Üniversite Hsatanesine Karşı Açılacak Davada Görev ve Yetki

Bir üniversite hastanesinde yapılan tıbbı müdahale sebebiyle açılacak olan maddi ve manevi tazminat davasının üniversite, müdahaleyi yapan doktor ve sağlık bakanlığı aleyhine açılması düşünülmektedir. Bu durumunda görevli ve yetkili mahkeme konusunda ve husumet yönünden değerli görüşlerinizi esirgemezseniz memnun olurum.

sayın meslekdaşım
bir duruşmada bu olayla karşılaştım
asliye hukuk mahkemesinde hem doktor hemde hastane hakkında tazminat davası açmış bir meslekdaşımız ve hakim haklı olarak görevsizlik kararı verdi.
davanın idare mahkemesinde açılması gerekir ayrıca dokdora karşı dava ancak kasıt ve çok ağır kusur varsa açılabilir ki buda çok mümkün değil yoksa bu gibi tazminat davalarında idare mahkemesi görevlidir.
Burada dikkat edilecek bir husus var oda davalı olan ünversite eğer birkaç idari yarğı bölgesinin alanında faailiyet gösteriyorsa mesela selçuk üniversitesi böyledir. ozaman dava danıştayda açılır hatırlarsınız ki danıştayın görevlerinden biriside birden fazla idaremahkemesinin görev alanına giren davalar ilk derece mahkemesi olarak danıştayda görülür.
sayğılarımla

Görevli mahkeme (ya da yargı yolu) hakkında :
Anayasa md 129/5: "Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir."

Yetki konusunda aşağıdaki kanun hükmü yeterli olacaktır diye düşünüyorum, ayrıca bu hüküm sayın Av.önder'in Selçuk Üniversitesi örneğiyle de çelişiyor, kanaatimce böyle bir tam yargı davası Selçuk Üniversitesi'ne karşı açılacak ise yerel idare mahkemesinde ikame edilmelidir.
Tam yargı davalarında yetki:
İYUK Madde 36 - İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında yetkili mahkeme, sırasıyla:
a) Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili,
b) Zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer,
c) Diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer.
İdare mahkemesidir.

Bu arada dikkat etmeniz gereken bir nokta daha var:

Doğrudan doğruya tam yargı davası açılması:
İYUK Madde 13 - 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir...

Son bir not: Davanızı Sağlık Bakanlığı'na yöneltmenize gerek yok, Doktor için de zaten anayasa hükmü açık.

Saygılarımla.

Öncelikle tüm cevaplar için teşekkür ediyorum.

Müvekkil 2000 yılında üniversite hastanesinde tedavi görmüş, kısa süre sonra kör olmuştur. Uzun yıllar süren iyileşme çabaları sonucunda 6 ay önce olduğu detaylı muayene sonucu, kör olma sebebinin 2000 yılında üniversite hastanesinde görmüş olduğu yanlış tedavi oldugunu öğrenmiştir.

Şuan için öğrenilme tarihi üzerinden bir yıl geçmemiş, fakat eylem tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş bulunmakta. İdarenin sorumluğu zaman aşımına uğramış gözüktüğünden sorumlu doktora karşı adli yargıda haksız fiil hükümlerinden yararlanma konusunda da görüşlerinizi paylaşabilirseniz memnun olurum.

Üniversiteler tüzel kişiliğe sahip kamu kurumlarıdır. Üniversite hastanesinde yaşanan bir hizmet kusuru için idari yargıda tam yargı davası açılması gerekirdi. Fakat haksız fiilde kusuru bulunan hekim ve sağlık personeli aleyhine adli yargıda ceza/tazminat davası da açabilirsiniz. Ayrıca, haksız fiilin işlendiği tarih ile zararın doğum anı olarak, tıbbi müdahalenin yapıldığı tarih değil, onunla illiyet bağı kurulabilecek kör olma sonucunun gerçekleştiği tarih esas alınmalıdır. BK.m.60'daki 10 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanabilirsiniz.

Sayın meslektaşım bu konuda Hukuk Genel Kurulunun 2001/4-595 E,2001/643 K sayılı kararından faydalanabilirsiniz.
Bu karar da görev kusuru-kişisel kusur ayrıma irdelenmiştir.görevden ayrılabilir salt kişisel kusur var ise görevli yargı yerinin adli yargı olduğu belirtilmektedir.
Ayrıca gerçek kişiler aleyhine idari yargıda dava açılamaz.
Süre konusunda ise bildiğim kadarıyla doktorun eylemi bir suç teşkil ediyor ise bu durumda doktora karşı açılabilecek tazminat davasında süre ceza zamanaşımına tabi olacaktır.Saygılar

Anayasa Mahkemesi "kişisel kusur"u şöyle tanımlamaktadır:

"Kamu görevlilerinin, açıkça ve kolayca hizmetten ayrılabilen tasarruf ve hataları; kötü niyet ve amaçla ilgiliye zarar vermek veya kamu yararı dışında özel çıkarlar sağlamak için bilerek yani kasten yapılan eylem ve işlemlerle, bağışlanmayacak ölçüde ağır kusur oluşturan açık biçimde hukuka aykırı eylem ve işlemlerden oluşur... Kamu personeli bilerek ve isteyerek yetkisini kötüye kullanır veya mevzuatta açık veya kesin olarak belirlenmiş bulunan görev ve yetki alanını aşar ya da yönetimin işlev alanının dışına çıkarsa, kişisel eylem ve kusur işlemiş ve kendi sorumluluğuna yol açmış sayılmaktadır...".

hukuk doktorunun görüşlerine katılıyorum.dava adli yargıda haksız fiil hükümlerine göre açılabilir.10 yıllık süre içinde de vekalet hükümlerine ,akdi ilişki dikkate alınarak dava açılabilir.doktorla hasta arasındaki ilişki vekalet ilişkisidir ve arada sözleşme var sayılır.sözleşmeye bağlı uyuşmazlıklarada 10 yıllık zamanaşımı uygulanmalıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/4-592 Esas 2012/25 K sayılı ve 01,02.2012 tarihli Kararına göre Devlet Hastaneleri ve Üniversite Hastanelerinde çalışan doktorlar hakkında açılacak tüm tazminat davaları İdare Mahkemesi nezdinde açılmalıdır...