hacize gidip hakaret ve şiddete uğramak

benim başıma 2000 yılında geldi
20 ay hapis cezası aldı
yeni yasa ile 7 aya indi
şimdide zamanaşımına uğradı
3.000 YTL'de tazminat ödemeye mahkum oldu

Ayrıntıları önemli değil;
İstanbul'da bir haciz sırasında üstelik polis refakatiyle gittiğim bir işyerinde borçlu bir anda sakin sakin konuşurken üzerime atlayarak bacaıma bıçağı sapladı.Hem polis hem adam şaşkına döndüler ama çok geçti...Allahtan kalıcı hasara yolaçmadı.

Bu tip adamlara özellikle polisle gitmenizi öneririm,zira bunlar şöhretlerini hukukun üstünden zannederek davranabilirler -ki sanırım öyle olmuş-.
Dikkatli olun..Polis refakati olmadan hacze mümkün mertebe gitmeyin...
Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Sayın seçil94 Eleştirinizde haklısınız. Avukatların kendi yazıhanelerinde içki ikram etmeleri veya iş için bulundukları yerlerde içki ikramlarını kabul etmeleri sakıncalıdır. Ama içkiye dayanıklı bazı avukatlar bu sakıncayı lehlerine çevirmekte sakınca görmemektedir. Gençliğimde ben de bu ''bazı'' avukatlardandım. Ama artık yaklaşık 15 yıldır ben de içmiyorum. İçilmemesini de tavsiye ediyorum. Konuya dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Ben üzülmedim. Siz de üzülmeyiniz. Saygılarımla

esasen tıp biliminin bu kadar zararını açıkça ortaya koyduğu alkolün bu kadar rağbet görüyor olması bana enterasan geliyor neden bu olağn karşılandığını anlamıyorum size de katılıyorum üstadım.

Sayin Meslektasim.
Güzelde bunu örnek alip yapmak isteyenler olur demedinizmi. Bu tür seyleri yazmazaniz daha yararli olur diye düsünüyorum.

Saygilar

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin 2 defa silah çekildi. İkisinde de muhafaza yaptım. Saygılarımla

Bu tür yasadiklarinizi, Suat meslektasim sizin yasadiklarinizdan bahs ediyorum.
Bü tür seyleri yazmassak daha iyi olur diye düsünüyorum. Örnek alip aynisi yapmaya kalkan olur ve ayni sonucla karsilasmaya bilir. Digilmi

Alıntı: Yazan Dr.LL.M.Tüm Bu tür yasadiklarinizi, Suat meslektasim sizin yasadiklarinizdan bahs ediyorum. Bü tür seyleri yazmassak daha iyi olur diye düsünüyorum. Örnek alip aynisi yapmaya kalkan olur ve ayni sonucla karsilasmaya bilir. Digilmi

Sayın Dr.LL.M.Tüm,

Lütfen 17 ve 21 No.lu mesajlarımla birlikte değerlendirin. Kimseyi özendirdiğimi sanmıyorum. Ayrıca 2.812 adet mesajımdan sadece buna özenen olursa şaşarım.

Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubunda -de -da bağlaçlarının nasıl yazılması gerektiğine dair mesajlarım bulunduğu gibi; soru eklerinin(mi, midir, mudur) ayrı yazılması gerektiğine dair mesajlarım da bulunmaktadır. Yine 'Hukukçunun Dili' başlığı altında, elimden geldiğince bir hukukçunun yazışmalarında nelere dikkat etmesi gerektiğine işaret etmişim. Ama nedense kimse onlara özenmemektedir.

Saygılarımla

Alıntı: buna özenen olursa şaşarım.

Sn. Suat bey,

Öyle demeyin ben özendim. Hem ne sizi tanıyorum ne de 2.812 mesajınızı. Buna rağmen bir mesajınızla beni olumsuz etkilediniz. Bu kadar etkilisiniz yani... Teessüf etmek istiyorum size!

Sayın Dr.LL.M.Tüm;

Bu alanı okuyan kişiler hukuk fakültesi mezunları. Hacze de zaten mesleki anlamd aonlar gidecekler. Dolayısıyla ve bence o kadar kolay etkilenmezler.

Sayın meslekdaşlarım ;
Ben de bu konuda epey kötü tecrübelere sahibim. Şöyle ki; bu güne kadar ufak tefek olaylar hariç biri bıçakla kovalama olmak üzere 2 olay yaşadım ve bu olayların psikolojisini ( özellikle son olay yakın zamanda oldu ) uzun süre üzerimden atamadım. Fakat beni asıl üzen meslekdaşlarımın da belirttiği gibi olay sonrası şahısların ifadelerinin alınıp serbest bırakılmasıdır. Hatta savcılar sanki size "başlarına iş çıkarmış avukat nazarıyla bakıyorlar )
Hatta benim olayımdan sonra bazı meslekdaşlarımız şu şekilde yaklaşımda bulundular " Ama sen de adama ters cevaplar vermişsin adamı tahrik etmişsin ve hatta adamın kısmi ödeme teklifini ( kısmi ödeme de borcun1/10 'u ) kabul etmemişsin vs" Yani böyle bir durumda bizim mesleğin ne gibi bir önemi var hala düşünüyorum. Kendi meslekdaşlarınız dahi sizin değil de icra şoförünün dediğine inanarak yorum yapıyorlar. Geçmiş olsun demekten dahi acizler. Nedense anlam veremediğim ;bayan avukatlar bu türden olaylarda karşılaştığında borçlunun dediğini yapıp haciz mahallini terketmek gerekiyormuş. Evet ben de gerektiğinde haciz mahallini terkediyorum ama tecrübem şu oldu artık şüphelenediğim tüm hacizlerde polis veya jandarma almadan gitmiyorum. Saygılar

sizin gene iyi.benim olayım aile mahkemesinin önünde oldu.Mahkeme önünde duran polise şikayetçiyim dememe rağmen adam bön bön suratıma baktı.sonra Nöbetçi c.savcısının yanına inmek istedim ama başı kalabalık diye giremedim.adliye polisinin yanına gittiğimde allahtan yardımcı oldular.katları aradık.adam çoktan kaçmıştı.Güvenlik kayıtlarını aldırttım.aynı kişiden daha önce şikayetçi olduğum için dosyasını bulup savcısıyla görüştük.adam sağolsun biraz ilgilendi.beni ilgili karakola gönderdi.ben karakola gidip yerini gösterdim ama adam kaçmış bi kere bulamadık.sonra tutak hazırlatıp savcıya verdim.1 hafta uğraşma sonucunda hakkında yakalama çıkarttım.Yaklaşık 2 ay sonra yakalandı ve tahmin edin ne oldu?
cevap oldukça basit.İFADESİ ALINIP SERBEST BIRAKILDI.Nedeni de kaçma şüphesinin olmaması???
Bu adamı serbest bırakan zihniyeti bi düşünün.adamı buldurmak için kendi adaletimi yaratıp o karakol senin bu karakol benim heryere koşturdum ve neticesinde yine kaybeden ben oldum.Şimdi bir düşünün Aile mahkemesinin önündeki zeka yoksunu polis mi adalet sağlıyor,beni oraya buraya yardım olsun diye gönderen savcımı yoksa bütün evrakları benim hazırlatıp hakkında zor bela yakalama kararı çıkartan ben mi?
o gün şunu anladım.Kendi işini kendin yap ve bundan sonra böyle bir olay olursa sakın kimseye ağız eğme.kendi işini kendin gör!!!

saygılar

Hacizde saldırıya uğramak ile ilgili bir çok hadise anlatabilirim başıma gelen.Ancak meslektaşımın dikkatli olması gereken hususlara değinmek isterim.
-Özellikle bayan olmanızdan dolayı mümkünse polis alarak hacizlere gidiniz.
-Yanlış anlaşılmasın borçlular özellikle bayanlara karşı (zaten olmayan) dozu aşabiliyorlar.
-Borçlu ile diyaolga girmeyin,eğer para ödeyecekse dinleyin.
-Memurun topu size atması durumunda dikkatli konuşun ve kendinizi kaçmaya hazırlayın
-Siz bir Avukatsınız,alacaklı vekilisiniz.Ne borçluyla bir ilginiz vardır nede alacakla.Bu sizin işiniz emeğinizdir.Bunu borçluya hissettirin.

Burada üstadlarım var umarım bana katılırlar...
Saygılar...

Alıntı: Yazan Av.S.B.Akyüz -Memurun topu size atması durumunda dikkatli konuşun ve kendinizi kaçmaya hazırlayın .

Bence en tehlikeli ve gerçekçi ihtimal budur. Ne yazık ki bazı memurlar bu yolu seçiyor ve alenen avukatı hedef yapıyor. Hepsi değil tabiki, bazıları için bu sözlerim geçerlidir. Yoksa ne memurlar gördüm, birisi resmen saldırgan borçlunun üzerine atladı..

Ben yaklaşık 10 15 yıldır hacze çıkmadım ama Ankara'da da polkislerin "bizim işimiz icra memurunu korumak" gibi tavırlar takındığı konularını duydum

İlginç.

Avukatlar kamu görevlisi değil mi? orada ne olarak bulunuyorlar?

Avukatlar korunmayacak ise herkes çay parasını kendi versin. Sakın kimseye çay parası vermeyin.

Saygılar.

Çay parası ne demek.Uygulama bu şekilde diyerek bunu yazmış olsanız dahi rahatsız oldum.Hem bu para koruma sağlamak için mi veriliyor.Bırakın avukatı, sokaktaki vatandaşı korumak polisin görevi değil mi.

Peki, korumakla görevli olan "görevli"nin tahsildarı icra memuru olmuş ise ve sizi işlem sırasında yanlarına çağırarak , hem kendi hem o kişinin yolluğunu isterse?

çay parası mevzuu göründüğünden daha vahim, sizi haciz esnasında meydana gelebilecek tehlikelerden koruması için yanınıza aldığınız polis memurları, "işimizi bıraktık geldik avukat bey/hanım" şeklinde başlayan cümlelerle sözümona "çay parası" talebinde bulunmaktadırlar. tabi ki genelleme yapmak çok doğru olmaz ancak böyle olaylara oldukça sık rastlanılmaktadır.
bir hukukçu olarak "çay, tuz,şeker vs." parası vermek zorunda bırakılmak ve verdiğiniz paranın yeterli görülmeyerek "ben size vereyim x tl" şeklinde karşılıklar almak en az görevinizi yapmaya çalışırken karşılaşabileceğiniz saldırılar kadar haksız ve nahoş tutumlardır.
dolayısıyla sayın meslektaşımızın belirttiği "çay parası" olayından rahatsız olmamamız bilakis böyle olaylardan daha çok bahsederek belli bir kamuoyu ve ortak tavır oluşturmamız gereklidir diye düşünüyorum. çünkü, görevi vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak olan kamu görevlilerinin yaptıkları iş sanki görevleri değilmişcesine bir karşılık beklemeleri, daha önce de belirttiğim gibi çokca yaşanan nahoş olaylardır ve gerçektir (hiç istemediğimiz halde).

Ben de stajerdim ve gittiğim ikinci hacizdi. Sorun çıkabilir diye polis aldık yanımıza. Haciz mahaline gittik, bu arada borçlu (Av. Suat Ergin'in tabiri ile) medyum Memiş gibi şişmeye başladı ve bana hiç birşey yokken 'çık dışarı' dedi. Ben de çıkmayacağımı, alacaklıyı temsilen orada bulunduğumu söyledim. Eski milli halterci olduğunu söyleyerek üstüme yürüdü. Kolumu tuttu çıkmamı söyledi. Tabi acemi avukat ben, adama dikleniyorum.Bu arada bizi koruması için getirdiğimiz polis memuru yanımdaki sandalyede oturuyor. Bayan icra memuru polis memuruna bağırarak görevini yapmasını söyledi. Polis memuru da, 'avukat hanım nolur dışarı çıkın' diyerek beni dışarı çıkardı ve girmemem için kapıda bekledi.
O zaman polisin beni dışarı çıkarmasına çok sinirlenmiştim. Ama şimdi düşündüğümde iyi ki öyle olmuş diyorum

hacizde bu tür olaylarla karşılaşan tüm meslektaşlarıma geçmiş olsun diyorum.benim başımdan da bir haciz vakası geçti ama tam tersi oldu. Yani silah bana değil borçluya çevrildi.Borçlu olan beyfendi utanmadan önce eline bir bıçak aldı boğazına dayadı ve kendini öldürmekle bizi tehdit etti sonra bizim tutumumuz karşısında bıçağı küçücük çocuğunun boğazına dayayıp çatıya çıktı..tabi bizde kaş yapalım derken göz çıkarmamak için o gün haciz yapmadık ve polis ekibinden yardım istedik ve olayı onlara havale edip ortalık sakinleşince haczimizi gerçekleştirdik.tekrar hepimize geçmiş olsun ama bu gibi olaylarla herzaman karşılaşacağız unutmayalım ve birbirimizin tecrübelerinden yararlanalım.

ben 2003 yılından bu yana sürekli hacze giden birisi olarak bir çok kez bu tür olaylarla karşılaştım çoğu zaman tehditlere aldırmadım ancak bir kez aldırdığım için hala aranızda olduğuma inanıyorum çünkü beni tehdit edeni dinleyip süre verdim bende sonra gelen avukat ve icra memuruna saldırı oldu ve bu olayda 3 kişi hayatını kaybetti.bunlar hep bu işin riskli yanı ancak ben kolluk kuvvetlerinden yeterli desteği alamadığımızı düşünüyorum şimdi dahi yargı aşamasında olan kolluk kuvvetlerinin haciz mahallinde bize saldırması ve icra müdür yardımcısını kelepçeleyip nezarete atmaları ile ilgili dosyamızın sonucunu bekliyorum ne acı di mi