Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

10 Yaşındaki Çocuğun Zorla Sünnet Ettirilmesi Mümkün mü?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-03-2009, 12:46   #1
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan 10 Yaşındaki Çocuğun Zorla Sünnet Ettirilmesi Mümkün mü?

Baba 10 yaşına gelmiş oğlunun sünnet olmasını isterken, çocuk ve annesi bu isteğe karşıdır. Baba, çocuğu sünnet ettirebilir mi?
Old 16-03-2009, 13:46   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın HUKUKDOKTORU,

Aşağıdaki linkte 11 yaşındaki çocuk ile ilgili mahkeme kararı bulunmaktadır. Konuyu da epeyce tartışmışız. Sorunuza kısaca yanıt vermek gerekirse, anne sünneti engelleyebilir.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7021
Old 17-03-2009, 03:51   #3
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Tartışmaları okudum ve çok yararlı buldum. Fakat bence bu konu ne kadar tartışılsa yeridir. Daha önce tartışmış olmak o soru ve ona bağlı spekülatif pek çok sorunu çözmüş ve halletmiş olmak anlamına gelmiyor. ("Epeyce" tartışmak, mesaj adedi ile ilgili olsa gerek!)

Özellikle avukat meslektaşlarımın bir refleksini garipsiyorum. Konu ile ilgili bir Yargıtay kararı bulunca kolaylıkla tatmin olabiliyorlar.

"İki hukukçunun olduğu yerde en az üç görüş vardır". Hukukta soruların cevabı her zaman tek ve aynı değildir. Her somut durum (faraziye) için ayrı (özel) bir cevap üretilmelidir.

Örnek olarak bu soru örneğinde aşağıdaki ihtimalleri "anne" diyerek cevaplayabilir miyiz?

1. Operasyon sünnet değil de "bademcik alınması" ya da "beyin tümörünün izalesi" olsaydı?
2. Anne baba operasyon isteyip çocuk karşı çıksaydı?
3. Çocuğun yaşı 16 olsaydı?
4. Çocuk akıl hastası olsaydı?
5. Çocuğun velisi olmayıp vasisi bulunsaydı?
6. Çocuk yetiştirme yurdunda kalıyor olsaydı?
.....
Bence tartışmaktan çekinmeyelim, kaçınmayalım. Modern hukukun mimarı sayılan Almanların yöntemi budur.
Old 20-03-2009, 01:37   #4
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan Emsal Bir Olay

Prof. Dr. Hamit HANCI, Malpraktis, Tıbbi Girişimler Nedeniyle Hekimin Ceza ve Tazminat Sorumluluğu, 3. Baskı, Ankara 2006, s.90:

Trafik kazası nedeniyle tedavi olan 5 yaşındaki çocuğun ayağında kangren gelişir. Çocuğun ayağı diz üstünden kesilmek zorunda kalır. Ancak anne baba buna rıza göstermezler ve çocuğu çıkarmak isterler. Hekimlerin ısrarı üzerine tartışma çıkar. Tabip odasını arayan hekimlere adli makamlara başvurmaları önerilir. Bölüm başkanı savcılığı arayarak durumun ciddiyetini anlatır. Ancak savcı, anne babanın izin vermemesi nedeniyle bir şey yapılamayacağını ve hastayı ebeveynin rızası haricinde hastanede tutamayacaklarını söyler. Hasta taburcu edilir, iki gün sonra öldüğü haberi alınır.
Old 20-03-2009, 11:52   #5
korayoz

 
Varsayılan

Yine çarpıcı bir örnek koymuşsunuz sayın hukukdoktoru. Bu örnek kurgu mu yoksa gerçek bir olaydan alıntı mı ?
Old 20-03-2009, 12:08   #6
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Baba 10 yaşına gelmiş oğlunun sünnet olmasını isterken, çocuk ve annesi bu isteğe karşıdır. Baba, çocuğu sünnet ettirebilir mi?

Çok güzel bir tartışma konusu olduğunu düşünüyorum. Konunun bütünlüğünü bozmadan aynı soruyu biraz değiştirip, özellikle 1o yaşındaki çocuğun iradesinin etkisini belirlemek adına sormak istiyorum:

Babası ve annesi tarafından -varsayalım- 5 yaşında sünnet ettirilen çocuk, "Neden fikrim alınmadı veyahut fikrimin alınması için asgariden gerekli 10-11 yaşıma kadar neden beklenmedi?" diyerek anne ve babasına karşı vücut bütünlüğüne yönelen eylem temelinde ve "kişisel haklarının zedelendiği" gerekçesi ile dava açabilir mi?
Old 20-03-2009, 14:38   #7
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Olay sayın Hancı'nın kitabından aktarılmıştır. Yaşanmış olsa gerek...

Sayın Saim, çocuğun eğitimi, gözetimi ve bakımı üzerinde velayet hakkına sahip ebeveynin, çocuğun sünnet tarihini belirleme konusunda takdir yetkisi olması gerekmez mi? Aksi halde çocuk 18 yaşını tamamlayana kadar hakkında hiç bir şey yapmadan beklemeleri gerekirdi.
Old 20-03-2009, 21:18   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
Olay sayın Hancı'nın kitabından aktarılmıştır. Yaşanmış olsa gerek...

Sayın Saim, çocuğun eğitimi, gözetimi ve bakımı üzerinde velayet hakkına sahip ebeveynin, çocuğun sünnet tarihini belirleme konusunda takdir yetkisi olması gerekmez mi? Aksi halde çocuk 18 yaşını tamamlayana kadar hakkında hiç bir şey yapmadan beklemeleri gerekirdi.

Sayın Hukukdoktoru,

Velayet hakkına sahip ebeveynin, reşit olana kadar çocuk hakkındaki kararlarda takdir yetkisinin bulunduğu -benim fikrime göre de- kuşkusuz açıktır.

Sizin bahsettiğiniz olayda, "çocuk ve anne" sünnet kararına karşıdır denildiği için, ben de çocuğun karşı olmasının bir manasının olup-olmadığını vurgulamak için o soruyu yönelttim.

Başka bir deyişle, sorunuzun esasında velayet hakkına sahip anne ve babanın çocuk hakkındaki kararda anlaşamamaları halinde çözümün nasıl olacağı irdelenmek isteniyor olmalıdır.
Old 21-03-2009, 01:18   #9
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
Sayın Saim, çocuğun eğitimi, gözetimi ve bakımı üzerinde velayet hakkına sahip ebeveynin, çocuğun sünnet tarihini belirleme konusunda takdir yetkisi olması gerekmez mi? Aksi halde çocuk 18 yaşını tamamlayana kadar hakkında hiç bir şey yapmadan beklemeleri gerekirdi.


Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
Doktrinde Prof. Dr. Hakan HAKERİ, estetik amaçlı tıbbi müdahalelerde kanuni temsilcilerin mümeyyiz küçük adına rıza açıklama yetkisine sahip olmadığı görüşündedir (Tıp Hukuku, Ankara 2007, s.159).

Alıntı:
Yazan HUKUKDOKTORU
Şimdi soruya dönüyorum: "Yasal temsilci ayırt etme gücüne sahip küçük adına kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanabilir mi?"
Cevap: Hayır. Zira MK.m.16/I/c.2 uyarınca kişiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada temsil yasağı vardır.
Cevap bu kadar net olması gerekirken, konuya tereddüt kazandıran faktörün "kişiye sıkıca bağlı haklar" (münhasıran şahsa bağlı haklar) kavramının tanımındaki belirsizlik olduğunda ısrar ediyorum. Zira "mümeyyiz" küçüğün durumunu araştırdığımıza göre, artık ayırt etme gücüne sahip olduğunu kabul ediyoruz demektir.

Bu tür şahsen kullanılabilecek haklarda karar verme yetkisi sadece (münhasıran) kişinin kendisinde olduğundan, bu yetki ne iradi temsilciye (mesela bir avukata) ne de kanuni temsilciye bırakılamaz (temsil yasağı). Fakat hakkın kullanılmasına, bir başkası değil, sadece küçüğün kendisi karar verdikten sonra, mesela boşanma davası açması için bir avukata vekalet vermesi pekala mümkün olabilir.

Sayın HUKUKDOKTORU,

Ben birinci alıntıdan, anne ve babanın velayet haklarına dayanarak çocuğu sünnet ettirebilecekleri düşüncesinde olduğunuz sonucunu çıkarıyorum; Çocuk, ayırt etme gücü olsun veya olmasın, karşı çıksa bile.

Üçüncü alıntıdan çıkardığım sonuç kanuni temsilci olan anne ve babanın MK.m.16/I/c.2 kapsamına giren çocuklarda böyle bir hakları olmadığı yönünde.

Hukuken sünnetle estetik amaçlı tıbbi müdahale arasında ne gibi bir fark var?

Saygılarımla
Old 21-03-2009, 01:48   #10
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

5 yaşındaki bir çocuğun kangren olmuş ayağının nasıl tedavi edileceği konusunda "ayırt etme gücüne sahip olduğunu" kabul edebilir miyiz? Hayır.

O halde bu konuda rızanın anne babadan alınması gerektiği tartışmasız. Acaba anne baba tedaviyi red ediyorlarsa ve tedaviden kaçınmanın ölümcül sonuçlara yol açacağı kendilerine anlatıldığı halde ikna olmamışlarsa, Hasta Hakları Yönetmeliği m.25 uyarınca tedavi durdurulabilir mi?

TEDAVİYİ REDDETME VE DURDURMA
Madde:25- Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere; hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde, tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir.

(Yetişkin) hastanın kendisi için buna imkan tanıyoruz ama acaba velayet hakkının kullanılması bakımından da aynı rahatlıkla tanıyabilecek miyiz? Zira evebeyn, miras ilişkileri ve üveylik gibi nedenlerle çocuğun tedavisini önemsememiş olabilirler. Veleyet hakkının kötüye kullanılması durumunda hakimin müdahalesi kabul edildiğine ve velayetin kaldırılmasına gidilebildiğine göre, ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir tedaviden vazgeçme halinde de bu yola başvurulabilir mi?

5 yaşındaki çocuk örneğinden yola çıkarak tartışılmasını istediğim bunlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sünnet ve Hukuk Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hasta Hakları Çalışma Grubu 68 23-08-2012 18:52
Karşı tarafa tebliğ ettirilmesi gereken dilekçeler tolga Meslektaşların Soruları 9 11-11-2011 16:31
evlilik dışı çocuğun babaya verilmesi mümkün mü? Av.Safiye Meslektaşların Soruları 5 14-08-2008 10:28
Sünnet törenleri ...... av.semire nergiz Kadın Hakları Çalışma Grubu 9 07-03-2008 15:04
evlilik dışı doğan çocuğun dayı tarafından evlat edinilmesi mümkün mü? yeldakullap Meslektaşların Soruları 2 25-06-2007 23:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04894304 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.