Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Borclunun murisinden kalan ev,meskeniyet iddiasi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-09-2019, 09:48   #1
hukukçu306

 
Varsayılan Borclunun murisinden kalan ev,meskeniyet iddiasi

Merhabalar.icra takibinde borclu adina kayitli malvarligi yoktur.ancak vefat eden babasi adina bir ev var.evde de annesi ikamet ediyor.bu ev hakkinda elbirligi mulkiyetten payli mulkiyete gecilip haciz talep edilse,annesi yonunden meskeniyet iddiasinda bulunulabilir mi.tesekkurler.
Old 23-09-2019, 12:01   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşım. Müvekkilin 1/2 oranda pay sahibi olduğu taşınmazda meskeniyet şikayetinin kabulüne karar verildi.

Ayrıca bakınız;

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=71177

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13001
Old 23-09-2019, 12:54   #3
hukukçu306

 
Varsayılan

Muvekkiliniz kendisi mi oturuyordu meskende.benim sorum 3. Kisi meskeniyet iddiasimda bulunabilir mi seklinde.gonderdiginiz konu basliklarindaki yargitay kararlarina gore ucuncu kisiler meskeniyet iddiasinda bulunamaz diyor.
Old 23-09-2019, 13:42   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ

E. 1993/13437

K. 1993/17935

T. 16.11.1993

• MESKENİYET İDDİASI ( Taşınmazda Bizzat Oturmanın Şart Olmaması )

• İŞYERİ OLARAK KULLANILAN TAŞINMAZIN HACZİ ( Meskeniyet İddiası )

• MESKENİYET ŞİKAYETİ ( Yapılacak İşlemler )

• BİZZAT OTURULMAYAN GAYRİMENKULÜN HACZİ ( Meskeniyet İddiası )

• GAYRİMENKULÜN SIFATLARI ( Kıymet Takdir Raporunda Yanlış Yazılması )

2004/m.82

ÖZET : Borçlunun meskeniyet iddiasında bulunabilmesi için taşınmazda bizzat oturması gerekmediği gibi, orayı işyeri olarak kullanması da önemli değildir.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 26.10.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Borçluya ait taşınmazın kaydı üzerine 10.3.1993 tarihinde ihtiyati haciz konulmuştur. Borçlu şikayet dilekçesinde hacze kıymet takdir raporunu tebliğ ile muttali olduğunu bildirmiş alacaklı vekili ise cevap dilekçesinde borçlunun hacze 2 ay önce muttali olduğunu, savcılığa şikayette bulunduğunu beyanında evinin de haczedildiğini bildirdiğini şikayet süresinin geçtiğini ileri sürmüştür. Mercice bu iddia üzerinde durulmamıştır. Dosya içerisindeki icra dosyası fotokopileri arasında kıymet taktir raporunu tebliğine ilişkin belge veya borçlunun hacze muttali olduğunu gösterir bir belge ve bilgiye rastlanılmamıştır. İcra dosyası ve cevap dilekçesinde bahsi geçen Mersin Cumhuriyet Savcılığı`nın hazırlık sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi ve şikayetin süresinde olup olmadığının saptanması gerekir. Şikayet süresinde ise taşınmaz tapuda ahşap ev ve bahçe olarak kayıtlıdır. Kıymet takdir raporunda ise betonarme tek katlı 3 oda bir mutfaktan müteşekkil mesken olduğu belirtilmiştir. Bu taşınmazın işyeri olarak kullanılması mesken niteliğine etkili değildir. Meskeniyet şikayeti için borçlunun taşınmazda ikamet etmek zorunluluğu da yoktur. Uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak taşınmazın kıymetinin saptanması borçlunun sosyal ve ailevi durumu gözönünde bulundurularak haline münasip meskeni ne miktar para ile edinebileceğinin belirlenmesi, taşınmazın takdir edilen kıymeti borçlunun haline münasip evi edinebileceği miktardan düşük olması halinde şikayetin kabulü, aksi halde taşınmazın satılarak satış bedelinden haline münasip evi edinebileceği paranın ayrılarak kendisine verilmesi, fazlasının alacaklıya ödenmesine karar verilmek gerekirken noksan inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 16.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
------------------
Old 23-09-2019, 13:43   #5
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi
E: 2016/29222 K: 2017/2640 K.T.: 24.02.2017

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1- İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK’un 438. ve İİK’nın 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:

2- Meskeniyet şikayeti hakkında verilen kararlar, İİK’nın 363. maddesi uyarınca temyizi kabil olmakla, temyiz talebinin reddine dair … 15. İcra Mahkemesi’nin 05/08/2016 tarih ve 2016/818 E- 2016/587 K. sayılı ek kararının oybirliğiyle kaldırılmasına karar verildikten sonra, borçlunun, mahkemenin aynı sayılı 02/06/2016 tarihli asıl kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece, … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinin derdest olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/1-ı maddesi uyarınca şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.

İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Meskeniyet iddiası, İİK’nın 16. maddesi kapsamında şikayet olup, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır.

Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel bir yasal düzenleme de mevcut değildir.

Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunması, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmaz. Bir başka anlatımla borçlu, birden fazla takibe uğraması durumunda, her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Takip dosyalarındaki tarafların aynı olması sonucu değiştirmez.

O halde mahkemece, … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2014/17 Esas sayılı dosyasının getirtilerek, meskeniyet şikayetinin, farklı bir icra dosyası ile ilgili olup olmadığı tespit edilerek, borçlunun meskeniyet şikayetinin farklı bir icra dosyasına ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde, derdestlik şartları oluşmayacağından, yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve ilkelere göre şikayetin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nın 366. ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlunun meskeniyet itirazı Av.Ömer Faruk Aydın Meslektaşların Soruları 2 11-09-2013 09:16
meskeniyet iddiasında borçlunun eşinin evi varsa... praetortribunus Meslektaşların Soruları 3 05-11-2010 18:04
Kesinleşmemiş Meskeniyet İddiası ve borçlunun vefatı chatalog Meslektaşların Soruları 0 04-10-2010 13:14
murisinden kalan maaşı ölüm tarihinden mi alır BORATAN Meslektaşların Soruları 2 03-09-2010 11:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04664111 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.