Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hakli Neden-fesİh-İÇtİhat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-07-2011, 13:09   #1
hulya_h

 
Varsayılan Hakli Neden-fesİh-İÇtİhat

İşçi görevi gereği topladığı parayı ödemesi gereken yere ödemeyip,harcamıştır.Bu ve buna benzer durumların haklı nedenle derhal fesih sebebi teşkil ettiğine dair Yargıtay kararı arıyorum.Yardımlarınız için teşekkürler!
Old 01-07-2011, 13:31   #2
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

İşçi hakkında hizmet sebebi ile emniyeti suistimalden suç duyurusunda bulunmanız gerekiyor. Bu durum zaten haklı nedenle derhal fesih sebebidir.
Old 01-07-2011, 13:59   #3
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hulya_h
İşçi görevi gereği topladığı parayı ödemesi gereken yere ödemeyip,harcamıştır.Bu ve buna benzer durumların haklı nedenle derhal fesih sebebi teşkil ettiğine dair Yargıtay kararı arıyorum.Yardımlarınız için teşekkürler!



T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi


Esas No : 2007/42850
Karar No: 2009/9270
İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.

Somut olayda davacının davalı işyerinde müdür yardımcısı olarak çalıştığı, ana kasadan sorumlu olduğu ve kasadan avans çekme yetkisinin olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ihtiyacı nedeniyle kasadan bir miktar para aldığı, ücretini aldığında geri ödeyeceği kendi savunması ile de doğrulanmıştır. Davacının eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğu dikkate alınarak kıdem, ihbar tazminatı isteklerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Old 01-07-2011, 14:12   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hulya_h
İşçi görevi gereği topladığı parayı ödemesi gereken yere ödemeyip,harcamıştır.Bu ve buna benzer durumların haklı nedenle derhal fesih sebebi teşkil ettiğine dair Yargıtay kararı arıyorum.Yardımlarınız için teşekkürler!



Yasal mevzuat 4857 sy. yasanın 25/II-e maddesidir. İşinize yarayabilecek birkaç karar aşağıdadır. Kolay gelsin.

T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/36451

K. 2009/18312

T. 29.6.2009

• İŞE İADE DAVASI ( Davacı Hakkında Emniyeti Suistimalden Kamu Davası Açıldığı ve Halen Devam Ettiği - Davacı Hakkındaki Kamu Davasının Sonuçlanmasının Bekletici Mesele Yapılarak Karar Verilmesi Gerektiği )

• EMNİYETİ SUİSTİMALDEN KAMU DAVASI AÇILMASI ( İşe İade İstemi - Davacı Hakkındaki Kamu Davasının Sonuçlanmasının Bekletici Mesele Yapılarak Karar Verilmesi Gerektiği )

• CEZA DAVASININ HUKUK DAVASINDA BEKLETİCİ MESELE YAPILMASI ( İşe İade İstemi - Davacı Hakkında Emniyeti Suistimalden Kamu Davası Açılması Nedeniyle )

4857/m.18, 21

ÖZET : Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Davacının sözleşmesi haklı nedenlerle feshedilmiştir. Davacının 16-17-18 ağustos 2006 tarihlerinde işe gelmediğine ilişkin tutanaklar tutulmuştur, ancak işçinin İran'dan ne zaman döndüğü anlaşılamamaktadır. İşveren tarafından davacı aleyhine davacının İran'daki çalışması sırasında şirketi uğrattığı zararlar toplamı için ilamsız takip başlatılmıştır. Öte yandan işveren tarafından 23.8.2006 sonrası suç tarihi ile 3.11.2006 tarihinde davacı hakkında emniyeti suistimalden Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğu, davacı hakkında bu nedenle kamu davası açıldığı ve halen devam ettiği görülmektedir. Davacı hakkındaki kamu davasının sonuçlanması bekletici mesele yapılarak ve açıklanan eksiklikler de giderildikten sonra karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Bıçaklı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten soma dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, görevini gereği gibi yerine getirdiğini, fesih nedeni yapılan eylemlerin gerçek dışı olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.

Davalı geçici süre ile İran'a gönderilen davacının is ahlakına uymayan, konusu suç teşkil eden eylemleri nedeniyle Cumhuriyet Savcılığına şikayet edildiğini, İran'da şirket adına topladığı paralarla şirketin onayı ve haberi olmadan 52.000 dolar bedelli jeep aldığını, aracın alındıktan kısa süre sonra zararına satıldı, ihtiyaca uygun ona ölçekli bir araç alındığını, bir takım özel harcamalarını şirkete fatura ettiğini, şirket kasasından uhdesine para geçirdiğini, şirket olanaklarını kullanarak hammadde ve makine ticareti yapma çabasına girdiğini İran'daki görev süresi bitiminde işbaşı yapmadığını, sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece bilirkişi raporundaki değerlendirmelere dayanılarak işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine göre, davacının sözleşmesi savunmada belirtilen nedenlerle 4857 sayılı yasanın m 25/II-e-g düzenlemeleri gereği feshedilmiştir. Davacının 16-17-18 ağustos 2006 tarihlerinde işe gelmediğine ilişkin tutanaklar tutulmuştur, Ancak işçinin İran'dan ne zaman döndüğü anlaşılamamaktadır.
İşveren tarafından davacı aleyhine 17.10.2006 tarihinde, davacının İran'daki çalışması sırasında şirketi uğrattığı zararlar toplamı 14.000 TL'lik alacak için ilamsız takip başlatılmıştır. Öte yandan işveren tarafından 23.8.2006 sonrası suç tarihi ile 3.11.2006 tarihinde davacı hakkında emniyeti suistimalden Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğu, davacı hakkında bu nedenle Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesinde E 2007/201 sayılı kamu davası açıldığı ve halen devam ettiği görülmektedir. Davacı hakkındaki kamu davasının sonuçlanması bekletici mesele yapılarak ve açıklanan eksiklikler de giderildikten sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/273

K. 2004/12225

T. 24.5.2004

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( Davacının İşverenin Güvenini Kötüye Kullandığı Açık Olup Banka Gibi Bir İşyerinde Çalışma Güven Esasına Dayandığından ve Davacıda Karşılıklı Güven Duygusunu Ortadan Kaldıran Eylemde Bulunduğundan İşverenin Feshi Haklı Nedene Dayandığı )

• İŞVERENİN GÜVENİNİ KÖTÜYE KULLANMA ( Banka Gibi Bir İşyerinde Çalışma Güven Esasına Dayandığından ve Davacıda Karşılıklı Güven Duygusunu Ortadan Kaldıran Eylemde Bulunduğundan İşverenin Feshi Haklı Nedene Dayandığı - İhbar ve Kıdem Tazminatının Reddi Gereği )

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ ( Banka Gibi Bir İşyerinde Çalışma Güven Esasına Dayandığından ve Davacıda Karşılıklı Güven Duygusunu Ortadan Kaldıran Eylemde Bulunduğundan İşverenin Feshi Haklı Nedene Dayandığı - İhbar ve Kıdem Tazminatının Reddi Gereği )

• KARŞILIKLI GÜVEN DUYGUSUNUN ORTADAN KALKMASI ( Banka Gibi Bir İşyerinde Çalışma Güven Esasına Dayandığından ve Davacıda Karşılıklı Güven Duygusunu Ortadan Kaldıran Eylemde Bulunduğundan İşverenin Feshi Haklı Nedene Dayandığı - İhbar ve Kıdem Tazminatının Reddi Gereği )

1475/m.14

2495/m.20

4857/m.17,18

ÖZET : Taraflar arasında mevcut olan hizmet akdinin davacıya yüklediği sorumluluklardan biri de işverenin güvenini kötüye kullanmamaktır. Olayın böyle bir görev verilip verilemeyeceği ile ilgisi bulunmamaktadır. İşveren davacıya güvenmiş, davacı verilen görevin Yasaya göre kendisine verilemeyeceği yönünde itirazda bulunmamış ve görevi yerine getirmesine karşılık parayı zimmetinde tutmuş olup, burada verilen görev güvenlik görevlisi sıfatı dışında, aradaki karşılıklı güvene dayanan bir hizmet talep etmedir.
Davacının işverenin güvenini kötüye kullandığı açık olup, banka gibi bir işyerinde çalışma güven esasına dayandığından ve davacıda karşılıklı güven duygusunu ortadan kaldıran eylemde bulunduğundan işverenin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Aksine düşüncelerle ihbar ve kıdem tazminatlarına karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

DAVA : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kesmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Güvenlik görevlisi olarak çalıştırılan davacıya, davalı bankaya tahsil için verilen diğer bir bankanın çekini tahsil etme görevi verildiği, davacının çek karşılığını almasına rağmen bankaya getirmekte gecikmesi üzerine iş akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır.

Mahkeme, 2495 sayılı Özel Güvenlik Teşkilatı Yasanının 20. maddesine göre, özel güvenlik teşkilatı personelinin, kanunlarda öngörülen haller dışında, bu Kanunla gösterilen görevlerinden başka işte çalıştırılmayacaklarına dair kural gereğince verilen tahsilat görevinin geçersiz olduğunu ve geçersiz görev ve yetkinin sonucu olarak hizmet akdinin feshedilemeyeceğini belirterek talep edilen ihbar ve kıdem tazminatlarını hüküm altına almıştır.

Öncelikle davacı ile davalı arasında hizmet akdi bulunmaktadır. Davalı işveren davacıya bir görev vermiş olup, bu görevin kendisine verilemeyeceği yönünde davacının bir itirazı olmamış ve görevi yerine getirmiş ancak, tahsil ettiği parayı bankaya çok sonra vererek zimmetinde tutmuştur. Taraflar arasında mevcut olan hizmet akdinin davacıya yüklediği sorumluluklardan biri de işverenin güvenini kötüye kullanmamaktır. Olayın böyle bir görev verilip verilemeyeceği ile ilgisi bulunmamaktadır. İşveren davacıya güvenmiş, davacı verilen görevin Yasaya göre kendisine verilemeyeceği yönünde itirazda bulunmamış ve görevi yerine getirmesine karşılık parayı zimmetinde tutmuş olup, burada verilen görev güvenlik görevlisi sıfatı dışında, aradaki karşılıklı güvene dayanan bir hizmet talep etmedir. Davacının işverenin güvenini kötüye kullandığı açık olup, banka gibi bir işyerinde çalışma güven esasına dayandığından ve davacıda karşılıklı güven duygusunu ortadan kaldıran eylemde bulunduğundan işverenin feshi haklı nedene dayanmaktadır. Aksine düşüncelerle ihbar ve kıdem tazminatlarına karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.5.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/503

K. 2004/22953

T. 12.10.2004

• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Banka Çalışanının Usulsüz İşlemleri Nedeniyle Bankanın Zararının Doğması - İşverenin Güvenini Kötüye Kullanma ve Doğruluğa ve Bağlılığa Uymayan Hareket/Haklı Fesih )

• BANKA ÇALIŞANININ USULSÜZ İŞLEMLERİ ( Eşinin Ortağı Olduğu Şirketle İlgili İşlemlerden Masraf Alınmaması İçin Kendi Hesabı Üzerinden İşlemleri Yürütmesi - Karşılıksız Çekler İçin Provizyon Verip Gün İçinde Paranın Hesaba Girişi Yapılması )

• KIDEM TAZMİNATI ( Banka Çalışanının Usulsüz İşlemleri Nedeniyle Bankanın Zararının Doğması - İşverenin Güvenini Kötüye Kullanma ve Doğruluğa ve Bağlılığa Uymayan Hareket/Hak Kazanamayacağı )

• İŞVERENİN GÜVENİNİ KÖTÜYE KULLANMAK DOĞRULUĞA VE BAĞLILIĞA UYMAYAN HAREKET ( Banka Çalışanının Usulsüz İşlemleri Nedeniyle Bankanın Zararının Doğması - /Haklı Fesih Kıdem Tazminatına Hükmedilemeyeceği )

1475/m. 14, 17/II-d

ÖZET : Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.

Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi davalıya ait bankada şef olarak çalışmıştır. Davalı bankada havale ve EFT işlemlerinden sistem gereği zorunlu olarak masraf alınması uygulamasına başlanması üzerine, davacının eşinin ortağı olduğu şirketle ilgili bankacılık işlemlerinden komisyon ve masraf alınmaması için kendisine ait hesap üzerinden bu işlemleri yürütmüştür. Somut olayda davacının usulsüz bankacılık işlemlerinin olduğu ve bu nedenlerle bankanın bir zararının doğduğu açıktır.

Öte yandan davacı işçi, yine eşi tarafından keşide edilen ve karşılığı bulunmayan çekler için karşılığı varmış gibi provizyon vermiş ve gün içinde bu paranın hesaba girişi yapılarak kasa açığı oluşması engellenmiştir. Bu işlem sebebiyle bir banka zararı doğmamışsa da, banka için risk taşıdığı bir gerçektir.

Bu noktada bankanın uğradığı zararın miktar olarak az olmasının sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bankanın herhangi bir zararı doğmamış olsa dahi, yapılan usulsüz işlemin niteliğine göre işverenin haklı fesih imkanının ortaya çıkması da mümkündür. Eylemin işverenin güvenini kötüye kullanma ve doğruluğa ve bağlılığa uymayan hareket olarak kabulü gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem ve kötüniyet tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.10.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Ece Özdemir geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı işçi, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.

Davalı işveren ise, davacının usulsüz bankacılık işlemlerinin bulunduğunu, bu işlemler nedeniyle bankanın zararının doğduğunu belirterek haklı olarak iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının usulsüz işlemleri nedeniyle amiri tarafından uyarılmadığı ve bankada kasa açığı oluşmadığı gerekçesiyle, feshin ağır bir gerekçeyle kabul edilerek feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi davalıya ait bankada şef olarak çalışmıştır. Davalı bankada havale ve EFT işlemlerinden sistem gereği zorunlu olarak masraf alınması uygulamasına başlanması üzerine, davacının eşinin ortağı olduğu şirketle ilgili bankacılık işlemlerinden komisyon ve masraf alınmaması için kendisine ait hesap üzerinden bu işlemleri yürütmüştür. Davacı işçi, hakkında soruşturmayı yürüten banka müfettişine verdiği savunmada bu hususu kabul etmiştir. Yine aynı beyanında başka bir müşteri için bu yola gitmediğini açıklamıştır. Somut olayda davacının usulsüz bankacılık işlemlerinin olduğu ve bu nedenlerle bankanın bir zararının doğduğu açıktır.

Öte yandan davacı işçi, yine eşi tarafından keşide edilen ve karşılığı bulunmayan çekler için karşılığı varmış gibi provizyon vermiş ve gün içinde bu paranın hesaba girişi yapılarak kasa açığı oluşması engellenmiştir. Bu işlem sebebiyle bir banka zararı doğmamışsa da, banka için risk taşıdığı bir gerçektir.

Aralarında bankacıların da bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, bankanın uğradığı zararın miktarının az olduğu, benzer uygulamaya başkaca bankalarda da gidildiği gibi gerekçeler ileri sürülerek, davacıya en fazla ünvan indirimi cezası verilmesinin uygun olacağı, feshin ağır bir sonuç olduğu görüşünü açıklamışlardır.

Ne var ki, davacının usulsüz işlemleri eşine menfaat sağlamak için yaptığı açıkça ortadadır. Bankanın müşterisi olan diğer şirketlere böyle bir imkanı sağlamadığına dair yazılı beyanı da mevcuttur. Söz konusu usulsüz işlemlerin banka tarafından yeni bir sisteme geçilmesi ve bu tür işlemlerden masraf veya komisyon alınması zorunluluğunun getirildiği tarihten sonra başlandığı ve diğer personele de eşi ile ilgili bu işlemler nedeniyle masraf alınmaması yönünde talimat verdiği davacının beyanı ile sabittir.

Bu noktada bankanın uğradığı zararın miktar olarak az olmasının sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bankanın herhangi bir zararı doğmamış olsa dahi, yapılan usulsüz işlemin niteliğine göre işverenin haklı fesih imkanının ortaya çıkması da mümkündür. Eylemin işverenin güvenini kötüye kullanma ve doğruluğa ve bağlılığa uymayan hareket olarak kabulü gerekir.

Yapılan bu açıklamalara göre davalı işverence feshin haklı bir nedene dayandığının kabulü gerekir. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanılmasına olanak bulunmamaktadır. Mahkemece her iki isteğin reddine karar verilmelidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/21750

K. 2005/29880

T. 14.9.2005

• İŞVERENİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI ( İş Sözleşmesi Hırsızlık Nedeniyle Derhal Feshedilen Davacı Hakkında Ceza Mahkemesinde Hırsızlık Suçundan Kamu Davası Açıldığından Açılan Davanın Bekletici Mesele Sayılması Gerektiği )

• İŞ SÖZLEŞMESİNİN HIRSIZLIK NEDENİYLE FESHEDİLMESİ ( Derhal Feshedilen Davacı Hakkında Ceza Mahkemesinde Hırsızlık Suçundan Kamu Davası Açıldığından Açılan Davanın Bekletici Mesele Sayılması Gerektiği )

• BEKLETİCİ MESELE ( İş Sözleşmesi Hırsızlık Nedeniyle Derhal Feshedilen Davacı Hakkında Ceza Mahkemesinde Hırsızlık Suçundan Kamu Davası Açıldığından Açılan Davanın Bekletici Mesele Sayılması Gerektiği )

• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE TALEBİ ( İşe İade Talebi - İş Sözleşmesi Hırsızlık Nedeniyle Derhal Feshedilen Davacı Hakkında Ceza Mahkemesinde Hırsızlık Suçundan Kamu Davası Açıldığından Açılan Davanın Bekletici Mesele Sayılması Gerektiği )

• İŞE İADE TALEBİ ( ş Sözleşmesi Hırsızlık Nedeniyle Derhal Feshedilen Davacı Hakkında Ceza Mahkemesinde Hırsızlık Suçundan Kamu Davası Açıldığından Açılan Davanın Bekletici Mesele Sayılması Gerektiği )

4857/m.19,25

ÖZET : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, işe başlatılmama tazminatına ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. İş sözleşmesi hırsızlık nedeniyle derhal feshedilen davacı hakkında Ceza Mahkemesinde hırsızlık suçundan cezalandırılmaları iddiası ile kamu davası açıldığından açılan davanın bekletici mesele sayılıp, sözü edilen davanın sonuçlanmasından sonra eldeki davaya bakılması gerekir.

DAVA : Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliği ile işe iadesine, işe başlatılmama tazminatına ve boşta geçen süre ücretine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.

Davalı işveren iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkeme feshin 4857 sayılı yasanın 19. maddesine aykırı olduğu, fesih sebebinin açık ve kesin belirtilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacının hizmet akti davalı işveren tarafından 4857 sayılı yasanın 25. maddesi gereğince feshedilmiş, mahkemece aynı yasanın 19. maddesi koşulları gereğince feshin yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin bu kabul gerekçesi yerinde değildir. Zira hizmet aktinin işveren tarafından 25. madde gereğince feshi hallerinde aynı maddenin son fıkrası gereği yasanın 19. maddesindeki koşullara uyma zorunluluğu yoktur.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacıların iş sözleşmesinin “işyerinde hırsızlık eyleminde bulunması” sebebiyle 4857 Sayılı Yasanın 25. maddesi uyarınca haklı olarak sonlandırıldığı savunulmuştur. Gerçektende davacı ve arkadaşları hakkında Karşıyaka 1. Sulh Ceza Mahkemesinde hırsızlık suçundan cezalandırılmaları iddiası ile kamu davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda anılan suçtan açılan davanın bekletici mesele sayılıp, sözü edilen davanın sonuçlanmasından sonra eldeki davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,14.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İŞÇİnİn Hakli Nedenle Fesİh Hakki Av.ŞAKAKLI Meslektaşların Soruları 5 30-11-2011 12:39
SÜt İznİ,hakli Nedenle Fesİh av.ayşe karaca Meslektaşların Soruları 2 01-03-2011 13:29
İÇtİhat Bulmaliyim kamran Meslektaşların Soruları 8 24-01-2011 12:13
Yillik Ücretlİ İzİn - Hakli Fesİh tolga doğan Meslektaşların Soruları 4 24-11-2010 19:50
İŞÇİnİn Ücretİne Zam Yapilmamasi Nedenİyle Hakli Fesİh Olur Mu Seher Meslektaşların Soruları 1 28-02-2007 17:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05248809 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.