Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

fazla yakıt tüketen ayıplı aracın iadesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-08-2010, 16:38   #1
can hukukcu

 
Varsayılan fazla yakıt tüketen ayıplı aracın iadesi

müvekkilim bir şirketten araç satın almıştır. aldığı araç sözleşmede belirtilenden çok daha fazla yakıt yakmaktadır. müvekkil sözleşmeden dönüp aracın bedelini istiyor. nerede nasıl dava açabilirim.
Old 06-08-2010, 09:39   #2
Av. Çıldır

 
Varsayılan

Satıcı firmaya yazılı olarak başvurmanız sonra da gelen cevaba göre Tüketici Mahkemelerinde dava açmanız gerekeceği kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Old 06-08-2010, 11:03   #3
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Sözleşmede kararlaştırılandan fazla yakıyor derken?? Araç fabrika tüketim verilerine göre mi fazla yakıyor? Yoksa bununla ilgili (sanmıyorum ama) ayrı bir sözleşme mi var?

Öncelikle fabrika tüketim verileri, kafadan yazılan rakamlar olmayıp EEC-99-100/EC standartlarına göre belirlenip ilan edilir. Buna Göre:


Şehir içi: Laboratuvar ortamında soğuktan çalıştırılmış motor ile 4km'lik teorik bir mesafe boyunca maksimum 50km/s ve ortalama 19km/s hızla ölçülmüş yakıt tüketim değerlerdir.

Şehir Dışı: Şehir içi ölçümünden hemen sonra gerçekleştirilen, 7km'lik teorik bir mesafe boyunca maksimum 120km/s hıza ulaşacak şekilde, yarı zamanli sabit hız ve yarı zamanlı değşsken hızla ölçülmüş yakıt tüketim değerleridir.

Ortalama: Şehir içi ve Şehir dışı testlerinin kat edilen mesafe ölçüsüyle ağırlıklı ortalamasi alinarak hesaplanmaktadir.

(kyn: Ford-Otosan tüketim listeleri)


Bu şartlarda belirlenen rakamlar da kesin bir taahhüt anlamına gelmeyip, aracın yük ve aksesuar durumuna, hava sıcaklığına, yolun eğim-viraj-asfalt karakterine ve sürücünün sürüş alışkanlıklarına göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Yine de bütün bu sayılanlarla açıklanamayacak kadar ciddi bir tüketim farkı oluşuyorsa; öncelikle yetkili servise bu şikayetle başvurup, nasıl bir açıklama yapıyorlarsa bunu yazılı olarak elde edin; yan, aracı iş emriyle teslim edin, orada servise giriş nedeni yazsın; yapılan veya yapılmayan işlemleri de döküm olarak imzalı şekilde alın... Zaten siz işi bu şekilde yaptığınızda arkasından bir tüketici mahkemesi davası (müvekkilinizin tacir olmadığı aracın da ticari olmadığı ihtimalinde) geleceğini bildikleri için çözülebilecek bir problem var ise halledeceklerdir.

Olur da şirket bir sorun olduğunu kabul etmez ise, tüketim değerinin normal olduğunu iddia ederse (bu ihtimalde bu paragrafın kalanını geçiniz) veya sorun tekrarlanırsa aynı sebeple yeniden ve bir defa daha olmak üzere toplamda üç defa servise başvurun ve hepsinin iş emirlerini ve netice raporlarını alın. Bu arada üretici firmanın internet sitesinden o araca ait ilan edilen tüketim değerlerini ve yine o aracın basılı broşürünü edinin.

Bunları tamamladıktan sonra eğer araç binek ve müvekkiliniz aracı şahsına almışsa tüketici mahkemesine; araç ticari veya müvekkiliniz binek de olsa aracı işletmesine fatura ettirmiş ise Ticaret Mahkemesi'ne ayıplı maldan dolayı satıştan cayma ve bedel iadesi davanızı açın.

Bir önemli not; sonuncu servis ziyaretinden sonra, eğer ticaret davası açacaksanız, aracın satıcısına ve üretici/ithalatçısına araçtaki gizli ayıptan dolayı satıştan cayma iradenizi, aracın alınıp bedelinin ödenmesi talebinizi noter vasıtasıyla ihtar edin. Tüketici davası açacaksanız ihtarname öekmenize gerek yok.
Old 07-08-2010, 12:48   #5
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2003/13-622
Karar: 2003/622
Karar Tarihi: 05.11.2003

AYIPLI MAL DAVASI - ARACIN TAAHHÜT EDİLENDEN DAHA FAZLA YAKIT TÜKETTİĞİ - SATICININ LÜZUMLU VASIFLARDA EKSİKLİK ŞEKLİNDE ORTAYA ÇIKAN AYIPTAN VARLIĞINI BİLMESE DAHİ SORUMLU OLDUĞU - GİZLİ AYIP - HÜKMÜN BOZULMASI GEREĞİ

ÖZET: Bir maldaki ayıp, satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur. Satıcı ve dolayısıyla teselsül ilişkisi nedeniyle İthalatçıyı maldaki ayıptan sorumlu tutmanın maddi koşulları, ortada ayıp sayılan bir eksikliğin olması, ardından maldaki eksikliğin önemli olması ve ayıbın malın yarar ve zararının alıcıya geçtiği anda var olması, tüketicinin ayıbın varlığını bilmeden mal satın almış olması olarak sayılabilir. Davacının araçla ilgili şikayetlerini davalı tarafa iletmesine karşın bu şikayete konu fazla yakıt tüketiminin teknik olarak tespitine, otomobil fazla km. yapmamışken olanak tanımaması karşısında sözleşmenin kurulduğu anda var olan bir eksikliğin tespit edildiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Varlığı ileri sürülüp, ileri sürüldüğü anda tespit edilmeyen bir eksikliğin gizli ayıp olarak değerlendirilmesi de bu olgu karşısında mümkün görülmemiştir.

(4077 S. K. m. 4) (2004 S. K. m. 24)

Dava: Taraflar arasındaki "ayıplı mal" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Birinci Tüketici Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 2.7.2002 gün ve 2002/1868-994 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2.12.2002 gün ve 10262-13027 sayılı ilamı ile,
(...Davacı, davalı V. Ltd. Şti. 'nden satın aldığı ve diğer davalı tarafından ithal edilen aracın, taahhüt edilenden daha fazla yakıt tükettiğini öne sürerek, yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı aracı satın alırken, 90 km. sabit hızda, 100 km.'de 5.8 litre benzin kullanılacağının taahhüt edildiği halde aracın 16 litre yakıt tükettiği iddiasıyla bu davayı açmıştır. Aracın dosya arasında bulunan kataloğunda, şehir dışında 5.8-6.2, şehir içinde ise 9.5-10.9 litre benzin tüketeceği belirtilmiştir. Kataloğun bir başka yerinde ise yakıt tüketimi olarak sadece şehir dışı değeri olan 5.8 litre gösterilmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve ek raporda, aracın 90 km. sabit hızda 100 km.'de tüketeceği yakıt miktarı araştırılmış, laboratuar şartlarında 7.166 litre, yol testinde ise 6.911 litre benzin tükettiği, şehir içinde 9.577 litre, şehir dışında ise, 6.551 litre benzin tükettiği anlaşılmıştır. Bilirkişiler, firmanın verdiği değerlere yakın olan, fakat % 25'e kadar fazla değerlerin normal kabul edileceğini, dolayısıyla dava konusu araçta bulunan ve bu değerlerinden normal olduğunu belirtmişlerdir. Mahkemece, katalogda 5.8 litre benzin tüketileceği belirtilerek, tüketicinin aldatıldığı gerekçesiyle, davayı kabul etmiştir. Oysa araca ait kataloğun bir başka yerinde şehiriçi ve şehirdışı değerler açıkça belirtilmiş olup, bilirkişi raporundaki değerlendirme karşısında, aracın harcadığı benzinin normal kabul edilmesi gerekmektedir.

Mahkemece, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davalılar vekili
Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davacı dava dilekçesinde, arabayı alırken kendisine verilen tanıtım kılavuzunda en önemli özelliği olarak yakıt tasarrufunun öne geçtiğini, ancak aracın kılavuzunda belirtilen değer olan 100 km./s 5.8 litre kurşunsuz benzin tüketimi yerine 16 litre benzin tükettiğini, ayrıca yine aracın Garanti Belgesinin 4/a maddesinde teslim tarihinden itibaren garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içinde aynı arızayı ikiden fazla tekrarlaması halinde otomobilden yararlanmanın süreklilik kazanması durumunda ücretsiz olarak değiştirme işleminin yapılacağının belirtildiği, bu nedenle kendisinin talebinin de fazla yakıt tüketen aracının tamiri değil, yenisi ile değiştirilmesi olduğunu, araca ödediği para gözetildiğinde bunun karşılığını almasının en doğal hakkı olduğunu, aracın testi ve denemesi ile vakit geçirildiğini ve firmanın köklü bir çözüm getirmediğini ifadeyle otomobilin tanıtma ve kullanma kılavuzunda vaat edilen ve standardında belirlenen niteliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran ayıbı nedeniyle aynı özelliklere sahip ve ayıpsız olan yenisiyle değiştirilmesini, olmadığı takdirde değer indirimi yapılması veya bedelsiz olarak garanti kapsamında tamir edilmesini, bu ayıp nedeniyle yakıt bedeli olarak fazladan ödediği 972.000.000 TL.'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili savunmasında, davacının aracın fazla yakıt tükettiğini iddia etmekle birlikte bu konuda test yapılmasına yanaşmadığını, hatta kendisinin Ankara Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurmasına karşın buraca verilen kararın kendisini bağlamadığını beyanla aracın test edilmesini kabul etmediğini, hiçbir zaman arıza tespit edilmediği halde sırf müşteri memnuniyeti açısından yakıt sistemi üzerindeki tüm parçaların arızası tespit edilmemesi ve test edilmemesine karşın değiştirildiğini, bu konudaki teknik ölçümün sadece İstanbul Teknik Üniversitesi'nde mevcut olduğunu, ancak buna davacının yanaşmadığını, aracın tespit edilmiş bir ayıbı olmadığını, arızanın varlığı tespit edilse dahi bunun araçtan beklentileri ortadan kaldıran bir husus olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davalıların aracın yanıltıcı reklamını yaptıkları, broşüründe yer alan yakıt tüketim değerleriyle farklılık olması nedeniyle satılan malın ayıplı olduğu gerekçesiyle, davacının aracının değiştirilmesini talep ettiğinden davanın kabulü ile davacı üzerinde kayıtlı olan 06 XX XXX plakalı 2001 model D. marka aracın fazla yakıt kullanmak suretiyle ayıplı olduğu anlaşıldığından aynı model ve marka 0 km. yenisi ile değiştirilmesine, değiştirmek için gereken tüm giderlerin davalılar tarafından karşılanmasına, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına, kararın infazının imkansızlaşması halinde İİK.'nun 24. maddesinin uygulanmasına, davacının maddi tazminat isteminin reddine, karar vermiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiş, özel dairece yukarıda başlık kısmında ayrıntısı yer aldığı üzere, bilirkişi incelemesinde yakıt tüketiminin fazla olmadığının anlaşıldığı, dosyada bulunan diğer broşürlerde daha yüksek değerlerin de belirtildiği gerekçesiyle davanın reddi gerektiği sonucuna varılarak hüküm bozulmuştur. Mahkemenin önceki kararda direnilmesine ilişkin hükmü davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Yasaya dayalı ayıplı malın misliyle değiştirilmesi, olmadığı takdirde değer indirimi ya da bedelsiz tamiri ve fazla yakıt tüketiminden kaynaklanan 972.000.000 TL.' nin yasal faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı aracı satın alan tüketici, davalılar satıcı ve ithalatçı firmalardır.

Dava ve uyuşmazlık, davalılardan ithalatçının ithal edip, piyasaya sürdüğü ve davacı tarafından diğer davalıdan satın alınan D. marka otomobilin gerek reklamlarında gerekse kullanım kılavuzunda 90 km. sabit hızda 100 km.'de 5.8 litre benzin tükettiğinin yazılı olmasına rağmen daha fazla benzin tükettiği, yanıltıcı reklam yapılmak ve ayıplı mal satılmak suretiyle tüketicinin aldatıldığı iddiasına dayanmaktadır.

İlkin, uyuşmazlığın temelinde yatan ayıp kavramı üzerinde durmakta yarar vardır;
"Ayıp"la ilgili yasal düzenleme Borçlar Kanunu'nda ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Ayıplı Mal ve Hizmetler başlıklı 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; "Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir" denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır.

Görüldüğü üzere Borçlar Kanunu'ndaki ayıplı kavramı ile yukarıda açıklanan 4077 Sayılı Kanunun 4. maddesinde yer alan ayıp kavramları birbiri ile örtüşmektedir. Buna göre, bir maldaki ayıp, satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Bunlardan ikinci tür olan yani lüzumlu vasıflarda eksiklik şeklinde ortaya çıkan ayıptan bunun varlığını bilmese dahi satıcı sorumludur. Ayıp, maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Bunlardan yola çıkılarak, satıcı ve dolayısıyla teselsül ilişkisi nedeniyle İthalatçıyı maldaki ayıptan sorumlu tutmanın maddi koşulları, ortada ayıp sayılan bir eksikliğin olması, ardından maldaki eksikliğin önemli olması ve ayıbın malın yarar ve zararının alıcıya geçtiği anda varolması, tüketicinin ayıbın varlığını bilmeden mal satın almış olması, olarak sayılabilir.

Hemen burada somut olaya baktığımızda, davacı satın aldığı otomobilin tanıtım broşüründe ve kullanım kılavuzunda belirtilen yakıt tüketim değerlerinden fazla yakıt tükettiği iddiasıyla dava açmış ve başta otomobil misli ile değiştirilmesini, olmazsa bedel indirimini o da olmazsa bedelsiz tamirini istemiştir. Otomobilin standardında belirlenen değerlere aykırılık olduğu iddia edilmediği gibi, yapılan inceleme sonucunda da bu yönde bir eksikliğin varlığı tespit edilmemiştir. Böylece otomobilde olduğu ileri sürülen bu eksiklik "lüzumlu vasıflarda eksiklik" yani "olmazsa olmaz" nitelikte bir eksiklik değil, "tanıtma ve kullanma kılavuzunda satıcı tarafından vaat edilen nitelik veya niceliğin bulunmaması" şeklinde ortaya atılan bir eksikliktir.

Bu bağlamda, olayın gelişimini irdelemekte ve iddia edilen eksikliğin varlığını, giderek de malın ayıplı olup olmadığının buna göre değerlendirmekte yarar vardır.
Davaya konu araç D. marka 2001 model olup, Ankara Trafik Müdürlüğünde 06 XX XXX plaka ile davacı üzerine kayıtlıdır. Faturasından 12.10.2000 tarihinde davalılardan V. Otomotivden satın alındığı ve kullanılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Davacının satın aldığı otomobilde yakıt tüketim değerinin şehir için ve dışı ayrımı yapılmaksızın 90 km/s sabit hız ECE R/ 84/ litre 1100 km. Düz oto 5.8 /5.8; yakıt tüketim normları açıklamasında da EEC/93/116 normu olduğu tanıtım broşürü ve kullanma kılavuzunda belirtilmiştir. Ayrıca aracın broşüründe "Ülkelere göre, mühendislik özellikleri ve araç donanımları farklılık gösterebilir. Bölgenizdeki otomobiliniz konusunda lütfen D. bayiinden bilgi isteyiniz" açıklaması da bulunmaktadır.

Dosyada bulunan diğer broşürler kıyaslama için ibraz edilen başka marka araçlara aittir.

Dava konusu araçla ilgili davacının ibraz ettiği broşür ve kullanma kılavuzundaki değerler ile Internet sitelerinde gerek davacı, gerek bilirkişiler tarafından alınan değerler farklılıklar arz etmektedirler. Dosyaya ibraz olunan (bilirkişi raporu ekinde) Internet sitesi dökümlerinde; şehir içi 90 km. sabit hızda lt/100 km. 10.7, şehir dışı lt/100 km. 5.8) olarak gösterilmiştir. Davacının Amerikan sitelerinden aldığını ifade ettiği Internet sitesi dökümünde ise, 90 km. sabit hızda şehir içi 10.7, şehir dışı 7.6, ortalama 9.4 olarak belirtilmiştir.

Araç ilk kez 23.11.200 tarihli iş emri ile 1435 km.' de servise girmiş, servis fişinde müşteri istek ve şikayetleri kısmında sadece 1000 km. bakımı açıklaması yapılıp, işaretlenmiştir. Aracın servise ikinci girişi 1916 km.' de 7.12.2000 tarihli iş emri ile olup, bu kez müşteri istek ve şikayetleri kısmında "araçta benzin kokusu var, yakıt sarfiyatı fazla, ön tampon rötuşu" açıklaması yer almaktadır. 29.3.2001 tarihli servis onarım emrinde de araç 6275 km. ile bakıma girmiş, 5.000 km. bakımı yapılmış, başkaca şikayete yer verilmemiştir. 18.4.2001 tarihli servis onarım emrinde ise "egr selonoit değişimi" garanti açıklaması yapılmış, aynı tarihli yedek parça talep formunda da 1 adet valf ve takım paspas belirtilmiştir. 29.5.2001 tarihli servis onarım emrinde "fazla yakıt sarfiyatı var. Arka sol taraftan ses geliyor. Silecekler fasılalı çalışırken tutukluk yapıyor. Rötuş yapılacak" şikayetlerine yer verilerek altında "testine çıkılmadı. Kendisi deneyerek sonuçtan bizi haberdar edeceklerini beyan ettiler. Test edilirse bunun yakıt maliyetinin E. A.Ş. tarafından karşılanması gerektiğini beyan ettiler, değişen parçalar ektedir." Açıklama ile aynı tarihli yedek parça talep formunda ateşleme bobini, buji kablo seti, hararet sensörü, termostat, oksijen sensörünün garantiden değiştirildiği bildirilmiştir. Bu işlemle ilgili olarak davacıya isteği üzerine 2.6.2001 tarihinde verilen belgeden aynı parçalar açıklanmıştır.

Davacı ayrıca S. Otomotiv Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. (davalılardan ithalatçı firma) Yönetim Kurulu Başkanı Z. B.'ye yazdığı mektupla "12.10.2000 tarihinde Ankara'da V. Otomotivden araç satın aldığını, D. hakkında o günlerde piyasada ve basında oluşan olumsuz imaja rağmen sadece çok yakından tanıdığı kişileri kefalet addettiğinden D. 'yi tercih ettiğini, kullanıcılardan sorduğunda çok az yakıt tükettiğini ifade ettiklerini, ancak kendi aracının fazla yakıt tükettiğini, kendi sorunu ile ilgilenildiğini, sorunun çözümüne uğraşıldığını, parça değiştirildiğini, ancak sonuç alınamadığını, ikinci el araç almış gibi servisten çıkmadığını, aracın garanti şartları gereği yenisiyle değiştirilmesini öz olarak istemiştir.

Bu arada tarihsiz dilekçe ile Ankara Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetine başvurmuş, heyetçe 9.7.2001 tarih ve 228 sayıyla "yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; ithalatçı firma tarafından tüketiciye bir otomobil tahsis edilerek şikayet konusu otomobilin ithalatçı firma tarafından test ettirildikten sonra düzenlenecek raporu takiben uyuşmazlığın görüşülmesine" karar verilmiştir. Bu durum 11.7.2001 tarihinde taraflara bildirilmiştir. Bu kararın gereği yapılmış bir test bulunmamaktadır.

Davacı 11.7.2001 tarihinde eldeki davayı açmıştır.
Davalılardan ithalatçı firma Beyoğlu 34. Noterliğinden 9.8.2001 tarih ve 27423 yevmiye nolu ihtarnameyi davacıya göndererek, ihtarname içeriğinde sırf müşteri memnuniyetini sağlamak için davacının şikayetlerinin ele alınarak yakıt sisteminde bir arıza tespit edilmemesine rağmen parça değişiklikleri yaptıklarını ancak davacının fazla yakıt sorununun olup olmadığının tespitine müsaade etmediğini, tarafsız 3. kişi Ankara Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin 9.7.2001 tarihli 228 sayılı kararının gereği yerine getirilmek üzere araç tahsis edilip aracın teslim alınmak istendiği halde davacının buna yanaşmadığı, bunun iyi niyetle bağdaşmadığı, bu ihtarnamenin tebliğinden 3 gün içinde dilerse aracı şirket yetkililerine Ankara'da, dilerse testin yapılacağı İstanbul Teknik Üniversitesi Otomotiv Kürsüsü laboratuarlarının bulunduğu yerde direkt üniversite yetkililerine teslim edilmesini, bu teslim yerinin kendilerine bildirilmesi halinde mahallinde kendisine araç tahsis edileceği ihtar olunmuştur.

Davacı bu ihtara cevabında hakem heyeti kararlarının bağlayıcı olmadığını, isterse delil olarak dayanabileceğini, Ankara Tüketici Mahkemesinde dava açtığını ve esas numarasını bildirmiştir.

Davacı bu gelişmelerden ve dava açtıktan sonra 30.7.2001 tarihinde yeniden servise başvurmuş, 12.647 km.'de olan araçla ilgili müşteri istek ve şikayetleri kısmında yer aldığı üzere "aşın yakıt tüketimi kontrolü, göğüste hafif kabarıklık var, araç içinde benzin kokucu var. Aracın arka tarafından (yüklü iken) ses geliyor" şikayetlerinde bulunmuş, servisçe (daha önce yakıt tüketimi ile ilgili olarak görüşülmüştü. Test olayını kabul etmediler. Yakıt sarfiyatının firmaca karşılanması şartı ile kabul etti. Bu iş emrinin bir örneği kendisine sunulmuştur.) açıklaması konularak aynı tarihli yedek parça talep formunda da aracın hava, benzin ve yağ filtrelerinin değiştirildiği, belirtilmiştir.

Dava devam ederken davaya konu araç 9.10.2001 tarihinde park halinde iken çarpılması sonucu 13.10.2001 tarihli hasar tespitine göre 3.661.549.440 TL. hasar uğramıştır.

Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, 12.10.2000 tarihinde otomobili satın alan davacı yakıt tüketimi ile ilgili şikayetini servise ilk başvurduğu 23.11.2000 tarihinde değil, ikinci olarak başvurduğu 7.12.2000 tarihinde ilk kez dile getirmiştir. Servis tarafından yakıt tüketimi testinin davacının yakıt giderlerinin karşılanması konusunda çıkardığı ihtilaf nedeniyle yapılamadığı, ancak fazla tüketimin varlığı kesin olarak tespit edilmemiş olsa da şikayetlerin giderilmesi amacına yönelik olarak garanti kapsamında yakıt sistemi ile ilgili parça değişiklikleri yapıldığı belgeler ile sabittir ve uyuşmazlık konusu da değildir. Böylece aracın yakıt tüketiminin vaat edilen değerlere uymadığına ilişkin eksikliği olduğu yönünde bu aşamada yapılmış bir tespit bulunmamaktadır.

Ayrıca bizzat davacının delil olarak dayandığı ve kendisinin ithalatçı firma yetkilisine yazdığı mektupta kamuoyunda davaya konu marka otomobillerle ilgili olumsuz imaj bulunduğu, buna karşın duyulan kişisel güven ve diğer tüketicilerin beyanları nedeniyle aracın satın alındığı, yakıt tüketimi ile ilgili şikayetleri olup, bu konuyla ilgilenildiği ancak çözümlenemediği, aracın yenisini ile değiştirilmesi isteği dile getirilmiştir. Buradan davacı tüketicinin satın aldığı otomobille ilgili varlığını bizzat belirttiği olumsuz imaja rağmen satın alma yoluna gitmiş olması, daha sonra da broşür bilgileri ile aldatıldığını ileri sürmesi kendi içinde çelişki olarak görülmüştür.

Davalı yan ise, davacının varlığını ileri sürdüğü fazla yakıt tüketiminin kesin olarak tespit edilmemesine karşın yine kişisel yaklaşımla bu sorun üzerinde durmuş ve yakıt sistemi üzerinde bir takım parça değişikliklerine gitmiştir.

Dosya kapsamından davacının davalıların test yapılması konusundaki taleplerini yakıt bedelinin kime ait olacağı konusunda ihtilaf çıkararak reddettiği ve özellikle bizzat kendisinin başvurduğu Ankara Valiliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Tüketici Sorunları İl Hakem Heyetinin kararına ve bu karar gereği kendisine yapılan ihtara rağmen aracın test edilmesine yanaşmayıp bu hususu davalılara da bildirdiği, bunun yerine davada yapılacak incelemeye kadar otomobili 20568 km. değerine ulaşacak kadar kullandığı anlaşılmaktadır. Yakıt tüketimi konusunda test ve tespit mahkemece araç 20568 km.' de iken yaptırılmıştır.

Mahkemece laboratuar ve yol ortamlarında yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda düzenlenen raporlarda öz olarak; firmanın vermiş olduğu değerlerin fabrikadan yeni çıkmış aracın değerleri olduğu, özel taşıt laboratuarları ve pistlerde yapılan deneylerle belirlendikleri, davaya konu aracın ise deney tarihinde 20568 km. yapmış bir araç olup, lastiklerin aşınma durumu ile yol ve çevre şartlarının bu değerleri etkilediği, bu nedenle katalog değerleri ile farklılık ortaya çıktığı, ancak bu farklılığın fazla yakıt tüketimi anlamına gelmediği, araç donanımında herhangi bir gizli ya da açık ayıp olmadığı, test raporundaki değerlerin aracın kullanım süresi ve mevcut durumuna göre normal olduğu, bildirilmiştir. Bilirkişilerin raporlarına dayanak olan test Orta Doğu Teknik Üniversitesi Otomotiv Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden oluşan 5 kişilik komisyonca 16.1.2002 tarihinde yapılmış ve 18.1.2002 tarihli raporda gösterilmiştir. Laboratuar ortamında bulunan yakıt tüketim değeri 90 km/h sabit hızda 7.166 litre/100 km.'dir. Yol şartlarında ise iki kez ve birisinde de araç bizzat davacıya kullandırılarak ölçüm yapılmış ve şehir dışında bu değer 90 km. sabit hızda (6.911) 6.191 litre/100 km. şehir içinde de 9.577 litre /100 km. olarak belirlenmiştir. Davacı bu raporlara itiraz etmiş, mahkemece yeniden rapor alınmasına karar verilmiş ancak, bilirkişilerin testin yine aynı laboratuarda yapılması gerektiğini belirtmeleri üzerine davacı yeniden inceleme yapılması talebinden imzalı beyanıyla vazgeçmiştir.

Yapılan incelemelerden çıkan bu sonucu yukarıda da açıklanan ilkelere dayanarak değerlendirdiğimizde; davacının araçla ilgili şikayetlerini davalı tarafa iletmesine karşın bu şikayete konu fazla yakıt tüketiminin teknik olarak tespitine, otomobil fazla km. yapmamışken olanak tanımaması karşısında sözleşmenin kurulduğu anda varolan bir eksikliğin tespit edildiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Varlığı ileri sürülüp, ileri sürüldüğü anda tespit edilmeyen bir eksikliğin gizli ayıp olarak değerlendirilmesi de bu olgu karşısında mümkün görülmemiştir. Bunun yanında bilirkişilerin yakıt tüketim değerlerinin tespiti ile ilgili değerlendirmeleri nazara alındığında firmanın vermiş olduğu değerlerin fabrikadan yeni çıkmış aracın değerleri olduğu, özel taşıt laboratuarları ve pistlerde yapılan deneylerle belirlendikleri, davaya konu aracın ise deney tarihinde 20568 km. yapmış bir araç olması, lastik, çevre ve yol şartlarının bu değerleri etkilemesi karşısında, broşürde belirtilen ve yine broşüre göre ülkelere göre de değişebilen fabrika değerlerine ulaşılmasının beklenemeyeceği açıktır. Kaldı ki, bilirkişiler davaya konu araçta tespit ettikleri değerlerin tüm etken unsurlar gözetildiğinde normal tüketim değerleri olduğu görüşünü de bildirmişlerdir. Şu durumda davacının satın aldığı araçta gizli ya da açık bir ayıbın varlığından da söz edilemez.

Sonuçta; tüm açıklanan hususlar ve bilirkişilerin tespit ve açıklamaları da nazara alınarak usul ve yasaya uygun bulunan özel daire bozma ilamına uyularak ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece davanın kabulüne ilişkin ilk kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. 'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ayıplı aracın teslimi prosedürü AV.SABİR ÇELİK Meslektaşların Soruları 3 30-04-2014 12:24
Ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi AvukatBursa Meslektaşların Soruları 3 03-08-2010 08:12
ayıplı aracın iadesi davası devam ederken aracın pert olması RAZUHUMİN Meslektaşların Soruları 0 25-08-2009 16:42
ayıplı aracın yenisi ile değişiminde ötv ve kdv Av.Svg Meslektaşların Soruları 1 11-07-2008 23:45
Ayıplı aracın iadesi için BK hükümleri çerçevesinde başvurulcağimiz hükümler neler? av_mesutkaya Meslektaşların Soruları 6 26-12-2007 16:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06381106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.