652 Sayılı Milli Eğitim BakanlığınınTeşkilat ve Görevleri Hakkında KHK uygulaması - İdari Dava

Değerli Meslektaşlarım,
İş sahibi T.C. …………. Büyükelçiliğinde Eğitim Müşaviri olarak25 Temmuz 2011 tarihinden bu yana görev yapmaktadır. Söz konusu göreve 3 yıllığına ve sınav sonucu atanmış bulunmaktadır. Ancak 14 Eylül 2011tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 652 sayılı Milli Eğitim BakanlığınınTeşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 3. Maddesinin2. Fıkrası gereği 01 Temmuz 2012 itibariyle bu görevini bırakıp yurtiçigörevine dönmesi isteniyor.
İlgili hüküm şöyle: Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğegirdiği tarihte Bakanlıkta Eğitim Müşaviri, Eğitim Ataşesi ve Eğitim AtaşeYardımcısı kadrolarında bulunanların görevleri hiçbir işleme gerek kalmaksızınsona erer. Bu kadrolarda bulunanlar, ilgili mevzuatına göre görev süreleri dahaönce dolmamak kaydıyla, 01/7/2012 tarihini geçmemek üzere Eğitim Müşaviri,Eğitim Ataşesi ve Eğitim Ataşe Yardımcısı kadrolarına yeni bir atamayapılıncaya kadar bulundukları ülkelerdeki yurtdışı teşkilatına ait işleriyürütmeye devam eder.
Uygulama sonucu iş sahibinin çok ciddimaddi ve manevi kayıpları ortaya çıkmaktadır. Her şeyden önce tüm aileviplanlarını 3 yıllık bir süre için organize etmiş, bu çerçevede evini kapatıp,eşyalarını tasfiye etmiş, Eşi ise işyerini kapatıp, arabasını satarak kendisiyle birlikte gitmiştir. Orada tekrar ev tutmuş, araba ve eşyaalmış, ciddi harcamalar yaparak yeni bir düzen kurmuştur. İki çocuğununeğitimini mevcut görevine göre planlamıştır. Özetle sayılanlar bir yıllık birgörev için yapmaya değecek ya da göze alınacak şeyler değildir.
Söz konusu kararnamenin yine Geçici3. Maddesinin 1,3,4,5,6,7. Fıkraları ile diğer kadroların hiçbirinde hak kaybı olmayacak şekilde düzenlemeler yapılmış (şahsa bağlı kadrolarya da maaş farkları kapanana kadar fark ödemesi v.b.) ve kimse mağdur edilmemiştir.
Ayrıca; yurtdışı teşkilatı bulunan diğer bazıbakanlıklarda da KHK yoluyla yapılan düzenlemelerin hiç birinde mağdur edicibir yaklaşım söz konusu değildir. Hatta görev süresi 3 yıldan 4 yıla çıkankurumlarda mevcut görevlilerin süresi de uzatılmıştır. (Örnekler: Avrupa Birliği Bakanlığı KHK 634,Ekonomi Bakanlığı KHK 637, Gıda, tarım ve Hayvancılık KHK 639, Gümrük veTicaret Bakanlığı KHK 640, Kalkınma Bakanlığı KHK 641)
Yani Milli Eğitim Bakanlığı dışında hiçbir kurum yurtdışıtemsilcilerine mağduriyetlere neden olacak bir yaklaşım sergilemiyor.
İş sahibi gerek Anayasanın eşitlikilkesinin ihlali gerekse kazanılmış hakların korunması ilkesinin ihlali ilekarşı karşıya olduğunu düşünerek yürütmenin durdurulması talebiyle idari davaaçılmasını talep ediyor.
Yurtiçi Göreve Dönüş Talimatı 8Mayıs 2012 tarihinde tebellüğ edilmiştir.

SORULAR:
1- Sizce hangi taleplerle nasıl birdava açılmalı?
2- Yürütmeyi durdurma kararıalınabilir mi?

NOT: Konu benim ilgi alanımda olmadığı için, aynı zamanda yakınım olaniş sahibini idari davayla ilgilenen ve deneyimli bir meslektaşım benimleirtibata geçerse kendisine yönlendirebilirim. (nevzatbal@hotmail.com)

Sayın Meslektaşım;
İdari işlemin de bir gerekçesi olmak zorundadır. Gerekçesiz idari işlem ya keyfi işlemdir, ya da hukuka uygun olmayan bir amaç doğrultusunda yapılan işlemdir. Her iki halde de hukuka aykırı olur, İdari Yargı'nın öncelikli görevi de idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunu denetlemektir.'Anayasa m.125) Yapılan İdari işlemin ana gerekçesi "Kamu Yararı" dır, olmak zorundadır. İdari yargı da, yapılan işlemi kamu yararı yönünden inceleyecektir. Sizin de ilgili düzenlemesini aktardığınız KHK de, söz konusu kadroların kaldırıldığından söz etmiyor. Buraya dikkat etmeli! Bu kadrolara sonra yeniden atama yapılacağından söz ediyor!
Şu halde, mevcut kadrolarda görev yapmakta olanların görevlerine son verilmesinin kamu yararı amacı taşıyan bir gerekçesi olmalıdır.
Aynı şekilde, verilmiş haklar, hem maddi yönden hem sosyal statü yönünden haklı bir gerekçe olmadan da geri alınamaz.
Davacının gönderildiği görev için harcırah veriliyor ise de, bu ödenek yol giderlerini karşılamaya yönelik olup; görevlendirildiği yere gitmek için katlandığı külfete, kalacağı asgari süreyi görev kabul ettiği tarihteki yasal düzenlemeyi göz önüne alarak kabul etmiş, yapılan görevlendirme geçici bir görevlendirme olmayıp bu süre için kalıcı bir görevlendirmedir. Zaten bu nedenle görevlendirmeyi kabul etmiş ve buna göre sosyal yaşam alanını terk ederek görevlendirildiği yaşam alanındaki görevi kabul etmiş, ailece yaşamını buna göre düzenlemiş, buna göre sözünü ettiğiniz harcamalar ve birtakım maddi-sosyal değişim külfetlerine katılmıştır.
Ayrıca, geri dönüşü ve bilahare yerine başkasının gönderilmesi de hiç bir haklı neden yok iken kamu kaynaklarının israfına neden olacaktır.
Hem kişi ve ailesi yönünden, hem kamu yönünden hukuka aykırı, haklı bir nedeni ve kamu yararı olmayan idari işlemin iptalini dava etmek, mahkemeden de bu nedenle(Any.m.152) Anayasa'nın 10,62, v.b. maddelerine dayanarak KHK nin iptali istemenizde; bu süreçte ailenin yaşamının geri dönülemez bir şekilde olumsuz değişimi söz konusu olduğundan öncelikle yürütmenin durdurulmasını istemek gerek
diye düşünüyorum.
Kolay gelsin, başarılar ve iyi bir sonuç almanız dileğiyle.

Sayın Bayrak,
Şehir dışında olmam nedeniyle ancak yazabildim.
Detaylı ve aydınlatıcı mesajınız için çok teşekkürler.
Selam ve saygılar.