Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

BorÇ İkrarini İÇeren İmzasiz KaĞit ParÇasiyla Yapilan İlamsiz Takİp Ve İ.İptalİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2009, 10:12   #1
Av.bozkara

 
Mutsuz BorÇ İkrarini İÇeren İmzasiz KaĞit ParÇasiyla Yapilan İlamsiz Takİp Ve İ.İptalİ

Sevgili Meslektaşlar,

Müvekkil bundan seneler önce bir not kağıdına ".... isimli şahsa 5 milyon lira (eski para ile) borcum vardır" yazmış. Kağıdın altını da imzalamamış. Sonra söz konusu borcun tamamını alacaklıya parça parça ödemiş.(ödemeye ilişkin olarak karşı taraftan hiçbir imzalı belge almamış) Ancak alacaklı kötüniyetli olarak yıllar sonra bu belgeyi icraya koymuş. (ilamsız takip) Müvekkil takibe; borca ve ferileri yönünden itiraz etmiş. Bu sefer de alacaklı itirazın iptali davası açmış. İtirazın iptali davasında ispat yükü davacıda olduğuna göre ve davacı da alacağını borç ikrarını içeren kağıt parçasına dayandırdığına göre ve karşı taraf olan müvekkil de ödeme iddiasında bulunduğuna göre artık ispat yükü müvekkilime geçecektir. Ancak müvekkilin elinde ödeme yaptığını ispat eden hiçbir yazılı belge yoktur. Bu durumda müvekkil ne gibi hususları ileri sürebilir? Bu haksız takipten kurtulmak için yapılabilecek bir şeyler var mıdır?

Saygılarımla
Old 06-05-2009, 16:51   #2
Themis99

 
Varsayılan

Sayın Bozkara,
kanımca cevap sorunuz içerisinde..
Kağıt parçasında imza olmadığını söylüyorsunuz. imza olmayan belgenin kişiyi bağladığından,borç ikrarı ve senet olduğundan söz edilemez. Bu belge ancak ve ancak yazılı delil başlangıcı olarak adedilebilir.
Ayrıca bu belge ne zaman yazılmış ? zamanaşımı yönün den önemli olduğunu düşünüyorum.
5 milyar mı ? yoksa daha eskiye mi gitmek gerekiyor?
saygılar.
Old 07-05-2009, 09:18   #3
Av.bozkara

 
Varsayılan

bu borç ilişkisi bundan 5-6 yıl öncesine dayanıyor. söz konusu kağıt parçasını yazılı delil başlangıcı kabul etsek dahi müvekkilin borçlu olmadığını ispat edebileceğimiz hiçbir belgemiz yok. Bu nedenle de savunmalarımı sağlam bir zemine dayandıramıyorum.
Old 07-05-2009, 10:58   #4
qendal21

 
Varsayılan

selamlar;
alacaklı elindeki kağıt HUMK 292/2 ye göre yazılı delil başlangıcıdır.(tabi eğer siz kağıdın müvekkilinizin elinden çıktığını kabul ederseniz) yazılı delil başlangıcı tek başına delil olamaz. alacaklının bu belge ile birlikte tanık dinletmesi gerekmektedir. eğer tanık ta dinletir ise bu durumda borcu ödemiş olduğunuz konusunda ispat külfeti sizin tarafa düşer. karşı tarafın yazılı delil başlangıcı ve tanık şartlarını yerine getirmesi durumunda alacaklının elinde kesin delil mevcut olacağından(senet) bu durumda sizin de borcu ödediğinizi senet ile ıspat etmeniz gerekir. (senede karşı senet ile ispat zorunluluğu). bu açıdan eğer elinizde borcu ödediğinize ilişkin bir senet yok ise yazıyı inkar etmenizi öneririm. öğrenmek istediğim bir husus var. acaba senet üzerinde vade tarihi yazılımıdır? yazılı ise tarihi müvekkiliniz mi yoksa karşı taraf mı yazmıştır? bunlara vereceğiniz cevap doğrultusunda belki bir çıkış bulunabilir.
saygılarımla.
Old 08-05-2009, 16:02   #5
Av.bozkara

 
Varsayılan

sevgili gendal21 söz konusu kağıt parçası üzerinde yazılanı aynen aktarayım;"24.11.2006 tarihinde .... abime 2000 EURO borcum vardır. isim-soyisim"

Söz konusu yazının tamamı müvekkilin el ürünüdür.

Karşı tarafın kötüniyetine binaen yazıyı inkar etmek zorunda kalıcaz gibi görünüyor.

Saygılarımla
Old 09-05-2009, 10:53   #6
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Ortada yazılı delil başlangıcı olduğundan senet olmadığında ödeme iddiasını taraflar kardeş olduğundan tanıkla ispat edebilirsiniz görüşündeyim.Yani senede karşı senetle ispat zorunluluğu burda uygulanmaz.
Old 09-05-2009, 11:05   #7
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

HUMK 293'de senede karşı senetle ispat kuralının istisnaları arasında kardeşler arasındaki muamelelerden de söz edildiğinden ödeme iddianızın tanıkla ispatı bu halde mümkün olmalıdır.
Old 09-05-2009, 12:56   #8
hukuk işçisi

 
Varsayılan

1-Yazılı delil başlangıcı bir defa düzenlenmekle kardeşler arasındaki güven ilişkisi kalkacağından humk 293'ten istifade edilerek ödeme iddiası tanıkla ispatlanamaz. Kesin olarak ödeme iddiasının senetle ispatı gerekir.
2-İcraya itiraz edilerken ödeme iddiasında bulunulduğuna göre artık yazı inkarına gidilemez ve bu konuda inceleme yapılmaz.
3-Bizim kanaatimiz kalan tek ispat aracının alacaklıya yemin teklif etmesidir.
Old 09-05-2009, 13:00   #9
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Sayın Bozkara,

"karşı taraf olan müvekkil de ödeme iddiasında bulunduğuna göre"

yazınıdaki bu ifade üzerinden düşündüğümde müvekkiliniz itirazın iptali davasında davacı iddiasına karşılık bağlantılı bileşik ikrarda bulunmuştur. Davacı alacağı olduğu yönünde iddiada bulunmuş, davalı müvekkiliniz ise borcun var olduğunu bildirmiş ancak ödeme iddiasında bulunmuştur.

Burada bileşik ikrarın bölünüp-bölünemeyeceği hususu devreye girmektedir. Konu tartışmalıdır. Doktrinde bazı görüşler bölünemeyeceğini, dürüstlük edip ikrarda bulunan kişinin cezalandırılmaması gerektiğini düşünsede Yargıtay aksi görüştedir.

T.C.
YARGITAY
Onüçüncü Hukuk Dairesi Esas No: 2002/10468 Karar No: 2002/13325 Tarih: 12.12.2002
  • ALACAK DAVASI ( Davacının Davalıya Ödünç Olarak Verdiği Pararnın Ödenmediğini İleri Sürerek Tahsilini Talep Etmesi )
  • Bağlantılı BİRLEŞİK ikrar ( ikrarın Bölünebilmesine Karşın Yeminin Bölünememesi )
  • YEMİN ( Bağlantılı Birleşik ikrarın Bölünebilmesine Karşın Yeminin Bölünememesi )
  • ÖDÜNÇ ALINAN PARANIN TAHSİLİ ( Davalının Borcunu Ödediğini İddia Etmesi Durumunda Bunu İspatlamasının Gerekmesi )
ÖZET :
Davalının borcunu ödediğine dair savunması davacının dayandığı karz ilişkisini ikrar olup, niteliği itibarıyla Bağlantılı bileşik ikrar olduğundan bölünebilir ikrarlardandır. Borç aldığını ikrar eden davalının ödeme yaptığını yasal delillerle ispatlaması gerekir. Yargıtay içtihatlarına göre yemin bölünemez. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Somut olayda, davalı davacıya yemin teklif etmiş; davacı alacağını alamadığına dair yemin etmiştir. Davalı borcunu ödediğini ispatlayamadığından davanın kabulü gerekir.
DAVA :
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü:
KARAR :
Davacı, davalıya ödünç olarak verdiği 4500 DM'nin iade edilmediğini öne sürerek 4500 DM'nin karşılığı Türk parasının tahsilini istemiştir.
Davalı, muhtelif tarihlerde borcunu fazlasıyla ödediğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının borcunu ödediğine dair savunması davacının dayandığı karz ilişkisini ikrar olup, niteliği itibarıyla Bağlantılıbileşikikrar olduğundan bölünebilir ikrarlardandır.
Bu nedenle borç aldığını ikrar ettiğine göre, ödediğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Bu savunmasını ispat yönünde davacıya yemin teklif etmiş; davacı 4500 DM alacağını almadığını, ancak bir yıl boyunca kâr payı ödendiğini, 1500 DM ile de kocasına olan borcunu ödediğine yemin etmiştir. Yargıtayın öteden beri sapma göstermeyen içtihatlarına göre yemin bölünemez. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. Bir davada, bir tarafın öbürüne yemin yöneltmesi demek, iddianın sonucuna, yemin edecek kimsenin iradesine ve vicdanına bırakma, rıza gösterme demektir. HUMK'nun 337. ve sonraki maddelerinde yazılı, anda ilişkin hükümlerin hiçbirinde yemin altında söylenen sözlerin bölünmesine yer veren bir kural benimsenmiş değildir. Yemin metninin tüm olarak göz önünde bulundurulması gerekir. ( HGK. 21.11.1962 6/84-65 AD. 163/4-5 s. 455-457 ) Davalı borcunu ödediğini yasal delillerle kanıtlayamadığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ :
Açıklanan gerekçe ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kanaatime göre ispat yükü ikrar sebebiyle ve yukarıdaki Yargıtay görüşü doğrultusunda üzerinizdedir. İkrar kesin bir kanıt olduğu için ancak kesin bir kanıtla ödeme iddianızı ispat etmek zorundasınız.
Old 09-05-2009, 16:55   #10
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

sayın meslektaşım,
imzasız bir kağıt parçasını senet gibi görmek mümkün değil. zira senedin bazı özellikleri olduğunu biliyoruz. düzenleme tarihi vade senet kelimesinin geçmesi gibi.

bu durumda sadece para alacak idim bu kağıdı yazdım para vermediği için imzalamadım diyerek savunma yapmanız yeterli bence. para ödemesi yaptığınıza ilişkin bir iddiada bulunmanız bu borcum vardı ve ödemedim anlamına gelir. imzasız bir kağıt nedeni ile borcu kabul etmeniz anlam bence.
Old 10-05-2009, 11:06   #11
Hasan Coşkun

 
Varsayılan

Madde 290 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/21 md.)

Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler dörtyüz milyon liradan az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. *1*

Madde 291 - (Mülga madde: 29/06/1956 - 6763/47 md.)

Madde 292 - Senetle ispatı lazımgelen hususlarda tahriri bir mukaddimei beyyine mevcut olursa şahit istimaı caizdir.

Mukaddimei beyyine müddeabihin tamamen sübutuna kafi olmamakla beraber bunun vukuuna delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraf canibinden verilen evrak ve vesaiktir.

Sayın hukuk işçisi dikkat edilirse madde 290 da senede bağlı her çeşit iddiaya karşı deniyor.Yazılı delil başlangıcına bağlı demiyor. Güven ilişkisinin ortadan kalkmış sayılabilmesi için bir senedin varlığı gerekir.
Old 10-05-2009, 14:39   #12
zgr

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım bence Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu Madde 236 yı gözden kaçırmamak lazımdır. Nedeni ise davalı(borçlu) dava evrakında ödeme yaptığını ifade etmekle borçlu olduğunu mahkeme içi ikrarla ortaya koymuştur. Biliyorsunuzki mahkeme dışı ikrar haricinde mahkeme evrakına dercedilen her ikrar kesin delil teşkil eder. Davalının borçlu olduğu artık kesin delille sabittir. Bu nedenle davacının kardeş olması nedeniyle yazılı delil başlangıcına tanık veya sair takdiri delilleri ekleyerek savunma yapılması kabul görmez. Her zaman için kesin delil takdiri delil karşısında tercih edilir. Bu durumda davalının elinde ödemeye dair yazılı bir belge olamdığına göre kesin delil olarak bir tek taraf yemini kalmıştır. Hakim dahi re'sen yemin teklif edemez. Çünkü davacının iddiası kesin delille sabittir. Salt yazılı delil başlangıcı veya takdiri bir delil sunulsaydı hakim kanaatini kesinleştirmek için davacıdan yemin etmesini isteyebilirdi. Bu durumda en akıllıcası karşı tarafa yemin teklif etmek veya netice-i talebi kabul edip en azından yargılama masraflarından kurtulmaktır. Saygılar efendim.
Old 11-05-2009, 14:24   #13
Av.bozkara

 
Varsayılan

sevgili meslektaşlar zannedersem kağıt parçasının içeriği yanlış anlaşılmış. Çünkü burada alacaklı olan şahıs müvekkilin kardeşi değil. ... abi yani ali abi mehmet abi gibi bir ifade tarzı kullanılmış.

Bilgilerinize

Saygılarımla
Old 11-05-2009, 15:01   #14
zgr

 
Varsayılan

Ne tür abi olursa olsun ikrar vuku bulmuş artık bir tek yemin kalmış gerisi davacının insafında.
Old 12-05-2009, 12:00   #15
qendal21

 
Varsayılan selamlar

Alıntı:
Yazan Av.bozkara
sevgili gendal21 söz konusu kağıt parçası üzerinde yazılanı aynen aktarayım;"24.11.2006 tarihinde .... abime 2000 EURO borcum vardır. isim-soyisim"

Söz konusu yazının tamamı müvekkilin el ürünüdür.

Karşı tarafın kötüniyetine binaen yazıyı inkar etmek zorunda kalıcaz gibi görünüyor.

Saygılarımla
sayın Av. Bozkara açıkçası ben bir çıkış bulamadım. karşı tarafın elinde, tanık ile ispat eder ise ki edecektir, kesin delil vardır. sizin bu kesin delili senet ile çürütmeniz gerekir ki eliniz de bir senet bulunmamaktadır. size önerim, yazıyı inkar etmeniz, akabinde bir menfi tespit davası açmanızdır. açacağınız bu davada kanaatimce ispat külfeti karşı tarafa düşecektir. nitekim karşı taraf bu sefer söz konusu senedi hangi hukuki sebebe istinaden elde ettiğini ve söz konusu hukuki sebebi ispatlama külfeti altında kalacaktır. böylelikle takibe itirazınıza ilikin hukuk mahkemesinde açılan itirazın iptali davasında bir bekletici mesele kararı verilebilir. umarım size azıcık da olsa yardımcı olabilmişimdir.
saygılarımla.
Old 12-05-2009, 12:14   #16
qendal21

 
Varsayılan

sayın Av. Bozkara,
ayrıca humk 293/5 düzenlenen, hile durumunda tanık dinletilebilir, hükmünden faydalanabilirsiniz. yani senedin müvekkilinizin elinden hile ile alındığını tanık ile ispat edebilirsiniz.
saygılarımla.
Old 12-05-2009, 12:30   #17
qendal21

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV ŞEYDA
sayın meslektaşım,
imzasız bir kağıt parçasını senet gibi görmek mümkün değil. zira senedin bazı özellikleri olduğunu biliyoruz. düzenleme tarihi vade senet kelimesinin geçmesi gibi.

bu durumda sadece para alacak idim bu kağıdı yazdım para vermediği için imzalamadım diyerek savunma yapmanız yeterli bence. para ödemesi yaptığınıza ilişkin bir iddiada bulunmanız bu borcum vardı ve ödemedim anlamına gelir. imzasız bir kağıt nedeni ile borcu kabul etmeniz anlam bence.
Sayın Av. Şeyda,
sizin söz ettiğiniz yanılmıyorsam kambiyo senetleridir. kambiyo senetlerinde zaten ispat olarak bir sorun yoktur. adi senetlerden daha kuvvetli senetlerdir. ancak söz konusu olayda alacaklının elinde yazılı delil başlangıcı vardır. (HUMK 292) elinde yazılı delil başlangıcı bulunan kimse tanık da dinletirse elinde senet hükmünde kesin bir delil olur ki karşı tarafada bunu ancak senet ile çürütme imkanı kalır.
saygılarımla.
Old 12-05-2009, 12:33   #18
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

Sayın meslketaşlarım ... abiye ... tl borcum var demek nasıl senet oluyor ortada bir senet olmadığı kanaatindeyim adi ya da değil.
Old 12-05-2009, 14:22   #19
zgr

 
Varsayılan

Hocam neyi tartışıp duruyorsunuz hayret ediyorum icra takibi yazılı delil başlangıcına dayalı olarak yapılmış öyle değilmi. Borçlu bu dayanağa göre gönderilen ödeme emrine itiraz ederken "ödedim" dememiş mi? Demiş. Demekki ödediği borç bu yazılı delil başlangıcından kaynaklanan borç. Bu bir ikrarmıdır? Evet. Aynı ifadeyi zannediyorum mahkemedede kullanmış. O zaman ödediğini senetle veya sair başka bir kesin delille ortaya koyması lazım. Senet olmadığına göre geriye kesin delil olarak bir tek taraf yemini kalıyor. Yazıyı inkar edip tespit davası açsa bile yazı borçlunun eli ürünü olduğu için borçlunun aleyhinde karar çıkacaktır. Ayrıca yine yazılı delil başlangıcına dayanan icra takibine itiraz ederken ödedim demekle borcu ve borç kaynağı belgeyi ikrarda bulunarak tanımışsan böyle bir kesin delil karşısında "hile ile alındı" deyip tanık dinletilmesinin ne kıymeti olabilir anlamıyorum. Önce "ödedim " diyorsun sonra "hile ile alındı" bir sonuç alınacağını zannetmiyorum.
Old 12-05-2009, 17:37   #20
Hasan Bahadır Büyükavcı

 
Varsayılan

Forumda 2 husus tartışılmakta;

1) İkrar edilen durum karşısında cevaben verilen ödeme iddiası nasıl ispat edilecek?

2) "Abime" tabirini içeren belgenin delil niteliği?
Old 12-05-2009, 17:45   #21
hukuk işçisi

 
Varsayılan

[quote=AV ŞEYDA]durumda sadece para alacak idim bu kağıdı yazdım para vermediği için imzalamadım diyerek savunma yapmanız yeterli bence.[\quote]
Sayın Şeyda paranın alacaklıya ödendiği iddiası var bu iddia dayanaksız kalıyor ayrıca kimsenin senet iddiası bulunmamakta olup tanık yardımıyla HUMK gereği senet kuvvetine erişiyor yazılı belge adına ne derseniz deyin
Old 13-05-2009, 12:13   #22
qendal21

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zgr
Hocam neyi tartışıp duruyorsunuz hayret ediyorum icra takibi yazılı delil başlangıcına dayalı olarak yapılmış öyle değilmi. Borçlu bu dayanağa göre gönderilen ödeme emrine itiraz ederken "ödedim" dememiş mi? Demiş. Demekki ödediği borç bu yazılı delil başlangıcından kaynaklanan borç. Bu bir ikrarmıdır? Evet. Aynı ifadeyi zannediyorum mahkemedede kullanmış. O zaman ödediğini senetle veya sair başka bir kesin delille ortaya koyması lazım. Senet olmadığına göre geriye kesin delil olarak bir tek taraf yemini kalıyor. Yazıyı inkar edip tespit davası açsa bile yazı borçlunun eli ürünü olduğu için borçlunun aleyhinde karar çıkacaktır. Ayrıca yine yazılı delil başlangıcına dayanan icra takibine itiraz ederken ödedim demekle borcu ve borç kaynağı belgeyi ikrarda bulunarak tanımışsan böyle bir kesin delil karşısında "hile ile alındı" deyip tanık dinletilmesinin ne kıymeti olabilir anlamıyorum. Önce "ödedim " diyorsun sonra "hile ile alındı" bir sonuç alınacağını zannetmiyorum.
sayın zgr;
bir borcu ödemenin ikrar anlamına gelip gelmediği her somut olayın koşullarında değerlendirilmelidir. kişi kendisine bir takip yapılmasından korktuğu için, icralarla uğraşmamak için, ilerde bir menfi tespit davası açmayı düşüneceği için borcu ödemiş olabilir. örneğin bir senede karşı borcu ödedim ancak altındaki imza bana ait değildir, dolayısı ile borcum bulunmamaktadır şeklinde bir itirazda, borcu ödedim dediği için ikrar mı etmiş sayılır? hayır sayılmaz. şimdi bizim olayda borçlu takibe nasıl itiraz etmiştir? sadece ödedim mi demiştir? bu durumda sayın zgr sizinde dediğiniz gibi borç ikrar edilmiş sayılır. ancak ''ödedim ancak senet benden hile ile alındı'' şeklinde veya benzer yoruma dayalı itirazda borç ikrarı söz konusu değildir. ve borçlu hileye mağruz kaldığını tanık ile ispat edebilir.
saygılarımla
Old 13-05-2009, 15:09   #23
Av.bozkara

 
Varsayılan

sevgili meslektaşlar; müvekkil icra dosyasına "Borca, faize ve ferilerine itiraz ederim" şeklinde çok genel bir itirazda bulunmuştur. Yani söz konusu kağıt parçasındaki yazıya ve içeriğine hiçbir şekilde değinmemiş. Yazıyı (kağıt parçasını) ne kabul ne de inkar etmiştir. Sadece söz konusu borca faize ve ferilerine itiraz ediyorum demekle yetinmiştir.

Bilgilerinize,

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlamsiz İcra Takİbİne Yapilan İtİraz av.suleyman Meslektaşların Soruları 14 03-10-2009 14:28
MÜracaat Hakki GeÇmİŞ Senet Ve İlamsiz Takİp Av. Selcan Meslektaşların Soruları 4 05-09-2008 12:40
İlamsiz Takİp avseher Meslektaşların Soruları 3 06-12-2007 11:59
Borç İkrarı İçeren Sözleşmede Tanık İmzasına Da Yer Verilmesinin hukuki Anlamı Nedir Av.Mehmet Saim Dikici Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 10 31-07-2006 19:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06502199 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.