18-09-2007, 13:39 | #1 |
|
Yargıtay’a göre evlilikte uzun süre cinsel ilişki kurmama manevi tazminata yol açıyor
Yargıtay’a göre evlilikte uzun süre cinsel ilişki kurmama manevi tazminata yol açıyor.
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.01.1999 tarih ve 1999/6117 esas, 8057 sayılı kararında; uzunca sayılabilecek bir süre içinde cinsel ilişkinin kurulmadığı konusunda çekişme bulunmamaktadır. Belirlenen bu olgunun kişilik haklarını zedelediği dikkate alınmadın davalı ve karşı davacı…….için, Medeni Yasanın 4.maddesiyle öngörülen hakkaniyet ilkesine göre, uygun miktarda manevi ödence verilmemiş olması doğru bulunmamıştır.”(1) KAYNAK: (1)Boşanma Anlaşmalı Boşanma ve Mal Rejimleri-Av.Nurten YETİK-Bilge Yayınevi-2005-sh.147 |
21-08-2008, 14:14 | #2 |
|
Benzer yeni kararların verildiğini basın aracılığı ile görmekteyiz...
Kusurlu eş kadın veya erkek olabiliyor..... Sabah Gazetesi-http://www.sabah.com.tr/haber,E2C6F41E63CC47A9B2B8B9A96366B012.html Karısıyla cinsel ilişki kurmayan eş tazminat ödeyecek Yargıtay 2'nci Hukuk Dairesi, eşiyle cinsel ilişkide bulunmayan kocayı tazminat ödemeye mahkûm etti. Yargıtay kararında, eşiyle cinsel ilişkide bulunmamayı da "kişilik haklarına saldırı" olarak yorumladı. Eşinin kendisiyle birlikte olmadığı gerekçesiyle boşanma ve tazminat talebiyle açılan davada Ankara 3'üncü Aile Mahkemesi'nin verdiği aleyhte kararı bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, cinsel birleşmenin olmaması nedeniyle kocanın tazminata mahkûm edilmesi gerektiğine karar verdi. KİŞİSEL HAK Kararda özetle şöyle denildi: "Psikolojik nedenlerle de olsa cinsel birleşmenin gerçekleştirilmemesi kadına manevi tazminat verilmesi için yeterlidir. Davacı kadının kişilik haklarına saldırının varlığı sabittir. Tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir." |
19-11-2008, 14:06 | #3 |
|
karar
Yukarıda verimiş olan karar Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir ama yukarıda söylendiği şekilde bir karar değildir. Davacıya hakaretler edilmesi sebebiyle haklılığını ortaya koyar bir karardır. Yukarıdaki konuya en uygun 2004 tarihli 2004/16707 Esas ve 2005/296 Karar sayılı 2.Hukuk dairesi kararıdır. Saygılarımla...
|
01-04-2009, 12:48 | #4 |
|
Rcakmak ın değindiği karar;
T.C. YARGITAY 2.Hukuk Dairesi Esas: 2004/16707 Karar: 2005/296 Karar Tarihi: 12.01.2005 ÖZET: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının, ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak, kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. (4721 S. K. m. 4, 174) (818 S. K. m. 42, 43, 44, 49) Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Karar: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Ruhsal nedenlerle de olsa cinsel birleşmenin gerçekleştirilmemesi kusur oluşturur. Davacı kadının kişilik haklarına saldırının varlığı sabittir. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. Sonuç: Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12.01.2005 (Çrş.) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Canım çok acıyor,bi ara gecer mi? | peri kızı | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 53 | 07-12-2017 10:40 |
FİKİR ve SANAT ESERLERİ KANUNUNA GÖRE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMA USULÜ ve SÜRE | A.Turan | Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu | 2 | 21-10-2007 11:59 |
Yargıtay cinsel saldırı suçunu yeniden yorumladı | Viyola | Hukuk Haberleri | 6 | 18-01-2007 11:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |