Bıreysel Haklar

Merhaba,

Bireylerin hangi durumlarda suc duyurusunda bulunma haklari vardir?
Bu suc duyurusunda bulunmanin yontemi nedir?
Bilgilendirmenizi rica ederim.

Saygilarimla,
Erdal Karayazgan

Sayın Erdal Karayazgan,

Herkes suç duyurusunda bulunabilir. Ama zorunluluk yoktur.
Zorunluluk ancak suçu işi nedeni ile öğrenen devlet memurları
için vardır.

Suç duyurusunda bulunmak için, C.Savcılıklarına veya
Emniyet Birimlerine başvurulur. Bu işlem için belli bir biçim koşulu yoktur. Ama şikayetçi sıfatı ile başvuruyorsanız, şikayet dilekçesi
vermeniz gerekir. C.Savcılığına hitaben yazılacak dilekçede
şikayetçinin adı adresi
sanığın adı adresi
suçun ne olduğu
suç tarihi
kısaca olayın anlatımı
sanığın cezalandırılması isteği yazılır.

Suç, savcılık tarafından takip edilmesi gereken nitelikte ise,
savcı soruşturma açar. Sonucunda yeterli delil elde ederse,
dava açar. Yeterli delil elde edemezse, takipsizlik kararı verir.

Suç, savcılık tarafından takip edilmeyen cinsten ise, savcı
suç duyurusunda bulunana (eğer şikayetçi ise) sanığa karşı şahsi dava açmak üzere bildirimde bulunur. Bu durumda suç duyurusunda bulunan sikayetçi, savcının katılımı olmaksızın, doğrudan ceza mahkemesinde dava açar.

Bu genel bilgiler sizin sorununuzu çözmeye yeterli değildir.
Ben sadece merakınızın ortadan kalkması için yanıtladım.
Daha ayrıntılı bilgi için somut sorularınızı yine yazınız.

Ama unutmayın ki, asıl olan bir avukata danışmanız ve
sonuç alacak biçimde işlemlere girişmenizdir.

Saygılarımla.

Sevgili Hukukçular,

İstanbul ve Türkiye'nin diger deprem bölgeleri hakkında bilim insanlarının beklenen deprem uyarıları ve bu uyarıların Hükümet tarafından da kabul edilmesi ve zorunlu deprem sigortasının yururluge konmasına ragmen mevcut binaların, altyapı tesislerinin vb. ilgili teknik uzmanlarca kontrolu akabinde gerekli tedbirlerin (yıkım, güçlendirme vb.) alınması hususunda hükümet ve ilgili kamu gorevlileri tarafından herhangi bir (ya da yetersiz) adim atılmamıştır.

Anayasa madde 5.'de "Devletin temel amac ve görevleri" arasinda yer alan toplum huzur ve mutluluğunu sağlamak, temelhaklarını güvence altına almak vb. sorumluluğu ihmal edilerek yüzbinlerce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının depremlerde hayatlarını kaybetmesine yol açılmaktadır.

Anayasa madde 17'de belirtilen vatandaş temel haklarından " Herkes yaşama maddi ve manevi varlığını koruma hakkına sahiptir. (madde 17.) " hareketle hükümet üyeleri ve ilgili kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz.

VATANDASLAR İmzalar.......

BUNU YAPABİLİR MİYİZ?


Suphesiz gerekce içeriği daha geniş olacak ve dayanak anayasa, kanun maddeleri daha da coğaltilacak ve müracaat için hukukun teknik gerekleri yerine getirilecektir.

SORU VATANDASIN YUKARIDAKİ CERÇEVEDE HÜKÜMET ÜYELERİ VE İLGİLİ KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUP BULUNAMAYACAĞIDIR.

Sevgi ve saygılarımla,

Erdal

Sayı Erdal Karayazgan,

Somut olayımızda, ne yazık ki, suçu tanımlayan ve cezalandıran somut kural yerine, soyut anayasal kurallardan yola çıkılamaz.

Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Bu hukukun ana ilkesidir.

Aksi takdirde, anayasada yazılı olanlara bakılırsa, yapılan veya
yapılmayan her şey suç oluşturur.

Benim kanım böyle bir başvurunun sonuç getirmeyeceği yolundadır. Hükümet üyelerinin dokunulmazlığı bulunması
gibi teknik ayrıntılara girmeksizin, 'siz bu işten vazgeçin', derim.
'Vazgeçmeyin, sonuç alırsınız' diyen hukukçu çıkarsa, ben de
''o'' hukukçunun ardına düşmeye hazırım.

Saygılarımla.

Sevgili "Bir Dost",

Kanunlarda bu tip bir "gorev ihmali" bulabilirsem bir ise yarar mi?

Dokunulmazlik durumuna ragmen mahkeme bir karar yani gorev ihmali vardir diye bir karar verebilir mi ?

Sevgilerimle,
Erdal

Sayın Erdal Karayazgan,

Kimden şikayetçi olacağınız önemli. Bürokratlardan mı,
hükümet üyelerinden mi?

Hükümet üyelerinin yargılanmaları ayrı bir usule tabidir.

Alt düzeydeki bürokratlar için 'görevi ihmal' suçundan
şikayette bulunabilirsiniz. Ama sizin hedefinizin küçük
memurlar olmadığını sanıyorum.

Öyle ya da böyle! Girişiminizden sonuç alacağınızı
sanmıyorum. Ama bir avukatın profesyonel görüşünü alırsanız
belki siz ikna olursunuz; belki de ben. Çünkü hukuk soruları
'ayaküstü'' yanıtlanmayacak kadar karmaşıktır. Yeterli ve gerekli
araştırma yapılmadan verilen yanıtlar, (benimki gibi) tatmin edici olamaz.

Saygılarımla.

Sayın "bir dost",

Amacim milyonlarca insanı huzursuz yapan deprem afetine dayanıksız yapılar (ozel ve kamu, kamu yapilari ile ilgi bir seyler yapilmakta ancak onlar da gereken hizda yürümemektedir. Teknik uzmanlarin 3 yil icinde vermesi gereken bir genel bilgi icerigi olabilecek viadukler konusunda Kandilli Rasathane Müdürü Sn. Işıkara'dan ogrenilmesi işin hiç de ciddi ele alinmadiğının bir göstergesidir.) konusunda bir ilerleme kaydedebilmek.

Tahmin ettiginiz uzere su veya bu memur veya hukumet uyelerini cezalandirmak degil.

Sosyal devlet tarifine uygun tedbirlerin gerceklestirilmesi yonunde ilgili kamu gorevlilerini zorlamak.

Bu milyar dolarlara (Turkiye bunun altindan kalkabilir) mal olacak bir "seferberlik" hadisesidir ve bugune kadar cok az sayida yapida (ve sadece Istanbul'da) yapilan guclendirmeler haricinde bir faaliyet olmamistir.

Başbakanlık sitesinin deprem bölümüne girdigim zaman bu konunun ileriye dönük projelerin arasında bile yer almamasi kamu gorevlileri ve yürütme erkinin tam bir gorev ihmali icinde olduğu kanımı daha da guclendirmiştir.

Toplum bu devasa konuda kendi kendine organize olamamaktadır. Kamu hizmeti ile ilgili görevliler de görevlerini layıkıyla yapmayınca vahim bir durumla karşılaşmış oluyoruz.

Zaten yukardakileri tek ben degil basta rahmetli Aykut Barka olmak uzere teknik uzmanlarin bir cogu bu konuyu gundeme getirmis ve getirmektedirler.

Ancak, ilgililerin pek etkilendigi soylenemez. Onun uzerine ilgilerini cekmek icin bu suc duyurusu aklima gelmistir (belki su anda baska vatandaslar, STK'lar da yapiyor veya yapmis olabilirler ama ben duymadim.Fazlanin da zarari yok sanirim).


Onerdiginiz gibi baska hukukcu meslektaslariniza da danisacagim. Gelismeler hakkinda sizi bilgilendirecegim.

Ilgi ve yardimlariniz icin tesekkur ederim.

Saygilarimla,
Erdal

sayın erdal karayazgan:

ülkenizi oldukça seven bir vatandaş olduğunuz anlaşılıyor..
teknik olarak oldukça sık rastlanan bir sorunla karşılaşıyoruz.aslında hepimizi ilgilendiren bir husus!!sizi kutluyorum bu bakımdan..anladığım kadarıyla İDARİ bir dava açmak istiyorsunuz..bu mümkündür ve sizinkine benzer davalar açılmıştır fakat amacına ulaşan pek yoktur.sonuçta üstün bir güç olan İDARE 'ye dava açmaktasınız.sosyal devletin elbette bir takım gerekleri vardır.ödevler yüklemiştir.fakat bizim anayasamız bir yandan hakları verirken diğer yandan verdiği bu hakları alır.anayasamızda ''devletin imkanları ölçüsünde sosyal devletin gereklerini yerine getirebileceği '' şeklinde açık kapı vardır ki bu kapıyı sık sık kullanır!!
bir dost ağabeyimin önerdiği gibi siz bu işten vaz geçiniz..aksi halde zaman kaybı , dava masrafları ve sinir harbinden başka bir şey elinize geçmez..
saygılarımla...