Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

leasingli makine yedieminlik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-07-2011, 08:59   #1
Av.Şevval

 
Varsayılan leasingli makine yedieminlik

merhaba

müvekkil leasing yöntemi ile makine alıyor,ya da kiralıyor diyelim.

ödemelerini yapamadığından takip başlatılmış ve firma makineleri almak için atölyeye geliyor ki makineler o makineler değil.

Makinelerin fatura konusu makineler olmadığına dair icra zaptı tutulmuş.

Müvekkil hakkında yedieminlikten şikayette bulunurlar sanırım.

Leasingli makinelerin yedieminlik sorumluluğu nedir?
Old 15-07-2011, 10:03   #2
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
3226 Sayılı
Finansal Kiralama Kanunu

KİRACININ HAK VE BORÇLARI


Madde 13-
Kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etmek hakkına sahiptir.

Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır.

Sözleşmede aksine hüküm yoksa kiracı,malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir.

MALIN HASAR VE ZİYAI

Madde 14- Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya aittir. Bu sorumluluk ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmi ile sınırlıdır.
Ancak bu farkı, kiracı finansal kiralama bedelleri ile ödemek zorundadır.

SÖZLEŞMENİN İHLALİ
Madde 23 - Kiralayan, finansalkiralama bedelini ödemede temerrüde düşen kiracıya verdiği otuz günlük süre içinde de ödenmemesi halinde, sözleşmeyi feshedebilir. Ancak, sözleşmede, süre sonunda mülkiyetin kiracıya geçeceği kararlaştırılmış ise, bu süre altmış günden az olamaz.
Taraflardan birinin sözleşmeye aykırı harekette bulunduğu hallerde, bu aykırılık nedeniyle diğer tarafın sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceği durumlarda, sözleşme feshedilebilir.
SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİNİN SONUÇLARI
Madde 24 - Sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı, finansalkiralama konusu malı derhal geri vermekle mükelleftir.
SÖZLEŞMENİN FESHİNİN SONUÇLARI
Madde 25 - Sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracı malı iade ile birlikte vadesi gelmemiş finansalkiralama bedellerini ödemek yükümlülüğü altında olduğu gibi kiralayanın bunu aşan zararından da sorumludur.
Sözleşme kiracı tarafından feshedilirse kiracı malı geri vermekle beraber uğradığı zararın tazminini kiralayandan talep edebilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: SÖZLEŞMENİN TABİ OLDUĞU HÜKÜMLER
UYGULANACAK HÜKÜMLER
Madde 26 - Sözleşmeye, bu Kanunda hüküm olmayan hallerde Borçlar Kanununun genel hükümleri, sözleşmenin niteliğine uygun düştükleri oranda ise özel hükümleri uygulanır.
UYGULANMAYACAK HÜKÜMLER
Madde 27 - Sözleşme hakkında, Medeni Kanunun 688, 689, 690 ıncı maddeleri ve Borçlar Kanununun 222, 223, 224, 254 üncü maddeleri ile 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz.


.
Old 15-07-2011, 10:11   #3
Av.Şevval

 
Varsayılan

yasa elimde evet belirttiğiniz gibi ekonomik yaptırımlar yasada düzenlenmiş.Başkaca ceza yaptırımı var mı?TCK 289 muhafaza görevini kötüye kullanmamı uygulanacak.
Old 15-07-2011, 10:17   #4
kezzy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şevval
yasa elimde evet belirttiğiniz gibi ekonomik yaptırımlar yasada düzenlenmiş.Başkaca ceza yaptırımı var mı?TCK 289 muhafaza görevini kötüye kullanmamı uygulanacak.

Sayın Av. Şeval, müvekkilinizin sorumluluğu yukarıda belirtilen maddeler kapsamında değerlendirebilir, müvekkiliniz sözleşme uyarınca kiracı olup, yeddiemin olmadığından cezai sorumluluğu bulunmamaktadır.
Old 15-07-2011, 10:33   #5
hukukbilgisi

 
Varsayılan

"T.C. YARGITAY

11.Ceza Dairesi
Esas: 2009/1502
Karar: 2009/14472
Karar Tarihi: 20.11.2009


HİZMET NEDENİYLE GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU - KANUN YARARINA BOZMA - HİÇBİR SORUŞTURMA YAPMAKSIZIN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLDİĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Olayda, şüphelilerin, şikayetçi şirket ile kendi aralarında imzaladıkları finansal kiralama sözleşmesi gereğini yerine getirmedikleri gibi, sözleşmenin şikayetçi şirket tarafından tek taraflı olarak sona erdirilmesine karşın suça konu malları da teslim etmemek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia olunması karşısında; hiçbir soruşturma yapmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(5271 S. K. m. 160, 170, 172, 173, 309)

Dava: Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan şüpheliler Mahmut ve D.Ali haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.06.2008 tarihli ve 2008/25890 soruşturma, 2008/22666 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Üsküdar İkinci Ağır Ceza Mahkemesi başkanınca verilen 05.09.2008 tarihli ve 2008/871 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelenerek: Dosya kapsamına göre, finansal kiralama sözleşmesi ile devredilen malların sözleşme sona ermesine rağmen iade edilmediği iddiası ile ilgili müşteki vekilinin dilekçesi üzerine hiçbir soruşturma işlemine girişmeden olayın hukuki mahiyette olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan <Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.> şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'nin 14.11.2007 tarihli ve 2007/9636-375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun'un kendisine yüklediği soruşturma görevini hiç yerine getirmediği, ortada kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun'un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 19.01.2009 gün ve 2008/17-24 sayılı kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığı'nın 29.01.2009 gün ve KYB.2009-18960 sayılı ihbarnamesiyle Daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:

Karar: Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 04.12.2007 gün ve 2007/2-247/257 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5271 sayılı CMK'nın 160. maddesinin birinci fıkrası uyarınca; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenen Cumhuriyet Savcısı, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamak, aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince de maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını korumak ile aynı Kanun'un 170. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca da soruşturma evresi sonucunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa iddianame düzenlemek, aksi halde de 172. madde gereğince kovuşturmaya yer olmadığına karar vermek yükümlülüğü altındadır.

Cumhuriyet Savcısının kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına karşı yapılacak başvuru yöntemi de CMK'nın 173. maddesinde düzenlenmiş olup, itiraz mercii olarak öngörülen ağır ceza mahkemesi başkanının itirazı yerinde bulması halinde Cumhuriyet Savcısının iddianame düzenleyerek mahkemeye vereceği, itirazın haklı bulunmaması halinde de istemin gerekçeli olarak reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak bu hükümlerin uygulanabilmesi için Cumhuriyet Savcısının kanuna uygun bir soruşturma yapmış olması zorunlu olup buna karşın, Cumhuriyet Savcısının CMK'nın kendisine yüklediği soruşturma görevini hiç yerine getirmediği, ortada kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumlarda, itirazı inceleyen merciin, Cumhuriyet Savcısının CMK'nın 160 ve devamı maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak amacıyla itirazın kabulüne karar vermesi gerekmektedir.

Sonuç: İncelenen dosya içeriğine göre; şüphelilerin, şikayetçi şirket ile kendi aralarında imzaladıkları finansal kiralama sözleşmesi gereğini yerine getirmedikleri gibi, sözleşmenin şikayetçi şirket tarafından tek taraflı olarak sona erdirilmesine karşın suça konu malları da teslim etmemek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia olunması karşısında; hiçbir soruşturma yapmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, itirazın bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olup, yasa yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27.06.2008 gün ve 2008/25890 soruşturma, 2008/22666 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik vaki itirazın reddine ilişkin mercii Üsküdar İkinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığınca verilen 05.09.2008 gün ve 2008/871 değişik iş sayılı kararın CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin 5271 sayılı CMK da gözetilerek mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 20.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı"
Old 15-07-2011, 10:35   #6
hukukbilgisi

 
Varsayılan

"T.C. YARGITAY

11.Ceza Dairesi
Esas: 2004/8207
Karar: 2005/3082
Karar Tarihi: 31.05.2005


HİZMET NEDENİYLE EMNİYETİ SUİİSTİMAL SUÇU - SUÇA KONU MALLARIN İADE ZORUNLULUĞU - MALLARIN SATILDIĞI REHNEDİLDİĞİ KETİM VE İNKAR EDİLDİĞİ VEYA TAHVİL VE TAĞYİR EDİLDİĞİNİN ANLAŞILMASI - EMNİYETİ SUİİSTİMAL SUÇUNUN OLUŞTUĞUNUN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Finansal Kiralama Kanununu ile Finansal kiralama sözleşmesinde öngörülen iade zorunluluğun dikkate alındığında, suça konu malların gerek kanundan, gerekse sözleşmeden kaynaklanan iade zorunluluğuna rağmen kendisinin veya başkasının menfaatine olarak satıldığı, rehnedildiği, ketim ve inkar edildiği veya tahvil ve tağyir edildiğinin anlaşılması halinde emniyeti suiistimal suçunun oluştuğunun kabulü gerekir.

(3226 S. K. m. 15, 17, 24, 25) (2709 S. K. m. 38)

Dava: Hizmet Nedeniyle Emniyeti suiistimal suçundan sanık Adil Uzer'in yapılan yargılaması sonunda: Beraatına dair İstanbul 13.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.11.2002 gün ve 2001/407 Esas, 2002/1270 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının bozma isteyen 21.07.2004 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanununun 15, 17, 24 ve 25. maddeleri ile Finansal kiralama sözleşmesinin 69. maddesinde öngörülen iade zorunluluğun dikkate alındığında, suça konu malların gerek kanundan, gerekse sözleşmeden kaynaklanan iade zorunluluğuna rağmen kendisinin veya başkasının menfaatine olarak satıldığı, rehnedildiği, ketim ve inkar edildiği veya tahvil ve tağyir edildiğinin anlaşılması halinde emniyeti suiistimal suçunun oluştuğunun kabulü gerektiğinden sanığın, suça konu malları katılanın belirlediği bir başka firmaya iade faturası ile teslim ettiklerine ilişkin savunması araştırılarak, teslim veya iadenin kime hangi tarihte ve ne şekilde yaptığının tespiti ile sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken Anayasa'nın 38. maddesinden bahisle ve eksik soruşturmayla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

Sonuç: Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK. nun 321 nci maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 31.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı"
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
leasingli malın haczedilmesi daha sonra geçerlilik kazanır mı? bayhan Meslektaşların Soruları 0 14-04-2009 16:06
Leasingli malların haczinde sorumluluk netya Meslektaşların Soruları 13 10-04-2009 19:05
Leasingli Malın Haczedilmesi TTT Meslektaşların Soruları 2 09-04-2007 15:53
Yedieminlik Bilgisi DİLARA Hukuk Soruları Arşivi 1 04-03-2002 21:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11958003 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.