Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Tbmm'den İnciler

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 11-12-2003, 13:46   #1
Marmara24

 
Varsayılan Bağımlı Yargı!

Tahminim hemen hepimiz sayın milletvekillerimizin son incisinden haberdarsınız. Sayın vekillerimiz , dokunulmazlıklarına bu kez de dokunmadılar. Tabi öyle durup dururken değil, çok haklı! bir sebepleri var bu sefer: Yargımız bağımsız değil. Bu durumda Sayın vekillerimiz bağımlı yargının önüne nasıl çıkarlar değil mi?.

Sayın vekillerimizin yargılanmak istemediklerini düşünmeyelim sakın. Onların da bu aslı astarı olmayan iddialardan aklanmayı çok istediklerine hiç kuşku yok. Bu şekilde itham altında kalmaları bile yeterince vahim, ancak üzülmeye, karamsarlığa kapılmaya gerek yok sevgili meslektaşlarım. Nasıl olsa parlak fikirleri olan birileri ortaya çıkmakta gecikmeyecektir.
Benim kendilerine bir önerim var halihazırda: Tübitak Başkanı’nı bir kereliğine Sayın Başbakanımız seçsin kanunu gibi Hakimlerimizi de bir kereliğine Sayın Başbakanımız seçsin kanunu çıkarılabilir. Ondan sonra da bu vatanı gerçekten düşünen herkesin bu düzenlemeye karşı çıkmaması gerektiği öğütlenebilir, hatta karşı çıkanları üstü örtülü vatanını sevmeyen hatta hain ilan edilir (Sıkça yapılıyor zaten ama unutabilir diye hatırlatmak istedim). Böylece Sayın vekillerimiz görevlerini rahat rahat yerine getirebilir.
Old 01-01-2004, 17:35   #2
sbudak

 
Mesaj Konuyu Analiz Etmeden Basının Yönlendirmesiyle Karar Vermemeli!

Dokunulmazlıklar ve yargının bağımsızlığı konuları benim de üzerinde düşündüşüm konular.

Konu çok boyutlu ve derin bir konu aslında. Özel incelemelere konu olabilecek nitelikte. Hele Türkiye uygulaması için olmalı da.

Dokunulmazlıklar dendiğinde hepimizin aklına ilk önce Milletvekili Dokunulmazlıkları geliyor. Bu da normal tabi. Ama Türkiye'de dokunulmazlıkların sadece Milletvekili Dokunulmazlıkları ile sınırlı olmadığını bilmemiz gerekiyor. Ülkemizde Cumhurbaşkanınından başlayıp hakimlere, silahlı kuvvetler mensuplarına, memurlara kadar çok geniş bir yelpazede dereceleri farklı olmakla birlikte dokunulmazlık var. Dolayısı ile dokunulmazlık konusunu sadece milletvekili dokunulmazlıklarına hapsetmek bence doğru değil. Türkiye'de Dokunulmazlar çok. Dokunulmazlıklardan rahatsızım, evet ama hepsinden rahatsızım. Dediğim gibi konu çok boyutlu ve geniş bir konu ve her birinin ayrı ayrı tartışılması gerekli.

Ama özelde milletvekili dokunulmazlıklarına ve yargının bağımsızlığına dönecek olursak o konuda şunları söylemek istiyorum: Bir kere milletvekili dokunulmazlıklarının diğer dokunulmazlıklar göz ardı edilerek tek konu haline getirilmesini doğru bulmuyorum. Bütün kesimlerin dokunulmazlıklarını masaya yatırmak ve dokunulmazlıkların tümünü sınırlandırmak ve hatta bazılarını kaldırmak daha tutarlı ve akılcı olur. Dokunulmazlığa sahip olan kesim sadece milletvekilleriymiş ve bu da Türkiye'deki yolsuzlukların tek sebebiymiş gibi görülmesinin ve gösterilmesinin büyük bir yanlış olduğunu düşünüyorum. Elbetteki milletvekili dokunulmazlığı bazılarının yolsuzluk yapmasına fırsat tanımış ve bunların ortaya çıkarılmasını güçleştirmiştir. Ama Türkiye'deki bütün yolsuzlukları milletvekillerine mal etmek de akıl karı değildir. Bugün Türkiye'de birçok kurumda ve özellikle de dokunulmazlığa sahip diğer kesimlerce yönetilen kurumlarda yolsuzluk olmaktadır.
Ahlaki yozlaşma toplumun her kesime yayılmıştır.

Milletvekili dokunulmazlığı Yargı(yargının nitelikleri ile) doğrudan ilgili. Zira milletvekillerimiz de dokunulmazlıkların sınırlandırılmasında tereddüt etmelerinin sebebi olarak bu noktaya dikkat çekmekte ve Türkiye'de yargının bağımsızlığından şüphe duyduklarını, bu nedenle dokunulmazlıkları kendileri için güvence olarak gördüklerini dile getirmekteler. Konunun burası çok önemli ve kritik. Önemli çünkü bir ülkede milleti temsil eden milletvekilleri kendi devletinin yargısının bağımsız olmadığını ve o yargıda muhakeme edilmekten çekindiğini söylüyorsa burada 'hadi canım sen de, saklayacak birşeyin mi var' demeden önce durup düşünmek lazım. Hele ki bunlar bir ''Hukuk Devleti'' olma iddiasında olan bir ülkede söyleniyorsa. Zira Hukuk Devletinin olmazsa olmazlarından biri Yargının Bağımsız olmasıdır. Bence burada durup niçin böyle söyleniyor, yargının bağımsızlığından şüpheyi gerektiren örnekler mi var diye değerlendirme yapmak lazım. Konunun kritkliği de işte burda başlıyor. Çünkü Türkiye'de birçok şeyin kutsandığı gibi 'Yargı' da kutsanmış durumda. Kutsamayı hem bireyler zihinlerinde ve söylemlerinde yapıyor hem de kanunları vaaz eden Devlet yapıyor. Yargı da ülkemizde eleştirilirken çok dikkatli olunması gerken alanlardan biri. Daha 4-5 yıl öncesine kadar 'Yargı Bağımsız Değil' diyenler kendileri o yargının önünde savunmak zorunda kalıyordu.

Burada 'Yargının Bağımsızlığı' konusunu açmak gerekiyor. Yargının Bağımsızlığı, yargılama yetkisinin kullanulmasında hiçbir makam ve merciin mahkemelere ve hakimlara emir ve talimat verememesi, talimat gönderemesinden ibaret değil. Yargının Bağımsızlığı aynı zamanda Hakimin 1-Taraflara, 2-Basına 3-Kendine karşı bağımsız olmasını da kapsamaktadır. Bu anlamdaki bağımsızlığı aslında 'Tarafsızlık' olarak adlandırmak daha doğru. Milletvekillerimizin de yargı bağımsız değil derken aslında söylemek istedikleri 'Yargının Tarafsız Olmadığı'' dır. Ben kendi adıma milletvekillerinine hak veriyorum. Ne yazık ki ülkemizde yakın geçmişte yargının hukuki olmaktan çok kendi siyasi fikir ve inaçlarının etkisiyle bazı kararlar verdiği düşüncesindeyim. Bugün için kimi davalarda hakimlerimizin basına ve kendine karşı bağımsızlığını koruduğunu söylemek güç.

Sonuç olarak;
1-Dokunulmazlık olarak sadece milletvekili dokunulmazlıklarını ele alıp diğerlerini görmezlikten gelmemeli,
2-Konunun çok boyutlu ve yolsuzluk gibi diğer konularla olan bağlantısını iyi değerlendirmeli,
3-Dokunulmazlıkların sınırlandırılmasından milletvekillerinin dile getirdiği endişelere kulak tıkamamalı ve 'Yargının Bağımsızlığı' konusu içinde 'Yargının Tarafsızlığı' nın olduğunu da unutmamalı,
4-Yargının bağımsızlığını ve tarfsızlığını özgürce tartışabilmeli, yargı da dahil hiç bir kurumu, müesseyi kutsamamalı, tartışılmaz görmemeli,
5-Bir konuyu analiz etmeden, üzerinde düşünmeden basının yönlendirmesiyle karar vermemeliyiz.
Old 02-01-2004, 17:34   #3
Marmara24

 
Varsayılan

Alıntı:
Dokunulmazlıklar dendiğinde hepimizin aklına ilk önce Milletvekili Dokunulmazlıkları geliyor


Bunun nedeni bugüne kadar en çok suistimal edilen dokunulmazlığın Milletvekili dokunulmazlığı olabilir mi acaba? Ancak dokunulmazlığın kaldırılmamasına "yargının bağımsız olmadığını" sebep gösteren dokunulmazlık sahipleri kim olursa olsun sırf bu açıklama nedeniyle bu tür bir yazının konusu olacaklardı. Burada tartışılan hangi dokunulmazlıkların kaldırılması hangilerinin sınırlandırılması değildir. Tartışma konusu böyle bir açıklamanın hangi akla hizmeten yapıldığıdır. Bu açıklamanın ardından vatandaşların hukuğa, adalete, kanuna nasıl güven ve saygı duyacakları benim için merak konusu.

Alıntı:
Ahlaki yozlaşma toplumun her kesime yayılmıştır.


Doğru ama bizde genel görüntü balığın baştan koktuğudur. Belki de milletvekili dokunulmazlığı ardına sığınarak yapılan yolsuzlukların bu kadar ön plnada olmasının sebebi budur. Demokrasilerde beklenen balığın baştan kokmamasıdır.

Alıntı:
Çünkü Türkiye'de birçok şeyin kutsandığı gibi 'Yargı' da kutsanmış durumda


Sorun yargının kutsanmışlığında değil bence. Milletvekillerimizin ne dediklerine ise bu kadar itibar etmek bana çok sakıncalı geliyor. Elindeki gücü/kalkanı her nederseniz, bırakmasını istediğiniz kişinin tespitleri objektif olmaktan çok sübjektif olacaktır. Kaldı ki tespit ne kadar doğru olursa olsun bazı şeyler vardır ki uluorta açıklanmaz. Açıklanırsa buna dürüstlük, açık sözlülük denmez. Düpedüz patavatsızlıktır bu.

Ne yazık ki ülkemizde yakın geçmişte yargının hukuki olmaktan çok kendi siyasi fikir ve inaçlarının etkisiyle bazı kararlar verdiği düşüncesindeyim. Bugün için kimi davalarda hakimlerimizin basına ve kendine karşı bağımsızlığını koruduğunu söylemek güç.

O zaman bir iki kötü örneği (ki kararların siyasi olduğu sizin iddianız) genelleyelim, ancak bu tür genellemelere gidersek bundan kimin zararlı çıkacağı aşikar.

-Yargının bağımsızlığını ve tarfsızlığını özgürce tartışabilmeli, yargı da dahil hiç bir kurumu, müesseyi kutsamamalı, tartışılmaz görmemeli,
5-Bir konuyu analiz etmeden, üzerinde düşünmeden basının yönlendirmesiyle karar vermemeliyiz.

Burada açılan konu yargı bağımsızlığının tartışılmaz olduğuna dair herhangi bir ifade içermemektedir.

6. maddeyi de ben yazıyım:

Bir yargıya varırken bunun üzerinde bir tek kendinizin kafa yorduğu yanılgısına düşmeyelim. Bazı noktalarda kendimizin de yanılabileceğini göz önünde tutalım, yazılarımızı başkasına ders verir şekilde yazmayalım en önemlisi bir yargıya varırken o kadar aceleci olmayalım .

Saygılar,
Old 02-01-2004, 22:33   #4
sbudak

 
Mesaj

Sayın Paulus,

Gördüğüm kadarıyla forumda bu konuyu tartışmaya açmaktan ve üzerinde konuşmaktan ziyade söylediğime katılmıyorsan cevap/yorum yazma diyen bir üslubunuz var. Ancak bunu medenice sağlamanın yolu sanırım bu değil. Açık bir şekilde 'fikrime katılmayan lütfen cevap yazmasın' diyerek sağlayabilirsiniz. Bunu sağlamak için
Alıntı:
Bir yargıya varırken bunun üzerinde bir tek kendinizin kafa yorduğu yanılgısına düşmeyelim. Bazı noktalarda kendimizin de yanılabileceğini göz önünde tutalım, yazılarımızı başkasına ders verir şekilde yazmayalım en önemlisi bir yargıya varırken o kadar aceleci olmayalım vs. vs...
şeklinde bir üslup kullanmanıza gerek yok.

Söylediklerimle ilgili yaptığınız eleştiri/değerlendirmelere cevap vermeyi ve konuyu tartışıp karşılıklı fikir alışverişinde bulunmayı isterdim ancak sizin üslubunuzda biriyle bunu yapmayı istediğimi hiç sanmıyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04958892 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.