Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bandrolsüz CD Satışı İle İlgili Yargıtay Kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2011, 18:04   #1
princepss

 
Varsayılan Bandrolsüz CD Satışı İle İlgili Yargıtay Kararı

Merhabalar,

Bandrolsüz CD satılması (çoğaltma yok, sadece satış) ile ilgili olarak bir Yargıtay kararı arıyorum. Bu karardan geçenlerde bir televizyonda bahsedilmiş. Cezanın sadece çoğaltana verileceği ile ilgili bir karar. Bu kararı aradım ancak bulamadım. Yardımcı olabilecek bir meslektaşım vardır umarım.

Yine bu bandrolsüz CD satışında, satış esnasında değil de sadece bulundurma esnasında bir tespit oluyor. Bu durumda, açılan kamu davası nasıl seyredecektir?

İyi çalışmalar...
Old 22-12-2011, 18:12   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Kararın esss ve karar numarasını söylerseniz daha kolay yardımcı oluruz...
Ancak
Alıntı:

5846 sayılı yasanın 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 143. maddesi ile değişik 81/4. maddesinde "Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticari amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır." hükmüne yer verilmiş ise de, maddenin içtimayı düzenleyen 13. fıkrasında yer alan "Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71. maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde, fail hakkında sadece 71. maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır." hükmü ve 5728 sayılı yasanın 138. maddesiyle değişik 71/1. maddesindeki "Bu kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret ve ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur." şeklindeki hüküm ve aynı yasanın soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir.
demektedir.
Old 23-12-2011, 13:19   #3
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

7.Ceza Dairesi
Esas: 2011/3116
Karar: 2011/3985
Karar Tarihi: 06.04.2011


5846 SAYILI YASAYA MUHALEFET SUÇU - ESERLER ÜZERİNDE HAK SAHİBİ OLANLARIN BELİRLENMESİ VE DAVADAN HABERDAR EDİLMELERİ GEREĞİ - HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASININ OLANAKLI HALE GELDİĞİ - YASAL KOŞULLARIN OLUŞUP OLUŞMADIĞININ İNCELENMESİ GEREKTİĞİ

ÖZET: Eserler üzerinde hak sahipleri olan suçun mağdurları belirlenip, davadan haberdar edildikten sonra, yasal sürede şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmı tarafından şikayette bulunulması ve hak sahibi olunduğunun ispatlanması veya şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmı tarafından şikayette bulunulmaması veya hak sahibi olunduğunun ispatlanamaması durumlarına göre, lehe olan yasa maddesinin belirlenmesi açısından, ilgili yasa maddelerinin karşılaştırılıp, sonucuna göre uygulama yapılması zorunludur. Hükümden sonra yayımlanarak yürürlüğe giren yasa değişikliği uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasının olanaklı hale gelmesi karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanarak, sonucuna göre uygulama yapılması gerekir.

(5846 S. K. m. 71, 72, 75, 81) (5271 S. K. m. 231, 234) (5237 S. K. m. 7)

Dava: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İddianamede, suça konu CD'lerin korsan ve bandrolsüz çoğaltıldığı yönünde anlatım bulunduğu gözetilerek yapılan incelemede;

1- 5846 sayılı yasanın 08.02.2008 tarih ve 26781 Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 yasanın 143. maddesi ile değişik 81/4. maddesinde <Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticari amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.> Hükmüne yer verilmiş ise de, aynı maddenin içtimaiyi düzenleyen 13. fıkrasında yer alan <Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71’inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde, fail hakkında sadece 71’inci maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.> hükmü ve 5728 sayılı kanunun 138. maddesiyle değişik 71/1. maddesindeki <Bu kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.> şeklindeki hüküm ve aynı yasanın soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki <71 ve 72’nci maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.> ve <Bu kanunda yer alan soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı suçlar dolayısıyla başta Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri olmak üzere ilgili gerçek ve tüzel kişiler tarafından eser üzerinde manevi ve mali hak sahibi kişiler şikayet haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla durumdan haberdar edilirler.> hükümleri dikkate alınarak 5271 sayılı Yasa'nın 234/2. maddesi ve 5846 sayılı Yasa'nın 5728 sayılı Yasa'nın 140. maddesi ile değişik 75. maddesi gereğince, eserler üzerinde hak sahipleri olan suçun mağdurları belirlenip davadan haberdar edildikten sonra yasal sürede şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmi tarafından şikayette bulunulması ve hak sahibi olunduğunun ispatlanması halinde lehe yasanın belirlenmesi bakımından 5846 sayılı Yasanın suç tarihinde yürürlükte bulunan 5101 sayılı Yasa ile değişik 81. maddesinin 9. fıkrasının 1/b alt bendi ile 5728 sayılı Yasa ile değişik 81/13 maddesi ve aynı yasanın 71/1. madde hükümleri, şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmı tarafından şikayette bulunulmaması veya hak sahibi olunduğunun ispatlanamaması halinde ise 5846 sayılı Yasanın 5728 sayılı Yasa ile değişik 81/4 ve 5101 sayılı Yasa ile değişik 81. maddesinin 9. fıkrasının 1/b alt bendi hükümleri karşılaştırılıp sonucuna göre uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması,

2- Hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.’nun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkraları uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasının olanaklı hale gelmesi ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı yasanın 7. maddesi ile bir cümle eklenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK.’nın 7. maddesi gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığının mahkemesince saptanarak sonucuna göre uygulama yapılması zorunluluğu,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.’nun 321. maddesi uyarınca sanığın cezada kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 06.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 23-12-2011, 13:21   #4
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

7.Ceza Dairesi
Esas: 2009/2977
Karar: 2011/3012
Karar Tarihi: 16.03.2011


BANDROLSÜZ MÜZİK VE SİNEMA ESERİ İÇEREN CD SATMA SUÇU - SANIĞIN FİİLİNİN SUÇ VE KARAR TARİHİNDE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN KANUN KAPSAMINDA OLUP OLMAMASI - ESERLER ÜZERİNDE HAK SAHİPLERİ OLAN SUÇUN MAĞDURLARIN DAVADAN HABERDAR EDİLMESİ - LEHE YASANIN BELİRLENMESİ

ÖZET: Eserler üzerinde hak sahipleri olan suçun mağdurları davadan haberdar edildikten sonra yasal sürede şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmı tarafından şikayette bulunulması ve hak sahibi olunduğunun ispatlanması halinde lehe yasanın belirlenmesi bakımından mahkemece uygulama yapılmasının gerekmesi bozmayı gerektirir.

(5846 S. K. m. 71, 75, 81) (5271 S. K. m. 234)

Dava ve Karar: Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

1- Sanık hakkında bandrolsüz müzik ve sinema eseri içeren CD.leri kaldırım üzerinde satmaktan dava açılmış olup, sanığın fiilinin suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81/9-1-a maddesi kapsamında bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,

Yasaya aykırı,

2- 5846 sayılı yasanın 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 143. maddesi ile değişik 81/4. maddesinde <Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticari amaçla satın alan yada kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.> Hükmüne yer verilmiş ise de, aynı maddenin içtimayı düzenleyen 13. fıkrasında yer alan <Bandrol yükümlülüğüne aykırılığın aynı eserle ilgili olarak 71 inci maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde tanımlanan suçla birlikte işlenmesi halinde, fail hakkında sadece 71 inci maddeye göre cezaya hükmolunur. Ancak, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.> hükmü ve 5728 sayılı kanunun 138. maddesiyle değişik 71/1. maddesindeki <Bu kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek: Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticari amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.> şeklindeki hüküm ve aynı yasanın soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki <71 ve 72 nci maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.> ve <Bu kanunda yer alan soruşturma ve kovuşturması şikayete bağlı suçlar dolayısıyla başta Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri olmak üzere ilgili gerçek ve tüzel kişiler tarafından, eser üzerinde manevi ve mali hak sahibi kişiler şikayet haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla durumdan haberdar edilirler.> hükümleri dikkate alınarak 5271 sayılı yasanın 234/2. maddesi ve 5846 sayılı yasanın 5728 sayılı kanunun 140. maddesi ile değişik 75. maddesi gereğince, eserler üzerinde hak sahipleri olan suçun mağdurları davadan haberdar edildikten sonra yasal sürede şikayet hakkı bulunanlardan biri ya da bir kısmı tarafından şikayette bulunulması ve hak sahibi olunduğunun ispatlanması halinde lehe yasanın belirlenmesi bakımından 5846 sayılı yasanın suç tarihinde yürürlükte bulunan 5101 sayılı yasa ile değişik 81. maddesinin 9. fıkrasının 1/b alt bendi ile 5728 sayılı yasa ile değişik 81/13 maddesi ve aynı yasanın 71/1. madde hükümleri karşılaştırılıp sonucuna göre mahkemece uygulama yapılmasının gerekmesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.03.2011 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 23-12-2011, 13:24   #5
üye7160

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Ceza Genel Kurulu
Esas: 2007/YYB-72
Karar: 2007/74
Karar Tarihi: 27.03.2007


BANDROLSÜZ CD SATMAK SUÇU - USUL HÜKÜMLERİNİN DERHAL UYGULANIRLIĞI İLKESİ - GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASI GEREĞİ

ÖZET: Atılı eylem ister adli yaptırımı gerektiren suç, isterse idari yaptırımı gerektiren kabahat oluştursun, her iki halde de yargılama yaparak kovuşturma konusu fiili değerlendirme ve gerektirdiği yaptırımı belirleme görevinin adli mercie ait olma usulü getirilmekle, usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı ilkesi gereğince görevli merciin Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesi olacağı sonucuna varılmasına binaen Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması icap etmektedir.

(3257 S. K. m. 9, 12) (5846 S. K. m. 81) (1684 S. K. m. 1) (5237 S. K. m. 55) (5326 S. K. m. 24) (YCGK 10.05.2005 T. 2005/51 E. 2005/47 K.)

Dava: Bandrolsüz CD satmak suçundan açılan kamu davası sonunda Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesi yüklenen eylemin 3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanununun 9. maddesi delaletiyle 12. maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın G…… Belediye Başkanlığına gönderilmesine karar vermiştir.

G..... Belediye Encümeni de; sanığın eyleminin 5846 sayılı Yasanın 81/7-9-a maddesi kapsamında kaldığından bahisle karşı görevsizlik kararı vermiştir.

Dosya görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmekle okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Çözümü gereken uyuşmazlık, somut olayda sanığa yüklenen eylemle ilgili yaptırım uygulama hususunda Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin mi yoksa, G....... Belediye Encümeninin mi görevli olduğunun belirlenmesi hususunda toplanmaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.05.2005 gün ve 51-47 sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;

1- Devlet sistemimiz içinde yer alan il ve ilçe idare kurulları, en büyük mülkî amirlikler, belediye makamları, gümrük komisyonları, orman işletme şeflikleri gibi makamlar, yargı mercii olmadıkları halde, yaptırım uygulama bakımından kendilerine kısmen kaza yetkisi verilmiş makamlardan olmaları nedeniyle, adli yargı mercii olan genel mahkemeler ile kaza yetkisini haiz bu makamlar arasında çıkabilecek görev ve yetki uyuşmazlıkları, merci belirleme suretiyle çözme görevinin, 1684 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca Ceza Genel Kuruluna ait olması gerekmesine,

2- Somut olayda, Bakırköy C.Başsavcılığınca 04.10.2004 gün ve 57529-16939 sayılı iddianame ile, sanığın seyyar tezgahında bandrolsüz CD satarken görevlilerce tespit edildiği iddiasıyla 5846 sayılı Yasanın 81 ve TCY. nın 55/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.

Yerel Mahkemece görevsizlik kararında dayanılan, 3257 sayılı Video ve Müzik Eserleri Yasasının <İdari Ceza> başlıklı 12. maddesi, <9 uncu madde hükmüne aykırı olarak işletme belgesiz veya bandrolsüz ve özel işaretsiz eserlerin ve kopyalarının her biri için belediyelerce 10.000 lira para cezası tahsil edilir.

Belediye sınırları dışında bu cezalar, mahallin en büyük mülki amirliği tarafından verilir.

Bu cezalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre mal memurluğunca tahsil edilir.

İdari cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen cezalar kesindir.> hükmünü taşımakta iken, 12.03.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 5101 sayılı Yasa ile başlığıyla birlikte değiştirilmiş ve suç tarihi itibariyle madde başlığı <Bandrol kullanımına ilişkin ihlallerde uygulanacak ceza hükümleri", madde ise,

<Bu Kanunun bandrol kullanımına ilişkin hükümlerine aykırı fiillerde bulunanlar hakkında, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 81 inci maddesinde öngörülen cezalar uygulanır.> şekline dönüşmüştür.

İddianamede suç tarihi olan 28.09.2004 günü itibariyle sanık hakkında uygulanması istenen 5846 sayılı Yasanın 81. maddesi de 5101 sayılı Yasa ile değiştirilmiş olup, 7. fıkrası;

<Bu Kanun kapsamında korunan, yasal olarak çoğaltılmış, bandrollü nüshaların da yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışı yasaktır. Bu nüshalara da genel kolluk veya zabıta gördüğü yerde el koymak ve topladığı nüsha ve yayınları yetkili mercilere göndermek zorundadır. Bu şekilde toplanan nüsha ve yayınların, satış veya diğer yollarla değerlendirilme şekli ilgili alan meslek birliklerinin de görüşlerini almak suretiyle Bakanlıkça belirlenir.> hükmünü taşımaktadır.

Aynı maddenin 11. fıkrasının 1. bendinin, (a) alt bendi ise, <Bu maddenin yedinci fıkrasında sayılan yerlerde, bandrol almaksızın satanlar hakkında, üç aydan iki yıla kadar hapis veya beş milyar liradan elli milyar liraya kadar ağır para cezasına veya zararın ağırlığı dikkate alınarak her ikisine birden> hükmolunur şeklindedir.

Görüldüğü gibi suç tarihinde yürürlükte olan mevzuata göre, sanık hakkında yasada öngörülen yaptırımın tür ve miktarı nazara alındığında adliye mahkemelerinde yargılanması gerekmektedir.

Kaldı ki, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 24. maddesinde; <Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir.> hükmü uyarınca atılı eylem ister adlî yaptırımı gerektiren suç, isterse idarî yaptırımı gerektiren kabahat oluştursun, her iki halde de yargılama yaparak kovuşturma konusu fiili değerlendirme ve gerektirdiği yaptırımı belirleme görevinin adli mercie ait olma usulü getirilmekle, usul hükümlerinin derhal uygulanırlığı ilkesi gereğince görevli merciin Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesi olacağı sonucuna varılmasına binaen Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması icap etmektedir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

Bakırköy 1. Çocuk Mahkemesinin 19.12.2005 gün ve 143-9 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,

Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 27.03.2007 tarihinde tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 26-12-2011, 18:00   #6
princepss

 
Varsayılan

İlginize teşekkür ediyorum. İşimize yarayabilecek kararlar bunlar.

Ancak, konuyla ilgili aradığım kararı hala bulamadım. Sadece, bu konuyla ilgili basında çıkan haberi yayınlıyorum:

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararına dayanak oluşturan dava şöyle gelişti:
Ankara’da 2004 yılında Kerem Pasajında H.Ç. isimli yurttaşın iş yerinde yapılan aramada “29 adet korsan erotik CD” ele geçirildi. H.Ç. hakkında “bandrolsüz eser satmak” suçunda Ankara Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinde dava açıldı. H.Ç. savunmasında CD’lerin kaçak olmadığını, bandrollerinin kiraya verdiği müşteriler tarafından söküldüğü öne sürdü. Mahkeme yaptığı yargılama sonunda H.Ç.’ye toplam 41 bin 660 lira para cezası verdi. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 7. Ceza Dairesi ise yerel mahkemenin kararını bozdu.
Daire kararında soruşturma ve kovuşturmaların usullerine uygun olarak yapılması gerektiğinin altını çizerek “Somut olayımızda ise, arama yapılmadan önce hakim kararı alınmamıştır. Öte yandan kolluk tarafından düzenlenen tutanaklarda gecikmesinde sakınca bulunan bir halden söz edilmemiştir” denildi. Cumhuriyet savcısının ve kolluğun arama konusundaki istisnai yetkisinin doğabilmesi için yasal koşuların oluşmadığı belirtilen kararda,“Arama işleminin hukuk aykırı olduğu, hukuka aykırı olarak yapılmış bir arama sonucu elde edilen delillerin geçerli delil kabul edilemez” denildi.
Bozma kararı sonrasında dava dosyası yeniden Ankara Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yerel mahkeme ilk kararında direndi. Mahkeme direnme kararında H.Ç.’ye ait iş yerinin pasaj içinde bulunduğunu, söz konusu “korsan CD’lerin de dükkanın önünde bulunan tel raflarda” bulunduğuna dikkat çekti. Polislerin bir ihbar üzerine söz konusu pasaja gittiği belirtilen kararda, “Ancak bu sırada kamuya açık, müşterilerin ve isteyen herkesin girebileceği pasaj içinde, sanığa ait dükkanın ise dışında raflarda dizili halde sergilenen CD’ler içinde suçu konu korsan CD’ler rastlanılmıştır. Somut olayda sanığa ait iş yerinde arama söz konusu değildir” denildi.
Hakim kararı psikoloji bozar
Yerel mahkeme direnme kararında en ufak olayda bile hakim kararın aranmasının kolluk kuvvetleri üzerinde psikolojik etikleri olduğu savunulurken, şu yorum dikkat çekti:
“Basın yayın kuruluşlarında yer verilen ve kolluk görevlilerinin suçüstü hallerinde dahi re’sen olaya el koyamayacağı yönündeki yanıltıcı ve hukuki dayanak yoksun haber ve kamuoyundaki yanlış bilgilenmeyi pekiştireceği, bu durumun hukuka ve orantılılık ilkesine uygun elde edilmiş kanıtlarla maddi gerçeğin ortaya çıkarılması suretiyle suç ile bozulan toplumsal düzenin yeniden kurulması, böylece bireysel hak ve özgürlüklerin toplumsal yaşam ve pratikte güvence altına alınması, bu yolla hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi amacına ulaşılması için gerekli bulunan psikolojik unsuru büyük ölçüde zedeleyeceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul geçen hafta Salı günü söz konusu dava dosyasını kara bağladı. Kurul yerel mahkemenin kararını daire kararı doğrultusunda bozdu. Kurul, suç tarihini de dikkat ederek davanın zaman aşımından düşmesine karar verdi.
Old 27-12-2011, 09:11   #7
üye7160

 
Varsayılan

Sayın Princepss,sorunuzu ilk sorduğunuzda korsan CD satanların ceza almayacağı sadece çoğaltan kimselerin cezalandırılacağına dair karar mevcut demiştiniz.Oysa ki bahsettiğiniz karar,korsan CD satan kişilerin cezai yaptırıma maruz kalmamaları gerektiğine ilişkin değildir.örnek dosya, kolluk kuvvetlerinin yaptığı aramanın usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu nedenle elde edilen delilin yasal olmadığı yönündedir.Yoksa düşündüğünüz gibi bandrolsüz CD satma suçundan dolayı cezalandırılmamak gibi bir durum mümkün değil.Yanıltıcı olmaması açısından bu ince hususa dikkat çekmek gerekir diye düşünüyorum.
Old 27-12-2011, 09:44   #8
princepss

 
Varsayılan

Gündem2008


Hürriyet'i Takip Et






Korsan CD'yi satana değil, basana hapis

Ali DAĞLAR / İSTANBUL
04.02.2003



Arastirdikca yeni seyler buluyorum. İlk sordugum soru ile ilgili haber sole:


Yargıtay, korsan CD satan kişiye verilen 3 yıl 4 aylık hapis kararını ‘‘Satana değil çoğaltana hapis cezası verilebilir’’ gerekçesiyle bozdu.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yapılan son değişiklikle korsan CD satıcılarına verilen hapis cezası Yargıtay'dan döndü. Yargıtay 7'inci Ceza Dairesi işportada bandrolsüz CD satarken yakalanan Mehmet Ali Keskin'e verilen 3 yıl 4 ay hapis ve 50 milyar liralık para cezasını şu gerekçeyle bozdu: ‘‘Satıcının değil çoğaltanın cezalandırılması gerekir.’’

İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi, işporta tezgahında bandrolsüz CD satarken yakalanan Mehmet Ali Keskin'i mahkum etti. Yargıtay 7'inci Ceza Dairesi, satıcılara ‘‘İşletme belgesiz veya bandrolsüz ve özel işaretsiz eserlerin ve kopyalarının her biri için belediyelerce 10.000 lira para cezası’’ verilebileceğini belirtti
Old 27-12-2011, 14:25   #9
üye7160

 
Varsayılan

Aynı Yargıtay yukarıda paylaştığım ikisi 2011 tarihli kararlarında da aksine bir hüküm kurmuyormu?

"5846 sayılı yasanın 08.02.2008 tarih ve 26781 Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 yasanın 143. maddesi ile değişik 81/4. maddesinde <Bandrol yükümlülüğüne aykırı ya da bandrolsüz olarak bir eseri çoğaltıp satışa arz eden, satan, dağıtan veya ticari amaçla satın alan ya da kabul eden kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır."

YASA BU KADAR AÇIKKEN HEMDE..İLGİNÇ..
Old 21-06-2012, 09:23   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Temcit pilavını ısıttım:

T.C.

YARGITAY

7. CEZA DAİRESİ

E. 2008/18278

K. 2011/2532

T. 15.3.2011

• BANDROLSÜZ CV VE VSD SATMAK ( Yakalama ve El Koyma Tutanağında Suçun İşlendiğinin Sabit Olduğu - Sanığın Tezgahın Başında Geçici Olarak Bulunduğunu ve Tezgahın Sahibinin Kimliğini Bilmediğini Beyan Etmesinin Kendisini Suçtan Kurtamaya Yönelik Olduğu )

• SEYYAR TEZGAHTA BANDROLSÜZ CV SATMAK ( Sanığın Kendisini Suçtan Kurtarmaya Yönelik Beyanlarının Dikkate Alınamayacağı/Yakalama ve El Koyma Tutanağına Göre Satış Yaparken Yakalandığı - Mahkumiyete Karar Verileceği )

5846/m.71, 81


ÖZET : Yakalama ve el koyma tutanağına göre, sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD ve VCD satarken yakalandığı anlaşılmıştır. Sanık aşamalardaki beyanlarında da tezgahın başında geçici olarak bulunduğunu ve tezgahın sahibinin kimliğini bilmediğini beyan etmiştir. Sanığın savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu gözetilmeksizin mahkumiyet yerine beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Yakalama ve el koyma tutanağına göre, sanığın seyyar tezgahta bandrolsüz CD ve VCD satarken yakalandığının anlaşılmasına, sanık aşamalardaki beyanlarında da tezgahın başında geçici olarak bulunduğuna ve tezgahın sahibinin kimliğini bilmediğine yönelik beyanları nazara alındığında, sanığın savunmasının kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu gözetilmeksizin mahkumiyet yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümün 5320 Sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 Sayılı C.M.U.K.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.3.2011 günü oybirliğiyle karar verildi. (Kaynak : Kazancı)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İş Akdinin Feshiyle İlgili Yargıtay Kararı arıyorum!!! Av. Gökhan Tazegül Meslektaşların Soruları 2 15-02-2010 13:17
Teşebbüsten Dolayı Cezanın İndİrİmİ İle İlgili Yargıtay Kararı Veli KARATAŞ Meslektaşların Soruları 2 08-04-2009 15:14
Kısa Karar İle İlgili Yargıtay Kararı? Emin Cihan UYSAL Hukuk Soruları 1 15-02-2009 22:17
Bandrolsüz içki satışı(4733 sayılı kanuna muhalefet) Av.Nilay TOPRAK Meslektaşların Soruları 3 06-02-2009 17:08
İsim Tashihi İle İlgili Yargıtay Kararı Arıyorum v. Aynur Meslektaşların Soruları 2 22-09-2008 17:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07028198 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.