Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

icra takibi ve 3083 sayılı kanun sorunu

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 4,67 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-04-2012, 18:40   #1
kaganelli

 
Varsayılan icra takibi ve 3083 sayılı kanun sorunu

Tapu kaydında 3083 sayılı kanun şerhi bulunan 28 dönümlük tarlanın 1/4 ü borçlu a'ya, 3/4 ü ise borçlu b'ye ait. Takibi kesinleştirip haczimizi koyduk. Elimizde elle tutulur başka birşeyimiz yok, borçluların da ödeme yapma gibi bir niyeti yok.
Bu taşınmazı satmanın bir yolu var mıdır arkadaşlar?
Old 18-04-2012, 10:06   #2
oklawa

 
Varsayılan

3083 sayılı kanunun - Madde 11 – Bu Kanuna göre dağıtılan topraklar bölünemez. Miras hükümleri dışında başkalarına devredilemez. Ancak dağıtılan çiftçilerle mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu arazi kamu yararı dışında hiçbir ayni hakla kayıtlanamaz, haczedilemez, satış vadine konu edilemez ve kiraya verilemez. Ancak sahibine bırakılan topraklar, o bölge için tespit edilen dağıtım normundan daha küçük parçalara hükmen veya rızaen bölünmemek suretiyle devir ve temlik edilebilir. Bu husus tapu siciline şerh edilir. İfadeleri yer almaktadır. Mal sahipleri sadece kullanım hakkına sahip olabilir.

Ancak sahibine bırakılan topraklar, o bölge için tespit edilen dağıtım normundan daha küçük parçalara hükmen veya rızaen bölünmemek suretiyle devir ve temlik edilebilir. ifadesi ile mal sahibinin insiyatifine bırakılabilir denilmektedir. Borçlularınız mal sahibi komununda ise tapuda 3083 sayılı kanun hakkında şerh olmaması gerektiği kanısındayım.
Old 18-04-2012, 14:47   #3
yılmazkan

 
Varsayılan

3083 sayılı kısaca sulama kanunu diyeceğim, kanunun 13.maddesinde bu taşınmazların devir ve temliklerinin kısıtlanacağı, ancak bu sürenin 5 yılı aşamayacağı, sürenin en çok 5 yıl daha uzatılacağı, son fıkrada ise kısıtlama süresi içerisinde mahkemeler ve icra müdürlüklerince devir ve temliki gerektiren karar verilemeyeceği düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye göre kısıtlama süresi dolmuş ise satış istemeye engel bir durum yoktur. Aşağıdaki karar birebir olayınıza uymasa da kısıtlama süresi dolmuş ise devir ve temlike konu edilebileceğine işaret etmektedir.
T.C. YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ

Esas :2003/3696
Karar:2003/4446
Tarih:30.05.2003

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.9.1997 gününde verilen dilekçeyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.6.2002 günlü hükmün YARGITAYca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı, davalıların Altınkum köyü 454 ve 441 parsel numaralı taşınmazlardaki paylarını 11.10.1996 tarihinde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını, bedelini ödediğini ve taşınmazların halen kullanımında olduğunu belirterek bu payların adına tescili İSTEĞİNDE BULUNMUŞTUR.

Davalılardan Fatma, Mahmut ve M.Mehmet davanın kabulünü istemişler, davalı Gülhan sözleşmenin geçersiz olduğunu ve ifa olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNİ İSTEMİŞTİR.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından TEMYİZ EDİLMİŞTİR.

Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil İSTEĞİNE İLİŞKİNDİR.

3083 sayılı Yasanın 13 üncü maddesi "Uygulama alanlarında Bakanlar Kurulu Kararının Resmi Gazetede yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz.......

Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde mahkemeler veya İcra İflas Daireleri tarafından bu arazi hakkında devir ve temlik gerektiren bir karar verilemez....." HÜKMÜNÜ İÇERMEKTEDİR.

Davaya konu 454 ve 441 parsel numaralı taşınmazların bulunduğu Altınkum Köyü 27.12.1992 tarih ve 21448 Sayılı Bakanlar kurulu kararıyla 3083 Sayılı Yasa uyarınca uygulama alanı OLARAK BELİRLENMİŞTİR.

Mahkemece, dava konusu taşınmazların bulunduğu Altınkum Köyünün 27.12.1992 tarihinde 3083 Sayılı Sulama Alanlarında Tarım Reformu Kanunu kapsamına alındığı, anılan yasanın 13 üncü maddesi gereğince bu yasa kapsamındaki taşınmazların 5 yıl süreyle satış vaadi sözleşmesine konu edilemeyeceğinden davacının tescil isteğinin dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin yok hükmünde olduğu gerekçesiyle davanın reddine KARAR VERİLMİŞTİR.

Ancak; kaynağını Borçlar Kanununun 22 nci maddesinden alan satış vaadi sözleşmeleri kişisel hak DOĞURAN SÖZLEŞMELERDİR. Bir başka deyişle yapılan sözleşmeyle satış vaadine konu taşınmazın mülkiyet durumunda bir değişiklik olmamakta ancak sözleşmeyle taşınmazı satın almayı vaad eden kişiye, sözleşmeden doğan bu hakkını satmayı vaad eden ve onun külli haleflerine karşı ileri sürebilme HAKKINI VERMEKTEDİR.

Belirtilen nedenle, satış vaadinde bulunan kimsenin o şey üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmış olması borç doğuran bir sözleşmenin yapılamayacağı veya yapılmış bir sözleşmenin geçersizliğini gerektirmez.

3083 Sayılı Yasanın 13 üncü maddesinin getirdiği devir ve temlik yasağı ve bu maddenin son fıkrası hükmü birlikte değerlendirildiğinde yasaklanan şahsi borç doğuran satış vaadi sözleşmesi değil TEMLİKİ TASARRUFTUR. Yapılan satış vaadi sözleşmesi bu nedenle geçerli BİR SÖZLEŞMEDİR. Ancak, anılan yasa hükmü gereğince sözleşmenin yasaklılık süresi içerisinde ifa olanağından söz edilemez.

Belirtilen nedenle, eldeki davaya konu satış vaadi sözleşmesi hernekadar yasaklılık süresi içerisinde yapılmış ise de yukarıda açıklanan nedenlerle, geçerli olup yasayla getirilen 5 yıllık süre yargılama aşamasında dolmuş olduğundan sözleşmenin ifa olanağının bulunduğunun kabulüyle tescil isteğinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hüküm BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine, 30.5.2003 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.
Old 19-04-2012, 08:49   #4
yılmazkan

 
Varsayılan

Sayın kaganelli, 3083 sayılı Sulama Kanununun 13.maddesinin son fıkrasının 'kısıtlama süresi içerisinde mahkemeler ve icra müdürlüklerince devir ve temliki gerektiren bir karar verilemez' şeklindeki düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 11.04.2012 tarih ve 2011/33 E.sayılı dosyası ile anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Yukarıdaki cevabımdan bir gün sonra bu kararı öğrenmiş bulunuyorum. İptal kararını takip ederek sorununuzu çözebilirsiniz.
Old 19-04-2012, 13:09   #5
yılmazkan

 
Varsayılan

Karar,11.04.2012 tarihli olduğu için örneği henüz yok. Ancak Anayasa Mahkemesinin internet sitesinde iptal kararını bulabilirsiniz. Linki veriyorum:
http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=gundem&id=371
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vekillikten Çekilme - 1136 Sayılı Kanun Md 41 - 6100 Sayılı Kanun Md 82 tiryakim Hukuk Sohbetleri 5 05-01-2012 12:04
4320 sayılı kanun kapsamında hükmedilen nafaka alacağının icra takibi hakkında av.aysil Meslektaşların Soruları 1 22-06-2011 19:35
icra takibi açılan bonoda zamanaşımı sorunu Avukat Özlem Meslektaşların Soruları 3 21-09-2010 14:16
5747 Sayılı Kanun ve re'sen devredilen işçilerin kıdem tazminatı sorunu Av.Seniha YALÇIN Meslektaşların Soruları 2 29-10-2009 12:24
adi şirket adına icra takibi ve temsilci sorunu Mefkure Meslektaşların Soruları 1 09-06-2009 22:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04092503 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.