Askerde Yaralanma - Maddİ Manevİ Tazmİnat - İzlenecek Yol

Sayın meslektaşlar.. Müvekkilim 2,5 ay önce er olarak görev yaptığı askeriyede bir odanın boyanması işiyle görevlendiriliyor.. Müvekkil yanındaki arkadaşıyla beraber boya işini yaparken, muhtemelen etrafa sıçrayan boyaları temizlemek için, yanında benzin de bulunduruyor.. Müvekkilin yanındaki arkadaşı kontrole gelen komutanından korkarak içtiği sigarayı yere atıyor ve her ikisi de yanıyorlar..

Müvekkil 2,5 aydır askeri hastanede tedavi görüyor.. İki elinde de önemli derecede çalışma kaybı var..(Müvekkil mobilyacı, bütün işi ellerine bağlı..) Fakat kaybın yüzdesi henüz belli değil..

Konuyu biraz araştırdım.. Sanırım öncelikle bazı idari prosedürler yerine getirilmeli.. Öncelikle müvekkilin ellerindeki çalışma kaybı oranı ile ilgili rapor almaya çalışacağım.. Sonra İdareye maddi, manevi tazminat ve maluliyetin belirlenip müvekkile maaş bağlanması talepli dilekçe yazacağım.. Muhtemelen idare talepleri reddedecek.. Red kararından sonra da AYİM'de tam yargı davası açacağım..

1-) İzlemeyi düşündüğüm yol doğru mudur? (Özellikle maluliyet maaşı açısından?)
2-) Maddi tazminatın içeriğine giren kalemler hangileridir? (Müvekkilin ömür boyu işini yapamayacak olması durumunda uğrayacağı kaybın tamamını isteyebilir miyim?)
3-) Tam yargı davasında ıslah imkanı yok.. Maddi-manevi tazminat taleplerimizin miktarlarını tam olarak belirlememiz gerekiyor.. Peki idareye yazılacak dilekçede de bu miktarları tam olarak belirtmemiz gerekiyor mu?


Şimdiden teşekkürler..

Sayın “çaçaça”,

1. Öncelikle tedavinin sonuçlanıp, hastanın/zarar görenin durumunun açıklığa kavuşması lazım. Tedavi sonuçlanıp taburcu edilince, tedaviyi yürüten hastane bir rapor düzenleyecektir. Bu rapor önce geçici rapor(önrapor) olarak tanzim edilecek, daha sonra (askeri) idarenin yetkili üst birimlerince onaylanıp kesinleşecektir. Bu süreci takip ederek, gerekiyorsa rapora süresinde itiraz edebilirsiniz. Bu süreçte askerin tedavi gördüğü askeri hastane, görev yaptığı birlik ve yerli askerlik şubesi ile temas halinde olunuz.

2. 01.10.2011 tarihinde 12/1/2011 Tarih Ve 6100 Sayılı “HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU” (R.G. tarih/sayı: 04.02.2011/27836) yürürlüğe gireceğinden, bu olayda, hukuki mücadelenizi artık idari yargı yolunda değil, adli yargıda yapacaksınız. Çünkü, 01.10.2011 tarihinden itibaren ölüm veya vücut bütünlüğünün yitirilmesinden doğan zararların tazmini davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olacaktır.(Bakınız 6100 S.K. m.3)

(Üye isminizden anlaşıldığı kadarıyla sanırım latin danslarına meraklısınız? Danstan alacağınız enerjiyle bu hukuki mücadeleyi de başarıyla sonuçlandırmanızı diliyorum.)

Müvekkiliniz için muhtemelen Mehmetçik Sigorta kapsamında Anadolu Sigorta tarafından sigorta poliçesi düzenlenmiştir.Anadolu Sigortayı arayarak poliçesini sorgulayınız;mevcutsa başvuru yapabilirsiniz.
Ayrıca Mehmetçik Vakfına da Vakıfça sağlanan yardımlar için bir dilekçe ile başvurunuz.

Sayın Köse; yeni usul kanunundaki değişikliği bu konuyu açtıktan sonra ben de farkettim.. Umarım yeni kanuna alışana ve uygulaması oturana kadar müvekkillerimizin hak kaybına sebep olmayız..

Latin danslarına pek ilgim yoktur aslına.. Sadece o anda aklıma gelmesi sebebiyle bu ismi tercih ettim.. İlginiz ve yardımınız için teşekkürler..

yeni hmk 3. maddesi anayasa 157 ye aykırı. AYİM görevi anayasada açıkça düzenlenmiş. hmk la bu görev asliye hukuka devredilemez.

Alıntı: Yazan avukat recep köse Öncelikle tedavinin sonuçlanıp, hastanın/zarar görenin durumunun açıklığa kavuşması lazım. Tedavi sonuçlanıp taburcu edilince, tedaviyi yürüten hastane bir rapor düzenleyecektir. Bu rapor önce geçici rapor(önrapor) olarak tanzim edilecek, daha sonra (askeri) idarenin yetkili üst birimlerince onaylanıp kesinleşecektir. Bu süreci takip ederek, gerekiyorsa rapora süresinde itiraz edebilirsiniz. Bu süreçte askerin tedavi gördüğü askeri hastane, görev yaptığı birlik ve yerli askerlik şubesi ile temas halinde olunuz.

Sayın Köse, dava açmak için tedavinin nihai raporunu beklemek gerekmeyebileceğini düşünüyorum.. Zira HMK md 3'e göre dava asliye hukukta görülecek ve belirsiz alacak davası açılması mümkün.. Bu olayda da raporun kesinleşmesini beklemeden belirsiz alacak davası açmak mümkün değil midir?