Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaybolan boş çek koçanının iptalı nasıl yapılır.

Yanıt
Konu Notu: 4 oy, 4,75 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-11-2011, 16:51   #1
Av. Haydar ERDEM

 
Varsayılan kaybolan boş çek koçanının iptalı nasıl yapılır.

değerli meslektaşlarım,
Ths'ni iyice araştırmama rağmen yakın konular açılmış olmasına karşın sorunumun tam olarak çözümünü buladım bu yüzden görüşlerinizi almak için yeni bir konu açmam gerekti. değerli görüzlerinizi bildirirseniz ve yardımcı olursanız çok sevinirim.

Konu: müvekkilim çalıştığı bankadan almış olduğu çek kocanını yeni bir çek koçanı geldikten sonra hiç kullanmamış ve kaybetmiştir. 13 yaprak çek sayfası kayıptır. bankanın hatırlatması üzerine bu sayfaların kaybolduğunun farkına varılmıştır. yaklaşık 4 yıldır koçan kayıp ve hiç kullanan da olmamış. fakat banka eğer mahkemeden bu sayfaların iptali kararını getirmezsek kendi sorumluluğu olan limit kadar hesaba bloke koyacağını bildirmiştir. bu bloke yaklaşık 8.000 TL dir. ayrıca müvekkilin bulunduğu şehirde ticaret mahkemesi bulunmamaktadır.

Soru : bu çek koçanlarının iptali için sulh hukuktamı yoksa asliye hukuktamı dava açmalıyım. formda incelediğim bir kaç konuda keşidecini çek iptali davası açamayacaağı ve çekler doldurulmadığı için bunların kıymetli evrak vasfı kazanmadığından dolayı iptali davası açılamayacağından bahsedilmiş. fakat banka mahkeme kararı gerektiği konusunda ısrar etmekte. bu konuda bilgisi olan meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum saygılarımla.
Old 12-11-2011, 17:33   #2
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Haydar ERDEM
değerli meslektaşlarım,
Ths'ni iyice araştırmama rağmen yakın konular açılmış olmasına karşın sorunumun tam olarak çözümünü buladım bu yüzden görüşlerinizi almak için yeni bir konu açmam gerekti. değerli görüzlerinizi bildirirseniz ve yardımcı olursanız çok sevinirim.

Konu: müvekkilim çalıştığı bankadan almış olduğu çek kocanını yeni bir çek koçanı geldikten sonra hiç kullanmamış ve kaybetmiştir. 13 yaprak çek sayfası kayıptır. bankanın hatırlatması üzerine bu sayfaların kaybolduğunun farkına varılmıştır. yaklaşık 4 yıldır koçan kayıp ve hiç kullanan da olmamış. fakat banka eğer mahkemeden bu sayfaların iptali kararını getirmezsek kendi sorumluluğu olan limit kadar hesaba bloke koyacağını bildirmiştir. bu bloke yaklaşık 8.000 TL dir. ayrıca müvekkilin bulunduğu şehirde ticaret mahkemesi bulunmamaktadır.

Soru : bu çek koçanlarının iptali için sulh hukuktamı yoksa asliye hukuktamı dava açmalıyım. formda incelediğim bir kaç konuda keşidecini çek iptali davası açamayacaağı ve çekler doldurulmadığı için bunların kıymetli evrak vasfı kazanmadığından dolayı iptali davası açılamayacağından bahsedilmiş. fakat banka mahkeme kararı gerektiği konusunda ısrar etmekte. bu konuda bilgisi olan meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum saygılarımla.

6100 Sayılı HMK madde 2 ' ye göre ;

Alıntı:

Asliye hukuk mahkemelerinin g
örevi
MADDE 2 - (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.

Bu davayı Asliye Hukuk Mahkemesinde açabilirsiniz.

Ama;

Keşideci çek iptali davası açamaz. Asliye Hukuk mahkemesinde menfi tespit davasının açmak sizin menfaitinizedir.

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/13399
Karar: 2007/437
Karar Tarihi: 18.01.2007
 
ÇALINAN ÇEKLER HAKKINDA ÖDEMEDEN MEN VE ÇEKLERİN İPTALİNE KARARI VERİLMESİ TALEBİ - DAVAYI AÇMA YETKİSİNİN HAMİLE AİT OLDUĞU - KEŞİDECİNİN DAVAYI AÇMA HAKKI BULUNMADIĞINDAN DAVANIN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Bu tür davayı açma yetkisinin hamile aittir. Keşidecinin bu davayı açma hakkının bulunmadığından davanın reddi gerekir.
(6762 S. K. m. 669, 704)
Dava: Has
ımsız olarak açılan davada Akhisar Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 13.09.2005 tarih ve 2005/244 - 2005/250 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ramazan Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkil şirkete ait iki adet çekin, keşide tarihi ve meblağı dışındaki unsurlar yazılı olduğu halde petrol almak üzere tanker sürücüsüne verildiğini ve bu çeklerin tankerden çalındığını ileri sürerek, bu çekler hakkında ödemeden men ve çeklerin iptaline kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bu tür davayı açma yetkisinin hamile ait olduğu, keşidecinin bu davayı açma hakkının bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.90 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


Old 12-11-2011, 17:55   #3
Av. Haydar ERDEM

 
Varsayılan

Peki bu konuda nasıl bir yöntem izlenebilir 13 cek sayfası söz konusu ve banka hesaba bloke koyuyor.
Old 12-11-2011, 18:14   #4
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Haydar ERDEM
değerli meslektaşlarım,
Ths'ni iyice araştırmama rağmen yakın konular açılmış olmasına karşın sorunumun tam olarak çözümünü buladım bu yüzden görüşlerinizi almak için yeni bir konu açmam gerekti. değerli görüzlerinizi bildirirseniz ve yardımcı olursanız çok sevinirim.

Konu: müvekkilim çalıştığı bankadan almış olduğu çek kocanını yeni bir çek koçanı geldikten sonra hiç kullanmamış ve kaybetmiştir. 13 yaprak çek sayfası kayıptır. bankanın hatırlatması üzerine bu sayfaların kaybolduğunun farkına varılmıştır. yaklaşık 4 yıldır koçan kayıp ve hiç kullanan da olmamış. fakat banka eğer mahkemeden bu sayfaların iptali kararını getirmezsek kendi sorumluluğu olan limit kadar hesaba bloke koyacağını bildirmiştir. bu bloke yaklaşık 8.000 TL dir. ayrıca müvekkilin bulunduğu şehirde ticaret mahkemesi bulunmamaktadır.

Soru : bu çek koçanlarının iptali için sulh hukuktamı yoksa asliye hukuktamı dava açmalıyım. formda incelediğim bir kaç konuda keşidecini çek iptali davası açamayacaağı ve çekler doldurulmadığı için bunların kıymetli evrak vasfı kazanmadığından dolayı iptali davası açılamayacağından bahsedilmiş. fakat banka mahkeme kararı gerektiği konusunda ısrar etmekte. bu konuda bilgisi olan meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum saygılarımla.

Çek keşide edildikten sonra ancak çek hükmünü kazanır. Bu itibarla boş çek koçanı, maalesef hukuken çek olmadığı için, çek iptaline de konu edilememektedir.
Old 12-11-2011, 19:57   #5
üye38503

 
Varsayılan

Bu durumda ne yapılır?
Old 13-11-2011, 23:28   #6
yu'nus

 
Varsayılan

Bu hususta, Bankacılık Kanunu md.80/j hükmü gereğince bankalar ile bireysel müşteriler arasındaki ihtilafları değerlendiren Türkiye Bankalar Birliği Hakem Heyeti'ne şikayette bulunulması daha yerinde olacaktır. Hakem heyetinin red kararı halinde TBB'nin kamu tüzel kişiliğini haiz olması hasebi ile idari dava bile açılabilecektir.

Böyle bir yöntem önermemin sebebi, çek iptal davasının reddedileceği gerçeğinin yanında menfi tespit davasının da sonuçsuz kalma ihtimalinin yüksek oluşudur. Şayet ilk paragraftaki hukuki yol izlenir ise bankaların bu keyfi uygulamaları konusunda bir kazai içtihat elde edilebilir. Şahsen, karşılıksız çıkan ve sonrasında takibe girişilmeden kaybedilen bir çekten dolayı bankalardan kredi temin edemeyen keşideci müvekkilim adına ben de benzer bir yol denemeyi düşünmekteyim.
Old 06-12-2011, 20:32   #7
Av.HakanTaşcı

 
Varsayılan

boş çek koçaçını veya boş çek yaprağının iptali için dava açmak gibi bir hakkınız yok. Çek boş olduğu için kıymetli evrak değerinde değildir. Yargıtayın bu yönde kararları var.Yapabileceğiniz bankaya bir yazılı bildirimde bulunmak.Bankayı haberdar etmekten başka bir şey yok.Boş çek yaprağı başkası tarafından doldurulup işlemöe konduğu zaman, dolyısıyla imza çek sahibine ait olmadığında, yapılan icra takibine itiraz gibi bir hakkınız olduğu için boş çek yaprağına vaya koçaını hakkında iptal davası açamazsınız.saygılarımla
Old 07-12-2011, 18:07   #8
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Çek iptali davası açamıyorsunuz. Ortada mevcut ve keşide edilmiş bir Çek yok. Ancak tedavüle çıkarsa Menfi tespit davası açma hakkınız mevcut. Saygılar..
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/4854
K. 2010/10469
T. 18.10.2010
• ZAYİ NEDENİYLE ÇEK İPTALİ DAVASI ( Keşide Edilmeyen Çek Yaprağı Hakkında Zayi Davası Açılamayacağı - Hasımsız Çek İptali Davası Açma Hakkının Hamile Tanındığı )
• KEŞİDE EDİLMEYEN ÇEK HAKKINDA İPTAL DAVASI AÇILMASI ( Hasımsız Çek İptali Davası Açma Hakkının Hamile Tanındığı - Davanın Reddine Karar Verileceği )
6762/m.711
ÖZET : Zayi nedeniyle çek iptali davasında keşide edilmediğinden çek yapraklarının tedavüle konmuş sayılamayacağı bu nedenle davacının zayi nedeniyle iptal davası açamayacağı, ileride ele geçirenlerce doldurulup hak iddia edilmesi halinde hesap sahibinin menfi tespit davası açma hakkı olduğu, zayi nedeniyle hasımsız çek iptali davası açma hakkının hamile tanındığı gerekçesiyle davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi hukuka uygundur.

DAVA : Hasımsız olarak açılan davada Karabük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.03.2009 tarih ve 2009/134 - 2009/102 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait 23 adet çek yaprağının doldurulmamış ve imzalanmamış olarak kaybolmuş veya çalınmış olması nedeniyle müvekkil şirketin ilgili banka şubelerine müracaat ederek 23 adet çek yaprağı hakkında 6762 sayılı TTK'nun 711/3. Maddesi uyarınca ödemeden men talimatı verildiğini, ancak 5838 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 32., 119. maddesi ile TTK'nun 711/3. maddesinin yürürlükten kaldırılması ve yerine yeni bir yasal düzenleme getirilmemiş olması nedeniyle hamile tanınan çek iptali davası açma yetkisinin keşideciler için de doğmuş olduğunu kabul etmek gerektiğini ileri sürerek, 23 adet çek yaprağının iptali ve dava sonuçlanıncaya kadar çeklere ihtiyati tedbir ile ödeme yasağı konulmasını talep ve dava etmiştir.

Dava, hasımsız olarak açılmıştır.

Mahkemece, keşide edilmediğinden çek yapraklarının tedavüle konmuş sayılamayacağı bu nedenle davacının zayi nedeniyle iptal davası açamayacağı, ileride ele geçirenlerce doldurulup hak iddia edilmesi halinde hesap sahibinin menfi tespit davası açma hakkı olduğu, zayi nedeniyle hasımsız çek iptali davası açma hakkının hamile tanındığı gerekçesiyle davanın ve ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,55 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 18.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 08-12-2011, 12:17   #9
önceki beyan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, bu durum aslında çok karşılaşılan fakat net bir çözümü –henüz- olmayan bir durum.

Görevle ilgili sorunuzdan başlamak istiyorum: HMK m. 383 ve 382/e-6 maddeleri gereğince kıymetli evrakın iptali davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğunu düşünüyorum.

Açılacak dava ile ilgili olarak, bu işin uygulamada nasıl ortaya çıktığından ve nasıl çözüldüğünden (veya çözülemediğinden) bahsedeyim, yorum sizin:

Boş çek yaprakları neden iptal ettirilmeye çalışılır, öncelikle bunu ortaya koyalım. Bu ihtiyaç ya müvekkilinizin durumunda olduğu gibi, çek sahibinin çek yapraklarını kaybetmesinden doğar ya da uygulamada sıkça karşılaşıldığı üzere şu şekilde doğar:

Birçok banka şöyle çalışıyor: çek sahiplerinin hesaplarına, her bir çek yaprağı için bankanın sorumlu olduğu tutar kadar bloke konuluyor. Bankaya bir şekilde geri gelen (hamil tarafından ibraz veya çek sahibi tarafından iade) çek yaprakları tutarında blokeniz kaldırılıyor ve örneğin bankaya olan kredi borcunuzdan düşülüyor. Birçok çek sahibi, elindeki boş çekleri bankaya iade edip blokeyi kaldırmak ve kredi borcunu bu şekilde ödemek istediğinde, çekleri bankaya teslim ettiğine dair bir belge almayıp (tüm sorun buradan çıkıyor) çekleri oradaki çalışana vermekle yetiniyor. Ve o boş çekler de bir şekilde kayboluyor, başka evrakların arasına giriyor vs.

Son durumda: siz boş çekleri bankaya iade ettiniz fakat bankadan teslime dair bir belge almadığınız gibi işi yapılıp yapılmadığını da takip etmediniz; banka çekleri kaybetti; iade işlemi yapılmadığı için blokeniz kaldırılmadı; ilgili tutar kredi borcunuzdan düşülmedi ve banka yıllar sonra size icra takibi yaptı. Bu durumdaki birinin bankaya gittiğinde aldığı cevap aynen şu: “doğrudur almışızdır ama aradık bulamadık, çok sık karşılaştığımız bir durum bu. Çek iptali kararı getirmediğiniz sürece yapabileceğimiz bir şey yok!”. Şu halde, ya bankaya karşı menfi tespit davası açacaksınız (fakat ispatlamak oldukça zor) ya da bankanın dediğini yapıp çek iptali davası açacaksınız.

Boş çek yaprakları, çek sahibi veya banka tarafından kaybedildiğinde çek sahibi (keşideci) olarak çek iptali davası açma hakkınız yok. Yargıtay’ın yeni kararları da bu yönde. Eminim ki Yargıtay bir zaman sonra görüş değiştirecek ve bu garip durum ortadan kalkacak. Tabii o zamana kadar da yüzlerce insan mağdur olacak.

Uygulamada, bu tür davaların “bir hamil” üzerinden açıldığını ve tanıkla vs. ispat edilmeye çalışıldığını gördüm. Sonuç alan da var, alamayan da var. Benim bunu burada dile getirmem de dahil olmak üzere, işin etik boyutu tartışılır. Dediğim gibi, yorum sizin.

(İşin teorik boyutu için şu link faydalı olacaktır: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=48564
Özellikle, Tekinalp Hocanın “çek keşidecisinin zayi nedeniyle iptal davası açabileceğine” ilişkin görüş değişikliği önemli)

İyi çalışmalar.
Old 29-09-2013, 11:58   #10
av.zahide kadıoğlu

 
Varsayılan Çek İptali davası çekişmesiz yargı- Asliye Ticaret Mahkemesi Görev Alanı

Yargıtay
11. Hukuk Dairesi

Esas : 2012/404
Karar : 2012/12243
Tarih : 11.07.2012

*KIYMETLİ EVRAKIN ZAYİİ NEDENİYLE İPTALİ İSTEMİ
*ÇEKİŞMESİZ YARGI İŞLERİNDE GÖREVLİ MAHKEME

(6100 s. Hukuk Muhakemeleri K m. 383) (6102 Türk Ticaret K m. 757) (6762 s. TTK m. 4, 5, 563)

Özet : 6100 sayılı HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak "aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece" sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu bağlamda konuya yaklaşıldığında, TTK’nun 563 vd. maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davaların gerek 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve gerekse de 6100 sayılı HMK’nun 383/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dahil çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu açıktır. Bu nedenle, ilk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Ancak bu nitelikteki davalar ve/veya HMK’da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda TTK’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava ve/veya iş niteliğinde bulunduğu da kuşkusuzdur. TTK’nun 4 ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, HMK’nun 383. maddesinde belirtilen hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğunda duraksanmamalıdır. Bu durumda TTK’nun 5. maddesi başlığı ile birlikte nazara alındığında, ticaret hukukunda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır. Nitekim 6100 sayılı HMK ile aynı tarihte kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtilmiş olması da yasa koyucunun iradesinin de Dairemizin yorumu yönünde olduğunu göstermektedir.

YARGITAY İLAMI

Hasımsız olarak görülen davada Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.12.2011 tarih ve 2011/492-2011/70 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin İnegöl Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösterdiğini, bu faaliyet nedeniyle müşterisinden ciro yolu ile aldığı Şekerbank Çankaya/Ankara şubesine ait, 31.12.2011 keşide tarihli, 10000914 numaralı, 13.000,00 TL’lık çeki tahsil edemeden zayi etmesi nedeni ile mağdur olduğunu belirterek bu çekin zayi nedeni ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 382.e/6 ve 383. maddesi gereğince kıymetli evrak iptali davalarına bakma görevinin sulh hukuk mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmedilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İstem, kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptaline ilişkindir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak “aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece” sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu bağlamda konuya yaklaşıldığında, TTK’nun 563 vd. maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi nedeniyle iptaline ilişkin davaların gerek 1086 sayılı Kanun’un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve gerekse de 6100 sayılı HMK’nun 383/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dahil çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu açıktır. Bu nedenle, ilk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Ancak bu nitelikteki davalar ve/veya HMK’da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda TTK’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava ve/veya iş niteliğinde bulunduğu da kuşkusuzdur. TTK’nun 4 ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, HMK’nun 383. maddesinde belirtilen hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğunda duraksanmamalıdır. Bu durumda TTK’nun 5. maddesi başlığı ile birlikte nazara alındığında, ticaret hukukunda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu, ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır. Nitekim 6100 sayılı HMK ile aynı tarihte kabul edilen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. maddesinde bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtilmiş olması da yasa koyucunun iradesinin de Dairemizin yorumu yönünde olduğunu göstermektedir.

Tüm bu nedenlerle, mahkemece yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmiş olması doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 29-09-2013, 14:38   #11
F.Soysal

 
Varsayılan

Bu boş çek koçanlarının iptal edilememesi neticesinde çek hesaplarının kapatılamaması ve bankalarla çek sahipleri arasında yaşanan sorunlar hala devam etmekte, uygulamada gerek hakimler gerek avukatlar gerekse akademisyenler eksiklik olduğunu söylemekte ama çözüm üretilememektedir. >Bu tarz sorunlarla karşılaşıp aşabilenler var mı peki aramızda? ya da ne yapılabilir bankalar da sonuçta haklı olarak çek hesaplarını mahkeme kararı olmadan kapatma riskini üstlerine almak istemiyorlar.
Old 30-09-2013, 10:45   #12
ysrklc

 
Varsayılan

Çeklerin hamili olduğunu iddia eden bir tanıdığınıza dava açtırın, güya çekleri kaybetmiş olsun, çeklerin kendisine teslimine dair bir tutanak tutun, o şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat ettirebilirsiniz.
Old 10-11-2015, 12:06   #13
mm33rrtt

 
Varsayılan

Aradan uzun zaman geçmesine rağmen benim de karşıma böyle bir durum ortaya çıktı müvekkil çek keşide ediyor borçlu bankaya ibraz ediyor karşılıksızdır işlemi yapılıyor ancak müvekkil sonradan borcu ödeyerek çeki elden teslim alıyor ve kaybediyor bankaya gittiğinde hala açık gözüküyor ve bunun yanında iki tane de boş çek yaprağı olduğunu onları da kaybettiğini öğreniyor şimdi üç tane çek var bir tanesine karşılıksızdır işlemi yapılmış olup diğer ikisi boş yapmamız gereken nedir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra işlemleri nasıl yapılır sarissa Meslektaşların Soruları 2 05-10-2009 13:32
Boşanmanın iptali nasıl yapılır ? Ömer TOSUN Meslektaşların Soruları 5 17-04-2008 09:47
Mühürleme Nasıl Yapılır ? Armağan Konyalı Meslektaşların Soruları 8 08-04-2007 06:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06621194 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.