Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sigorta-Park halinde yanan araç...

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-10-2011, 21:21   #1
funalan80

 
Varsayılan Sigorta-Park halinde yanan araç...

Değerli meslektaşlarım. Müvekkilin aracı park halindeyken gece yarısı 04.00 sularında yanıyor ve perte çıkabilecek düzeyde araçta hasar oluşuyor. İtfaiye yangın raporuna göre; yangın ön motor elektrik aksamından meydana gelen elektriksel arıza sonucu başlayıp yayılmış. Emniyet ekspertiz raporuna göre de; yanıcı ve yangın başlatıcı özellikte herhangi bir madde tespit edilememiş. Olay esnasında aracın kaskosu yok sadece zorunlu trafik sigortası var. Ancak aracın ruhsat ve sigorta evrakları araçla beraber yanmış. Herhalde evrakları ancak ilgili Trafik Tescil Müdürlüğü'nden aracın dosyasından çıkartabiliriz? Olayın üzerinden 1 yıl 1 ay geçmiş. Müvekkil ilgisiz davranmış yazılı olarak hiçbir yere başvuru yapmamış, sigortayla birkaç defa görüşmüş bekleyin rapor hazırlayacağız sonucunu bildireceğiz demişler ve sonra haber vermemişler öyle kalmış, müvekkil bana daha yeni bahsetti ve görüştüğü sigorta şirketini dahi bilmiyor. Bu olayda nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Zorunlu trafik sigortası tazminat öder mi, bu olay teminat kapsamında mı? Olayda zamanaşımı süresi (bildiğim kadarıyla 2 yıl) doldu mu? Düşüncem öncelikle ilgili araç markası olan Citroen'e ayıplı mal olduğundan ve bedelin ödenmesi talebiyle yazılı olarak başvuruda bulunmak. Sonucuna göre olayın meydana geldiği yer tüketici mahkemesinde ilgili araç markasına (citroen) tazminat davası açmak? Konuyla ilgili değerli görüşlerinizi öğrenmek isterim. İlginiz için şimdiden teşekkürler...
Old 16-10-2011, 22:07   #2
tiryakim

 
Olumlu Karar

Alıntı:
Yazan funalan80
Değerli meslektaşlarım. Müvekkilin aracı park halindeyken gece yarısı 04.00 sularında yanıyor ve perte çıkabilecek düzeyde araçta hasar oluşuyor. İtfaiye yangın raporuna göre; yangın ön motor elektrik aksamından meydana gelen elektriksel arıza sonucu başlayıp yayılmış. Emniyet ekspertiz raporuna göre de; yanıcı ve yangın başlatıcı özellikte herhangi bir madde tespit edilememiş. Olay esnasında aracın kaskosu yok sadece zorunlu trafik sigortası var. Ancak aracın ruhsat ve sigorta evrakları araçla beraber yanmış. Herhalde evrakları ancak ilgili Trafik Tescil Müdürlüğü'nden aracın dosyasından çıkartabiliriz? Olayın üzerinden 1 yıl 1 ay geçmiş. Müvekkil ilgisiz davranmış yazılı olarak hiçbir yere başvuru yapmamış, sigortayla birkaç defa görüşmüş bekleyin rapor hazırlayacağız sonucunu bildireceğiz demişler ve sonra haber vermemişler öyle kalmış, müvekkil bana daha yeni bahsetti ve görüştüğü sigorta şirketini dahi bilmiyor. Bu olayda nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? Zorunlu trafik sigortası tazminat öder mi, bu olay teminat kapsamında mı? Olayda zamanaşımı süresi (bildiğim kadarıyla 2 yıl) doldu mu? Düşüncem öncelikle sigorta şirketini tespit edip yazılı olarak başvuru yapıp tazminat istemek? Sonucuna göre olayın meydana geldiği yer asliye ticaret mahkemesinde tazminat davası açmak? Konuyla ilgili değerli görüşlerinizi öğrenmek isterim. İlginiz için şimdiden teşekkürler...

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/929
K. 2002/4957
T. 20.5.2002
• KASKO RÜCU DAVASI ( Davacılara Ait Sit Alanı İçindeki Eski Binanın Duvarının Yıkılarak Park Halindeki Davacıya Kaskolu Araca Hasar Vermesi )
• PARK HALİNDEKİ ARACIN YIKILAN ESKİ BİNANIN DUVARININ ALTINDA KALARAK HASARLANMASI ( Kasko Rücu Davası )
• KUSUR ORANININ TESBİTİ ( Eski Binaya Girilmesi ve Yanına Araç Parkedilmesinin Yasaklayan Uyarı Levhası Asıldığı Halde Parkedilen Aracın Yıkılan Duvarın Altında Kalması - Kasko Rücu Davası )
• BİNA MALİKİNE KUSUR İZAFE EDİLEMEMESİ ( Uyarı Levhasına Rağmen Aracını Eski Binanın Yanına Parkeden Davacı Selefinin Aracının Yıkılan Duvarın Altında Kalması - Kasko Rücu Davası )
6762/m.1301
818/m.58
ÖZET : Dava, TTK.nun 1301. maddesine dayalı kasko rücu davasıdır. Davalılara ait binanın bir bölüm duvarının yıkılarak, duvar dibinde park halinde bulunan davacıya kaskolu araca zarar verdiği, binanın sit alanı içerisinde bulunduğu ve çok eski olduğu, duvarlarının yıkılmaya yüz tuttuğu, uyarı levhalarıyla binaya girilmesi ve kenarlarına araç park edilmesinin yasaklandığı bildirildiği, davacı selefinin o civarda oturduğu ve binanın bu özelliklerini bildiği hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile tesbit edilmiş olup, dosya kapsamı ile de sabittir. Bu durumda, uyarı işareti koymakla olayla zarar arasındaki illiyet bağını kesen davalılara %25 oranında kusur izafesi yerinde olmadığından, mahkemece davanın reddi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 1.Hukuk Mahkemesince verilen 11.10.2001 tarih ve 1999/1172-2001/713 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıların maliki bulunduğu binanın yıkılması sonucu, müvekkili şirkete kaskolu aracın hasar gördüğünü, müvekkilince sigortalısına 4.770.000.000 lira ödendiğini ileri sürerek, bu meblağın temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Mete vekili, kusurun davacıya kaskolu araç malikinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, hasar miktarının 4.770.000.000 lira olduğu, binanın davalılar ve dava dışı Malikler olmak üzere dört mirasçının 1/4er payları oranında müşterek mülkiyete konu bir taşınmaz olduğu, diğer mirasçılar davaya dahil edilmiş iseler de, iştirak halinde mülkiyet söz konusu olmadığından davaya katılanlar hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı, davalıların 1/4er pay karşılığı olarak 596.250.000'er lira ile sorumlu oldukları, zira tüm mirasçıların toplam olarak %50 oranında kusurlu bulundukları gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne, davacı tarafın davaya dahil edilenler hakkında dava açmakta muhtariyetine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK.nun 1301. maddesine dayalı kasko rücu davasıdır.
Davalıların müşterek maliklerinden ikisi olduğu binanın bir bölüm duvarının yıkılarak, duvar dibinde park halinde bulunan davacıya kaskolu araca zarar verdiği, binanın sit alanı içerisinde bulunduğu ve çok eski olduğu, duvarlarının yıkılmaya yüz tuttuğu, uyarı levhalarıyla binaya girilmemesi ve kenarlarına araç park edilmemesinin yasaklandığı bildirildiği, davacı selefinin o civarda oturduğu ve binanın bu özelliklerini bildiği hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu ile tesbit edilmiş olup, dosya kapsamı ile de sabittir. Ne var ki, aynı raporda davalıların, yıkılan duvara komşu boş arsanın etrafını direk ve tellerle çevirmeleri, bu şekilde bir önlem ile arsaya girişi engellemeleri gerektiği belirtilerek, davalılara toplam %25 oranında kusur izafe edilmiştir. Oysa, davalılar binaya komşu bu arsanın maliki olmayıp, bu alana tel örgü çekmek suretiyle önlem almaları, açıklanan şekilde tasarrufta bulunmaları hukuken mümkün değildir. Olayda, Bk.nun 58.maddesine dayalı kusursuz sorumluluk hali de bulunmamaktadır.
Bu durumda, uyarı işareti koymakla olayla zarar arasındaki illiyet bağını kesen davalılara kusur izafesi yerinde olmadığından, mahkemece davanın reddi gerekirken, aksi yönde sonuca varan bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi, doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Umarım bu karar haklı davanızda size yol gösterici olur...
Teşekkürler...
Old 16-10-2011, 22:10   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/10629
Karar: 2003/10572
Karar Tarihi: 10.11.2003

KASKO RÜCU DAVASI - PARK HALİNDEKİ ARAÇTA ÇIKAN YANGININ SİRAYET ETMESİ NETİCESİ KASKOLU ARAÇTA MEYDANA GELEN ZARAR - SİGORTACININ RÜCU TALEBİ

ÖZET ava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. işletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazası, işletenin, yardımcılarının kusuru yada aracın bozukluğunun zarara neden olması şeklinde sayılabilir. İşletenin buradaki sorumluluğu, tehlike sorumluluğuna göre daha hafifletilmiş olağan sebep sorumluluğudur.

(6762 S. K. m.1301) (2918 S. K. m.85)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20.06.2003 tarih ve 2002/946 - 2003/693 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline kasko sigortası ile sigortalı aracın , davalıya ait aracın yanması sonucu hasarlandığını ileri sürerek, sigortalılarına ödedikleri 1.072.000.000.-TL.nin faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili , müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davalının olayda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava, konusu hasar, davalıya ait aracın park halinde iken yanması nedeniyle yangının sirayet etmesi sonucu oluşmuştur. KTK.nun 85/3 ncü maddesi işletilme halinde olmayan motorlu aracın neden olduğu zarardan kaynaklanan sorumluluğu düzenlemektedir. Buna göre, maddenin unsurları, işletilme halinde olmayan bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazası, işletenin, yardımcılarının kusuru yada aracın bozukluğunun zarara neden olması şeklinde sayılabilir. İşletenin buradaki sorumluluğu, tehlike sorumluluğuna göre daha hafifletilmiş olağan sebep sorumluluğudur. (Bkz.Çetin Aşçıoğlu-Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları. 1989 Ankara. Sayfa 73-76.) Davacı da, davalının Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/3 ncü maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Bu itibarla mahkemece, dava konusu olayda, KTK.nun 85/3 ncü madde hükmü tartışılmadan ve sonuçları kararda gösterilmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 16-10-2011, 22:11   #4
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/521
Karar: 2003/6540
Karar Tarihi: 19.06.2003


KASKO SİGORTA BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ - YANGINDAN DOĞAN ARAÇ HASARI - ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN ALKOLLÜ OLUŞU - YANGININ NASIL MEYDANA GELDİĞİNİN ARAŞTIRILMASI GEREĞİ - İSPAT YÜKÜ

ÖZET: Dava, yangından doğan araç hasarına ilişkin kasko sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Araçtaki yangın olayının davalıya sigortalı araç sürücüsü alkollü iken meydana geldiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, dosyadaki delillerden, yangın olayının nasıl meydana geldiği, o sırada aracın park halinde mi, hareket halinde mi olduğu anlaşılamamaktadır. Araç sürücüsünün alkollü iken arabayı kullanmaya çalıştığı ve bu sırada zorlanmadan yangının meydana geldiğinin kabulü ise sadece varsayıma dayalıdır. Bu hususu ispat yükü davalıda olduğuna ve açıklanan husus geçerli delillerle ispat edilemediğine göre, yangın sonucunda araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekir.


(6762 S. K. m. 1281, 1301)

Taraflar arasında görülen davada Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 12.12.2002 tarih ve 2002/399-3003/593 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Ulus tarafından düzenlenen rapor dinlendikleri ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko poliçesi ile sigortalı aracın park halindeyken yanması dolayısıyla uğradığı hasardan doğan sigorta tazminatının ödenmediğini ileri sürerek, tazminini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, aşırı alkolün etkisiyle aracın yandığını ve zararın teminat dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemenin verdiği davanın reddine dair karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, dain ve mürteinin muvafakatinin araştırılması gerektiğine işaret edilmek suretiyle bozulduktan sonra, bozma kararına uyularak toplanan delillere göre, yangın olayının münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği ve teminat dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, yangından doğan araç hasarına ilişkin kasko sigorta bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Araçtaki yangın olayının davalıya sigortalı araç sürücüsü alkollü iken meydana geldiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, dosyadaki delillerden, yangın olayının nasıl meydana geldiği, o sırada aracın park halinde mi, hareket halinde mi olduğu anlaşılamamaktadır. Araç sürücüsünün alkollü iken arabayı kullanmaya çalıştığı ve bu sırada zorlanmadan yangının meydana geldiğinin kabulü ise sadece varsayıma dayalıdır. Bu hususu ispat yükü davalıda olduğuna ve açıklanan husus geçerli delillerle ispat edilemediğine göre, yangın sonucunda araçta meydana gelen hasarın teminat kapsamında kaldığının kabulü gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde görülmediğinden kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


(KAYNAK: Av. Talih UYAR)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2002/3064
Karar: 2002/7040
Karar Tarihi: 04.07.2002
 
KASKO S
İGORTA POLİÇESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAĞIN TAHSİLİ İSTEMİ - TAZMİNATIN DAVACIYA ÖDENMESİNE MUVAFAKATİ OLUP OLMADIĞI - DAİN VE MÜRTEHİN SIFATI OLUP OLMADIĞI - DAVANIN AKTİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı İş Bankası'nın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan İş Bankasının muvafakati olup olmadığının araştırılması, muvafakati sağlandığı taktirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 1269, 1270)
Dava: Taraflar aras
ında görülen davada Beyoğlu Asliye 1. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.1.2002 tarih ve 2000/795-2002/28 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait aracın piknik alanında park halindeyken nedeni bilinmeyen bir şekilde tamamen yandığını, usulüne uygun müracaata rağmen hasar bedelinin davalı kasko sigorta şirketi tarafından ödenmediğini ileri sürerek, (7.750.000.000) liranın ihbar tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının aşırı alkolün etkisiyle aracın yanmasına neden olduğunu, Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartları A.5.5.5.maddesi uyarınca bu durumda meydana gelen hasarın teminat dışı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının aşırı alkollü iken su dolu bir çukura girip aracını buradan çıkarmak için zorladığında yangının meydana geldiği, olayın münhasıran sürücünün almış olduğu alkolün etkisi ile meydana gelmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. TTK.nun 1269.ncu maddesi uyarınca, malı rehin alan kimse sıfatıyla o mal üzerindeki menfaatini kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270 nci maddesi hükmü gereğince bir başkasının da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirmesi mümkündür. Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan, rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak ve o suretle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği taktirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Somut olayda, dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı İş Bankası'nın, tazminatın davacıya ödenmesine muvafakati olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olup olmadığı araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece, dain ve mürtehin sıfatı olan İş Bankasının muvafakati olup olmadığının araştırılması, muvafakati sağlandığı taktirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi takdirde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Yukarıda açıklanan bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


Umarım bu kararlar haklı davanızda size yol gösterici olur...
Teşekkürler...

Old 16-10-2011, 22:19   #5
funalan80

 
Varsayılan

Saygıdeğer tiryakim, çabanız ve yardımcı olmaya çalışmanız için çok teşekkürler ancak müvekkilin aracı kaskolu değil sadece zorunlu trafik sigortası var. Alıntı yaptığınız Yargıtay içtihatları kaskolu araçlarla ilgilidir üstadım yani olayımıza uymuyor...
Old 17-10-2011, 13:49   #6
makbul

 
Varsayılan

aracın hareket halinde olmadığını göz önünde bulundurmak gerekir. bu nedenle zorunlu trafik sigortası veya kaskoyla ilişkilendirmek yanlış olur
Old 17-10-2011, 18:41   #7
Malik Eskişehirli

 
Varsayılan

Sn. FUNALAN.
Sorunuzun yanıtını da siz vermişsiniz. Artık, aracın yaşı ve/veya ( Km ) garanti kapsamına bakılmasında yarar var. Bunlara göre de; Zor bir dava konusu olabilecek " ayıplı mal " değerlendirilebilinir.
İyi Çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Park halinde ki aracın üzerine yol kenarındaki ağacın devrilmesi halinde zararın tazmini AV.MEHMET ÖNDER Meslektaşların Soruları 4 09-03-2011 11:41
Yıkama Sırasında Yanan Araç - İşyerinin Sorumluluğu hera2274 Meslektaşların Soruları 3 24-10-2008 13:37
park Halindeki araç mustafayıldız Meslektaşların Soruları 2 27-03-2008 17:53
araç sahibinin değişimi halinde sigorta sözleşmesi devam eder mi? parézer Meslektaşların Soruları 5 06-01-2008 19:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07411695 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.