı bir sözleşme mi var?
Senedin kambiyo senedi olduğu varsayılırsa önyüzünde yer alan isim ve soy isimden ziyade arkasındaki imzanın ciro niteliğinde olduğu kabul edilerek (senedin süresinde protesto edilmiş olması şartıyla) açılacak takipte bu kişiyi de takip borçlusu olarak göstermeniz mümkün.

Alıntı:
Yazan av_derya
Ayrıca aynı şahsın yine kefil olduğu başka bir senette de ,yani arka yüzünde de sadece imazsı var ve her iki senette de , senedin arka yüzünde lehtarın ya da başkaca bir kimsenin imzası falan yok.

Yukarıdaki bilgiler bu senet için de geçerli.(Senedin kambiyo senedi olduğu varsayımı ile) Arkasında yalnız imza bulunması (kişinin kim olduğunu biliyorsanız) takipte borçlu olarak göstermeniz için yeterli. Ancak daha önce de belirtildiği gibi senedin süresinde protesto edilip edilmediğini öğrenmeniz ve bu yönde araştırma yapmanız gerekecektir.
Senetleri göremediğimiz için konu hakkında kesin yargıya varmak mümkün değil.Bu bilgiler yol gösterme amaçlı olarak verilmiştir.


Alıntı:
Yazan T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/11398
K. 1999/12463
T. 18.10.1999
• BONODA KEFALET ( Adi Kefalet Hükümleri Uygulanamayacağı )
• AVAL ( Bononun Kefil Şerhi ile İmzalanması )
• MÜTESELSİL BORÇLU ( Aval Veren Kişi )
6762/m.613
2004/m.169

ÖZET : Bononun kefil şerhi ile imzalanması borçlunun aval veren kişi olarak nitelendirilmesine engel teşkil etmeyeceğinden diğer borçlu ile birlikte TTK.nun 613. maddesi gereğince alacaklıya karşı müteselsilen borçludur. Bono niteliğinde olan kambiyo senedinin kefil adı altında imzalanması halinde adi kefalet hükümleri uygulanmaz.

DAVA: Merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 11.8.1999 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Muteriz borçlu İ. kambiyo senedi niteliğinde olan bonoyu kefil şerhi ile imzalamış olup aval veren durumundadır. Kefil ibaresinin konulması aval veren kişi olarak nitelendirilmesine engel teşkil etmeyeceğinden diğer borçlu ile birlikte TTK.nun 613. maddesi gereğince alacaklıya karşı müteselsilen borçludur. Bono niteliğinde olan kambiyo senedinin kefil adı altında imzalanması halinde adi kefalet hükümleri uygulanmaz. Borçlu itirazın reddine karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 18.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Alıntı:
Yazan T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/4726
K. 2001/8255
T. 11.12.2001

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı, davadışı Hasan Karadaş'a bir adet taşınmaz satıp, bedeli karşılığı yedi adet senet aldığını, bu senetleri tahsil edememesi üzerine tahsil için Adem Açık isimli şahsa verdiğini, bu şahsın senetleri verdiği davalı Ruhi Dinçer'in takibe geçtiğini, müvekkilinin bu senetlerden dolayı borcu bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, müvekkilinin dava konusu senetleri alacağına karşılık olmak üzere Adem Açık isimli şahıstan aldığını, iyiniyetli müvekkiline karşı dava açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacı ile davalı arasında hukuki ilişki bulunmadığı, davalıya senetlerini borcuna karşılık ciro eden Adem Açık'ın borcunu ödemek yerine dava konusu senetleri davacıya para ödeyerek aldıktan sonra ciro etmesinin mantıklı olmadığı gerekçesiyle davacının davalıya 12.7.1999 vadeli 3.400.000.000.-TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tesbitine, diğer senetler yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1-TTK.nun 642.maddesine göre hamil belirli bir süre içinde ödememe protestosu keşide etmezse, senedi imza eden borçlu haricindeki ciranta ve sair sorumlulara karşı müracaat hakkı düşer. Bu durumda yetkili hamil senet bedelinin ödenmesi hususunda cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiğinden bu senetlere dayanarak kambiyo senetlerine özgü takipte bulunamaz. Ancak hamil cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak ilamsız icra takibi yapmasına bir engel yoktur.

Davalı, davaya cevabında dava konusu senetleri Adem Açık isimli şahıstan alacağına karşılık aldığını belirtmiştir. Bu durumda davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmadığından davalı temel ilişkiye dayanarak da davacıdan bu senetlerden dolayı hak talep edemez. Mahkemece 3.400.000.000.-TL bedelli senet yönünden davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığından davalının, bu senede yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Dava konusu diğer senetlerin protesto edilip edilmediği, üzerinde durularak yukarda (1) nolu bentte açıklanan ilke gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu senetlere yönelik davanın reddinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddiyle 3.400.000.000.-TL bedelli senede yönelik davanın kabulüne ilişkin hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, davacının ödediği peşin harcın istek halinde iadesine, 11.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş bu çek keşideci imzası tutmadığından işleme alınamamıştır halenze Meslektaşların Soruları 7 08-12-2012 16:26
Kefilin Rücu Hakkı av.gzm Meslektaşların Soruları 11 05-10-2011 19:19
Kefilin Kefile Rücusu ahmat Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 5 02-01-2007 14:06
Kefilin Kefaletini Ödeme Şekli Gaydin Meslektaşların Soruları 2 16-02-2005 12:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03887510 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.