Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

soyadının değiştirilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-01-2008, 09:42   #1
nobel81

 
Varsayılan soyadının değiştirilmesi

İyi Çalışmalar ; bir müvekkilim babası ile yaşadığı husumetten dolayı
( karşılıklı kiralananın tahliye davaları olmuş. ) soyadını değiştirmek istiyor ,
yetkili- görevli merci ve bu tür davalarda delil mahiyetinde nelerin mahkemeye sunulabileceği hakkında bilgi verirseniz sevinirim.

Saygılarımla...
Old 15-01-2008, 10:08   #2
uye8490

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım.
Görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesidir.Dava,yasa gereği nüfus idaresi aleyhine açılmalı.Haklı nedenle açılacak davada davacı haklı nedeni ispatlamakla yükümlü olup sizin davanızdaki haklı neden davacının manen o soyadını taşıma konusunda yaşadığı zorluktur.Kanımca baba ile yaşanılan bu tür bir hukuki sorun haklı neden olarak addedilebilir.İspat aracı tanık anlatımları ve yaşanılan hukuki sorunlara ilişkin bilgi ve belgelerdir.
Old 15-01-2008, 11:57   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1998/18-107
Karar: 1998/109
Karar Tarihi: 11.02.1998

ÖZET: Davacı, Kafkas kökenli olup aile isimlerinin Z. olarak bilindiğini ve tanındığını, çevrede bu soyadı ile çağrıldığını, amcalarının da mahkeme kararı ile Y. olan soyadlarını Z. olarak düzelttirdiklerini ileri sürmüş olup, dinlenen tanıklar dahi davacı ve ailesinin Z. soyadı ile tanındıklarını belirtmişlerdir. Haklı nedenin varlığı halinde soyadının değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılmayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği de kabul edilmiştir. Bu durumda yasal bir sakınca da bulunmadığı halde mahkemece davanın kabulü yerine, davacının 18 yaşını doldurduktan çok uzun bir süre sonra bu davayı açtığı ve almak istediği soyadının kullanılmasında kolaylık bulunmadığı gerekçeleri reddi doğru görülmemiştir.

(743 S. K. m. 26)

Dava: Taraflar arasındaki "soyadı tashihi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Sivrihisar Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 28.4.1997 gün ve 1997/58-98 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ve Cumhuriyet Savcısı tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 16.9.1997 gün ve 1997/6509-7847 sayılı ilamı: (...Davacı, Kafkas kökenli olup aile isimlerinin Zafiş olarak bilindiğini ve tanındığını, çevrede bu soyadı ile çağrıldığını, amcalarının da mahkeme kararı ile Y. olan soyadlarını Z. olarak düzelttirdiklerini ileri sürmüş olup, dinlenen tanıklar dahi davacı ve ailesinin Z. soyadı ile tanındıklarını belirtmişlerdir.

Medeni Kanunun 26. maddesine göre haklı nedenin varlığı halinde soyadının değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı ismi ile anılmayı istemesinin haklı neden teşkil edeceği de kabul edilmiştir.

Bu durumda yasal bir sakınca da bulunmadığı halde mahkemece davanın kabulü yerine, davacının 18 yaşını doldurduktan çok uzun bir süre sonra bu davayı açtığı ve almak istediği soyadının kullanılmasında kolaylık bulunmadığı gerekçeleri reddi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı (BOZULMASINA), 11.2.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 15-01-2008, 20:46   #4
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi

Esas : 1997/8141
Karar : 1997/8859
Tarih : 07.10.1997

ÖZET : Haklı nedenin varlığı halinde ismin ve soyadın değiştirilmesi mümkündür. Dava konusu olayda davacı, eşinin ailesinin oturduğu yere taşındığından eşinin soyadını almak istemektedir. Davacı soyadlarını taşımasa da karısı ve onun ailesine yakın olabilir. Yakınlık sevgi ve saygı mutlaka aynı soyadın taşınmasını gerektirmez. O sebeple haklı nedenin bu davada mevcut olmadığı sonucuna varılmalıdır.

(743 sayılı MK. m. 26)

KARAR METNİ :
Dava dilekçesinde Başoğlu olan soyadının Genç olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:

Medeni Yasanın 26. maddesine göre haklı nedenin varlığı halinde ismin ve soyadın değiştirilmesi mümkündür. Kişinin dilediği ismi ve soyadı taşımasının mahkeme kararında açıklandığı gibi genelde kamu düzeni ile ilgili değil ise de haklı neden kanun hükümü ile öngörülmüş olduğundan bunun isim değişikliği davasında ileri sürülmüş olması ve mahkemece onun haklı olduğuna kanaat getirmesi gerekir.

Davacı ve şahitler, davacının eşinin ailesine kendisini daha yakın hissettiğini onların oturduğu köye taşındığını, bu nedenle eşinin soyadını almak istediğini bildirmişlerdir. Davacı, soyadlarını taşımasa da karısı ve onun ailesine yakın olabilir. Yakınlık sevgi ve saygı mutlaka aynı soyadın taşınmasını gerektirmez. O sebeple haklı nedenin bu davada mevcut olmadığı sonucuna varılmalıdır.

Bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 7.10.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : Corpus
Old 16-01-2008, 13:22   #5
aslıav

 
Varsayılan

sayın yarene katılıyorum çok güzel açıklmamış.ilk duruşmada iki tanık götürürseniz ve haklı nedeniniz olduğuna hakime inandırırsanız asliye hukuk mahkemesinde bu davayı kazanırsınız
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Soyadının Hukuki Niteliği : Soyadı Hak mıdır, Özgürlük mü? margaritka Hukuk Sohbetleri 21 25-08-2008 10:16
tanık listesinde tanıdığın soyadının yanlış yazılması halinde bu tanık dinlenirmi? dilekgulsen Meslektaşların Soruları 6 16-03-2007 10:56
Adın Değiştirilmesi suskun_juliette Hukuk Soruları Arşivi 10 09-03-2007 23:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08753991 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.