Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tck 245 Yada Tck456.....

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-11-2004, 15:24   #1
AV.SERTANn

 
Acil Tck 245 Yada Tck456.....


Görevli oldukları polis evinin satın alma ve muhasebe işlemlerini takip için hususi plakalı üzerinde kamu görevlisi yazan araçla seyir halinde iken araçın dikiz aynasının yolda yürüyen bir vatandaşın omzuna deymesi sonucu çıkan tartışmada meydana gelen müessir fiil sonucu memur TCK 245. Madde ile mi yoksa TCK456'yla mı muhatap olur...
:

şüpheci: yargıtay içtihadı fazlasıyla makbul olur.....

CEVAPLARINIZ İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER
Old 02-11-2004, 16:43   #2
ciril

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 1985/247
K. 1985/631
T. 9.12.1985
• CEBİR KULLANMAYA YETKİLİ MEMURUN BU YETKİYİ KANUNUN ÖNGÖRMEDİĞİ BİR ŞEKİLDE KULLANMASI ( TCK 245. Maddedeki Suçun Oluşması )
• POLİSİN GÖREV SIRASINDA BİR KİŞİYİ DÖVMESİ ( Kanunun Öngörmediği Şekilde-TCK 245. Maddedeki Suçun Oluşması )
765/m.245,251,456,482
ÖZET : Tck.'nun 251. Maddesi, 245. Maddenin uygulanamadığı hallerde, başka bir deyişle kuvvei cebriye imalinine yetkili olmayan memurların, görev sırasında, herhangi bir kimse aleyhine suç işlemeleri halinde uygulanabilir.

DAVA : Müessir fiil ve hakaret suçlarından sanık polis memuru Cahit Mert'in, TCK. 456/4, 251, 482/3, 251. maddeleri uyarınca sonuçta toplam olarak 3 ay 30 gün hapis ve 1.333 lira ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, 647 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca cezalarının ertelenmesine dair Karadeniz Ereğlisi Asliye Ceza Mahkemesinden verilen hükmü, C.Savcısının temyizi üzerine inceleyen Özel Daire:

"Oluşa ve mevcut delillere göre kuvvei cebriye imaline memur bulunan sanığın, eylemi kül halinde TCK.'nun 245. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması" isabetsizliğiyle bozmuş,

Bu karara karşı Yerel Mahkeme, Özetle, Hernekadar sanık kuvvei cebriye imaline memur ve yetkili ise de, mağdura karşı bir görevi bulunmadığından, eyleminin gösterilen maddedeki suçu oluşturmayacağını ifade ile direnmiştir.

İncelenen dosyaya, delillere ve oluşa göre;

KARAR : Sanık Cahit Mert'in olay günü görevli polis karakolunda Kenan Sunay isimli bir şahıs hakkında soruşturma yaptığı sırada mağdur İsmail Efendioğlu'nun karakola gelerek bu şahısla konuşmak istediği, sanığın ise görüşmelerinin yasak olduğunu söylemesi üzerine tartıştıkları ve bu tartışma sırasında sanığın mağdura hakaret edip, iş gücüne mani olmaz derecede adiyen darp ettiği, bu eylemi sebebiyle sanık hakkında kamu davası açılıp yukarıda açıklandığı şekilde hüküm kurulduğu,

Özel daire ile yerel mahkeme arasında suç vasfında uyuşmazlık çıktığı görülmüştür.

TCK.'nun 245. maddesi "kuvvei cebriye imaline memur olanlar ve bilumum zabıta ve ihzar memurları memuriyetlerini icrada ve mafevkinde bulunan amirin emrini infazda kanun ve nizamın tayin ettiği ahvalden başka surette bir kimse hakkında suimuamele veya cismen eza verecek hale cüret eder yahut o kimseyi darp ve cerheylerse .. cezalandırılır. Eğer işlediği cürüm fiillerin fevkinde ise o cürümlere terettüp eden ceza üçte birden yarıya kadar arttırılır." hükmünü koymuştur.

Mehaz İtalyan Ceza Kanununda bulunmalıp 1274 tarihli eski Ceza Kanunundan Türk Ceza Kanununa alınan bu hükmün kaynağını Fransız Ceza Kanunu ve onun 186. maddesi oluşturur.

Düzenleniş şekline göre suçun kanuni unsurları;

1- Devletin cebir kuvvetini kullanmaya yetkili memurun,

2- Görevini yaptığı sırada,

3- Kanun ve nizamın tayin ettiği hallerden başka bir surette bir kimseye kötü muamele yapması veya cismen eza vermesi veya o kimseyi dövmesi ve yaralamasıdır.

245. madde yazılı cürmün fail memur olup bunun ayrıca devletin cebir kuvvetini kullanmaya da yetkili bulunması gerekir. Hangi memurun bu cebir kuvvetini kullanmaya yetkili bulunduğu kanunlarımızda gösterilmiştir. Bunların başında devletin Emniyet kuvvetlerini oluşturan polis ve jandarma kuvveti gelir. Çiftçi mallarını koruma bekçileri ve orman bakım memurlarının da devletin cebir kuvveti kullanmaya yetkili memurlardan olduğu Yargıtay kararlarıyla kabul olunmuştur.

Memur, Cebir kuvvetinin kullanılmasını gerektirmeyen halde de maddede yazılı fiili işlemiş olursa, cürüm meydana gelir. Cürmün oluşması için fiilin cebir kuvvetini kullanmaya yetkili olan tarafından görevi sırasında icra edilmesidir.

Kötü muamele, cismen eza verme, dövüp yaralama fiili memurun görev yaptığı sırada işlenmesidir. Görev sırasında işlenmeyen bu tür fiiller adi fiiller durumunda sayılmalı ve ona göre suçlusu hakkında işlem yapılmalıdır.

Devletin kanunları bazı hallerde cebir ve kuvvet kullanılarak yerine getirilir. Bu nedenle kanun ve nizamın tayin ettiği ölçüler içinde yetkili memurların kişilere şiddet kullanılması meşrudur. Ancak bu sınırın aşılması suretiyle maddede belirtilen şekilde şiddet kullanılması halinde fail-memur cezalandırılır.

Failin bir kimseyi iteklemesi saçlarından tutup sürüklemesi, yüzüne tükürmesi, onu dövmesi gibi hareketler, Kanun ve nizamın tayin etmediği hallerdendir. Bu halleri sınırlı olarak belirlemeye imkan bulunmadığından, kanunun cevaz verdiği hallerin dışında kalan her türlü kötü muamelede maddede yazılı suçun oluşacağı kabul edilmelidir. Bununla beraber fiili daha ağır bir cürmü oluşturuyorsa, o cürme mahsus ceza ile uygulama yapılıp 245. madde son fıkrası uyarınca artırım yönüne gidilmesi yasa gereğidir.

TCK.'nun 251. maddesi ise; Kuvvei cebriye imalinde yetkili olmayan memurların görev sırasında herhangi bir kimse aleyhine suç işlemeleri halinde uygulanabilir.

SONUÇ : İncelenen olayda ise sanığın kuvvei cebriye imaline yetkili olduğu ve görev yaptığı sırada üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmaktadır. Bu halde eylemi kül halinde TCK. 245. maddesine temas eder niteliktedir. ( oybirliği ile ). 9.12.1985
Old 02-11-2004, 19:09   #3
AV.SERTANn

 
Varsayılan

sayın ciril çok sağolun fakat bu karar müvekkillrimi ipe götürür...

bir de karardaki olayda memur karakolda ve karakola gelen vatandaşa etkili eylemde bulunuluyor yani görevi sırasında bir de görevinden dolayı.....

fakat anlattığım olayda memur polisevinde muhasebe işlerine bakıyor ve çarşıda seyir halindeyken göreviyle uzaktan yakından alakası olmayan bir tartışma sonucu suç işleniyor.

TCK 245. madde lafzında .....ihzar memurları memuriyetlerini icrada ve mafevkinde bulunan amirinin emrini infazda... diyor olayda memuriyetlerinin icrası yada amirinin emrini yerine getirirken bir fiil işlenmiyor aklıma takılan bu TCK 456 uygulanırsa cezanın paraya çevrilmesi imkanı mevcut...
Old 03-11-2004, 08:25   #4
ciril

 
Varsayılan

sn. sertan,
zaten olumsuz örnekti CGK u suçta bulunması gereken unsurları açıkça saymış
olumlu örnekte bakarım
Old 03-11-2004, 11:15   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın AV.SERTANn,

Bir karar da ben buldum.

Saygılarımla

Bir Dost

T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas No: 1985/4-207
Karar No: 1985/580
Tarih: 18.11.1985

ZOR KULLANMAYA YETKİLİ MEMURUN KÖTÜ DAVRANMASI
ÖZET:
Sanık polis memuru, mobilya yaptırdığı şikayetçi ile aralarında çıkan anlaşmazlıktan ötürü, emniyete ait oto ile onu evinden alıp karakola götürerek etkili eylemde bulunmuştur. Olay sırasında görevli olan sanığa TCK.nun 245. maddesinin uygulanması gerekir.
Şikayetçiye karşı keyfi davranışlarda bulunmaktan sanık Hacı Sami'nin mahkumiyetine dair, (Hatay Asliye Ceza Mahkemesi)nden verilen 16.12.1983 gün ve 263 - 706 sayılı hüküm, sanığın temyizi üzerine, Yargıtay Dördüncü Ceza Dairesi'nce incelenerek bozulup yerine geri çevrilmiştir.

İlk hükümde direnmeye ilişkin aynı mahkemeden verilen 13.9.1984 gün ve 464 - 472 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, sanık tarafından süresinde verilen dilekçe ile istenilmiş, koşulu da yerine getirilmiş olduğundan, dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 25.3.1985 gün ve 4-8396 sayılı tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle; Ceza Genel Kurulu'nca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :

Müessir fiilden sanık Hacı Sami'nin, TCK.nun 228/1 ve 647 sayılı Kanunun 6. maddelerince 6 ay hapsine ve 6 ay kamu hizmetlerinden mahrumiyetine ve cezasının ertelenmesine ilişkin hükmü Özel Daire;

(Oluşa ve mevcut delillere ve kabule göre sanığın eyleminin TCK.nun 245/1. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı madde ile hüküm kurulması) isabetsizliğinden bozmuştur.

Yerel mahkeme ise; TCK.nun 245/1. maddesindeki suçun görevin yapılması sırasında yasanın belirlediği sınırın aşılması suretiyle bir kimseyi dövmek veya fena muamele yapılması suretiyle oluşmaktadır. Olayımızda ise sanığın mağdura karşı yapması gereken bir görevi söz konusu olmadığını, esasen Ceza Genel Kurulu'nun 8.12.1958 gün ve 4/137 esas, 136 karar sayılı kararında da bu tür eylemlerin TCK.nun 228. maddesine uygun suçu oluşturacağının kabul edildiği görüş ve gerekçesiyle direnmeye karar vermiştir.

Dosya içeriğine, oluşa ve yerel mahkemenin kabulüne göre; sanık polis memuru Haçı Sami mobilya yaptırdığı müşteki İhsan ile aralarında çıkan anlaşmazlıktan dolayı müştekiyi görevli bulunduğu polis karakoluna götürmek üzere emniyete ait oto ile evinden almış, karakolda üç günde iyi olur, iş ve gücüne engel olmaz derecede dövmüş, nezarete atmış ve 15 dakika sonra bırakmıştır. Sanık olay sırasında görevlidir.

"TCK.nun Devlet İdaresi aleyhine işlenen cürümler" başlıklı 3. babının (Hükümet memurları tarafından efrada karşı yapılacak suimuameleler) başlığının 6. faslında yer almış bulunan 245. maddede, sıfat ve vazifenin suistimali değil, sadece ve özellikle insanlara karşı kötü muameleler ve bu çeşitten olmak üzere insanların vücut yapılarına eziyet, onları dövüp yaralamak eylemleri suç sayılmıştır.

Olayımızda kuvveyi cebriye imaline yetkili olan sanık polis memuru mağduru o sırada görev başında bulunduğu polis karakoluna götürmüş ve orada üç günde iyi olur derecede döverek 15 dakika nezarette bekletmiştir.

TCK.nun 245. maddesindeki "memuriyetlerini icrada, emirleri infazda" deyimleriyle yasa koyucu memurun görevde olmasını amaçlamıştır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 21.9.1953 gün, E. 4-142, K. 145 ve 15.2.1954 gün, E. 17. K. 30 sayılı kararlarında da bu kurala açıkça yer verilmiştir.

Bu itibarla sanığın temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

Çoğunluk kararına bozma gerekçesi yönünden katılmayan Dokuzuncu Ceza Dairesi Başkanı A. Saraçoğlu, Üye C. Gençkaya ve S. Kanadoğlu; oluşa göre sanığın eyleminin TCK.nun 456/4, 251 maddelerine uygun bulunduğundan direnme hükmünün bu gerekçe ile bozulması yolunda oy kullanmışlardır.

Çoğunluk kararına esasta katılmayan Üye A. C. Göğüs ise direnme kararının oluşa, olayın akışına ve gösterilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun bulunduğu görüşü ile onama yolunda oy kullanmıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme hükmünün istek gibi (BOZULMASINA), depo parasının geri verilmesine, 18.11.1985 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verild
Old 03-11-2004, 13:08   #6
AV.SERTANn

 
Varsayılan

çok çok teşekkürler,fakat benim aradığım söz konusu eylemin 456/4 .maddesine girdiğine dair yargıtay kararı .fakat böyle bir karar yok galiba

aslında sayın bir dost'un yazmış olduğu kararda S.KANATOĞLUNUN C.GENÇKAYA'nın 456/4 e yönelik görüşü var yalnız sadece görüş
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Profesyonel bir hukuk bürosu yada şirkette çalışmak istiyorum eliferdogan Adliye Duvarı 0 25-07-2006 12:46
Vergi Barışı Yasası, Vazgeçme Yada Vazgeçememe! nejan Meslektaşların Soruları 2 11-12-2004 00:41
İnfazların Durdurulması Yada Ertelenmesi Av.Cem DOĞAÇ Meslektaşların Soruları 2 04-12-2004 16:01
Sermaye Şirketlerinde;sermayenin ''döviz, Hazine Bonusu Yada Altın Olarak'' Tayini Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 0 28-03-2002 13:14
Miras Yada Tereke Zeynep Türe Hukuk Soruları Arşivi 1 20-02-2002 20:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04570293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.