Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Murİs Muvazaa

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2009, 10:54   #1
av_suat

 
Varsayılan Murİs Muvazaa

İyi günler ;

Muris muvaazası dayalı tapu iptali ve tescili davasında davacı iptalini istediği tescillerden dolayı sadece saklı payını mı isteyebilir? Yoksa miras payını mı isteyebilir?
Daha doğrusu mahkeme saklı payına isabet eden kısmı iptal etmesi gerekmez mi; çünkü ortada mirasbırakanın bir tasarrufu mevcuttur. Aksi yönde bir kararla karşılaştığımdan dolayı, bu konu da yargıtay içtihadı arıyorum.
yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 22-07-2009, 12:12   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın av_suat;
Mirasçının sadece saklı payına tecavüz edilen kısmı için hüküm verilir.
YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2002/3776 K. 2002/4530 T. 10.4.2002

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Muris Muvazaası Nedeniyle )

• MURİS MUVAZAASI ( Gerçekte Sözleşme Yapmak İsteyen ve Taşınmazını Devretmek İsteyen Ancak Mirsaçısını da Miras Hakkından Yoksun Bırakmayı Hedefleyen Murisin Esas Amacını Gizlemesi )

• BAĞIŞLANMAK İSTENEN TAŞINMAZIN SATIŞ OLARAK GÖSTERİLMESİ ( Miras Hakkı Çiğnenen Tüm Mirasçıların Resmi Sözleşmenin Muvazaa Nedeniyle Geçersizliğinin Tespitini İsteyebilmesi )

• TENKİS ( Mahfuz Hissenin İhlalinden Söz Edilebilmesi İçin Terekenin Tümüyle Bilinmesi )

• MAHFUZ HİSSENİN İHLALİ ( İhlalden Söz Edilebilmesi İçin Terekenin Tümüyle Bilinmesi )

4721/m.647,706,560,561,565,570

743/m.587,634,502,503,507,512

818/m.213

2644/m.26


ÖZET : "Muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek isteyen, ancak aynı zamanda mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmayı hedefleyen murisin, esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklayarak devretmek suretiyle gerçekleştirdiği muvazaadır. Bu durumda; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradesine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi ise, ilgili yasa maddelerinde öngörülen şekil şartlarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, resmi sözleşmenin muvazaa nedeniyle geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Tenkis davası murisin saklı payı ( mahfuz hisse ) zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası teberruları yasal sınıra indirmeyi amaçlayan yenilik doğurucu davalardandır. Mahfuz hissenin ( saklı pay ) ihlalinden söz edilebilmesi için terekenin tümüyle bilinmesi şarttır.
DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan tapu iptali, tescil, tenkis davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından duruşmalı temyizi üzerine duruşma istemi değerden reddedildi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Birleştirilerek görülen davalardan ilki, muris muvazaasına dayalı iptal ve tescil, tenkis, diğeri ise bağış şeklindeki tasarrufların iptali ve terekeye iadesi, olmazsa tenkis isteklerine ilişkindir.
Mahkemece tenkis isteği yönünden davanın reddine karar verilmiş, muris muvazaasına dayalı iptal ve tescil isteği yönünden ise olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini istiyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tesbiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Öte yandan;tenkis ( indirim ) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların ( tebberru ) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu ( inşai ) davalardandır.
Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul;miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma ( temlik ) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakanın ölüm tarihinde bırakmış olduğu mameleki kıymetler ile, iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur. Miras bırakanın borçları, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bir aylık nafakası, terekenin defterinin tutulması, mühürlenmesi, cenaze masrafları gibi giderler de pasifidir. Aktiften belirtilen borçların indirilmesi net terekeyi oluşturur. Tereke bu şekilde tesbit edildikten sonra mirasın açıldığı tarihteki fiyatlara göre değerlendirilmesi yapılarak parasal olarak miktarının tesbiti gerekir. ( MK. 507 ) Miras bırakanın Medeni Kanunun 506. maddesinde belirlenen saklı paya tecavüz edip etmediği bulunan bu rakam üzerinden hesaplanır. Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif ( nesnel ) ve subjektif ( öznel ) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez.
Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda ( ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler ) veya saklı payı ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirascılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir. Bu işlem sırasında dava edilmeyen kişi veya tasarrufların tenkisi gerekeceği sonucu çıkarsa davacının onlardaki hakkını dava etmemesinin davalıyı etkilemeyeceği ve birden çok kişiye yapılan teberru tenkise tabi olursa 563. maddede yer alan, alınanla mütenasip sorumluluk kuralı gözetilmelidir.
Davalıya yapılan tasarrufun tenkisine sıra geldiği takdirde tasarrufun tümünün değeri ile davalıya yapılan fazla teberru arasında kurulan oranda ( SABİT TENKİS ORANI ) tasarrufa konu malın paylaşılmasının mümkün olup olamayacağı ( MK. 506 ) araştırılmalıdır. Bu araştırma sonunda tasarrufa konu mal sabit tenkis oranında bölünebilirse bu kısımların bağımsız bölüm halinde taraflar adına tesciline karar verilmelidir.
Tasarrufa konu malın sabit tenkis oranında bölünmezliği ortaya çıktığı takdirde sözü geçen 506. maddedeki tercih hakkı gündeme gelecektir. Böyle bir durum ortaya çıkmadan davalının tercih hakkı doğmadan davalının tercihinin kullanması söz konusu olamaz. Daha önce bir tercihten söz edilmişse sonuç doğurmaz. O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak NAKTİN ödetilmesine karar verilmelidir.
Somut olayda, yukarıda değinilen ilkeleri kapsayan şekilde bir soruşturmanın yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, Hükme yeterli soruşturmanın yapılması, tarafların tüm delillerinin eksiksiz toplanılması ve ona göre değerlendirmenin yapılıp, sonucu doğrultusunda bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 10.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 22-07-2009, 12:20   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Muris muvazaasında; satım işlemi gerçek iradeyi yansıtmadığından,bağış işlemi de şekline uygun olarak yapılmadığından geçersizdir.Geçersiz olduğu için saklı pay sahibip olsun olmasın mirasçılardan biri veya birkaçı tapunun miras payı oranında iptalini talep edebilir.Mirasçıların tümü birlikte hareket ederek tasarruf konusunun terekeye iadesi talebinde bulunabilir.

Tenkiste ise ortada geçerli bir bağış işlemi vardır.Saklı paya tecavüz eden miktarının tenkisi talep edilebilir.

Dolayısıyla muris muvazaasında "Mirasçının sadece saklı payına tecavüz edilen kısmı için hüküm verilir." diyemeyiz. Bu sonuç tenkis davaları için geçerlidir.
Old 22-07-2009, 15:23   #4
av_suat

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş, tapu iptal ve tescili istenmesinin sebebi saglararası bir işlemin muvazaasından kaynaklanmakta. Yani ortada aslında bir bağış var ancak, bu bağış gizlenerek satış gibi gösterilmiş, yani ortada miras bırakanın kendi mirası üzerinde bir tasarrufu var. Tasarruf özgürlüğünü engelleyen tek husus mahfuz hisselerdir. Mahkemenin muris muvazaasının olduğunu kabul etmesiyle beraber mirasbırakının sadece tasarruf özgürlüğünden arta kalan yani mirasçının saklı miras payına isabet eden kısmının iadesine karar vermesi gerekir kanaatindeyim.
Old 23-07-2009, 08:58   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Sayın (av_suat) ,
Belirttiğiniz görüş kişisel olarak değerli olabilir.
Fakat hukukumuzda bu şekilde bir görüş maalesef mevcut değildir.Yerleşik kural yukarıdaki mesajımda yazılı olduğu gibidir.
Diye düşünüyorum.
Old 23-07-2009, 10:25   #6
av_suat

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş
verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Ancak aynı hususta başka bir soru sorma gereği hissediyorum, verilen mahkeme kararınından sonra, yukarıda bahsettiğim şekilde aslında bağış olan bir sağlararası tasarrufta, sadece saklı payının iade edilmesi değil, ayrıca açılacak bir dava ile ortada mirasbırakanın tasarruf özgürlüğüne müdahale edildiğinde bahisle saklı pay dışındaki mirasın bağış yapılan kişiye iadesini isteyebilir miyiz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Murİs Muvazasi ORHAN KARACA Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 1 10-05-2009 22:43
muvazaa av.tuğbabal Meslektaşların Soruları 1 22-04-2009 17:12
Muvazaa tolga doğan Meslektaşların Soruları 3 14-01-2009 22:03
Murİs Hayattayken Sakli Paylarin İhlalİne KarŞilik Ne Yapilabİlİr?? dsahutoglu Meslektaşların Soruları 6 12-11-2007 22:28
Tasarruf ÖzgÜrlÜĞÜ-murİs Muvazaasi av. naime şahin Meslektaşların Soruları 3 01-04-2007 21:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04554605 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.