Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

miras payının devri

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-12-2011, 22:31   #1
av.heimatlos

 
Acil miras payının devri

Sayın meslaktaşlarım bir konu hakkında yardıma ihtiyatım var. konu şöyle
müvekkilimin'nın A babası 1984 yılında vefat ediyor. geriye müvekkil dahil 6 tane mirascı kalıyor. müvekkilim 1985 yılında kardeşi B ile miras hakkının devri sözleşmesi yapıyor. Sözleşme içeriği ise şöyle "babam X'den kalan tüm miras hakkımı kardeşim olan Aya 740.000 TL bedelle sattım. babamdan kalan mirasdan hiç bir hak talep etmeyeceğim tapu devirleri konusunda zorluk çıkarmayacağım" şeklinde bu senedi iki şahit imzalıyor ve o dönem köy muhtarı ise mühürleyip onaylıyor. satan kişi B ise parmak basıyor. şimdi ise B ortaklığın giderilmesi davası açıyor. mirasın aynen taksim yada satılarak paraya çevrilmesini istiyor. burdaki muhtar ya da köy sendinin geçerliliği konusunda B'nin okuma yazma bilmemesi geçerliliğini etkiler mi? B'nin açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davası karşısında muhtar senedine dayanarak hangi davayı açmam gerekecek izlemem gereken yol nedir. TŞK.
Old 29-12-2011, 11:48   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.heimatlos
Sayın meslaktaşlarım bir konu hakkında yardıma ihtiyatım var. konu şöyle
müvekkilimin'nın A babası 1984 yılında vefat ediyor. geriye müvekkil dahil 6 tane mirascı kalıyor. müvekkilim 1985 yılında kardeşi B ile miras hakkının devri sözleşmesi yapıyor. Sözleşme içeriği ise şöyle "babam X'den kalan tüm miras hakkımı kardeşim olan Aya 740.000 TL bedelle sattım. babamdan kalan mirasdan hiç bir hak talep etmeyeceğim tapu devirleri konusunda zorluk çıkarmayacağım" şeklinde bu senedi iki şahit imzalıyor ve o dönem köy muhtarı ise mühürleyip onaylıyor. satan kişi B ise parmak basıyor. şimdi ise B ortaklığın giderilmesi davası açıyor. mirasın aynen taksim yada satılarak paraya çevrilmesini istiyor. burdaki muhtar ya da köy sendinin geçerliliği konusunda B'nin okuma yazma bilmemesi geçerliliğini etkiler mi? B'nin açmış olduğu ortaklığın giderilmesi davası karşısında muhtar senedine dayanarak hangi davayı açmam gerekecek izlemem gereken yol nedir. TŞK.
Miras payının adi yazılı şekilde devrinin muteber olabilmesi için, senedin yapıldığı tarihteki yürürlükte olan kanunlarda yer alan, köy muhtarı, [b]köy ihtiyar heyeti, okuma yazma bilinmemesi, parmak basma,şahitler, gibi hususlar, uygulamanın üzerinde titizlikle durduğu "teknik" konular olup, bana göre, ayrıntılı bir inceleme ve araştırma gerekmektedir. Kolaylıklar dilerim.
Old 29-12-2011, 12:58   #3
yılmazkan

 
Varsayılan

Benzer bir olayda dava açıp kazanmıştık. b'ye karşı B'nin tapuda görünen hissesinin miras payının devri suretiyle satılmasına dayanarak müvekkiliniz lehine iptal ve tescilini isteyeceksiniz. Ortaklığın giderilmesi davasında açacağınız tapu iptal ve tescil davasının sonucunu bekletici mesele yapılmak zorunda. Miras payının devri sözleşmeleri mirasçılar arasında adi yazılı şekilde yapılabilir, geçerlidir (eski TMK 612, yeni TMK 677). Ancak B okuma yazma bilmiyor ise parmak basmanın hükümlerini iyi araştırmak gerekir. Aksi halde senet geçersiz olur. Anlatığınıza göre senette şahitlerin olması B'nin senedin içeriği hakkında bilgi sahibi olduğunu düşündürtüyor. Üstüne zilyetliğinizi, aile içinde yapılacak sözleşmelerde şahit dinlenebilmesi kurallarını da göz önüne alırsak durum lehinize diye düşünüyorum.
Old 29-12-2011, 13:34   #4
Av.Günar

 
Varsayılan

Mirasçılar arasındaki miras payının temlikinde, tarafların aralarında yapacağı yazılı sözleşme geçerlilik için yeterlidir.Hukuki mahiyeti itibariyle ise, temlike konu mirasın iştirak halinde olması gerekir.Buna dikkat edilmelidir.Müşterek mülkiyet halindeki mirasın temliki şekle uymadığından geçerli değildir.Pay temliki mirasçılar arasında yapıldığından zamanaşımı yönündende bi sıkıntınız yok.Miras pay devri sözleşmesinin aksini karşı taraf ancak yazılı bir belge ile ispatlayabilir.
Bahsettiğim hususlar olayınız yönünden olumlu olarak mevcut.Diğer meslektaşlarımın belirttiği gibi burada özenle araştırılması gereken parmak izinin sıhhat şartlarıdır.Kolay gelsin
Old 28-02-2013, 02:20   #5
Erkan Uygun

 
Varsayılan

Benzer bir konuda fikir almak istiyorum.
Mirasçılar A ve B arasında yazılı bir şekilde miras payının devri sözleşmesi yapılıyor. Bu sözleşmeye uyarınca A'nın B'ye miras payını devredeceği kararlaştırılıyor. Karşılık olarak ise B A'nın C'den satın alacağı taşınmazın satış bedelini C'ye ödüyor.

Daha sonra B A'nın miras payının devri için tapuda işlem tesis etmediğini söyleyerek önce bu husus için ihtar çekiyor.Daha sonra ikinci bir ihtar çekip sözleşmeden dönüyor ve A'ya karşı dava açıyor.

Davada B A'nın C 'den satın aldığı taşınmazın bedelini olmadığı taktirde taşınmazın tapu iptal ve adına tescilini, terditli olarak istiyor.

Burada husumet açısından bir değerlendirme yapacak olursak;

1- B'nin sözleşme dışı C'ye yaptığı ödemeyi A'dan talep etmesi mümkün mü? Bu açıdan açılan davanın husumet nedeniyle reddi söz konusu olabilir mi?
Old 10-08-2017, 13:32   #6
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir.Yazılı şekil yeterlidir.



T.C.
Yargıtay
8. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/856
Karar No:2014/2559
K. Tarihi:17.2.2014



S.. E.. ile A.. C.. ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 27.09.2007 gün ve 303/457 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı mirasçıları tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, Karaöz Köyü'nde bulunan 5,500 metrekare miktarındaki parsel sayılı taşınmazın davacının kök murisi olan babası A.. oğlu A.. E.. adına kayıtlı bulunduğunu, mirasçılarının davacı ile birlikte vefat eden annesi E.. E.., vefat eden kardeşi H.. E.. ile vefat eden kardeşinin çocuğu Ş.. C.. olduklarını, diğer mirasçıların sağlıklarında 20.05.1976 tarihli senetle hisselerini davacıya sattıklarından bu yana taşınmazı kullandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.


Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama oturumlarına katılmamışlardır.
Mahkemece, taşınmaz satışının adi şekilde yapıldığı, resmi şekilde yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacının yargılamadan sonra vefat etmesi üzerine mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.


Taşınmazın 14.08.1963 tarihinde muris A.. oğlu A.. E.. adına tespit edildiği, 02.07.1967 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde zikredilen ve iddianın dayanağı olan 20.05.1976 tarihli harici senet, taşınmazın sınırları belirtilerek, muris A..’in ölümünden sonra vefat ettikleri anlaşılan mirasçıları E.. E.., H.. E.. ile Ş.. C..'in davacı S.. E..’a taşınmazı temlikine ilişkindir. Sözleşme bütün olarak tahlil edildiğinde miras payının devri niteliğindedir. TMK.nun 706, BK. 213, TK. 26. maddeleri kapsamında değil, TMK.nun 677. maddesi anlamında değerlendirilmelidir. Anılan hükmün birinci fıkrasına göre, bu tür devir senetlerinin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Başka bir anlatımla mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payı devrinin geçerli olması için noterde ya da tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir.


Bu itibarla iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanıp, yerel bilirkişiler aracılığıyla senet sınırlarının mahallinde yöntemince araştırılıp uygulanmasından sonra sonuca gidilmesi gerekirken, senedin geçersizliğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Açıklanan nedenle davacı mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı mirasçılarına iadesine 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 14-06-2023, 16:16   #7
drako

 
Varsayılan

Benzer bir durum benim de başıma geldi. Müvekkil muris babasının 2. eşi ve çocuğu için noterde düzenleme şeklinde miras payının devri sözleşmesi imzalıyor. O zamanlar 2. eşin muristen olma çocuğu 15 yaşında. 3 sene sonunda müvekkil evin borçlarını ödeyip tapuya gittiğinde devir işlemi yapamayacaklarını 18 yaşından büyük bir mirasçının daha bulunduğu belirtiliyor.

Annenin 15 yaşında kızı için verdiği noterden düzenlenmiş bizzat kendisi ve kızı adına bağlayıcı olduğunu kabul ettiği sözleşme geçerli midir? Herhangi bir sorun yaşar mıyız? Teşekkürler şimdiden. Devre yanaşmayan ve bu aşamada ortaklığın giderilmesi davası da açan kız için bizim açacağımız davanın niteliği miras taksim sözleşmesi kapsamında mı olmalıdır yoksa (zira ortaklığın giderilmesi davasında hakim bu kapsamda dava açılması için 2 hafta süre vermiştir) yoksa miras payının devri suretiyle satılmasına dayanarak müvekkil lehine iptal ve tescili midir? Teşekkürler şimdiden.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ortaklığın giderilmesi davasında miras payının devri sözleşmesinin geçerliliği. Veli KARATAŞ Meslektaşların Soruları 1 15-07-2016 15:37
Miras payının devri, ödenen paranın iadesi,taksim davası Av.Arzu Erkan Meslektaşların Soruları 2 18-04-2011 11:08
ortaklığın giderilmesi miras payının devri sözleşmesi yer-sub Meslektaşların Soruları 2 06-01-2011 16:56
Miras Payının Devri Ve Teminat Senedi kenank Meslektaşların Soruları 3 14-03-2007 16:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04758000 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.