Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI (aihm başvurusu)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-04-2010, 17:37   #1
tunca07

 
Varsayılan MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI (aihm başvurusu)

Selamlar,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bir müvekkilim adına şuan başvuru yapmaya hazırlanıyorum.
Müvekkil bir ceza davasından dolayı yaklaşık 6 yıldır yargılanmakta ve dosyası halen yargıtay tarafından incelenmekte ve sonuca göre bozma olursa olursa bu süreç daha da uzaması muhtemel görünmektedir.
Ek bir bilgi olarak müvekkilin suça konu eylemi gerçekleştirmesinde (2 sanıklı çete dgm,uyuşturucu ticareti) x ajan kullanılmış ve x ajanın tahrikleri neticesinde bu suç oluşmuş ve x ajanın kimliği kovuşturma esnasında deşifre olmuş ve x ajanda bu durumu mahkeme de ikrar etmiştir.

Sorularım:
Daha önce bir yerde gördüm ama teyit için sormak istiyorum, söz konusu dava devam ederken hak ihlali gerçekleştiği için (makul sürede yargılanma hakkı ihlali , aihs md.6) şimdiden başvuru yapmakta bir sakınca var mıdır? Kesin hükmün beklenmesi zarureti (iç kanun yollarının tüketilmesi) bu durumda mevcut mudur? Dosya şuan yargıtayda beklerken başvuru yapılması halinde reddi mümkün olabilir mi?

Suça konu eylemin gerçekleşmesinde kışkırtıcı ajan olan x ajan kullanılmasından dolayı aihs anlamında aykırılığın olup olmadığı hususları konusunda tecrübesi veya bilgileri olan meslektaşların cevap ve önerilerini rica ederim.
saygıl ve selamlarımla,
Av. Mehmet Tunca DEMİRBAŞ
www.mehmettuncademirbas.av.tr
Old 13-04-2010, 15:23   #2
altınhukuk06

 
Varsayılan

Şimdiden bir başvuru yapmakta sakınca yok. Bu tür başvurularda kesin hüküm beklenmesi kanun yollarının tüketilmesi şartı aranmıyor. Benzer mahiyette verilmiş AİHM kararları mevcut.
Old 14-04-2010, 11:45   #3
Pınar

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde makul süre değerlendirmesinde bildiğim kadarı ile temel üç unsur önemlidir:
1. Davanın toplam süresi; yani tüm yargılama işlemleri için geçen süre

2. Davanın karmaşıklığı; yani davaya konu olan kişiler, toplanması gereken delilleirn çokluğu gibi dava süresini uzatmada etken olarak değerlendirilebilecek temel olgular,

3. Başvurucunun tutumu: yani davayı uzatmak için başvurucunun herhangi bir davranılın olup olmadığı: istenen verileri zamanında sunmamak vs.

Tüm bu olgular sizin davanızda değerlendirildiğinde detayları bilmeden pek birşey söylemek zor gözükse de; en azından usule ilişkin şunları söyleyebilirim, makul sürede yargılama için Yargıtay aşamasında da gidebilirsiniz, ancak bu dava da tüm yargılama süresini beklemek belki daha iyi olabilir. Bu konuda Ramazanoğlu v. Türkiye Davasına bakabilirsiniz. Dİğer taraftan, makul sürede yargılama açısından tüketeceğiniz başka bir iç hukuk yolu olmadığı için iç hukuk yollarının tüketilmesi zorunluluğu da ortadan kalkmaktadır.

Dosya da ajan kullanılmasına ilişkin de bazı AİHM kararları mevcut ancak bu olguyu nasıl ele alacağınız bence dava sonucu açısından önem arzeder diye düşünmekteyim.

Konuya ilişkin bazı karar örnekleri aşağıdadır:

Yargılamanın Başlaması
“Mahkeme’ye göre bir ceza davasında uygunluğu incelenecek olan dava süresinin başlangıcı,kişiye ilk kez suç yönetildiği tarihtir. Bu dönemin bitişi, isnadın kesin olarak karara bağlandığı tarihtir. Eğer karar temyizden sonra kesinleşmişse, uygun sure temyiz dönemini de kapsar.”
(Neumeister/Avusturya,1968)

“Yargılamanın 21 yıldan fazla sürdüğü de gözden uzak tutulmamalıdır. Bu sürenin 16 yılı aşan kısmı Mahkeme’ nin incelemesi kapsamındadır. Bu süre,karmaşıklık olasılığını haklı çıkaramayacak kadar uzundur. Ayrıca Hükümet gecikmenin davada başvurucunun davranışlarından kaynaklandığına yönelik herhangi bir iddiada da bulunmamıştır. Mahkeme’nin kanısına göre yargılamanın uzunluğu, ulusal mahkemelerin davayı gayretli bir biçimde ele almamasıyla açıklanabilir.
Mahkeme bu bağlamda Sıkıyönetim Mahkemesi’nin 12 yıl 4 ay sonra 19 Temmuz 1994 tarihinde bir karara varabildiğini gözlemlemektedir. Askeri Yargıtay ve Yargıtay’daki temyiz yargılaması sadece 1,5 yıl sürse de, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir karara varması 6,5 yıl almıştır. Dava halen Yargıtay’da sürmektedir. Bu aşırı gecikmeler için davalı Hükümet tarafından inandırıcı bir gerekçe gösterilememiştir.” (Ramazanoğlu v. Türkiye(1993))

“Davaları belirli bir sıra içinde ele almayı içeren geçici hızlandırma yöntemi, davaları açılış tarihlerine göre değil, fakat ivedi oluşlarına ve önem derecelerine, özellikle başvurucular açısından tehlikede olan nedenlere göre inceleyip sonuç almaya yönelmiştir. Ne var ki işler uzamış ve yapısal bir organizasyon sorunu haline gelmişse, bu tür yöntemler yeterli gelmeyecektir. Devlet etkili önlemler almayı daha fazla erteleyemez.”
(Zimmermann ve Steiner / İsviçre, 1983)
[/i][/i]
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Patent Hakki / Tekel Hakki .. ege Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu 4 13-11-2013 18:44
tespit dışı bırakılan yer MAKUL SÜRE nizar Meslektaşların Soruları 1 03-03-2012 23:24
Adil Yargilanma İlkesi yargıç isa Ceza Hukuku Çalışma Grubu 6 05-07-2011 15:50
adli yardım başvurusu ne kadar sürede sonuçlanır Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 07-02-2010 20:08
Fahiş Bilirkişi Ücreti - Bu rakam makul mu - düşürülebilir mi? aes Meslektaşların Soruları 17 17-04-2007 01:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04994702 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.